Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

2926 sy yasaya göre sigortalılığın tespiti mümkün mü?

Yanıt
Old 19-10-2006, 16:27   #1
damista

 
Varsayılan 2926 sy yasaya göre sigortalılığın tespiti mümkün mü?

herhangi bir prim ödemesi yapmamış ve kurumada tescil için başvurmamış birisi, ziraat odası kaydı ile, 2926 sy yasaya göre sigortalılığının tespitini isteyebilirmi? bu konuda yorumlarınızı bekliyorum. ben kurum resen tescil ile yükümlü olduğundan (2926 sy yasa md 9), 2926 sy yasa md. 10' daki belgelerle böyle bir tescili, bu dönemleri borçlanarak, kurumdan talep edebileceğimizi ve kurum reddederse yargı yoluna gidebileceğimizi düşünüyorum. görüşlerinizi merakla bekliyorum.
Old 19-10-2006, 16:47   #2
av.yıldıray

 
Varsayılan

Sayın Damista,
Bahsettiğiniz konuyu bende araştırıyorum ve forumda tartışmaya açma niyetimde vardı. Anlaşılan siz benden çok yaşayacaksınIZ.
Ben de sizinle aynı fikirleri paylaşıyorum. Hatta yaptığım küçük çaplı araştırmada bu yönde kesinleşmiş mahkeme kararları olduğunu ve bazı kimselerin bu sayede emekli olduğunu duydum. Ama tabiki bir örneneğe ve mümkünse Yargıtay kararına ihtiyacımız var. İlgilenen arkadaşlar olursa sevinirim.
Bir şey daha eklemek isterimki, bu tür bir uygulamadan yararlananlar genellikle anadoluda sosyal bir güvencesi olmayan kadınlarmış, o beni daha da mutlu etti.
Saygılarımla
Old 19-10-2006, 22:33   #3
uye9493

 
Varsayılan


21 HD
E: 2004- 10665 K.2004-9860

Karar Tarihi : 22.11.2004






DAVA : Davacı, 1.3.1991 tarihinden itibaren zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Hamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Mursal tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Davacı,1.3.1991 tarihinden itibaren 2926 Sayılı Yasa'ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa'da 506 Sayılı Yasa'nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.

Somut olayda, davacının tespit istediği dönemde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca, 2926 Sayılı Yasa'nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum'a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağıhükmü getirilmiştir.

Ancak, dosya içerisinde mevcut Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'den gelen ekici bordrosu içeriklerinden davacıyla ilgili olarak 1994 yılı döneminden itibaren Bağ-Kur prim tevkifatı yapıldığı anlaşılmaktadır. 2926 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip, kaçınmak mümkün değildir. Her ne kadar, aynı yasanın 5. maddesi hükmünde, yasal süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından. itibaren başlayacağı öngörülmüş ise de, re'sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurumca re' sen yapılması gerekmektedir. 2926 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi kapsamında Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkif at suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek BağKur'a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum'a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Davaya konu olayda da, davacının 1994 yılı döneminden sonraki tarımsal faaliyetine ilişkin olarak tüm primleri ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek adına Bağ-Kur hesabına yatırılmıştır. Bağ-Kur'un iş bu prim ödemesine rağmen; sigortalıyı re'sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re'sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Davalı Kurumun Anayasa'dan kaynaklanan sosyal güvenlik görevini gereği gibi yapmamasının sonuçlarının sigortalıya yükletilerek, davacının bu süredeki sigortalılığının geçersiz sayılması Medeni Kanun'un 2. maddesinde öngörülen genel nitelikteki objektif iyi niyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.

