Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kaparo alan emlakçının kiracının gayrimenkulü kiralamaktan vazgeçmesi halinde iadesi.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-01-2007, 14:49   #1
nohut

 
Önemli kaparo alan emlakçının kiracının gayrimenkulü kiralamaktan vazgeçmesi halinde iadesi.

Müvekkilimiz olan emlakçı bir gayrimenkulün kiralanması konusunda müşteri ile mal sahibinin anlaşmasına ve kira kontratının imzalanmasına aracılık etmiş ancak kontrat imzalandıktan sonra gayrimenkule taşınmadan kiracı vazgeçmiştir, bu durumda müvekkil emlakçı kiracıdan aldığı ama mal sahibine teslim etmediği kaparoyu, aracılık hizmeti nedeniyle doğacak komisyon alacağına mahsup edebilir mi?

Daha genel anlamda emlakçı alım satım yada kiralama işlemlerinde işlemler sonuçlanmasa dahi almış olduğu kaparoyu verdiği hizmet ve emeğe karşılık iade etmeyip aracılık hizmeti ücretine mahsup edebilir mi?
Old 25-01-2007, 15:02   #2
av.m.a.g

 
Varsayılan

burada müşteri kira sözleşmesini imzalamış ve ve kaporayı da ödemiştir. İmzalandığı andan itibaren emlakçı komisyon almaya hak kazanıyor. Bildiğim kadarıyla komisyon tutarı
% 12 civarında. Kanımca emlakçı, söz konusu bedelden komisyonu alacağını mahsup etme hakkına sahiptir
Old 25-01-2007, 15:15   #3
attorneytalay

 
Varsayılan

Soru. Emlakçıklık Bk 404'te ifadesini bulan tellalık hizmeti olarak mı sayılıyor ? Zira sonuçta emlakçı bir sözlşeme yapılmasına aracılık ediyor!!!!

Netice de bana göre sanki tellallık olarak sayılabilir gibi geliyor bu durumda tellal sözlşmenin kurulmasına aracılık ettiği anda ucrete hak kazanıyor ve hatta eğer iş sahibi haksız sebeple sözlşemeden vazgeçse bile ücret hakkı doğuyor.

Çok mu geniş bir yorum oldu ne?

cevap verenlere saygı ve sevgilerimi yolluyorum

teşekkürler

talay
Old 25-01-2007, 16:35   #4
mdelen82

 
Dikkat bir yargıtay kararı

Emlak komisyoncusu Tellaldır ve Bk daki tellallık hükümleri geçerlidir. Emlakçının Bk 404/son hükmü gereği yazılı bir anlaşma yapması ,tarafların imzası varsa,emlakçının ücrete hak kazanabileceğini belirtmektedir.Eğer böyle bir sözleşme yoska sanırım Elinizdeki kaporayı iade etmeniz gerekir.


