Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlginç Bir Tahliye İlamı/ Kiralananda Bulunan 3. Kişinin Vasiye Teslimi

Yanıt
Old 05-06-2007, 23:24   #1
icra20

 
Varsayılan İlginç Bir Tahliye İlamı/ Kiralananda Bulunan 3. Kişinin Vasiye Teslimi

Sulh Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu karara göre pasaj içinde mevcut bulunan dükkanda yatıp kalkmakta olan ( akli melekeleri yerinde olmayan, pasajı rahatsız eden davranışlar sergileyen,dükkanda yatıp kalkan pasajın huzurunu bozabilecek derecede pislik içerisinde bulunan) Ahmet A... nın dükkandan tahliyesi ile kardeşi Mehmet A.... ya teslimine karar verilmiş olup bu karar icra müdürü tarafından nasıl infaz edilecektir.
Ancak kardeşi teslim almaktan kaçınıyor,
Bu durumda icra müdürü ne yapması gerekir ?
1- Gidip dükkanda Ahmeti bulamadğı takdirde veya bulsa bile kardeşi teslim almadığından dolayı ilamın infazı mümkün olamamıştır diye bir tutanak tutabilir.
2- Buna rağmen davacı taraf ilamın infazında israr edeceğinden kardeşi teslim almaktan imtina ettiğinden bahisle beraberinde götüreceği psikologtan rapor alarak Valilikle irtibat kurup emniyete teslim edebilir
3- Bu sırada Emniyet veya Valilik bizim görevimiz değildir diyerek almaktan imtina ederse İcra Müdürü ne yapabilir.?
4- İlam infaz şekli İİK.nun hükümlerinde geçmediğinden dolayı mahkemeden infazın ne şekilde yapabileceğini sorabilirmi :
ve başka bir yöntem gösterecek arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ederim
Old 06-06-2007, 09:41   #2
av.ayselyildiz

 
Varsayılan

Bence burda olay farklı değerlendirilmiş, eğer akli melekeleri yerinde değilse ve hayatını idame ettiremiyorsa, bu kişiye vasi tayin ettirilmeliydi. Ve vasinin görevini yerine getirmesi sağlanmalıydı. Yoksa reşit bir kişinin başkasına teslimi gibi bir kararın icrasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Acaba bize eksik bilgi mi geldi, kardeşi aynı zamanda vasisi mi?
Old 06-06-2007, 10:17   #3
avmurat

 
Varsayılan

İlginçten öte üzücü bir tahliye kararı bence.Kişiyi şey olarak değerlendirip verilmiş bir karar gibi görünüyor.Akli dengesi yerinde olmasa da kişi kişidir.Bir buzdolabı gibi tahliyesi mümkün müdür?Sayın Yıldız'ın da belirttiği gibi bu kişiye yargılama sırasında vasi tayin edilmiş midir?Kardeşine teslim et kurtul matığını anlayamadım; hele ki kardeşi de buna yanaşmıyorsa.Biz önce Ahmet'in ne olduğuna karar verirsek sorunun çözümü daha kolay olur sanırım.Ahmet bir insan mıdır yoksa şey midir?
Old 06-06-2007, 11:06   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Bence de ilginç bir ilam. Ancak bazı konulara açıklık kazandırdıktan sonra cevap vermek isterim. Sorudan, ilamdaki davacının kiralayan olduğu anlaşılmaktaysa da; davalının kim olduğu anlaşılamamaktadır. Davalı kiracı olan Mehmet midir? Yoksa fuzuli şagil konumunda olan Ahmet midir? Akli dengesi yerinde olmadığı mahkeme ilamınca da belirlenen Ahmet'in davalı olarak gösterilmesi ve kararda da böyle geçmesi olayı daha vahim hale getirir.

Davalının, kiracı Mehmet olması yukarıdaki açıklamamdan sonru daha mantıklı görünmektedir? O zaman başka bir soru daha aklıma gelmektedir. İşyerinde yatıp kalkan bir 3 üncü şahıs varsa, sözleşmeye aykırılık söz konusudur. Dava sözleşmeye aykırılıktan açılmış olsaydı; mecur boşaltılıp kiralayana teslim edilir, olay da çözülürdü. O zaman sorum şudur: Dava hangi sebepten ve kime açılmıştır?

Bu açıklamalardan sonra, soru sahibi "Hayır dava tahliyeye ilişkin bir dava değil" derse çok gülerim.

Saygılarımla
Old 06-06-2007, 16:18   #5
icra20

 
Varsayılan

Hüküm kısmını aynen aktarıyorum
Dava sabit olduğundan kabulüyle Davalı Mehmet A.......nın Yıldız Apt.ve çarşısındaki 11 nolu dükkanını mesken olarak kullanan kardeşi Ahmet A....nın buradan tahliyesine ve ağabeyi Mehmet A.....ya teslimine

Not Davacı Çarşı Yönetimi
Davalı Mehmet A........
Old 06-06-2007, 16:51   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan icra22
Hüküm kısmını aynen aktarıyorum
Dava sabit olduğundan kabulüyle Davalı Mehmet A.......nın Yıldız Apt.ve çarşısındaki 11 nolu dükkanını mesken olarak kullanan kardeşi Ahmet A....nın buradan tahliyesine ve ağabeyi Mehmet A.....ya teslimine

Not Davacı Çarşı Yönetimi
Davalı Mehmet A........

Davacı Çarşı Yönetimi dediğinize göre burası Alışveriş Merkezi mi? Dolayısıyla kira kontratında kiralayan Alışveriş Merkezi mi? Çarşı yönetimi alışveriş merkezini temsilen mi dava açmış?

Davanın hukuki sebebi olarak hangi sebep gösterilmiş? Alışveriş merkezlerinin kendine özgü kuralları bulunmaktadır. Bunlardan birisine mi dayanılmış?

Ben biliyordum zaten böyle bir sürprizle karşılaşacağımı...