Öte yandan, 2926 Sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan belge ve kayıtların da davacı adına bulunduğu ortadadır. Bu durumda, davacıdan ilk Bağ-Kur primi kesintisinin ( tevkifatın ) gün ve ay da belirtilmek suretiyle hangi tarihte yapıldığının Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'den sorularak verilecek cevaba göre davacıyla ilgili olarak ilk Bağ-Kur prim tevkifatı yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken, 1.1.1994 tarihinden itibaren tarım BağKur sigortalısı olduğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, taraftarın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-10-2006, 22:35   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Birebir olmasa da, re'sen tescil mükellefiyetine dair içeriğinden yararlanılabilecek bir karar olduğu için ekliyorum.



HD 21, E: 2005/000754, K: 2005/001614, Tarih: 24.02.2005
[*]TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ TESPİTİ

Anahtar kelime ve madde referansı tamamlanmıştır. Lütfen karar metnine bakınız.

(506 s. SSK. m. 79) (2926 s. TÇK. m. 2, 5, 7, 9, 10)

Davacı, 1.3.1991 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

Davacı, murisi Nuri'nin 1.3.1991'den 14.3.2003'e kadar 2926 Sayılı Yasa'ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa'da 506 Sayılı Yasa'nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.

Somut olayda, davacı murisinin tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca, 2926 Sayılı Yasa'nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum'a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir.

Ancak, dosya içerisinde mevcut Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'den gelen ekici bordrosu içeriklerinden murisle ilgili olarak 1995 yılı döneminden itibaren Bağ-Kur prim tevkifatları yapıldığı anlaşılmaktadır. 2926 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip, kaçınmak mümkün değildir. Her ne kadar, aynı yasanın 5. maddesi hükmünde, yasal süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı öngörülmüş ise de, re'sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum'a kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum'ca re'sen yapılması gerekmektedir. 2926 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi kapsamında Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur'a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum'a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Davaya konu olayda da, davacı murisinin 1995 yılı dönemi tarımsal faaliyetine ilişkin olarak tüm primleri ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek adına Bağ-Kur hesabına yatırılmıştır. Bağ-Kur'un iş bu prim ödemesine rağmen, sigortalıyı re'sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re'sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Davalı Kurum'un Anayasa'dan kaynaklanan sosyal güvenlik görevini gereği gibi yapmamasının sonuçlarının sigortalıya yükletilerek, davacının bu süredeki sigortalılığının geçersiz sayılması Medeni Kanun'un 2. maddesinde öngörülen genel nitelikteki objektif iyi niyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.

Öte yandan, 2926 Sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan belge ve kayıtların da davacı murisi adına bulunduğu ortadadır. Bu durumda, muristen ilk Bağ-Kur primi kesintisinin (tevkifatın) gün ve ay da belirtilmek suretiyle hangi tarihte yapıldığının Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'den sorularak verilecek cevaba göre davacıyla ilgili olarak ilk Bağ-Kur prim tevkifatı yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken, 1.1.1995'ten tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-10-2006, 22:36   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HD 21, E: 2004/008777, K: 2004/010119, Tarih: 25.11.2004
[*]PRİM BORCUNUN ÜRÜN BEDELİNDEN KESİLMESİ[*]BAG-KUR'UN RE'SEN TESCİL MÜKELLEFİYETİ

Anahtar kelime ve madde referansı tamamlanmıştır. Lütfen karar metnine bakınız.

(2926 s. TÇK. m. 7, 9, 36) (506 s. SSK. m. 79) (4721 s. MK. m. 2)

Davacı, 1.3.1991 tarihinden itibaren zorunlu tarım Bağ- Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.

Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hacer Pat tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı, 1.3.1991 tarihinden itibaren 2926 Sayılı Yasa'ya göre tarım Bağ- Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa'da 506 Sayılı Yasa'nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ- Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.

Somut olayda, davacının tarım Bağ- Kur sigortalısı olarak tescil kaydı bulunmamaktadır. Ayrıca, 2926 Sayılı Yasa'nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum'a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir.