T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/15586
K. 2005/4066
T. 15.3.2005
• GAYRİMENKUL TELLALLIK SÖZLEŞMESİNE DAYALI KOMİSYON ALACAĞI TALEBİ ( Tellallık Sözleşmesinin Yazılı Olması ve Taraflarca İmzalanması Şartı - Tellalın İmza ve Kaşesini Taşımayan Sözleşmeye Dayanarak Hak İddia Edemeyeceği )
• EMLAK KOMİSYONCUSUNUN KOMİSYON BEDELİ TALEBİ ( Tellallık Sözleşmesinin Yazılı Olması ve Taraflarca İmzalanması Şartı - Tellalın İmza ve Kaşesini Taşımayan Sözleşmeye Dayanarak Hak İddia Edemeyeceği )
• TELLALLIK SÖZLEŞMESİNDE ŞEKİL ŞARTI ( Gayrimenkul Tellallık Sözleşmesine Dayalı Komisyon Alacağı Talebi - Davacı Tellalın İmza ve Kaşesini Taşımayan Sözleşmenin Geçersiz Olması )
• KOMİSYON ALACAĞI TALEBİ ( Emlak Komisyoncusunun İmzasını Taşımayan Gayrimenkul Tellallık Sözleşmesinin Geçersiz Olması ve Bu Sözleşmeye Dayalı Bedel Talep Edilemeyeceği )
818/m.404/son
ÖZET : Davacı emlak komisyoncusu olduğunu ve davalılar arasında taşınmaz alım satımına aracılık yaptığını, davalılar tarafından imzalanan protokol başlıklı sözleşme ile komisyon bedelinin %4 olarak kararlaştırıldığını, ancak davalıların ücretini ödemedikleri gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Tellallık sözleşmesini düzenleyen BK'nın 404/son maddesinde gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olmadıkça muteber olmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itibarla tellallık sözleşmesinin yazılı olması ve taraflarca imzalanması şarttır. Davacının dayandığı sözleşmenin incelenmesinde sözleşmede tellal olan davacının imzasının ve kaşesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemez. Bu nedenle de davacı geçerli olmayan bu sözleşmeye dayanarak herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. Mahkemece bu yön gözetilerek davanın reddi gerekirken, kabulü hatalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı emlak komisyoncusu olduğunu ve davalılar arasında taşınmaz alım satımına aracılık yaptığını, davalılar tarafından imzalanan protokol başlıklı sözleşme ile komisyon bedelinin %4 olarak kararlaştırıldığını, ancak davalıların ücretini ödemedikleri gibi icra takibine de haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne takibin 5.000.000.000 TL asıl alacak ve takip tarihinden reeskont faizi ile devamına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı davalılar arasında düzenlenen 8.8.2002 tarihli taşınmaz satımına ilişkin ""protokol"" başlıklı belgedeki ""komisyon bedeli %4 olarak belirlenmiştir"" sözlerine dayanarak icra takibi ile alacak talebinde bulunmuştur.

Tellallık sözleşmesini düzenleyen BK'nın 404/son maddesinde gayrimenkul tellallığı sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmış olmadıkça muteber olmayacağı açıkça hükme bağlanmıştır. Bu itibarla tellallık sözleşmesinin yazılı olması ve taraflarca imzalanması şarttır. Davacının dayandığı sözleşmenin incelenmesinde sözleşmede tellal olan davacının imzasının ve kaşesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemez. Bu nedenle de davacı geçerli olmayan bu sözleşmeye dayanarak herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının bütün temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BEN DİKEN SEN GÜL NASIL BİTECEK BU ÖMÜR
Old 25-01-2007, 19:52   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Soruda yazılı bir sözleşmeden söz edilmemektedir. Yazılı sözleşme bulunmuyorsa(Ki geçerlilik şartıdır)komisyon ücreti talep edemez.

Saygılarımla
Old 26-01-2007, 11:17   #6
nohut

 
Varsayılan

Arkadaşlar yanıtlarınız için teşekkür ederim ancak benim sorum komisyon ücretine hak kazıp kazanmadığı değil aralarında yazılı sözleşme var ve imzalanmış bir kira kontratı var dolayısıyla emlakçı komisyon ücterine hak kazanıyor ancak komisyon ücretini alamadığı için daha önce aldığı ve kanımca mal sahibine teslim etmek zorunda olduğu kaparodan bu ücretini tahsil edebilir mi.
Kaparonun amacı mal sahibinin kaparo aldığı için evini başkasına kiralamamayı taahhüt etmesi ve müşterinin vazgeçmesi halinde de uğradığı zararın ve kaybettiği zamanın telafisi olarak kaparoyu iade etmemesi değil mi, o halde kaparo alan emlakçı da portföyünde bulunan bir gayrimenkulü kaparo alındığı için başkalarına pazarlamamış olası müşterileri kaçırmış olmuyor mu? biraz karışık oldu ama yine de cevaplarınızı bekliyorum.
Old 26-01-2007, 13:44   #7
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Alıntı:

Kaparonun amacı mal sahibinin kaparo aldığı için evini başkasına kiralamamayı taahhüt etmesi ve müşterinin vazgeçmesi halinde de uğradığı zararın ve kaybettiği zamanın telafisi olarak kaparoyu iade etmemesi değil mi, o halde kaparo alan emlakçı da portföyünde bulunan bir gayrimenkulü kaparo alındığı için başkalarına pazarlamamış olası müşterileri kaçırmış olmuyor mu?