Sorularıma yanıt geldikten sonra devam ederiz belki ama...Bilmece gibi bir dava ve karar bence...En son söyleyeceğim cümle şu olacak galiba: Evet mahkemeye müracaat edip ilamı nasıl uygulayacağınızı sorun...Ama eminim ki o da bu işin içinden çıkamayacaktır.
Old 06-06-2007, 22:41   #7
icra20

 
Varsayılan

Galiba benim ilk duyduğumda benimde kafam karıştı, aynı hususları formdada görmeye başladığımdan gerekçe kısmınıda yazmak zorunda kalıyorum Aynen;
Davacı Yaprak Apt.ve Çarşısı yönetim kurulu başkanlığının mahkemeye verdikleri 11.8.2006 tarihli dava tarihli dilekçeleriyle Yaprak Apartmanı ve çarşısında bulunan Mehmet A........ya ait olan 2.kat 11 nolu dükkanın kardeşi Ahmet A.....nın gayri sıhhi şartlarda mesken olarak lkullandığını söz konusu dükkandan idrar, alkol ve pis kokular geldiğini, çarşı esnafının rahatsız olduğunu 5 tanesi avukat olan 48 işyeri bulunan çarşıda esnafın yönetim kuruluna verdieği dilekçe üzerine yönetim kurulunun valilik makamına dilekçe verdiğini yapılan işlem sonucunda tutanak tanzim edildiği, davalı Mehmet A.nın çarşıda bulunan 11 nolu dükkanını mesken olarak kardeşi adına kullandığını bu durumun kat mülkiyeti kanunun hükümlerine aykırı olduğunu bildirerek davalının kardeşi Mehmet A...nın dava konusu dükkandan tahliyesini istemiş olmakla yapılan yargılama sırasında davacı dava dilekçesini tekrar etmiş davalı ise dava konusu dükkandan kardeşini çıkartacağını söylemiş olmakta iddia savunma yapılan keşif ve dosya içeriğine göre davacının davası sabit olduğundanu aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM
Dava sabit olduğundan kabulüyle Davalı Mehmet A.......nın Yıldız Apt.ve çarşısındaki 11 nolu dükkanını mesken olarak kullanan kardeşi Ahmet A....nın buradan tahliyesine ve ağabeyi Mehmet A.....ya teslimine
Old 06-06-2007, 22:45   #8
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

teslim edilecek olan anladıgım kadarı ile Ahmet degıl tasınmazdır ve malik Mehmete teslim edilecektir...tabi dogru anladıysam bir sorun cıkmayacaktır... saygılarımla...
Old 07-06-2007, 11:31   #9
medenikal

 
Varsayılan

Ağabeyinin vesayeti altında ise ;

Ağabeyinin vesayeti altında değil ise;

Teslim Kararına bakış açısı değişecektir.

Yalnız kararda teslim gayrimenkul için ,kişi için değil gibi
Old 07-06-2007, 19:15   #10
icra20

 
Varsayılan

kararda daha fazla açıklama yok aynen aktardığım gibidir. zaten sorunda budur kararda ne yapılmak istenildiğinin anlaşılamaması
Old 08-06-2007, 11:54   #11
medenikal

 
Varsayılan

Hakim dava dilekçesindeki talep ile bağlıdır.Talep nedir; Ahmet'in tahliye edilmesi.Gayrimenkulünde malik Mehmet'e teslim edilmesidir.

Farzedelim ki Hakim Ahmet'in teslimine hüküm vermiş; karar da vesayete değinmesi gerekirdi.Değinmemiş; yada vasi olarak abisinin atanması gerekirdi.Böyle bir açıklama da yok.

Bunlara değinilmediğine göre; sadece gayrimenkulün teslimi söz konusudur.

Yine şüphe içinde iseniz kararı veren Hakime Hüküm açıklattırılmalıdır.
Old 08-06-2007, 18:18   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
dükkanını mesken olarak kardeşi adına kullandığını bu durumun kat mülkiyeti kanunun hükümlerine aykırı olduğunu bildirerek davalının kardeşi Mehmet A...nın dava konusu dükkandan tahliyesini istemiş olmakla

Kat Mülkiyeti Kanununda olaya uygun bir hükme rastlayamadım.

Sayın icra22 kararda yoksa bile, dava dilekçesinde veya dosyada hangi maddeye dayanıldığı yazıyorsa, bize de bildirir misiniz?

Bana göre bu karar zorlama bir karardır.O nedenle de infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. İcra hakimliğine sorduğunuzda eminim o da şaşıracaktır. Muhtemelen yan odadaki kararı veren sulh hukuk hakimine ne yapması gerektiğini soracaktır.

Neticeden bilgi verirseniz, sevinirim.

Saygılarımla
Old 08-06-2007, 18:38   #13
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

Dava sabit olduğundan kabulüyle Davalı Mehmet A.......nın Yıldız Apt.ve çarşısındaki 11 nolu dükkanını mesken olarak kullanan kardeşi Ahmet A....nın buradan tahliyesine ve ağabeyi Mehmet A.....ya teslimine

tasınmaz tahliye edilecek bunun ıcın Ahmet tasınmazdan cıkartılacak tahliyeden sonra Ahmet degıl tasınmaz malık Mehmete teslim edilecektır


Ahmetın rahatsızlıgı konusunda Mahkeme bir karar vermemıstır bu durum baska bır davanın konusu olabılır burada sadece Ahmetın özel durumu Mahkemece göz önunde tutulmadan tasınmazdan tahliyesıne karar verilmiştir...

dıye anlıyorum....
Old 08-06-2007, 18:48   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Ahmet bir menkul, bir eşya mıdır ki, "taşınmazdan Ahmet'in tahliyesine" ve "taşınmazın Mehmet'e teslimine.." diye bir hüküm kurulur?

Sulh hukuk mahkemesi aynı zamanda genel vesayet makamıdır, Ahmet vesayet altında mı? Ahmet vesayet altında değilse öncelikle vesayet ihbarında bulunmalı, açılan dava ise, her iki durumda da, vesayet altında olsun olmasın, husumet yokluğundan (Mehmet'in adı "sözde" davalı) reddedilmelidir.