Ancak, dosya içerisinde mevcut Türkiye Şeker Fab. A.Ş'den gelen ekici bordrosu içeriklerinden davacıyla ilgili olarak 1996 yılı döneminden itibaren Bağ- Kur prim tevkifatları yapıldığı anlaşılmaktadır. 2926 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ- Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip, kaçınmak mümkün değildir. Her ne kadar, aynı yasanın 5. maddesi hükmünde, yasal süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı öngörülmüş ise de, re'sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum'a kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum'ca re'sen yapılması gerekmektedir. 2926 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi kapsamında Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ- Kur'a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum'a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Davaya konu olayda da, davacının 1996 yılı döneminden sonraki tarımsal faaliyetine ilişkin olarak tüm primleri ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek adına Bağ- Kur hesabına yatırılmıştır. Bağ- Kur'un iş bu prim ödemesine rağmen, sigortalıyı re'sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re'sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. Davalı Kurum'un Anayasa'dan kaynaklanan sosyal güvenlik görevini gereği gibi yapmamasının sonuçlarının sigortalıya yükletilerek, davacının bu süredeki sigortalılığının geçersiz sayılması Medeni Kanun'un 2. maddesinde öngörülen genel nitelikteki objektif iyi niyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.

Öte yandan, 2926 Sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre, tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olan belge ve kayıtların da davacı adına bulunduğu ortadadır. Bu durumda, davacıdan ilk Bağ- Kur primi kesintisinin (tevkifatın) gün ve ay da belirtilmek suretiyle hangi tarihte yapıldığının Türkiye Şeker Fab. A.Ş'den sorularak verilecek cevaba göre davacıyla ilgili olarak ilk Bağ- Kur prim tevkifatı yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren davacının tarım Bağ- Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi gerekirken, 1.1.1996 tarihinden itibaren tarım Bağ- Kur sigortalısı olduğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine 25.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-10-2006, 22:37   #6
uye9493

 
Varsayılan

Ziraat odası kaydı,tarımla uğraştığı yerin tapu bilgilerini,traktörü varsa plakası,prim tevkifatı yapılan zamanları,zirai kredı kullanmışsa kredı tarih ve miktarlarını,çiftçilik belgesini ve bunlara benzer belgeler gerekiyor ayrıca zabıta araştırması da yaptırılabiliyor muhtara sorulabiliyor
Old 20-10-2006, 09:13   #7
damista

 
Varsayılan

Konuyla ilgili bu yargıtay kararlarını bulmuştum ama bu olaylarda Bağ- Kur prim tevkifatları yapılmış. Ama Anadoluda, en azından buralarda, üretici ürettiği tarım ürününü bir tüccara satar yada meyve-sebze haline götürür orada satılır. bunun karşılığında da herhangi bir prim kesintisi yapılmaz. bu durumda pancar satan çifçiyle marul satan çifçi arasında fark olmuş mu oluyor?

bu yüzden ben her hangi bir prim ödemesi olmasa bile; ziraat odası kaydı, ilçe tarım müdürlüğü kaydı, tapuları ve fiili çalışması olan birinin tarum bağkurlu olduğunun tespitini isteyebilir diye düşünüyorum. ancak bu konuyla ilgili bir uygulama örneği görmedim. kendim bir pilot dava açmayı düşünüyorum.
Old 20-10-2006, 09:35   #8
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

m.9'la getirilen re'sen tescil zorunluluğu, hemen hemen tüm kararlarda "prim tevfikatı haline" endekslenmiş.

Kuruma; "Ürün bedellerinden prim tevfikatı yaptığın halde, sigortalılık başvurusu yok diye kaçınamazsın, böyle bir durumda re'sen tescil işlemini yapmalıydın" diyor yasayla birleşen içtihatlar yanyana durduğunda.

Yani hiç kesinti yoksa, açacağınız dava büyük ihtimalle reddedilecek. İşinize yaramayacak da olsa, neden sonuç alınmayacağına yönelik bir karar:


HD 21, E: 2005/000755, K: 2005/001534, Tarih: 24.02.2005
[*]HİZMET TESPİTİ[*]BAĞ-KUR SİGORTALILIĞI

Anahtar kelime ve madde referansı tamamlanmıştır. Lütfen karar metnine bakınız.

