Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hisse devrinde "bedeli nakden tahsil ettim" ibaresi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-04-2012, 09:20   #1
Av. Can Altuntaş

 
Varsayılan Hisse devrinde "bedeli nakden tahsil ettim" ibaresi

Merhaba Sayın Meslektaşlarım,

Limited şirket ortağı hisse devri yapacak. Hisse devir sözleşmesi hazırlayıp noterden onaylı halini sicile götüreceğiz. Fakat internette baktığım kadarıyla bütün matbu sözleşmelerde şu ifade var: "bedeli nakden ve peşinen tahsil ettim"

Acaba bu bir geçerlilik şartı mı? Yani ben şöyle bir ibare yazsam: "Bedeli şu tarihte tahsil edeceğim" geçerli olacak mı? hatta belirttiğim tarih belirli bir tarih de olmayabilir. Çünkü müvekkil bedeli ilerki bir tarihte tahsil edecek. Bedeli nakden tahsil ettim ibaresinin altına izma atması beklenemez.

Bu "bedeli nakden tahsil ettim" ibaresinin zorunluluğu var mı? Varsa yasal dayanağı nedir? Eğer yoksa ve ben ileriki bir tarih yazabiliyorsam bunun dayanağı nedir? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

Saygılarımla
Old 11-04-2012, 11:44   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/13558
K. 2007/4687
T. 20.3.2007
• HİSSE DEVRİ ( Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi - Pay İçin Ödenen Bedelin İstirdatı )
• PAY DEVRİ SÖZLEŞMESİ ( Şirkete Bildirme Zorunluluğu - Pay Defterine Kaydettirmek )
• PAY DEFTERİNE KAYDETTİRMEK ( Hisse Devri Sözleşmesi - Ortaklardan En Az Dörtte Üçünün Muvafakatının Gerektiği )
• HİSSE DEVRİ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİĞİ ( Limited Şirketler - İmzanın Noterce Tasdik Ettirilmesi Zorunluluğu )
• LİMİTED ŞİRKETTE PAY DEVRİ ( Devrin Geçerli Olacağı Düşüncesiyle Çek İmzalayan Üçüncü Şahıs )
• TAHSİL EDİLMEYEN ÇEKLER ( Limited Şirketin Hisse Devri İçin Verilen - Tümünün İptal Edilmesi )
6762/m. 520
ÖZET : Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartiyle hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır. Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içinde başkasına devredemez. Şirket mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıki fıkralarda derpiş edilenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir. Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Yalvaç Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.07.2005 tarih ve 2003/349-2005/134 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.03.2007 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediklerinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı tarafın dava dışı limited şirketteki hissesini müvekkiline devretmesi konusunda 08.08.2002 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bu anlaşma nedeniyle toplam 20.000.000.000.-TL bedelli 20 adet çekin davalı tarafa verdiğini, ancak davalı tarafın şirket hisselerini müvekkiline devretmediğini ileri sürerek, ödenmiş olan 14.000.000.000.-TL.nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, henüz davalı tarafın bedelini tahsil etmediği her biri 1.000.000.000.-TL bedelli, 6 adet çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı tarafça sunulan 08.08.2002 tarihli yazılı sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olmadığını, müvekkili ile davalı arasında akdi ilişki bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan ve şekil şartlarına uymaması nedeni ile geçersiz olan şirket hisse devrine ilişkin sözleşme gereğince davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiği sabit olan 20 adet çek karşılığında sözleşmede kararlaştırılan hisse devri işleminin davalı tarafça dava tarihine kadar yerine getirilmediği, davaya konu çeklerden 13 adedinin dava tarihinden önce bir adedinin dava tarihinden sonra tahsil edildiği, 6 adet çek bedelinin ise henüz ödenmediği gerekçesiyle, 13.000 YTL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her biri 1.000 YTL bedelli altı adet çekin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, dava dışı limited şirket hisselerinin davalı tarafından davacıya devredilmemesi nedeniyle, davacı tarafından davalıya ciro edilen çeklerden tahsil edilenin bedelinin istirdadı, bedeli tahsil edilmeyen çeklerin iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki TTK.nun 520 nci maddesine uygun olarak yapılmayan limited şirket pay devri sözleşmesi geçersiz olup, ödenen bedelin istirdadına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hisselerin davacıya devredileceği düşüncesi ile, dava dışı İsmail Bıçakçı tarafından keşide edilen ve en son davacı şirket tarafından davalıya ciro edilen ve henüz bedeli tahsil edilmeyen çeklerden dolayı, davacı Pak-İş Tem. Gıda Mah.