Burada kiracılık sıfatı devam eden Mehmet'in tahliyesine yönelik bir dava da açılmamış. Mehmet dükkanını kardeşi Ahmet'e mesken tuttuğundan bahisle, yalnızca Ahmet'in dükkanı kullanması önlenmek istenmiş. Bir ihtimal akde aykırılık, fuzuli işgal vb. de düşünülebilirdi. Ama her iki halde de, Mehmet'in tahliyesi hedeflenmediğine göre, bunu tartışmanın da anlamı yok.

Bence bu halde Ahmet (ister kardeş olsun , isterse yabancı tabiyetli biri olsun) fuzuli şagildir. Dava doğrudan doğruya şagil Ahmet'e yöneltilmeli, dava sırasında vesayet ihbarıyla Ahmet'in vesayet altına alınması istenmeli, bilahare atanacak vasi davaya davalı Ahmet adına asaleten veya vekil tayin ederek katılmalı ve taşınmazdaki işgalin sona erdirilmesine karar verilmeliydi.

(Ahmet'in vesayet altında olmadığı anlaşılıyor. Vesayet ihbarının zorunluluğu biraz da bundan somut olayda. Sonuçlarıyla dahi anlaşılıyor, kardeşin kardeşi sahiplenmeyebileceği de gözetildiğinde, akli dengesi yerinde olmayan Ahmet'in sokağa bırakılmasına Mahkeme nasıl göz yumabiliyor, bir kuruma (rapora göre hastaneye) yerleştirmesi gereken iken.)

"Taşınmaz'dan Ahmet'in tahliyesine..."

Ahmet eşya sanki. Yazık.

Saygılarımla...
Old 08-06-2007, 19:00   #15
avasas

 
Varsayılan

"Ahmet A... nın dükkandan tahliyesi ile kardeşi Mehmet A.... ya teslimine karar verilmiş olup"
------------------------------------------------------

kararda ahmet isimli şahıstan bir menkul olarak bahsedildiği tartışmaya yer vermeyecek kadar açık maalesef. eğer teslim edilmesi sözkonusu olan taşınmaz olsa idi mehmet a'nın ahmet a'nın kardeşi olup olmaması bahis konusu edilmezdi. taşınmazın teslimi sözkonusu olsa idi "taşınmazın kiracısı mehmet a" demesi mantıken uygundu. çünkü teslim edilecek "şey"le teslim alacak kişi arasında bir illiyet kurma kastını düşündüğümüzde illiyet taşınmazdaki kiracılık üzerinden değil, ahmet a ile olan akrabalık ilişkisi üzerinden kuruluyor.

buradaki "şey" de ahmet a oluyor. bir insan yani. vahamet de burada tezahür ediyor. herhangi bir kararda hukuki yorumlar farklı olabilir, karar yanlış olabilir; bunlar tartışılır. ancak bir insanı şey mertebesine indirgeyen mentalite apayrı bir irdeleme konusu.
Old 10-06-2007, 04:20   #16
muratsadioğlu

 
Varsayılan Akla da Hukuk'a da uymadı.

Alıntı:
Yazan Av.Ş.F.Demirel
"Adalet, aklın kullanılmasıyla keşfedilebilir"

Sayın meslektaşım Demirel'in düşüncelerine aynen katılıyorum.Karar akla da hukuk'a da uymuyor;demek ki,adaletsiz
Hepimiz,günümüzde,bir yargıcın böylesine eksik,yanlış,kişi hak ve özgürlüklerini göz ardı eden bir karar vermesini içimize sindiremedik.
Söz konusu Pasajda kiracı olan meslektaşlarımızın da böyle bir yanlışa evet diyeceklerini sanmıyorum.
Bir kısım THS üyesi arkadaşım,bütün çabalarına ve olası seçeneklere rağmen,kararı bir yere oturtamadılar.Oturmaz;çünkü dengesiz..
Saygılarımla.
Old 10-06-2007, 10:59   #17
icra20

 
Varsayılan

Bu ilamı başka bir ilde görev yapan meslektaşım tarafından bana iletildi.Zira ilamı nasıl infaz edeceği hususunda tereddütleri olduğundan benim bu konudaki görüşlerimi öğrenmek istediğinden bende dayanamadım form alanına konuyu açtım, bu nedenle dava dilekçesi hakkında fazla bir bilgiyi sahip değilim, yalnız ilamın tamamını çarşı ve taraf isimlerini değiştirmek suretiyle aktardım. Bakalım bu işin içinden nasıl çıkacaz bende merak içindeyim.
Kısa bir not olarak akli dengesi yerinde değil dememin sebebi yasal bir dayanak yok, sadece ikamet olarak kullanan şahsın hal ve davranışlarını davacıların sözlü olarak meslektaşlarıma bu şekilde anlatmalarındandır. Belkide böyle böyle bir rahatsızlığıda yoktur. Ancak kararın gerekçesinde bahsedildiği şekilde rahatsız edecek davranışlar sergilediği görülmektedir.
Old 11-06-2007, 12:15   #18
medenikal

 
Varsayılan

Vesayet durumu da yokmuş; Yani Ahmet 'in aklı yerinde imiş; aklı yerinde ise , Hakim'in verdiği karar da ; gayrimenkulün teslimi söz konusudur.

Hüküm kısmında ahmet tahliye edilsin ,ve abisi olan Mehmet' e gayrimenkul teslim edilsin şeklinde anlaşılmalıdır.

Karar yerine oturmuştur.

Karar açıklanmaya gerek duymamaktatır.