(2926 s. TÇK. m. 2, 3, 5, 7, 36) (506 s. SSK. m. 79)

Davacı, 1.3.1991-1.4.1995 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

Davacı, 01.03.1991-01.04.1995 tarihleri arasında 2926 Sayılı Yasa'ya göre tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten, davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasa'da 506 Sayılı Yasa'nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.

Somut olayda, davacı 23.03.1995 tarihli giriş bildirgesi ile davalı Kurum tarafından 01.04.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilmiştir. Ayrıca, 2926 Sayılı Yasa'nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum'a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan yasanın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir.

Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği dairemizin giderek Yargıtay'ın içtihadı gereğidir.

2926 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip, kaçınmak mümkün değildir. Her ne kadar, aynı yasanın 5. maddesi hükmünde, yasal süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı öngörülmüş ise de, re'sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum'a kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum'ca re'sen yapılması gerekmektedir. 2926 Sayılı Yasa'nın 36. maddesi kapsamında Kurum'un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur'a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum'a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur'un iş bu prim ödemesine rağmen, sigortalıyı resen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği resen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil eder.Davaya konu olayda, davacının Kurum'a tescil edildiği 01.04.1995 tarihinden öncesindeki tarımsal faaliyetine ilişkin olarak primlerinin ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek adına Bağ-Kur hesabına yatırılıp, yatırılmadığı araştırılmamıştır.

Yapılacak iş, bu tür davaların nitelikçe kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle, ilgili şeker fabrikasından ve tekel yaprak tütün işletme müdürlüğünden, davacıdan Bağ-Kur primi kesintisinin (tevkifatın) yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise gün ve ay da belirtilmek suretiyle hangi tarihte yapıldığının sorularak verilecek cevaba göre, davacıyla ilgili olarak Bağ-Kur prim kesintisi yapılmış ise, ilk Bağ-Kur prim tevkifatı yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine, aksi halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-10-2006, 09:38   #9
av.mustafa akıncı

 
Varsayılan

burada en önemli unsur ürün bedelinden tevkifat yapılmış olmasıdır.aksi takdirde kurumun şahısların çiftçilik yapıp yapmadığını bilmesi mümkün değildir.nitekim 2926 sayılı yasada geriye dönük tescil mümkün değildir.ilk prim tevkifatndan sonra aradaki yıllarda boşluklar bulunması halinde ;oda kayıtları,tapu,traktör kayıtları ve tanıkla ara boşluk ispat edilebilir.
Old 20-10-2006, 09:41   #10
av.mustafa akıncı

 
Varsayılan

sayın sehper in görüşlerine katılıyorum.konuyla iilgili içtihatlar araştırıldığında sayın sehper in dile getirdiği olumsuz sonuç ortaya çıkıyor.
Old 20-10-2006, 09:55   #11
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Benim fikrim değişiyor. Prim tevfikatı olmasa bile, kişinin tarım faaliyetinin tespiti açısından, Ziraat odası kaydı, muhtar ve tanık anlatımları, tapu kaydı gibi delillerin de araştırılması gerekliğliğine dair kararlar da var. İki karar ekliyorum, bunlarda prim tevfikatı, -en azından- yegane koşul olarak aranmamış.


