uyuşturucu kullanma suçu

Sayın arkadaşlar müvekkilimiz 15 aydır ceza evınde isnad edilen suç uyuşturucu ticareti yapma müvekkilimiz tamamen bir tesadüf üzeri yakın bir akrabası olan kişinin evine gıdıyor gitme sebebi arabasını verdiği akrabasından almaktır.Ancak evine çıktığında ise akrabasını bekleyen polisler tarafından aynı evin içinde yakalanıyor müvekkilimiz zaten hap ve benzeri uyarıcı madde kullandığı için üzerinde 3 adet uyarıcı hap çıkıyor teknik takiplerde ise sadece para isteme görülüyor müvekkilimizin kullanıcı olduğu savunması yetersiz mi kalmakta ? bununla ilgili karar veya ilgisi olan üye arkadaşlarım yardımcı olurlarsa sevinirim teşekkürler.

Şu anda müvekkiliniz yargılanmaya devam mı ediliyor,yani karar verilmiş mi? Eğer Yargılanmaya devam ediyorsa ilk önce müvekkilinizle beraber tutuklanan kişi,müvekkilinizin konu ile ilgili olmadığını söylemesi gerekiyor.En önemli çıkış yolunuz bu.Bundan başka;müvekkilinizi tanıyan ve tanık olarak mahkemede ifade verecek kişilerin de müvekkilinizin konu ile ilgili olmamasını söylemesi gerekir.Bunun yanında;Siz de Mahkemede savunma yaparken,müvekkilinizin muhtardan alınan sabit ikametgah ilmuhaberini mutlaka mahkemeye sunun.Ayrıca;mahkemede; müvekkilinizin sabıkalı olması,tekrar suç işleyeceği anlamına gelmediğini,müvekkilinizin mağdur olduğunu söyleyin.Bunun yanında müvekkiliniz de hapishaneden mahkemeye saqvunmasını yapabilir.İyi çalışmalar..

Uyuşturucu kullanma suçu TCK 191/ 6 da düzenlenmiştir. buna göre 1yıldan 2 yıla kadar hapis ,tedavi ve denetimli serbestlik e tabi tutuluyorlar, alınan hapis cezasıda erteliyorlar genelde
Sizin olayda farklılık var sanırım, TCK 188 DEKİ İMAL VE TİCARETTEN YARGIlanıyor sanırım.

Alıntı: Yazan CENTELBOY 54 Sayın arkadaşlar müvekkilimiz 15 aydır ceza evınde isnad edilen suç uyuşturucu ticareti yapma müvekkilimiz tamamen bir tesadüf üzeri yakın bir akrabası olan kişinin evine gıdıyor gitme sebebi arabasını verdiği akrabasından almaktır.Ancak evine çıktığında ise akrabasını bekleyen polisler tarafından aynı evin içinde yakalanıyor müvekkilimiz zaten hap ve benzeri uyarıcı madde kullandığı için üzerinde 3 adet uyarıcı hap çıkıyor teknik takiplerde ise sadece para isteme görülüyor müvekkilimizin kullanıcı olduğu savunması yetersiz mi kalmakta ? bununla ilgili karar veya ilgisi olan üye arkadaşlarım yardımcı olurlarsa sevinirim teşekkürler.

Müvekkilinizin akrabasının evinde ayrıca uyuşturucu madde yakalanıyor mu peki ? Ayrıca yakalanmışsa kaç kilo yakalanmış ? Önce bu soruların cevapları somut olayı değerlendirmek açısından önem arz etmektedir. Somut olayı Biraz daha netleştirmeniz,olayla ilgili hukuki değerlendirme yapmamızı kolaylaştıracaktır.

müvekkilimizin yargılaması devam etmekle birlikte sayın cesur yürek'in sorduğu kısma gelirsem evet akrabasının evinde uyuşturucu madde bulunuyor zaten bu kişi tamamen suçu ve maddeleri üzerine almış durumda.Bizim ortaya çıkarmak istediğimiz müvekkilimizin akrabasıyla devamlı görüşüyor olmasına rağmen bu olayla hiç bir bağı olmadığını belirtmektir konuya gösterdiğiniz hassasiyetten dolayı teşekkür eder yeni cevaplarınızı dört gözle bekliyorum arkadaşlar.

