Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

mal beyanında bulunmama

Yanıt
Old 08-11-2008, 10:17   #1
mdelen82

 
Yeni Fikir mal beyanında bulunmama

2004 sayılı İcra İflas Kanununun 337/1 maddesinin Anayasa mahkemesince iptal edilmesinden sonra aynı kanunun 76. maddesinde: mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez." düzenlemesi halen yürürlüktedir.

Bu maddeye dayanarak icra ceza mahkemesine başvurmak etkin bir çözüm mü dür?Zamanaşımı süresi nedir? Teşekkürler
__________________________________________________ _____

Yaşamak ya da yaşamamak....
Old 08-11-2008, 13:08   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Madde 337 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/132 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./7.mad)
</B>Müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlu, alacaklının şikâyeti üzerine, on gün disiplin hapsi ile cezalandırılır. Alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi hâlinde, bu ceza düşer. </B>* (İptal fıkra : Anayasa Mah.nin 28/02/2008 tarihli ve E. 2006/71, K. 2008/69 sayılı Kararı ile.)

HAPİS İLE TAZYİK:
Madde 76 - (Değişik madde: 24/05/1962 - 51/ 1 md.) *
Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.

İlgili Anayasa Mahkemesi kararından anlaşılacağı üzere 337/1 iptal edilmiştir.76 madde halen yürürlükte olduğundan bu maddenin uygulanması gerekir.
...
2- İcra ve İflas Kanunu'nun 5358 sayılı Yasa'nın 7. Maddesiyle Değiştirilen 337. Maddesinin Birinci Fıkrasının İncelenmesi
Başvuru kararlarında, borçludan alacağını rızasıyla alamayan alacaklının Devlet kurumlarının yardımıyla alacağını zorla tahsil etme olanağına sahip olduğu, cebri icranın dışında borçlunun ayrıca hapisle cezalandırılmasının evrensel hukuk kuralları ile bağdaşmayacağı, özel hukuktan doğan alacaklarda tarafların birbirlerinin ödeme gücünü bilebilecek durumda oldukları ve basiretli tacir öngörüsüyle hareket etmeleri gerektiği, Avrupa Birliği ülkelerine gönderilen ve hapis cezasını içeren icra ve ödeme emirleri ile ilgili adli yardımlaşma taleplerinin kendi hukuklarında benzer suç bulunmaması nedeniyle kabul görmediği, mal beyanında bulunmama suçunu işleyen kimselere disiplin hapsi cezası verilerek seçenek yaptırımlardan yararlandırılmadıkları, bu durumun eşitsizliğe yol açtığı, yeni Ceza Muhakemesi Kanunu'nda şahsi davaya yer verilmediği ve şahsi davaların kamu davasına dönüştürüldüğü, bu nedenle İcra ve İflas Kanunu'na göre açılacak davaların da Cumhuriyet Savcılığı tarafından açılması gerektiği, mal beyanında bulunmama nedeniyle İcra ve İflas Kanunu'nda iki ayrı özgürlüğü bağlayıcı ceza öngörüldüğü, farklı uygulamaların eşitsizlik doğurduğu, bu nedenlerle de kuralın Anayasa'nın 2., 10., 11., 13., 38. ve 138. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
İtiraz konusu kuralda, müddeti içinde beyanda bulunmak üzere mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı beyanda bulunmayan borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine on gün disiplin hapsi ile cezalandırılacağı, alacaklının alacağını karşılayacak miktarda malın haczedilmesi veya borcun ödenmesi halinde, bu cezanın düşeceği öngörülmüştür.
Öte yandan, İcra ve İflas Kanunu'nun 51 sayılı Yasa ile değiştirilen 76. maddesinde mal beyanında bulunmayan borçlunun, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunacağı, ancak bu hapsin üç ayı geçemeyeceği belirtilmiştir.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu belirtilmiştir.
Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık, yasaların üstünde Anayasa ve yasa koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğu bilincinde olan devlettir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 337. maddesinin birinci fıkrasında ve 76. maddesinde borçlunun özgürlüğü bağlayıcı ceza ile cezalandırılmasını gerektiren eylem, mal beyanında bulunmama eylemidir. Yukarıda belirtildiği gibi hukuk devleti ve ceza hukuku ilkeleri gereği kişi aynı eylem nedeniyle birden fazla yargılanmaz ve cezalandırılmaz. İtiraz konusu kural uyarınca, müddeti içinde mazereti olmaksızın icra dairesine gelmeyen veya yazılı olarak mal beyanında bulunmayan kimse disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasının yanı sıra, İcra ve İflas Kanunu'nun 76. maddesine göre de mal beyanında bulunmama eylemi nedeniyle tazyik hapsi cezası ile cezalandırılabilecektir. Böyle bir olasılığın varlığı İcra ve İflas Kanunu'nun 337. maddesinde öngörülen disiplin hapsi cezasını, Anayasa'nın hukuk devleti ilkesinin düzenlendiği 2. maddesine aykırı hale getirmektedir.
Bu nedenle, 337. maddenin birinci fıkrası Anayasa'nın 2. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
Kural iptal edildiğinden Anayasa'nın 10. ve 38. maddeleri yönünden ayrıca incelenmesine gerek görülmemiştir.
Kuralın Anayasa'nın 11., 13. ve 138. maddeleri ile ilgisi bulunmamaktadır.
...
Old 08-11-2008, 13:24   #3
tunca07

 
Varsayılan

İcra Ceza Mahkemeleri bu durumda açılan davalar için şuan istisnasız hızlı bir şekilde beraat vermektedir. Ancak borçluyu korkutmak açısından ya da Avukat olarak tüm yolları denemiş olmak gayesiyle böyle bir dava açılabilir tabiki. Ama kanımca gereksizdir. Zaten beraat vereceğini bile bile böyle bir taleple mahkemeye gitmek müvekkile zarar verecektir. (Vakit ve Nakit ) Kanunda herhangi bir zaman aşımı süresi yok borçlu süresi içinde beyanda bulunmazsa borcu ödeneye kadar olan süreçte şikayet edilebilir. Zaten bu durum da Yerel Mahkemelerce iptal sebebi olarak Anayasa Mahkemesi'ne gösterilmiştir. Saygılarımla ..
Old 10-11-2008, 17:30   #4
yu'nus

 
Varsayılan

Merhaba arkadaşlar,
Anyasa Mahkemesinin kararının tamamını okudum.İik 76. maddeye göre İ.T.m. ye müracaat etkin bir çözüm. Her ne kadar uygulama nasıl devam ediyor tecrübe etmesem de Mahkemenin itiraz yolunda iptali istenen kural İİK 337 den ibaret.Nitekim Yüksek Mahkeme de bir kişinin aynı fiilinden dolayı ayrı ayrı cezalandırılamayacağı cihetiyle 337. maddeyi anayasa aykırı bulmuş. İcra ceza Mah. 76. maddeye ilişkin yaptırım müracaatları hala etkin bir çözüm olababilr kanısındayım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
mal beyanında bulunmama avslh Meslektaşların Soruları 12 13-03-2008 16:25
mal beyanında bulunmama ideal hukuk Meslektaşların Soruları 7 03-05-2007 16:16
Mal Beyanında Bulunmama burak Hukuk Soruları Arşivi 22 16-09-2006 17:01
Mal Beyanında Bulunmama glossator Meslektaşların Soruları 5 17-04-2002 21:36
Mal Beyanında Bulunmama İlgili Hukuk Soruları Arşivi 1 12-02-2002 01:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04095197 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.