Hakim'in kararı açıktır.
Old 11-06-2007, 12:27   #19
avasas

 
Varsayılan

''pasaj içinde mevcut bulunan dükkanda yatıp kalkmakta olan ( akli melekeleri yerinde olmayan, pasajı rahatsız eden davranışlar sergileyen,dükkanda yatıp kalkan pasajın huzurunu bozabilecek derecede pislik içerisinde bulunan) Ahmet A... nın dükkandan tahliyesi ile kardeşi Mehmet A.... ya teslimine....''
--------------------------------------------------------

kararda baştan sona ahmet a'yı anlatıyor. kararın konusu da ahmet a'nın dükkandan tahliyesi. gayrimenkulun teslimi sözkonusu olduğunda mehmet'in a'nın ahmet a'nın kardeşi olmasının ya da olmamasının bir önemi olmaz. direkt problem bir şahsın kendisinden sorumlu olduğu düşünülen kardeşine teslimi hüküm altına alınmış.
Old 12-06-2007, 16:27   #20
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Davanın ve kararın dayanağı KMK 18.maddedir.

KAT MALİKLERİNİN BORÇLARI:
I - GENEL KURAL :
MADDE 18 - Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri veortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirinirahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerineuymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Süknâ) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur. Giderlere ve sigorta primlerine ait 20 nci madde hükmü saklıdır.

Bu kararın uygulamasına ilişkin örnekler sunuyorum
T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5647

K. 2005/8544

T. 3.10.2005

• TAŞINMAZIN TAHLİYESİ TALEBİ ( Canlı Müzik Yayını Yapıldığı İleri Sürülen Dava Konusu Bağımsız Bölümde Oluşan Gürültünün Rahatsızlık Verecek Boyutlarda Olup Olmadığının Açıkça Saptanması Gereği )

• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( Bilirkişi İncelemesinin Müzik Yayınının Yapıldığı Bir Sırada Gerçekleştirilmesi Gereği - Gürültü Çıkarma Nedeniyle Tahliye Talebi )

• GÜRÜLTÜ ÇIKARMA ( Canlı Müzik Yayını Yapıldığı İleri Sürülen Dava Konusu Bağımsız Bölümde Oluşan Gürültünün Rahatsızlık Verecek Boyutlarda Olup Olmadığının Açıkça Saptanması Gereği )

• TAHLİYE ( Canlı Müzik Yayını Yapıldığı İleri Sürülen Dava Konusu Bağımsız Bölümde Oluşan Gürültünün Rahatsızlık Verecek Boyutlarda Olup Olmadığının Açıkça Saptanması Gereği )

634/m.18


ÖZET : Dava dilekçesinde davalının taşınmazdan tahliyesi istenilmiştir. Tanık anlatımları ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde canlı müzik yayını yapıldığı ileri sürülen dava konusu bağımsız bölümde oluşan gürültünün rahatsızlık verecek boyutlarda olup olmadığının açıkça saptanabilmesi için bilirkişi incelemesinin müzik yayınının yapıldığı ( ses cihazlarının çalışır durumda olduğu ) bir sırada gerçekleştirilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde davalının taşınmazdan tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı Seval Günbak vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı dava dilekçesinde tapuda işyeri ( dükkan ) olarak gösterilen zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün davalı tarafça cafe olarak kullanıldığını buradan çıkan gürültünün diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahatsızlık verdiğini ileri sürerek kiracı davalının bu bağımsız bölümden tahliyesini istemiştir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 18.maddesi hükmüne göre kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek ve birbirinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu yükümlülük bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma ( sükna ) hakkı sahiplerine ya da bu bölümlerden herhangi bir nedenle sürekli olarak yararlananlara da uygulanır ve kat maliki ile birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Somut olayda kat irtifaklı anataşınmazın dükkan nitelikli 2 nolu bağımsız bölümün maliklerinden Sevgi Günbak'ın bu bağımsız bölümü diğer davalı Mehmet Alkan'a kiraladığı ve buranın Cafe olarak işletildiği anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında dinlenen tanıklar Cafe'de yapılan canlı müzik yayınının anataşınmazın diğer bağımsız bölümünde oturanlara rahatsızlık verecek boyutlarda olduğunu açıkça bildirmişlerdir. Yerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda ise inceleme sırasında ses yayın cihazı olmadığından sesle ilgili gerekli ölçümlerin yapılamadığı belirtilmiş gürültünün rahatsız edici boyutlarda olması durumunda bağımsız bölümde ters tavan ve ses kesici perde yapılarak yalıtımın sağlanması suretiyle rahatsızlığın giderilebileceği görüşüne yer verilmiştir.
Tanık anlatımları ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde canlı müzik yayını yapıldığı ileri sürülen dava konusu bağımsız bölümde oluşan gürültünün rahatsızlık verecek boyutlarda olup olmadığının açıkça saptanabilmesi için bilirkişi incelemesinin müzik yayınının yapıldığı ( ses cihazlarının çalışır durumda olduğu ) bir sırada gerçekleştirilmesi, ölçümün buna göre yapılıp, sonuçta bu bağımsız bölümden ( cafe'den ) çevreye yayılan gürültünün anataşınmazdaki diğer bağımsız bölümde oturanları rahatsız edecek boyutlarda olup olmadığı saptanıp, bunun giderilmesi için alınması gereken önlemlerin açıkça belirlenmesi ve önlemlerin alınmasına karar verilmesi, gürültünün alınacak önlemlerle giderilmeyeceğinin anlaşılması durumunda ise gürültü çıkaran faliyete son verilmesine hükmedilmesi gerekirken yetersiz araştırmaya ve eksik incelemeye dayalı olan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 03.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

18. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7789

K. 2004/9967

T. 21.12.2004

• TAHLİYE TALEBİ ( Kiracının Bağımsız Bölümünde İşçilerini Barındırdığı ve Bu Kişilerin Binaya Rahatsızlık Verdiği İddiasına Dayalı - Rahatsızlık Veren Eylemler Tespit Edildiğinde Gerekli Önlemlerin Alınmasına Karar Verilmesi Gerekirken Davanın Reddinin İsabetsiz Olduğu )

• KİRACININ APARTMANDA OTURANLARI RAHATSIZ ETMESİ ( Rahatsızlık Veren Eylemler Tespit Edildiğinde Gerekli Önlemlerin Alınmasına Karar Verilmesi Gerekirken Davanın Reddinin İsabetsiz Olduğu - Tahliye Talebi )