Kaporonun hukuki niteliği nedir?

Pey Akçesi midir? Yoksa Pişmanlık Akçesi midir?

Benim görüşüme göre pey akçesidir. Zaten bu konuda tereddüt varsa,bu paranın pey akçesi olarak verildiğinin kabulü gerekir.(BK.m.156.f.1)

Verilen pey akçesi geri alınabilir mi?

Pey akçesi, verilen sözleşme geçersizse ya da daha sonra ortadan kalkarsa,yerine getirilmiş diğer edimler gibi pey akçesi de sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri alınabilecektir.
Yani benim kanaatimce kaporoyu geri alabilir.

bir içtihat ekleyelim:

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 1959/7955

K. 1959/8279

T. 19.11.1959

• PEY AKÇESİ İLE ZIMANI RÜCU ARASINDAKİ FARKLAR

818/m.156

ÖZET : Dava dilekçesinde ve duruşmada, buzdolabı satışı için davalıya 1.750 lira pey akçesi verildiği ileri sürülmüş olup kararda pey akçesi ( kapora ) alındığı belirtilmiştir. O halde, taraflar arasında ayrıca zımanı rücu ( cayma akçesi ) şart koşulduğu anlaşılmamaktadır. Esasen alınmış olan paranın pey akçesi olarak değil, zımanı rücu ( cayma akçesi ) olarak alınmış yani, bu paranın cayma akçesi olduğunun taraflarca kararlaştırılmış olduğu yollu bir iddiada mahkemeye karşı ileri sürülmüş değildir. Borçlar Kanununun 156. maddesinin ilk fıkrasında pey akçesinin zımanı rücu ( cayma akçesi ) olarak değil, akdin delili olarak verilmiş sayılacağı belirtildikten sonra 3. fıkrasında zımanı rücu şart edildiği takdirde akçeyi alanın cayması halinde aldığının iki katını geri vereceği bildirilmiştir.
Müellif Oser ve Marten'in Borçlar Kanunu şerhlerinde de pey akçesi ile zımanı rücü ( cayma akçesi ) ayrı haller olarak incelenmiş ve pey alınması halinde alan taraf akit gereğince taahhüt ettiği şeyi ifa etmediği takdirde haksız mal iktisabı kaidelerine göre alındığını geri vermekle mükellef olduğu, ancak ödenen paranın cayma akçesi olarak ödenmesi halinde Borçlar Kanununun 156. maddesinin 3. fıkrasının tatbik olunacağını yazmaktadır. şu duruma göre mahkemece yapılacak iş, pey olarak alınan 1.750 liranın davalıdan alınması hakkında karar verip fazla isteği reddetmektedir. Karar bu itibarla kanuna aykırıdır.

(bu içtihat kazancı yayınlarından alınmıştır.)


HUKUKİ DAYANAKLAR:

Borçlar Kanunu 156 ve BK.m 61
Old 26-01-2007, 14:35   #8
nohut

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim. Verilen paranın kaparo mu, pey akçesi mi, cayma akçesi mi olduğunu kanıtlamak için bence bu durumda emlakçıların aldıkları parayla ilgili olarak bir cayma akçesi sözleşmesi yapmaları ne kadar para alındığının ve ne şartlarda iade edilip edilemeyeceğinin bu sözleşmede belirlenmiş olması en iyisi...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kiracının Kaçması Halinde Çözüm - Tebligat güçlüğü akgnc Meslektaşların Soruları 3 17-01-2007 17:16
anonim şirket yönetim kurulunun şirkete ait gayrimenkulü satması avukat fatih topçu Meslektaşların Soruları 3 18-09-2006 21:45
satılan gayrimenkulü garanti altına almak Desarac Meslektaşların Soruları 3 03-03-2006 12:59
Bsmv iadesi cevat Hukuk Soruları Arşivi 1 22-06-2002 21:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03839493 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.