İnş.Tic.Ltd Şti.nin keşideci İsmail Bıçakçı'ya müracaat hakkını da önleyecek şekilde çeklerin tümü ile iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, yapılan yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, HUMK.438/7 nci maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın hüküm kısmının 3 numaralı bendindeki "çeklerin iptaline" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine "çeklerdeki davacı Pak-İş Tem. Gıda Mah.İnş.Tic.Ltd Şti.nin davalı Mehmet Emin Pınar'a cirosunun iptali ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-04-2012, 11:52   #3
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/7353
K. 2002/10021
T. 5.11.2002
• LİMİTED ŞİRKET PAY DEVRİNE İLİŞKİN BEDELİN TAHSİLİ TALEBİ ( Davalının Ödeme İtirazının Dayanağı Olan İbranamenin Payların Nominal Değeri İçin Olması ve Pay Devri Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması - İspat Külfetinin Ödeme İtirazında Bulunan Davalıda Olması )
• PAY DEVRİNE İLİŞKİN BEDELİN TAHSİLİ TALEBİ ( Limited Şirket Payını Devreden Ortağın - Davalının Ödeme İtirazının Dayanağı Olan İbranamenin Payların Nominal Değeri İçin Olması ve Pay Devri Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması - İspat Külfetinin Ödeme İtirazında Bulunan Davalıda Olması )
• İSPAT KÜLFETİ ( Limited Şirket Pay Devri Karşılığı Bedelin Tahsili Davasında Ödeme İtirazında Bulunan Davalının - İbraz Edilen İbranamenin Payların Nominal Değerine İlişkin Olması ve Pay Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması )
• ÖDEME İTİRAZINDA BULUNAN DAVALININ İSPAT KÜLFETİ ( Limited Şirket Pay Devri Karşılığı Bedelin Tahsili Davasında - Davalının İbraz Ettiği İbranamenin Payların Nominal Değerine İlişkin Olması ve Pay Karşılığı Başka Ödemelerin de Öngörülmüş Olması )
6762/m.520
4721/m.6
ÖZET : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, limited şirket pay devri karşılığında davacıya verilmesi taahhüt edilen para ve emtianın davacıya verilip verilmediği hususundadır. Taraflar arasında noter önünde imzalanan sözleşmelerde davacı davalıları ibra etmiş ise de, bu ibranın sadece payların nominal değeri için olduğu ve bunun dışında davalıların davacıya pay devri karşılığı olarak bir takım eşya ve para ödemesi konusunda anlaşma yaptıkları dosyadaki belgelerden ve davalıların teklif edilen yemini ettikleri beyanlarından anlaşılmaktadır. Nitekim, davalı Kenan İlker, davacının dayandığı "4 No'lu Delil" olarak adlandırılan fotokopideki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir. O halde, davalıların davacıya ifa etmekle yükümlü bulundukları para ve emtiayı davacıya teslim ya da ödedikleri hususundaki kanıt yükümlülüğü davalılara aittir. Bu durumda mahkemece, davalılara davacıya karşı ifa yükümlülüklerini yerine getirdikleri konusunda ispat hakkı tanınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kanıt yükü ters çevrilerek, davacının kanıt yükümlülüğü altında bırakılması ve davayı kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddi doğru görülememiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.11.2001 tarih ve 2001/353 - 2001/1440 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 05.11.2002 günde davacı avukatı Namık Kemal gelip, davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalıların M... Plastik San. ve Tic.Ltd.Şti.nin ortakları iken müvekkilinin % 40 payını davalılara devir ettiğini, devir sözleşmesine göre müvekkiline verilmesi gereken bir kısım emtia ve paranın verildiğini, bir kısmının ise ödenmediğini ileri sürerek, bakiye ( 89.364 ) DM.nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, pay devirlerinin noter sözleşmesiyle yapıldığını ve sözleşme gereği tarafların ibralaştığını, davacının bunun dışında bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve taraflarca sunulan kanıtlara göre, noterce düzenlene hisse devir sözleşmelerinden devir bedellerinin nakten ve tamamen ödendiği ve tarafların bu devirle ilgili olarak birbirlerini ibra ettiklerinin anlaşıldığı, bu kesin kanıt karşısında davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış ve davalıların teklif edilen yemini ederek davacıya hiçbir borçları bulunmadığını bildirdikleri bu durumda davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, limited şirket pay devri karşılığında davacıya verilmesi taahhüt edilen para ve emtianın davacıya verilip verilmediği hususundadır.