• KAT MÜLKİYETİNDE BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ KULLANANLAR ( Eklentileri ve Ortak Yerleri Kullanırken Doğruluk Kurallarına Uymak ve Diğerlerini Rahatsız Etmemek Zorunda Olduğu - Tahliye Talebi )

634/m.18,33


ÖZET : Gerek kat malikleri ve gerekse bağımsız bölümü her ne sebeple olursa olsun sürekli biçimde kullananlar, bağımsız bölümü, eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak ve diğerlerini rahatsız etmemek zorundadır. Eldeki davada, kiracı olan kişinin bağımsız bölümünde işçilerini barındırdığı ve bu kişilerin binaya rahatsızlık verdiği iddia edilmiştir. Rahatsızlık veren eylemler tespit edildiğinde gerekli önlemlerin alınmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddi isabetsizdir.
DAVA : Dava dilekçesinde, apartmanda oturanları rahatsız eden davalının mecurdan tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde, davalının kullandığı bağımsız bölümünde işçilerini yatırması ve bu işçilerin diğer bağımsız bölümlerde oturanların kapı zillerini çalmaları ve aralarında yaptıkları yüksek sesli konuşmalarla apartman sakinlerini rahatsız ettikleri ileri sürülerek sözü edilen rahatsızlıkların giderilmesi açısından davalının bu bağımsız bölümü boşaltmasına ( tahliyesine ) karar verilmesi istenilmiş, mahkemece tahliye koşulları bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Kat Mülkiyeti Yasası'nın 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Aynı maddenin ikinci fıkrası hükmü uyarınca da kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin olan hükümler bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir biçimde sürekli olarak yararlananlara da uygulanır. Somut olayda davalının kiracı sıfatı ile oturup kullanmakta olduğu 3 nolu bağımsız bölümde işçilerini barındırdığı, bu işçilerin diğer bağımsız bölümlerde oturanlara rahatsızlık verdiği ileri sürüldüğüne göre, mahkemece yapılacak inceleme ve tarafların gösterecekleri delillerin toplanması sonucu rahatsızlık verici eylem ve davranışların varlığının saptanması durumunda Kat Mülkiyeti Yasası'nın yukarıda sözü edilen 18. maddesi ve 33. madde hükümleri çerçevesinde diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edici eylemlerin giderilmesi konusunda gerekli önlemlerin alınmasına; böyle bir durum söz konusu değilse ancak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, rahatsızlık konusunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Aslında karardan anlaşıldığı kadarıyla kat maliklerinin kiracı Mehmet'den bir şikayetleri yok.Bilakis yerin asıl kiracısı Mehmet'e teslimine karar verilmesini istemişler.Davacıların problemi yerin Ahmet tarafından kullanılmasının önlenmesi ve Ahmet'ten gayrımenkulün teslim alınıp (yanı Ahmet'in kapı dışarı edilip) gayrımenkulü Mehmet'e teslim etmek.
Böylece karar uygulandığında Ahmet bu karar ve infaz aleyhine yeniden gayrımenkule girmek isterse aynı ilamın tekrar infazı ve şikayeti sözkonusu olacak.Vallahi çok akıllıca...
Bence ilamın infazında bir tereddüt yok.Yani tereddüt olmamalı demek istedim.
Çıkacak problemler açısından değerlendirdiğimizde;
Sayın İcra22
1-;Dükkana gidildiğinde Ahmet yok ise boş iken teslim alınır ve Mehmet'e teslim edilir ve tutanak bu şekilde hükme bağlanır.
Mehmet taşınmazı teslim almaktan çekinirse bu takdirde infazda terrüddüt oluştu denir ve mercii hakimliği'ne başvuruda bulunulur.(Yani Mehmet tarafından teslim alınana kadar yediemine teslim yapılabilirr mi vs . vs. ihtimallerde değerlendirilmelidir.
Bence bu mümkün ama Mehmet'in kira borcu işlediğine göre bu takdirde Mehmet'i bulup gel taşınmazını teslim al deyip muhtıra çıkarmak da yarın bir gün tazminat sorumluluğundan kurtulmak açısından önemlidir.
Bence (aksi beyanlara da açığım) İİK 26 maddeyi dahi uygulayabilirsiniz.2-Burada Ahmet değil taşınmazın Ahmet'ten alınıp Mehmet'e teslim edilmek istendiği açıktır.Bana göre hüküm kısmında Türkçmezi elden geldiği kadar az kullanılmaya çalışılmıştır.Dava dilekçesi ve karar birlikte değerlendirilmelidir.
Yani Ahmet herhangi bir kimseye teslim edilmemelidir.


3-Sorunun cevabı 2. maddedin içinde ve her hakkı saklıdır.

4-Sayın Müdürüm,
Sizin de bildiğiniz gibi ilam aynen infaz edilecek ve infaz dahi yoruma yer vermeyecektir.İlamın uygulanmasında terüddüt var ise sorumluluk doğmaması açısından derhal Mahkemeye başvurun gerekirse taraflar bu konuda size yol gösterebilecek şekilde (aynı zamanda kendilerine) davalaşsınlar!
Asillerin işin içinden çıkamadığı yerde tüm sorumluluğun ( hukuki ve cezai ) size yüklenmesini doğru bulmuyorum.Taraf da sorumluluk taşımalıdır.Mahkemenin bu kararının infazda tereddüt uyandıracağı belli iken neden temyiz konusu edilmemiştir anlayamadım.Ancak yoruma dayalı bir hüküm var ise icra memuru yorumda bulunamayacağından mahkemenin yorumunu tercih etmelisiniz diye düşünüyorum.