HD 21, E: 2003/011685, K: 2004/000564, Tarih: 27.01.2004
[*]YAŞLILIK AYLIĞI[*]BAĞ KUR SİGORTALILIĞI[*]TARIM BAĞ KUR

2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen tarım faaliyetini belirleyecek tapu kaydı, Ziraat Odası kaydı Tarım Kredi Kooperatifi kaydı, muhtar ve tanık beyanları, prim tahsilat kesintilerinin olup olmadığı araştırılmalı, tarımsal faaliyeti belirlendikten sonra tarım Bağ-Kur'lu olduğu sonucuna varıldıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

(2926 s. TÇK. m. 10)

Davacı, davalı Kurum tarafından iptal edilen 2/80442267 tahsis numaralı Esnaf Yaşlılık aylığının devamına, haksız ve hukuka aykırı olarak bağlanan 122455 tahsis numaralı tarım yaşlılık aylığının iptaline, ödenmesi istenilen fark aylık bedellerinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sultan Namazcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, 1479 sayılı Yasaya tabi bağlanan yaşlılık aylığının iptal edilip, Tarım Bağ-Kur'dan bağlanmasına yönelik kurum işleminin iptaline, 1479 sayılı Yasaya göre bağlanan yaşlılık aylığının devamını istemiştir.

Mahkemece, Kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddi kararına eksik inceleme ile ulaşılmıştır.

Somut olayda, davacının 1986 yılına kadar zorunlu, 1994 yılına kadar tarım Bağ-Kur'lu olması konusunda çekişme yoktur. 1994-1998 tarihleri arası isteğe bağlı Bağ-Kur süresi de nazara alınarak 1.1.1998 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasaya dayalı yaşlılık aylığı bağlanmıştır. 2002 yılında davacının tarım Bağ-kur sigortalılığının 1994 yılında sona ermeyip, 1998 yılına kadar devam ettiği, son 3,5 yılın yarıdan fazlası tarım Bağ-Kur'da geçtiği gerekçesiyle hizmet birleştirilmesi sonucu 1479 sayılı Yasaya tabi bağlanan aylığın sehven olduğundan bahisle iptal edilerek yine 1.1.1999 tarihinden itibaren bu defa tarım Bağ-kur'dan aylık bağlanmıştır. Dosya içeriğine göre 1994 tarihinde sona ereceği, davacıya bildirilen tarım Bağ-kur kaydının sonradan 1998 yılına kadar devam etme dayanağı anlaşılamamıştır. Prim ekstresinde 1998 yılında 3 adet prim ödemesi olup aftan yararlandığı, sigortalılık süresinin 1.6.1989-13.4.1998 tarihleri arası 8 yıl 10 ay 12 gün olup prim borcunun olmadığı faiz ödemesinin olduğu belirtilmiş olup, davacının çekişmeli 1994-1998 tarihleri arası tarım Bağ-kur sigortalı olma dayanağı anlaşılamamıştır. Tarım Bağ-Kurlu kabul edilebilmesi için fiilen tarımla uğraşması esastır.

Yapılacak işlem; 2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde de belirtilen tarım faaliyetini belirleyecek tapu kaydı, Ziraat Odası kaydı Tarım Kredi Kooperatifi kaydı, muhtar ve tanık beyanları, prim tahsilat kesintilerinin olup olmadığı araştırılmalı, tarımsal faaliyeti belirlendikten sonra tarım Bağ-Kur'lu olduğu sonucuna varıldıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulmaktan ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.1.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-10-2006, 09:56   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

HG 00, E: 2002/21-69, K: 2002/000044, Tarih: 06.02.2002
[*]TARIM BAĞ-KURLULUĞU[*]İSPAT

Tarım Bağ-Kurluluğun kanıtlanması yönünde zirai kuruluşların kayıtları karine olarak kabul edilirler. Bu karinenin aksi aynı güçte kanıtlarla çürütülmelidir. Dava konusu olayda davacının Ziraat odası ve Tarım Kredi Kooperatifi yazılar gereği tarımsal faaliyette bulunduğu açıkça belli olmaktadır. Belirtilen karinelerin aksi kanıtlanmamıştır. Bu durumda davacının istemlerinin reddi gerekir

(2926 s. TÇK. m. 2, 10)

Taraflar arasındaki "kurum işleminin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sakarya İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.04.2001 gün ve 2000/191 E- 2001/68 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 07.05.2001 gün ve 2001/3467-3542 sayılı ilamı ile; (...Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı yasanın 2.maddesi uyarınca kendi adına tarımsal faaliyette bulunanlar ve kazanç sağlayanlar zorunlu olarak sözü edilen yasa uyarınca sigortalı sayılırlar.

