Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Küçüğün açacağı babalık davası

Yanıt
Old 14-05-2008, 12:53   #1
bsdbsdbsd97

 
Varsayılan Küçüğün açacağı babalık davası

Merhaba değerli meslektaşlar,
Evlilik dışı ilişkilerinden iki çocukları olan kadın ve erkekten erkek ölüyor. Kadın çocukların biri 12 diğeri 10 yaşındayken babalık davası açmak istiyor. Kadının 1 yıllık süre dolduğu için bu davayı açması mümkün değil. Ancak çocujların kayyum atanması ile süreleri başladığı için bu davayı açmalarında sorun yok. Sorum şu kayyum atanması nasıl oluyor. Biz vekili olarak mahkemeden kayyum atanmasınımı talep edeceğiz. Çocukların yaşı küçük olduğu için bize vekalet vermeleri mümkün değil. Anne ile de menfaat çatışması olacağından onlar adın vekalet vermesi mümkün değil. Bu durumda ne yapmamı önerirsiniz. Tabi birde baba öldüğü için dava kime yöneltilecek. zira Ölen eş resmi olrak bir alman kadınla evlidir. Bu durumda mirasçısı bu alman bayandır. Dava ölen eşin Türkiyedeki anne-babsına açılabilirmi. Açılamassa yabancı resmi eşemi açılmalıdır. Böyle bir durumda bu kişinin bulunması imkansızdır ve yabancıya karşı burada dava nasıl açılabilir. Yorumlarsanız sevinirim.Teşekkürler...
Old 14-05-2008, 13:40   #2
A.Fırat

 
Varsayılan

TMK'nun 426. maddesinin 2. bendi hükmünü işleterek Sulh hukuk mahkemesinden küçüğe kayyım atanmasını talep edeceksiniz. Kayyım tayinini sağladıktan sonra babalık davasını ölen babanın mirasçılarına karşı açacaksınız.
Ancak şunuda önemle belirtmek gerekir ki açılacak babalık davasında siz hem ananın hem de küçüğün avukatı olarak görev yapamazsınız. Avukatlık Kanunu'nun 38. maddesi buna engel olur. Kolaylıklar dilerim.
Old 14-05-2008, 15:28   #3
av.sally

 
Varsayılan

HUMK. nun 42. maddesinde olduğu gibi, keyfiyetin sulh hâkimine bildirilmesi zorunludur. İşte bu kuralın kaçınılmaz sonucu olarak kayyım, ananın açtığı davada yer almak durumundadır.

Yukarıda sayılan kanun maddeleri gösterirki çocuğa kayyım atanması şarttır.Bu sebeple siz ilk önce anneden çocukları velayeten aldığınız vekaletname ile kayyım atanması davası açacaksınız.Bu davanın neticelenmesiyle artık çocuğun bir kayyımı olacaK ve bu kayyım çocuk adına babalık davası açacaktır zira anne ile menfaat çatışması vardır.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3768
K. 2004/4721
T. 14.4.2004
• YASAL TEMSİLCİ İLE ÇOCUĞUN MENFAATİNİN ÇATIŞMA HALİNDE OLMASI ( Mahkemece Çocuğa Kayyım Tayininin Gerekmesi )
• KAYYIM TAYİNİ ( Davalı Çocuğun Menfaati ile Diğer Davalı ve Çocuğun Yasal Temsilcisi Olan Ananın Menfaatinin Çatışması Halinde Çocuğa Kayyım Tayininin Gerekmesi )
• ÇOCUĞA KAYYIM TAYİNİ ( Davalı Çocuğun Menfaati ile Diğer Davalı ve Çocuğun Yasal Temsilcisi Olan Ananın Menfaatinin Çatışması Halinde Çocuğa Kayyım Tayininin Gerekmesi )
743/m.376
4721/m.426
ÖZET : Davanın niteliği gereği; yasal temsilci ( ana ) ile çocuğun menfaati çatışma halindedir. Mahkemece; küçük Yunus'a Türk Kanunu Medenisinin 376/2. ( 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 426/2 ) maddesi gereğince kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın davaya iştirakinin sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması, çocuğun nüfus siciline yazımının dayanağı olan tescil belgesinin getirtilerek, yazım biçiminin belirlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kendisine asaleten küçük Yunus'a velayeten anaya karşı açılmıştır.

Davanın niteliği gereği; yasal temsilci ( ana ) ile çocuğun menfaati çatışma halindedir. Mahkemece; küçük Yunus'a Türk Kanunu Medenisinin 376/2. ( 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 426/2 ) maddesi gereğince kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın davaya iştirakinin sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması, çocuğun nüfus siciline yazımının dayanağı olan tescil belgesinin getirtilerek, yazım biçiminin belirlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden eksik hasım ve eksik inceleme ile işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 14.04.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