SaygılarımlaT.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/6510

K. 2005/9748

T. 5.5.2005

• İLAMLARIN İCRASI ( İnfaz Edilecek Bölümlerinin Yorum Tahmin ve Takdir Yoluna Gidilmeksizin Anlaşılır Biçimde Açık Ve Net Olması Gereği )

• İNFAZ EDİLECEK BÖLÜMÜN AÇIK VE NET OLMASI ( İlamların İnfaz Edilecek Kısmı - Yorum Tahmin ve Takdir Yoluna Gidilmeksizin Anlaşılır Biçimde Olması Gereği )

• YORUM TAHMİN VE TAKDİR YOLUNA GİDİLEMEMESİ ( İlamların İnfaz Edilecek Bölümleri Hakkında )

2004/m.32



ÖZET : İlamların infaz edilecek bölümlerinin "yorum, tahmin ve takdir" yoluna gidilmeksizin anlaşılır biçimde açık ve net olması gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İlamların infaz edilecek bölümleri hüküm bölümünde yer alan kısımlarıdır. Ancak, ilamla hükmedilse dahi hüküm bölümünün infazı kabil olması zorunlu olup yorum, tahmin, takdir yoluyla infaz kabiliyeti olmayan ilam hükmünün infazı sağlanamaz. Bu nedenle takip dayanağı ilamın hüküm bölümünün 5. bendinde yer alan ( tarafların talep ve kabulleri gereğince küçük Sina'nın yuva ve Semra'nın okul masraflarının davacı baba tarafından karşılanmasına ilişkin hükmün infaz kabiliyeti yoktur. ( HGK.nun 8.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K. ) Zira her zaman tek taraflı olarak temin edilebileceği okul taksitleri ve dershane ücretlerine ilişkin belgelere ( kaldı ki ilamda dershane ücreti de yer almamaktadır. ) dayanılarak ( ayrıca alacak ilama bağlanmaksızın ) ilamların icrası yoluyla takip yapılamaz. Açıklanan nedenlerle borçlu şikayetinin kabulüne karar vermek gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 05.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/24114

K. 2006/588

T. 26.1.2006

• İLAMLARIN İNFAZI ( İcra Mahkemesince İlamın İnfaz Edilecek Kısmı Yorum Yoluyla Belirlenemeyeceği )

• İCRA MAHKEMESİ HÜKMÜ ( Hüküm İçeriğinin Aynen Uygulanması Zorunlu Olduğu - Sınırlı Yetkili İcra Mahkemesince İlamın İnfaz Edilecek Kısmı Yorum Yoluyla Belirlenemeyeceği )

2004/m. 32, 35


ÖZET : İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Başka bir anlatımla, hüküm içeriğinin aynen uygulanması zorunludur. Sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez. Açıklanan hususlar nazara alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibinin dayanağı ilamın hüküm fıkrasının incelemesinde, davacının Maliye Bakanlığı personeline, Gelir İdaresini Geliştirme Fonu'ndan yapılan ek ücret ödemelerinden yararlandırılması nedeniyle davacının idareye başvuruda bulunduğu 16.08.1999 tarihinden itibaren davacıya ödenmesi gereken ek ücretin davalı idarece hesaplanarak aynı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödemesine ve 18,64.- YTL yargılama giderinin davalı idareden alınmasına karar verildiği, ilamın bu niteliği itibariyle yargılama gideri dışında eda hükmünü içermediği anlaşılmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-5178 - 1997n76 sayılı kararında da vurgulandığı üzere ( İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili İcra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez. ) Bu durumda yargılama gideri dışındaki alacağa yönelik itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 26.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-06-2007, 17:39   #21
muratsadioğlu

 
Varsayılan Karşı çıkış,özensizliğe..

Alıntı:
KAT MALİKLERİNİN BORÇLARI:
I - GENEL KURAL :
MADDE 18 - Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri veortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirinirahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerineuymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Süknâ) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur. Giderlere ve sigorta primlerine ait 20 nci madde hükmü saklıdır
Sayın Dülger,

Çabanız için teşekkürler.
Dikkat ederseniz 18.Maddeye karşı çıkan yok.Hele sizin bu çok değerli kararlarınıza asla..
İtiraz,''Temyiz kudretinden yoksun ve vesayete muhtaç bir vatandaşımızın önlem alınmadan bir eşya gibi,işhanından atılıp,yine bir eşya gibi kardeşine teslim edilmesi''ne..En azından bizim itirazımız bu..
Bunu onaylıyacak bir çağdaş hukukçu düşünemiyorum.
Bu açıklamayı yapma fırsatı verdiğiniz için teşekkürler.
Old 12-06-2007, 18:21   #22
icra20

 
Varsayılan

Sayın Gamze Dülger
İlginize çok teşekkür ederim, ancak aynı yanılgıya sizde düştünüz gibi bende sizin gibi ilk önce taşınmaz tahliyesi zannettim, daha sonra meslektaşımla yaptığım görüşme üzerine kararı veren hakimle görüşmüş ve gerçek amacın ne olduğunu öğrenmek istemiş, hakim açıkça dükkanda ikamet eden şahsın kardeşine teslimi hususunda karar verdiğini yani taşınmazdan tahliye ile birlikte dükkanda yaşayan şahsında kardeşine yani taşınmaz sahibi ve davalı olan kardeşine teslimi hususunda karar verdiğini belirtmiş bu arada gelişmelerden de haber vereyim. Meslektaşım dükkana gittiğinde şahsın hal ve hareketlerinde olumsuz bir tavırla karşılaşmadığını ancak yaptığı araştırmada vesayet altında olduğunu hatta teslim edilecek şahsın kardeşi olan şahsın vasisi olduğunu bu hususta verilmiş bir karar bulunduğunu öğrenmiş. Ancak kardeşinin ilgilenmediğini öğrenmiş olmakla kardeşi tahliye esnasında daha önce muhtıra tebliğ edilmesine rağmen hazır olmadığından teslim işlemini gerçekleştiremediğinden bahisle ilam infaz edilemediğine dair tutanak tutmuştur. Bence de en doğrusu budur. Bu hususta görüş bildiren tüm forum üyelerine teşekkürler
Old 12-06-2007, 18:56   #23
muratsadioğlu