Öte yandan sözü edilen yasanın 10.maddesine göre Tarım Bağ-Kurluluğun kanıtlanması yönünde zirai kuruluşların kayıtları karine olarak kabul edilirler. Bu karinenin aksi aynı güçte kanıtlarla çürütülmelidir. Dava konusu olayda davacının Ziraat odası ve Tarım Kredi Kooperatifi yazılar gereği tarımsal faaliyette bulunduğu açıkça belli olmaktadır. Belirtilen karinelerin aksi kanıtlanmamıştır. Şu durumda davacının istemlerinin reddi gerekirken aksine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.02.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 20-10-2006, 09:59   #13
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Yalnızca oda kayıtlarından söz eden bir karar da var:



HD 21, E: 2003/005764, K: 2003/006452, Tarih: 07.07.2003
[*]SİGORTALILARIN KAYIT VE TESCİL İŞLEMLERİ[*]TESCİLDE ESAS ALINACAK KAYITLAR

Sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye ve muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ve Birliği Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kayıtları esas alınır.

(2926 s. TÇK. m. 10)

Davacı Bağ-Kur'a kaydının yapıldığı tarihten başlamak üzere 2002 yılına kadar geçen sürede Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Mursal tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

KARAR

Uyuşmazlık, davacının 31.12.1996-1.2.2000 tarihleri arasında 2926 Sayılı Yasaya tabi tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacının çekişmeli dönem olan 31.12.1996-1.2.2000 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre " sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye ve muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ve Birliği Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kayıtları esas alınır."

Somut olayda ise davacının 1989 yılından bu yana Tarım Satış Kooperatifine ;1994-2002 yılları arasında Tarım Kredi Kooperatifine ve 1989 yılından bu yana da Ziraat Odasına üye olduğu, köy muhtarlığının da davacının çekişmeli dönemdeki tarımsal faaliyetini doğrulayarak, kendisine ait arazileri, büyükbaş hayvanları ve traktörü olduğunu beyan ettiği ortadadır. Böylece çekişmeli dönem olan 31.12.1996-1.2.2000 tarihleri arasında davacının tarımsal faaliyette bulunduğu kanıtlanmış olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 7.7.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-10-2006, 12:26   #14
damista

 
Varsayılan

bu konuda yapılması gereken en güzel şey bir pilot dava heralde. sadece oda kayıtlarını içeren kararlarıda ekleyip dava açmak lazım.
Old 20-10-2006, 19:26   #15
uye9493

 
Varsayılan

prim tevkifatı yapılmasada olur yanı ılla prım tevkıfatının yapılacak bır işte calışması gerekmez kendı nam ve hesabına ve urunlrını resmı bır kuruma vermedende tarım bagkur sıgortalılıgına tabıdır ancak resen tscil uyukumlugunu bu sefr kurum yerıne getırmekde zorlanacagından baska kanıtlarla ısapat edılebılır örn
Ziraat odası kaydı,tarımla uğraştığı yerin tapu bilgilerini,traktörü varsa plakası,prim tevkifatı yapılan zamanları,zirai kredı kullanmışsa kredı tarih ve miktarlarını,çiftçilik belgesini ve bunlara benzer belgeler gerekiyor ayrıca zabıta araştırması da yaptırılabiliyor muhtara sorulabiliyor
Old 20-10-2006, 19:32   #16
damista

 
Varsayılan

ozaman, örneğin 10 senelik bir tespit yaptırıp bu sürenin primlerini ödemek mümkün. doğrumu?
Old 20-10-2006, 22:13   #17
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
ozaman, örneğin 10 senelik bir tespit yaptırıp bu sürenin primlerini ödemek mümkün. doğrumu?