Taraflar arasında noter önünde imzalanan sözleşmelerde davacı davalıları ibra etmiş ise de, bu ibranın sadece payların nominal değeri için olduğu ve bunun dışında davalıların davacıya pay devri karşılığı olarak bir takım makine ve para ödemesi konusunda anlaşma yaptıkları dosyadaki belgelerden ve davalıların teklif edilen yemini eda ettikleri beyanlarından anlaşılmaktadır. Nitekim, davalı Kenan İlker, davacının dayandığı "4 No'lu Delil" olarak adlandırılan fotokopideki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiştir. O halde, davalıların davacıya ifa etmekle yükümlü bulundukları para ve emtiayı davacıya teslim ya da ödedikleri hususundaki kanıt yükümlülüğü davalılara aittir.

Bu durumda mahkemece, davalılara davacıya karşı ifa yükümlülüklerini yerine getirdikleri konusunda ispat hakkı tanınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, kanıt yükü ters çevrilerek, davacının kanıt yükümlülüğü altında bırakılması ve davayı kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddi doğru görülememiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, 250.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-04-2012, 13:28   #4
Av. Can Altuntaş

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Karalar için çok teşekkür ederim. Ancak sorumu cevaplayan kısmı göremedim. Sorduğum soru şuydu; "bedeli 20.03.2013 tarihinde tahsil edeceğim" bu ifade kullanılabilir mi?

ya da o kısmı tamamen boş bırakabilir miyim?

Tekrar teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.
Old 12-04-2012, 09:07   #5
Av. Can Altuntaş

 
Varsayılan

Sanırım aradığım cevap buydu:


30.12.2005 Tarihli 119 Numaralı Genel Yazı




Hukuk 21425




Ankara, 30.12.2005




Özü: Şirket pay devir bedellerinin taksitler halindeödenmesi hk.




........................ NOTER ODASI BAŞKANLIĞINA




........................ NOTERLİĞİNE




Limited ve anonim şirket hisse devir bedellerinin taksitlerhalinde ödenmesine ilişkin kaydın, noterlerce onaylanacak devir senetlerineyazılmasının mümkün olup olmadığı konusunda bir soru üzerine konunun iletildiğiAdalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün; Yönetim Kurulu’nun22.12.2005 günlü toplantısında görüşülen 21.11.2005 tarihli ve 22630 sayılıcevap yazısında;

“...Türk Ticaret Kanunun 520. maddesinin 5. fıkrasında‘Payın devri veya devir vaadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış veimzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifadeetmez.’ denilmektedir. Görüldüğü üzere limited şirkette pay devri, yazılı devirsözleşmesi ile yapılır. Devir sözleşmesindeki imzaların notere tasdikettirilmesi de ayrı bir zorunluluktur. Devir, bu şekil şartlarına uyulmadığısürece geçerli olmayacağı gibi taraflar arasında dahi hüküm ifade etmez.




Anonim şirketlerde pay senetleri hamile ve nama yazılıbiçimde olur. Aynı Yasa da anonim şirkette hamiline yazılı hisse senedi devri415. maddede ‘Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncüşahıslar hakkında ancak teslim ile hüküm ifade eder’ denilmektedir. Nama yazılıhisse senetlerinin devri 416. maddede ‘Nama yazılı hisse senetleri, esasmukavelede aksine hüküm olmadıkça devrolunabilir. Devir ciro edilmiş senedindevralana teslimi ile olur. Şu kadar ki; devir, şirkete karşı ancak paydefterine kayıtla hüküm ifade eder.’ Şeklinde düzenlenmiştir.