Sizin anlatımlarınızdan çıkan sonuç : Müvekkilinizin akrabası ,kendisine isnad edilen suçu ikrar etmiş ve müvekkilinizin bu suçla herhangibir ilişkisi olmadığını belirtmiş.Gayet tabii bu ikrar önemli bir delil olmakla birlikte mahkemeyi bağlamayacaktır.Zira mahkemenin amacı maddi gerçeği ortaya çıkarmak olacaktır.Dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre müvekkilinize atılı suçun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığına dair mahkeme bir karar verecektir.Sizin olayı aktardığınız kadarıyla şu tespitler yapılabilir. 1) Uyuşturucu müvekkilinizin akrabasının evinde bulunmuştur bu müvekkilinizin lehine bir durumdur. 2-) Müvekkilinizin akrabası ,atılı suçlamayı kabul ederek müvekkilinizin suçla bağlantısı olmadığını ikrar etmiştir ki bu husus da müvekkilinizin lehine bir durumdur.Ayrıca anladığım kadarıyla müvekkilinizle akrabası arasında geçen telefon kayıtları dosyada bulunmaktadır ; Salt bu kayıtlara dayanılarak müvekkilinizin atılı suçu işlediği sonucuna da varılamaz.Başka delillerle desteklenmesi gerekmektedir. İyi çalışmalar ..

Eklediğimiz karar somut olaya uymayabilir ama konuyla ilgili faydalı olması dileğiyle foruma eklenmiştir.Saygılarımla..


Esas No : 2006/565
Karar No : 2006/3869
Tarih : 16.3.2006


TEŞEKKÜL HALİNDE UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMAK ( Örgütün Varlığının Kabul Edilebilmesi İçin Üye Sayısının En Az Üç Kişi Aralarında Hiyerarşik İlişki Suç İşlemek Amacı Etrafında Fiili Birleşme Niteliği İtibariyle Devamlılık Göstermesi Gereği )
ÖRGÜT VARLIĞININ KABUL EDİLEBİLMESİ KOŞULLARI ( Üye Sayısının En Az Üç Kişi Aralarında Hiyerarşik İlişki Suç İşlemek Amacı Etrafında Fiili Birleşme Niteliği İtibariyle Devamlılık Göstermesi Gereği )
SUÇ İŞLEMEK İÇİN ÖRGÜT KURMAK ( Sanıklar Sayısal Yeterlikte Olsa da Aralarında Hiyerarşik İlişki ve Suç İşleme İradelerinde Devamlılık Saptanamaması - Suçun Oluşmadığı )
UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMAK ( Örgüt Varlığının Kabul Edilebilmesi İçin Üye Sayısının En Az Üç Kişi Aralarında Hiyerarşik İlişki Suç İşlemek Amacı Etrafında Fiili Birleşme Niteliği İtibariyle Devamlılık Göstermesi Gereği )




ÖZET :

Suç işlemek için örgüt kurmak suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilebilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçları işlemeye elverişli olmalıdır. Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.

Olayda, sanıkların örgüt oluşturmak için sayısal yeterlikte olsa da, aralarında hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradelerinde devamlılık saptanmadığından suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçu oluşmamıştır.


DAVA :

Teşekkül halinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan sanıklar, M.T., F.B., T.Y. ve İ.N. hakkında İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 21.10.2005 tarih ve 20003/272 esas, 2005/416 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; sanıklar M.T. ve F. B. yönünden resen de temyize tabi olan hükmün sanıkların müdafileri tarafından temyiz edildiği, M.T. ve F.B. müdafilerinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını talep ettikleri; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmün bozulması isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 31.01.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Sanıklar M. ve F. Hakkındfa duruşmalı, diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak dosya incelendi, gereği görüşüldü:


KARAR :

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının ve sanıklar M.T. ve F.B. müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmalarının reddine, ancak;

5237 sayılı TCK'nın 220. maddesinde düzenlenen "Suç işlemek için örgüt kurmak" suçunun işlendiğinin ve örgütün varlığının kabul edilmesi için; üye sayısının en az üç kişi olması, üyeler arasında soyut bir birleşme değil gevşek de olsa hiyerarşik bir ilişkinin bulunması, suç işlenmese bile suç işleme amacı etrafında fiili bir birleşmenin olması, niteliği itibariyle devamlılık göstermesi gereklidir. Örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından, amaçlanan suçların suçları işlemeye elverişli olması da aranmalıdır. Örgüt yapılanmasında işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün, ancak zorunlu değildir. Soyut olarak sanık sayısının üç kişi veya daha fazla olması örgütün varlığının kabulü için yeterli olmayıp bu durumda iştirak ilişkisinden söz edilebilir.

Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüte üye olmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılır.

Somut olaya bakıldığında; sanıkların örgüt oluşturmak için sayısal yeterlikte olduğu anlaşılmakta ise de, aralarında hiyerarşik ilişki ve suç işleme iradelerinde devamlılık saptanmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan durum karşısında sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 220. maddesinin uygulanmasının koşullarının bulunmadığının ve bu nedenle 5237 sayılı TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanamayacağının belirtilmemesi,


SONUÇ :

Yasaya aykırı, sanıkların müdafilerinin temyizi itirazları ile sanıklar M.T. ve F.B. müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görüldüğünden M.T. ve F.B. yönünden resen de temyize tabi olan hükmün istem gibi, BOZULMASINA, tahliye talebinin reddine, 16.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tabii burda teknik bir bilgiden ziyade, dosyanın çeriği ve davanın gidişatı ile ilgili yorum istendiğinden net bir cvp vermek mümkün ve mantıklı görünmüyor. yapılacak yorumlarında fayda getireceğini zannetmiyorum.

Alıntı: Yazan FYLOZOF Tabii burda teknik bir bilgiden ziyade, dosyanın çeriği ve davanın gidişatı ile ilgili yorum istendiğinden net bir cvp vermek mümkün ve mantıklı görünmüyor. yapılacak yorumlarında fayda getireceğini zannetmiyorum.

Sizin yaptığınız yorumun da meslektaşımızın davasına fayda getireceğini sanmıyorum.Dosyanın içeriğinin tamamını foruma aktaran meslektaşımızı gördünüz mü acaba ? Burdaki amaç : Bir nebze de olsa ; sorulan sorulara katkıda bulunarak mesleki yardımlaşmayı sağlamaktır.

Sayın cesur yürek'in konumuzla ilgili yaptığı yorum ve çakışmalalrı için çok teşekkür ederim aksine diğer yorumlarda belirtildiği üzere yapılan çalışmalar üye arkadaşımızın görüşleri bizim için yararlı olmuştur bizim sitedeki amacımız paylaşımı sağlayarak bilgilerin sentezlenmesini oluşturmaktır.Yani önemli olan yapıcı yorumlardır arkadaşlar.Sayın cesur yürek'e teşekkürler.

Uyuşturucu madde miktarı atılı suçun vasıf ve mahiyetini belirleme açısından uygulamada dikkate alınmaktadır.Uyuşturucu madde miktarı Kişisel kullanımın ,yani yıllık ihtiyacın üzerindeyse uyuşturucu madde ticareti suçunun oluştuğu sonucuna varılabilir.Gayet tabii, Salt miktar kıstasına bakılarak suç nitelemesinde bulunmak doğru değildir ; Zira Şüpheli/sanık 1 gram uyuşturucu ile yakalanmıştır fakat bu uyuşturucu satışa hazır torbanın içindedir ya da uyuştucunun bulunduğu yerde terazi de bulunmuştur.Yani Şüpheli/sanık üzerinde yakalanan uyuşturucu 1 gram bile olsa mevcut delil durumu ticari amaç kastını destekliyorsa uyuşturucu madde ticareti suçu oluştuğu sonucuna varılabilir.Ayrıca yargıtay ,bazı kararlarında 2 kiloyu kişinin yıllık ihtiyacına yetecek düzeyde olduğu kanısıyla uyuşturucu madde ticareti suçunun oluşmadığı sonucuna varmıştır.Son olarak sizin somut olayda mevcut delil durumuna göre müvekkilinizin ticari kasıtla haretket ettiği sonucuna varılamıyorsa şüpheden sanık yararlanır ilkesi uygulama alanı bulabilir.