SAYGILARIMLA
Old 15-05-2008, 10:41   #4
Av.F.Karakurt

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Öncelikle evlilik dışı doğan çocuğun velayeti TMK.nun 337.maddesine göre anaya aittir. TMK' nun 337.maddesi " Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir." demek sureti ile bu evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin anneye ait olacağını açıkça düzenlemiştir.
Babalık davasını annenin kendi adına açması sözkonusu değildir, çünkü kendi açısından 1 yıllık dava açma süresini geçirmiştir. Bu durumda davayı çocuk açacaktır, anne de aynı davada davalı olarak gösterilecektir. Anne ile çocuk arasında menfaat çatışması olduğu için ilk önce çocuğa kayyum atanması için Sulh Hukuk mahkemesinde dava açmak gerekecek. Bu davayı anne çocuğa velayeten açamaz. Uygulamada bu tür davalarda " ihbar eden " sıfatı ile Avukat davayı açıyor. Ben de babalık davası öncesi çocuğa kayyum atanması için dava açtığımda "ihbar eden " sıfatı ile açtım. Hakiml ile görüşüp, durumu izah ettiğinizde mahkeme davayı kabul edip küçüğe kayyum atıyor. Başka türlü kayyum atanması için dava açmak sözkonusu olmuyor. ( Babalık davası açısından ). Dava sonunda kayyum atandığında, küçüğün adına atanmış olan kayyumdan vekaletname alıp, babalık davasını açmanız gerekiyor. Bu davada anne, baba ( baba ölmüş ise yasal mirasçıları ) davalı olarak, hazine ve C.Başsavcılığı da davaya dahil edilenler olarak gösteriliyor. İzlenecek yol bu şekilde .İyi çalışmalar..
Old 15-05-2008, 10:50   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sevil
Evlilik dışı doğan çocuk üzerinde onu doğuran kadının, kendiliğinden velayet hakkı yoktur. Dolayısıyle, ana, çocuğun yasal temsilcisi değildir. Yasal temsilci olabilmesi için mahkemece, velayetin ayrıca ona verilmesi gerekir ( MK.311/2 ).

Öncelikle Medeni Kanunun 311. maddesi evlat edinmeyle ilgilidir ve annenin velayetini düzenlemez.
Medeni Kanunun 337. maddesine göre ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. Aksi de düşünülemez.
Belirtildiği üzere mahkemeden kayyım atanması istenmelidir ve çocuk kayyımla temsil edilerek dava açılmalıdır. Çocukla annenin menfaati çatıştığından her ikisinin temsilcisi aynı kişi olamaz, bu nedenle annenin vekili kayyımın vekili olamaz diye düşünüyorum.
Saygılarımla,
Özge Yücel
Old 15-05-2008, 10:57   #6
av.sally

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Öncelikle Medeni Kanunun 311. maddesi evlat edinmeyle ilgilidir ve annenin velayetini düzenlemez.
Medeni Kanunun 337. maddesine göre ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. Aksi de düşünülemez.
Belirtildiği üzere mahkemeden kayyım atanması istenmelidir ve çocuk kayyımla temsil edilerek dava açılmalıdır. Çocukla annenin menfaati çatıştığından her ikisinin temsilcisi aynı kişi olamaz, bu nedenle annenin vekili kayyımın vekili olamaz diye düşünüyorum.
Saygılarımla,
Özge Yücel

Haklısınız
Old 23-12-2010, 00:00   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Peki Babalığın tespiti davası nı açtıktan sonra açaılacak maddi ve manevi tazminat davasını da aile mahkemesinde mi açıcağız yoksa , istediğimiz tazminat miktarına göre sulh hukuk yada asliye hukuk mahkemesinde mi açılacak ?
Old 13-01-2011, 16:47   #8
Av.Yusuf Ataş

 
Varsayılan

Öncelikle çocuk küçük olduğu için kayyum ataması yapılmak üzere anneden vekalet alacaksınız.(küçük çocuk adına velayeten......). Sonrasında çocuk için kayyum ataması yapacaksınız.Kayyumdan atandıktan sonra babalık davası açmak için kayyumdan yetki alacaksınız. Babalık davasını ölen babanın tüm mirasçılarına karşı açacaksınız. Açılan davayı anneye ve maliye hazinesi ile C. Savlığına ihbar edeceksiniz. Mahkeme, baba öldüğü için DNA testi için Feth-i kabir kararı alacaktır.Saygılar.
Old 13-09-2011, 13:42   #9
nefise

 
Önemli

Herkese iyi çalışmalar
Benim şöyle bir sorum olacak;
Anne ile (5 yaşında) çocuk T.C. vatandaşı değil ve Türkiye dışında ikamet etmektedir.
Çocuğun babası da T.C. vatandaşı olup, Türkiye' de ikamet etmektedir.
Çocuk 5 yaşında olduğundan annenin "babalık davası" açma süresi geçmiş bulunmaktadır.
Bu durumda çocuk babalık davasını Türkiye' de açabilir mi? Açabilecekse öncelikle çocuğa kayyum atanması talebinde anne mi bulunacaktır? İzlenecek yol hakkında bilginizi paylaşırsanız memnun olurum...
Old 29-09-2012, 13:40   #10
Av. Mehmet Salih Kara

 
Varsayılan

avukat kendini kayyım tayin ettirse ve direkt küçük adına nüfus kaydının tashihi davası açsa daha pratik olmaz mı ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Medeni Kanun 291'e Göre Gerçek Babanın Açacağı Soybağının Reddi Davası İçin Örnek üye15184 Meslektaşların Soruları 4 07-07-2011 14:00
Mirasçıların açacağı hizmet tespit davası hukukcu15 Meslektaşların Soruları 2 05-03-2008 17:38
analık ve babalık davası ve ceza davası Av.arzu dundar Meslektaşların Soruları 1 17-01-2008 09:54
Babalık Davası av.gzm Meslektaşların Soruları 3 18-10-2007 16:06
Babalık Davası deniz75 Hukuk Soruları Arşivi 3 08-12-2003 11:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04772210 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.