Sayın Damista,

Doğrudan doğruya 10.maddeyle ilgili ve açık seçik bir Yargıtay ilamı ve sorunuzda varmak istediğiniz sonuçla aynı yönde teyit görüşü bildiren iki üyeye rağmen, hala pilot davadan sözetmekte ve hala prim ödeyip sigortalı olabilir miyiz demektesiniz.

Bu kadar şüphecilik neden? Özellikle 2003 tarihli içtihat gözetildiğinde (ve yine onu destekler mahiyetteki diğer içtihatlar), görüşünüze inanmak için daha fazla kanıta ihtiyacınız yok gibime geliyor.

Soru işaretinizin sona ermesinin tek yolu, açacağınız davayı karara bağlayacak yargıcın son celsedeki son cümleleri galiba

Saygılarımla...
Old 02-11-2006, 17:04   #19
av.mustafa akıncı

 
Varsayılan

yargıtay 21 HDnin 10.3.2005 gün ve 2005/1043E.2005/2255 sayılı kararı sadece ve sadeceprim tevkifatını takip eden aydan itibaren tespit istenebileceğini ortaya koyuyor.gerçekten de geriye dönük tespit yasağının olduğu bir durumda Bağkurun tevkifat yapmadığı kişiden haberdar olması düşünülemez.bağkur için resen tescil mükellefiyeti ancak tevkifatla başlar.
Old 02-11-2006, 17:18   #20
av.mustafa akıncı

 
Varsayılan

sayın şehper'in sonradan fikrinin değişmesi yeride değil.ilk görüşü doğru ve isabetli kanımca.
Old 05-11-2006, 13:41   #21
Justinianus

 
Varsayılan

Bu konuda mahkemeler gerçekten de prim tevkifatına odaklanmış durumdalar. prim tevkifatı bir ön şart olarak kabul ediliyor. Ancak bir prim tevkifatı varsa ve daha sonra tevkifat yoksa ziraat odası kayıtları, tarım kredi kooperatifi kayıtları, mustahsil makbuzları, traktör ve tapu kayıtları tevkifatın yapılmadığı yıllar için kişinin çiftçilik yaptığına dair karine olarak kabul ediliyor. Bunun aksi yönünde de bir Yargıtay kararına da rastlamış değilim. Ancak 2926 Sayılı Kanun'un lafzına bakıldığında, özellikle Kanunun 2. , 7. , ve 9. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde söz konusu şekilde yani Bağ-Kur prim tevkifatı oladan da geriye dönük tespit yapılabileceği sonucu çıkıyor.
Gerçekten de bu konunun açıklığa kavuşması için pilot dava açma şart sanırım. Ancak her ne kadar kanunun lafzı bu yönde olsa da Yargıtay içtihatları da incelendiğinde açıkçası davanın kabul edileceği kanısında değilim.
Bu haliyle bile bu davaların kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımız için önemi yanında Bağ-Kur için getirdiği yük inanılmaz derecede ağır. Hele bir de tevkifat olmadan bu geriye dönük tespit davaları kabul edilirse kurumun bu yükün altından kalkamayacağı düşüncesindeyim.
Hukukçu olarak böyle düşünmemem gerektiğini bilsem de Yargıtay'ın bu davayla karşılaştığında bunu da dikkate alacağını düşünmekteyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
2926 sayılı yasaya tabi olanlarda yaşlılık aylığı şartları av.mustafa akıncı Meslektaşların Soruları 1 12-11-2007 15:21
Sigortalılığın başlangıcı Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 7 23-11-2006 20:26
Adalet göz göre göre soyuldu! ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 26-08-2006 18:22
Göz Göre Göre Norm Fazlası Yaptılar bilgimbilgin Hukuk Soruları Arşivi 0 17-09-2005 06:13
Yeni Medeni Yasaya Göre Mal Rejimlerinde Miras Paylaşımı Selda Hukuk Soruları Arşivi 1 18-04-2002 12:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05380106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.