 
Varsayılan Bravo İcra22

Sayın İcra22,

Sanırım,siz de farkındasınız.Olayın belki yirmi seçeneğinin işlenmesine neden oldunuz.
Anlaşıldı ki,başlangıçta elinizde sağlıklı bilgiler yoktu..Sağlıklısı bir yana,belki de hiç yoktu..Kulaktan duydunuz;doğrulatmadan gündeme attınız..Biz de canla başla irdeledik..Kimimiz ter döktük,kimimiz kurdeşen..Bense her ikisini.
Bereket ki,sonunda sağlıklı bilgiye ulaştık:vesayet kararı varmış..
İyi senaryo..Teşekkür ederiz..Zihin jimnastiği yaptık.
Şahsen bu tür çalışmalar beklerim.
Saygılar..
Old 12-06-2007, 19:37   #24
icra20

 
Varsayılan

Sayın muratsatdioğlu
Ben başta bir başka meslektaşımın benden görüş istemesi üzerine bunu gündeme getirdim. Doğal olarak meslektaşımın bana aktardıklarını aynen aktarmaya çalıştım. ve 6.6.2007 günü saat 23,41 deki mesajım mahkeme ilamından aynen aktardım. Zira karar bana fakslandı sadece davacı ve davalı ile işhanının isimlerini değiştirerek eksiksiz olarak aktardım. Bunun dışında başka bir ilave yapmadım. Bu arada da meslektaşım kişi ile ilgili duyumlarını davacılardan öğrendiğini ve bu hususta da resmi bir kayıt olmadığınıda daha önceki mesajlarımda da belirtmiştim. Lütfen mesajlarımı tekrar okursanız memnun olurum. Zira ortada bir mahkeme ilamı vardır. İlk karşılaştığımız mahkeme ilamı karşısında yapmamız gereken işlemler nelerdir bunların araştırılıp hazırlıklı olmamız lazım ve mahkeme kararıda doğrudur. Bir senaryoda değildir, sadece çözüm üretebilmek için senaryolar üretmeye çalıştık. Bence daha gerçek bir çözümde oluşturulamadı. Burada ilamın infaz edilemediğinden bahisle tutulan tutanakla ilgili olarak davacıların tutumu ne olacaktır onu bilmiyoruz. Ortaya vasi olayı çıktı. Bu işlemle karşı karşıya kalan meslektaşım siteye üye olduğunu ancak henüs üyeliği kabul edilmediğini öğrendim. Zira olayların ilk ağızdan anlatılması daha faydalı olacaktır diye düşündüm. İlginize teşekkürler
Old 12-06-2007, 20:12   #25
muratsadioğlu

 
Varsayılan Anlaştık..

Alıntı:
Yazan icra22
sadece çözüm üretebilmek için senaryolar üretmeye çalıştık.
Sayın İcra22,

Ortaya koyduğunuz dürüst ve uygarca tavrınızdan dolayı kutlarım icra22..
Çok net sorduk;siz de komplekse kapılmadan açıkladınız.
Teşekkürler.
Old 12-06-2007, 20:20   #26
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan icra22
Sayın Gamze Dülger
İlginize çok teşekkür ederim, ancak aynı yanılgıya sizde düştünüz gibi bende sizin gibi ilk önce taşınmaz tahliyesi zannettim, daha sonra meslektaşımla yaptığım görüşme üzerine kararı veren hakimle görüşmüş ve gerçek amacın ne olduğunu öğrenmek istemiş, hakim açıkça dükkanda ikamet eden şahsın kardeşine teslimi hususunda karar verdiğini yani taşınmazdan tahliye ile birlikte dükkanda yaşayan şahsında kardeşine yani taşınmaz sahibi ve davalı olan kardeşine teslimi hususunda karar verdiğini belirtmiş bu arada gelişmelerden de haber vereyim. Meslektaşım dükkana gittiğinde şahsın hal ve hareketlerinde olumsuz bir tavırla karşılaşmadığını ancak yaptığı araştırmada vesayet altında olduğunu hatta teslim edilecek şahsın kardeşi olan şahsın vasisi olduğunu bu hususta verilmiş bir karar bulunduğunu öğrenmiş. Ancak kardeşinin ilgilenmediğini öğrenmiş olmakla kardeşi tahliye esnasında daha önce muhtıra tebliğ edilmesine rağmen hazır olmadığından teslim işlemini gerçekleştiremediğinden bahisle ilam infaz edilemediğine dair tutanak tutmuştur. Bence de en doğrusu budur. Bu hususta görüş bildiren tüm forum üyelerine teşekkürler

Sayın icra22,

Bence tutanak tanzimiyle işlem sona ermemiş. Vasinin vesayet altındaki kardeşini teslim almaktan imtina ettiğinden bahisle tutanak tanzim etmişsiniz. Bu durumda -bence- vesayet makamına vasinin vasilik görevini yerine getirmediğini, bunun resmi bir işlem sırasında bizzat teyit edildiğini bildirmeli ve vesayet makamından vesayet altındaki şahsa yeni bir vasi atanması gerekliliği konusunda ihbarda bulunmalısınız. Esasen aynı ihbarı, kararın icraen infazını isteyen yan yapmalı.

Vesayet makamının vasiyi azli ve yeni bir vasi atamasından sonra da, bu ilginç ilam, infaz edilmeli.

*Kararın tartışmasını artık bir kenara bıraktım. Sayın Dülger'in sunduğu KMK.m.18 le de hükmün uyuşmadığı açık. Her iki içtihatta da tahliye edilen kiracı, buradaysa kiracının kullanımının sonlandırılması sözkonusu değil.

