muris muvazaası

Değerli meslektaşlarım, köyün yarısı Ahmet'e aittir. Ahmet 1975 yılında ölmüştür. Ahmet'in bir oğlu (Mahmut) bir de kızı (Ayşe) vardır. 1981 yılında köyden Kadastro geçmiş ve Ahmet'in tüm mavlarlığını oğlu Mahmut kendi adına tapulama sonucu tescil ettirmiştir. Mahmut ölmüş malvarlığı Hasan'a kalmıştır. Hasan'dan da 3 defa el değiştirmiş ve karısı Besime'ye geçmiştir. Şu anda Besime'nin üzerindeki malvarlığı çok değerlidir. Besime Ahmet'in torunu ile evlidir. Kısaca özetlersem, köyün sahibi Ahmet 1975'de ölmüş, 1981 yılında Kadastro geçmiş ve tüm köyü Ahmet'in oğlu Mahmut adına tapulamış, Mahmut da ölmüş ve şu anda tüm köy Mahmut'un gelini Besime'nin adına kayıtlıdır. Bu halde Ahmet'in kızı Ayşe dava açabilir mi? Ahmet Tapulamadan 6 yıl önce ölmüştür. Hak düşürücü süre geçmiş midir? Lütfen yorum, görüş ve emsal kararlarınızı bekliyorum.

Olayınızda muris muvazaası göremedim, çünkü olayınızda muris Ahmet'in kızı Ayşe'yi mirastan yoksun bırakmak için yapmış olduğu muvazaaya dayalı bir işlem ortada yok.Kadastro sırasında erkek evlat kız kardeşini mirastan mahrum bırakmak için kadastro çalışmaları esnasında kendi adına yazdırmış, burada yapılacak iş, kadastro tespit tutanağının kesinleşmesini takiben 10 yıl içesinde yani 1991 yılının ilgili tarihine kadar taşinmazın bulunduğu yer mahkemesinde taşınmazın Ahmetten geldiği iddiasıyla veraset ilamınıda ekleyerek Tapu iptali ve tescil davası açılması gerekli idi. Ancak aşağıda da sunmuş olduğum Yargıtay kararı çerçevesinde bu 10 yıllık hak düşürücü süre geçirilmiş.


T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1550

K. 2003/4539

T. 17.6.2003

• TAPU İPTALİ VE TESCİL TALEBİ ( Tutanağın Kesinleşme Tarihinden Dava Tarihine Kadar 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3 Maddesinde Belirtilen 10 Yıllık Hak Düşürücü Süre Geçmiş Bulunduğuna Göre Bu Parsel Hakkındaki Davanın Reddi Gereği )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Tutanağın Kesinleşme Tarihinden Dava Tarihine Kadar 10 Yıllık Hak Düşürücü Süre Geçmiş Bulunduğuna Göre Bu Parsel Hakkındaki Davanın Reddi Gereği - Tapu İptali ve Tescil Talebi )

• KADASTRO TUTANAĞININ KESİNLEŞMESİ ( Kesinleşme Tarihinden Dava Tarihine Kadar 10 Yıllık Hak Düşürücü Süre Geçmiş Bulunduğuna Göre Bu Parsel Hakkındaki Davanın Reddi Gereği - Tapu İptali Ve Tescil Talebi )

3402/m.12/3

ÖZET : Tutanağın kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğuna göre bu parsel hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Satın Parlak ;
Yapılan kadastronun kesinleşmesi, kadastronun usulüne uygun yapılması halinde mümkündür. Çok defa yasada belirtilen şekli ögelere uyulmamaktadır. Yapılan kadastro işleminde bir hata, eksiklik varsa tutanaklar kesinleşmez. Dava açma süresi de geçmez. Bu nedenle öncelikle dönemin mevzuatını incelemek ve yapılan işlemlerin mevzuata uygun olup olmadığına bakmak gerekir.
İyi çalışmalar.

Sayın arkadaşlarım, bu konu ile ilgili olarak daha önce açılmış olan konuları okudum ancak bir umut ışığı bulamadım, aşağıda detaylı anlatacağım üzere, kadastro geçmeden ölmüş olan kişinin tüm mallarını kadastro sırasında oğlu kendi adına tapulatmış, ölenin bir de kızı var, adam öldüğünden beri 35 yıl geçmiş tapunun geçmesinden beri de 29 yıl geçmiş, şimdi ölenin kızı bu mallar babamındı, babam öldükten sonra köyden tapu kadastro geçti ve ağabeyim aslında babama ait olan malları kendi adına tapulattı, bana da bir şey vermedi bu nedenle ağabeyimin çocuklarının elinde olan ve şu anda sanayi bölgesi olması nedeniyle de milyonlar eden arazide benim de hakkım var hakkımı istiyorum diyerek bir dava açabilir mi?....... arazi şu anda 3 milyon ediyor, geçen sene ise 500 bin liraya bir ksımı satıldı, önceleri hepsini toplasan 50 bin etmezdi.... kadın ise yaşlı ve kimsesiz, çaresiz şekilde kirada oturuyor, kadının yeğenleri ise krallar gibi yaşıyorlar, apartman diktiler...... bu halde yaşlı kadının dava açma hakkı düşmüş müdür...... yoksa tapudaki işlemlerin eksik olmasını mı ileri sürelim...konuyu isim vererek de şu şekilde özetleyeceğim......"Değerli meslektaşlarım, köyün yarısı Ahmet'e aittir. Ahmet 1975 yılında ölmüştür. Ahmet'in bir oğlu (Mahmut) bir de kızı (Ayşe) vardır. 1981 yılında köyden Kadastro geçmiş ve Ahmet'in tüm mavlarlığını oğlu Mahmut kendi adına tapulama sonucu tescil ettirmiştir. Mahmut ölmüş malvarlığı Hasan'a kalmıştır. Hasan'dan da 3 defa el değiştirmiş ve karısı Besime'ye geçmiştir. Şu anda Besime'nin üzerindeki malvarlığı çok değerlidir. Besime Ahmet'in torunu ile evlidir. Kısaca özetlersem, köyün sahibi Ahmet 1975'de ölmüş, 1981 yılında Kadastro geçmiş ve tüm köyü Ahmet'in oğlu Mahmut adına tapulamış, Mahmut da ölmüş ve şu anda tüm köy Mahmut'un gelini Besime'nin adına kayıtlıdır. Bu halde Ahmet'in kızı Ayşe dava açabilir mi? Ahmet Tapulamadan 6 yıl önce ölmüştür. Hak düşürücü süre geçmiş midir? Lütfen yorum, görüş ve emsal kararlarınızı bekliyorum." Burada davayı açacak olan Ayşe Besime'nin kocasının Halasıdır, yani mallar şu anda davacının, yeğeninin eşi adına kayıtlıdır......