İşçiye karşı açılan maddi tazminat davası

Merhabalar,

Müvekkil sirket taşımacılık işi ile uğraşmakta olup bünyesinde çalışan şoför sefer sırasında arkadan baska bir araca çarparak kaza yapmıştır. Olay neticesinde araç uzun sure tamirde kaldı, çekici masrafı, tamir masrafı derken isveren 25.000-30.000 TL’lik bir zarara uğradı. Bu kapsamda oluşan değer kaybı ve masraflarımızı talep etmeyi düşünüyoruz. Şoför olarak çalışan işçilerin sebep oldukları kazalar sebebiyle tazminat sorumluluklarına ilişkin (TBK m.400) kararlar arıyorum yardımcı olabilecek meslektaşımız var mı? Araştırıp bulduğum kararlar hep doktor/hastane ilişkisi kapsamında. Fakat bizim olaylarımızın diğerlerinden farkı hem şirket aracına verilen zararlar, hem zmms teminatı dışında kalan karşı taraf zararları, hem de değer kaybı talepleri olması. Bu kadar çok çalışan şoförün, kazanın olduğu ülkemizde benzer nitelikte karar bulamamak beni şaşırttı açıkçası. Benzer durumlarla karşılaşan meslektaşlarımız görevli mahkeme, dava türü, kusur ispatı vs konularda katkıda bulunursa çok sevinirim şimdiden teşekkürler.

https://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=91436
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=108988


Zararınızı sigortanın karşılıp karşılamadığı, işçinin kazada kusurlu olup olmadığı, işçinin iş akdini fesh edip etmediğiniz gibi konuları da değerlendirmek gerek diye düşünüyorum. Bu arada davayı kazansanız dahi bu kadar büyük bir zararı işçiden tahsil edip edeyeceğinizi de düşünmek lazım. Davanızda görevli mahkeme iş mahkemesi ve dava şartı arabuluculuk kapsamında, dolayısıyla arabuluculuk aşamasında işçinin sizden alacaklarına karşı bir mahsuplaşmayı da değerlendirebilirsiniz bence.

Sayın Admin öncelikle cevabınız için çok teşekkürler. kazada şoför tam kusurlu, belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi sebebiyle işten ayrıldı, normal şartlarda dava açmayacaktık fakat işverenin iyi niyetini suistimal ederek ödenmiş olan alacaklar için de dava açmak için arabuluculuğa başvurdu.Şu an arabuluculuk aşamasındayız. İşçinin mahsuplaşma niyeti yok, bu noktada sizce biz de taleplerimiz bakımından yeni bir arabuluculuk başvurusunda bulunup işçinin açacağı alacak davasına karşı dava şeklinde mi yoksa iş mahkemesinde ayrı yeni bir dava şeklinde ikame etmeliyiz?

Ne şekilde giderseniz gidin, önce sizin de arabuluculuk sürecinden geçmeniz gerekiyor. Kendi taleplerinizle ilgili doğrudan dava açamazsınız.

Arabulucuk sonrası ayrı dava açıp, gerekli görüyorsanız diğer dava ile birleştirme isteyebilirsiniz.

Sürenin bitmesi nedeniyle işten ayrıldığını belirttiğiniz için kazaya dayalı olarak sizin iş akdini fesh etmemiş olduğunuzu anlıyorum ve bunun da davanızı olumsuz etkileyeceğine inanıyorum. Zira kaza o dönemde sizin için iş akdini fesih sebebi değilken, işçi kendi alacaklarını istediğinde gündeme getirmeniz büyük ihtimalle aleyhinizde değerlendirilecektir.

Sayın meslektaşım,

Sn. Admin'e verdiği bilgiler için teşekkür etmekle beraber iş akdinin feshetmemenizin aleyhinize olmayacağını düşünmekteyim. Zira işçinin kusurlu davranışı, her ne kadar maddi zarara yol açmış olsa da bunub iş ilişkisini çekilmez hâle getirip getirmemesi işverenin subjektif değerlendirmesine bağlıdır. Ayrıca işveren, doğup doğmadığı kesin olmayan hukuki hakkını kullanmadığı için zarara uğratılamaz. Bu, işçinin ibrasına yönelik bir anlam taşımaz.

Son olarak, işçinin kusurunu ortaya koyabildiğiniz ölçüde saydığınız bütün alacak kalemlerini talep edebileceğinizi düşünüyorum. Bunun için işçinin sadece trafik kurallarına göre değil, iş ilişkisine göre kusurlu olması gerekmekte. Uç bir örnek olarak uyuyarak trafik kazası gerçekleştiren şoför trafik kurallarına göre tam kusurlu olsa da işverenin yoğun baskısı ve mobbingleri ile bu duruma itilmişse hizmet ilişkisi içerisinde kusursuzluğunun dâhi gündeme gelebileceğini düşünüyorum.