Saygılarımla...
Old 06-08-2007, 17:36   #27
Favor

 
Varsayılan Tahliye ve Teslim

Olayı kısaca anlatayım. Pasaj içindeki bir dükkan sahibi, kendisine ait olan bu dükkanı gayri sıhhi bir şekilde barınma amaçlı kullanıyor. Bu dükkandan gelen kötü koku ve sinekler pasaj sakinlerini son derece rahatsız ediyor. Bu sorunu çözmek isteyen yöneticiler Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açıyor. Mahkeme tahliyeye karar veriyor. Ancak talep dışında dükkan sahibinin akli dengesinin yerinde olmadığından bahisle dükkan sahibine ağabeyini vasi tayin ederek, tahliye ve vasisine teslimi yönünde karar veriyor.
Yöneticiler daha sonra bu kararı icraya koyuyor, İcra müdürü de defalarca muhtıra yazarak vasinin teslim almasını teslim almadığı taktirde İİK.343. maddesi gereğince cezalandırılacağını belirtiyor. Ancak vasi umursamıyor. İcra müdürü icra emrini yerine getirmekiçin çevik kuvvet eşliğinde dükkana her geldiğinde vasi gelmediğinden ötürü tahliyeyi gerçekleştiremiyor.( Vasinin daha önce İİK. 343 gereğince hapis yatmaktan zerre kadar çekinmediğini hem icra müdürüne hem de yöneticilere gayet galiz küfürlerle meramını anlattığını belirteyim) Korkarımki hukuk birkez daha hayata yenik düşmek üzere.
Ben en azından hukukun hayatı yenmese bile hayatla berabere kalabileceğini düşünmek istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz ?
Old 06-08-2007, 18:00   #28
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

icra dosyasına talepte bulunup, taşınmazın tahliye ve teslim işleminin gerçekleştirilmesi talebinizle birlikte bu işlemein yapılacağı günün vasiye tebliğini talep edebilirsiniz.Tahliye anında vasi bulunmazsa , mecurda bulunan eşyaların yediemine teslimini talep edebilirsiniz.
Old 07-08-2007, 09:00   #29
Favor

 
Varsayılan

Sayın Av. Ergün Vardar buradaki sorun ne yazıkki malın teslimi değil akli dengesi olmayan şahsın vasiye teslimi. Kararın da vahameti zaten burada ortaya çıkıyor. İİK.'nın Çocuk teslimine ilişkin hükümlerini mi kıyasen uygulayacaz ? ( ki bu da ayrı bir garabet yaratır) Ne yapıcaz. Resmen kilitlendik. Ortada tuhaf bir karar var ve bu kararı icraya geçirtmemek için elinden geleni yapan bir vasi var. Bu durum inanın insanı meslekten soğutur... Ne yapabilirim ?
Old 07-08-2007, 11:25   #30
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Favor
Olayı kısaca anlatayım. Pasaj içindeki bir dükkan sahibi, kendisine ait olan bu dükkanı gayri sıhhi bir şekilde barınma amaçlı kullanıyor. Bu dükkandan gelen kötü koku ve sinekler pasaj sakinlerini son derece rahatsız ediyor. Bu sorunu çözmek isteyen yöneticiler Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açıyor. Mahkeme tahliyeye karar veriyor. Ancak talep dışında dükkan sahibinin akli dengesinin yerinde olmadığından bahisle dükkan sahibine ağabeyini vasi tayin ederek, tahliye ve vasisine teslimi yönünde karar veriyor.
Yöneticiler daha sonra bu kararı icraya koyuyor, İcra müdürü de defalarca muhtıra yazarak vasinin teslim almasını teslim almadığı taktirde İİK.343. maddesi gereğince cezalandırılacağını belirtiyor. Ancak vasi umursamıyor. İcra müdürü icra emrini yerine getirmekiçin çevik kuvvet eşliğinde dükkana her geldiğinde vasi gelmediğinden ötürü tahliyeyi gerçekleştiremiyor.( Vasinin daha önce İİK. 343 gereğince hapis yatmaktan zerre kadar çekinmediğini hem icra müdürüne hem de yöneticilere gayet galiz küfürlerle meramını anlattığını belirteyim) Korkarımki hukuk birkez daha hayata yenik düşmek üzere.
Ben en azından hukukun hayatı yenmese bile hayatla berabere kalabileceğini düşünmek istiyorum. Bana yardımcı olur musunuz ?

Sayın favor,

Akli melekeleri yerinde olmayan, vesayet altındaki kişi, DÜKKAN SAHİBİ mi?

Ve yönetimin açtığı dava neticesinde de dükkan sahibinin dükkandan TAHLİYESİNE ve VASİSİNE TESLİMİNE m karar verildi?

İlk mesajla sizin mesajınız birleşince böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Eğer durum buysa, "korkarım ki hukuk bir kez daha hayata yenik düşmekte" cümlesindeki serzenişiniz, bence kararın infaz edilememesinden ötürü değil, gerçekte ihdas edilmesinden kaynaklanıyor.

Bence o kararla uğraşmayı bırakıp, vesayet makamına müracaat edin. İhbarcı olarak. Vasinin görevlerini yerine getirmediğini, vesayet altındaki şahsın hayatını tek başına idame ettiremediğini, kendine bakamadığı gibi, dükkanında barınmaya çalışarak başkalarını da rahatsız ettiğini, şahsa yeni bir vasi atanmasının ve yanı sıra şahsın devlet güvencesindeki bir kuruma yerleştirilmesinin vesayet makamı aracılığıyla teminini talep edin.

Asıl mesele vesayet hukuku çerçevesinde dönüyor diye düşünüyorum.

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Murisin Eşi Nüfus Kaydında Görünmüyorsa Veraset İlamı Nasıl Alınacak? monet Meslektaşların Soruları 16 10-09-2020 23:26
Veraset İlamı Neye Göre Verilir? rain_of_summer Hukuk Soruları 20 22-02-2008 13:00
Boş Arsa (gayrımusakkaf) Tahliye Taahhütnamesi Ile Tahliye Edilebilir Mi? turgaygoller Meslektaşların Soruları 2 01-06-2007 12:32
Gayri Menkul Tahliye Ve Teslimi alp Meslektaşların Soruları 0 30-03-2005 12:26
Veraset İlamı Yapmak Gerekli Mi selim Hukuk Soruları Arşivi 3 14-04-2003 00:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10613394 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.