Türk Ticaret Kanununda anonim ve limited şirketlerin hissedevirleri ile ilgili yukarıda yazılı hususlar dışında başkaca bir düzenlemebulunmamaktadır. Aynı şekilde 1512 sayılı Noterlik Kanununda da taksitli hissedevri konusunda açık bir hüküm mevcut değildir.




Bu itibarla;

Ticari şirketlerde hisse devri, hisse senetlerinin alıcıyateslimi ile gerçekleşmekte olup, devre ilişkin sözleşmenin noterlikçe tasdikişlemi ile hukuki süreç tamamlanmaktadır. Bunun dışında tasdik işlemininyapılabilmesi için devir bedelinin peşin ve tamamen ödenmesi gibi bir şartaranmayıp taksitler halinde ödeneceğinin devir senedinde gösterilmesindehukuken bir engel bulunmamaktadır. Zira hukuk sistemimizde yer alan ‘SözleşmeSerbestisi’ ilkesi gereğince tarafların iradi anlaşmalarını hukuk kurallarınauygun bir şekilde devir senedinde göstermelerinde, bu bağlamda taksit miktarı,ödeme şekli ve zamanı gibi hususların açıkça belirtilmesi kaydıyla yazılmasındahiçbir sakınca görülmeyip, alınması gereken harç ve noterlik ücretinin de devirbedelinin tamamı üzerinden hesap edilmesi gerekmektedir”

Denilmektedir




Bilginizi ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim.




Saygılarımla,




BAŞKAN



Hasan YENİ




(İstanbul28.Noteri)
Old 14-04-2012, 02:46   #6
beynot

 
Varsayılan şirket hisse devri

Sayın Altuntaş,

Devir bedeli için bir vade koyarsanız o kesin devir değil, hisse devri vaadi olur. Bir ön sözleşmedir . Noterler Birliği genelgesinde de ifade edildiği gibi ön sözleşmenin de ayni şekil şartlarında olması gerekir.

İyi çalışmalar...
Old 15-04-2012, 18:50   #7
Av. Can Altuntaş

 
Varsayılan

Sayın Beynot

Katılmıyorum. TNB'nin bence burada bahsettiği hisse devri vaadi değil hisse devir işleminde bedelin ödenme tarihinin ve şeklinin belirtilmesi halinde sonradan tahsil edilebileceğine ilişkindir. Devir vaadi devir işlemini de ileri bir tarihe atar. Burada bahsedilen devir işlemi gerçekleşir bedeli daha sonra öderiz. Noterlerin elinde bu şekilde basılmış matbu sözleşmeler var. Ticaret Sicil Müdürlüğü de devir bedelinin sonra tahsil edilecek olması ile ilgilenmediklerini dolayısıyla tescile engel oluşturmayacaklarını söylüyorlar.
Old 15-04-2012, 20:48   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can Altuntaş
Sayın Meslektaşım;

Karalar için çok teşekkür ederim. Ancak sorumu cevaplayan kısmı göremedim. Sorduğum soru şuydu; "bedeli 20.03.2013 tarihinde tahsil edeceğim" bu ifade kullanılabilir mi?

ya da o kısmı tamamen boş bırakabilir miyim?

Tekrar teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

Buna bir engel yoktur. Yapabilirsiniz. "Alacağı tahsil edeceğim..." cümlesi yerine "Devir bedeli --/---/2013 tarihinde ödenecektir" denilmesi daha uygun olur.

Ancak unutulmamalıdır ki devir yapıldığı halde vadesinde borç ödenmezse sıkıntı doğabilir.

Bunu önlemek için alacağın teminata bağlanması doğru olur.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kalemlerde teslim edilen dilekçelere "alındı" ibaresi verilmesi üye17661 Meslektaşların Soruları 16 20-07-2013 16:13
"Davanın sonuna kadar" ibaresi ile kesinleşme mi kastediliyor? Kilimanjaro Meslektaşların Soruları 6 30-12-2011 16:11
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması Av.Özgür Özlem Öngel Meslektaşların Soruları 9 26-02-2008 18:02
limited şirkete yapılan tebligatta "adreste daimi çalışan.." ibaresi geçerli mi? AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 10 06-04-2007 20:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05456710 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.