hisset-miyorsam/duymuyorsam bu yeni değil..

''Beynindeki hasarlar beni ilgilendirmiyor.
Çünkü yakında öldürüleceksin...
Um (U)rumda değil bu.
Çünkü toprağa karışman beni memnun edecek...
Böcekler aç bugünlerde...
Onlara üzülmekten yoruluyorum...''
n.a.

bir tek şey yazıyordu tüm evrende ''Mea culpa.''

‘ Bana: Helak olacaksın sabırlı ol diyorlar. Başıma gelen musibet benden daha sabırsız’

Sinir iyidir. Kime sinirlendiğin önemli değildir. Yada neye sinirlendiğin. Sinir ayakta tutar tüm bilincini. Düşünürsün daha hızlı ve kırma güdün yükselir arşa. Kırsan döksen kırılganlığın seyrelir. Arada geri dönüşümsüz kırılmalar kaçınılmazdır. Geriye dönüp bakar ama insan. Ve işte o an bilincin hala ayaktaysa o zaman durum vahimdir. Varolmaya çalışan insan beynidir o anki...NNA

"Sevgilim, yine çıldırmak üzere olduğumu hissediyorum.O korkunç anları yeniden yaşayamayacağımı hissediyorum.
Ve ben bu kez iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başladım.Odaklanamıyorum. Bu yüzden yapılacak en iyi şey
,olarak gördüğüm şeyi yapıyorum. Sen bana olabilecek en büyük mutluluğu verdin.Benim için her şey oldun.
Bu korkunç hastalık beni bulmadan önce birlikte bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemezdim.
Artık savaşacak gücüm kalmadı.Hayatını mahvettiğimin farkındayım,ve ben olmazsam, rahatça çalışabileceğini de
biliyorum. Bunu sen de göreceksin. Görüyorsun ya, bunu düzgün yazmayı bile beceremiyorum..
Söylemek istediğim şey şu ki, yaşadığım tüm mutluluğu sana borçluyum. Bana karşı daima sabırlı ve çok iyiydin.
Demek istediğim, bunları herkes biliyor. Eğer biri beni kurtarabilseydi, o kişi sen olurdun.Artık benim için
her şey bitti.Sadece sana bir iyilik yapabilirim. Hayatını daha fazla mahvedemem. Bizim kadar mutlu olabilecek
iki insan daha düşünemiyorum."VW

''İşte o zaman, hençer dedi ki, bir canlıyı öldürmek başka bir şeydir, bir ölüyü öldümekse bambaşka. Gün gelir , yani öyle bir an çıkar gelir ki, istinasız herkes bir canlıyı öldürebilir. Velhasıl, karıncayı bile incitemeyen, bir cana kastedebilir. Fakat bir ölüyü öldürmek, bir cesedi pare pare etmek bir anlık bi gafletten çok olsa olsa hınç işidir, kin işidir. Hançer dedi ki, hıncın bu denli büyük, kinin bu denli büyük olduğu, kinin bu denli derin olduğu yerlerde oyalanmak akıl karı değildir.''

Alıntı: Yazan Nalan Nagehan ALTUĞ ''İşte o zaman, hençer dedi ki, bir canlıyı öldürmek başka bir şeydir, bir ölüyü öldümekse bambaşka. Gün gelir , yani öyle bir an çıkar gelir ki, istinasız herkes bir canlıyı öldürebilir. Velhasıl, karıncayı bile incitemeyen, bir cana kastedebilir. Fakat bir ölüyü öldürmek, bir cesedi pare pare etmek bir anlık bi gafletten çok olsa olsa hınç işidir, kin işidir. Hnaçer dedi ki, hıncın bu denli büyük, kinin bu denli büyük olduğu, kinin bu denli derin olduğu yerlerde oyalanmak akıl karı değildir.''

Şehrin Aynalarında daha dün okudum bu satırları hem de üstünde dura dura içime sindirene kadar, bugün sitede gezerken karşıma tekrar çıktıklarında bu bir mesaj mı diye düşünmeden edemedim

-Neden?
-En iyi yaptığım şey git-mek. Çünkü aidiyetimi rahimde bıraktım kasılmalar aldı onu benden.
-Peki şimdi ne olacak.
-(uzun,boş tebessüm)
''Gitmek yenilmek değil kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte...
Hepsi bu.''(Bu şarkı çalarken beyninde biliyordu verdiği hiç bir cevap on(a)lara yetmeyecekti)

ölüm KO(R)KUSUNUN kişide olmaması kişiyi hayata bağlarmış psikologu öyle demiş. Bu durum karşısında iki sonuç çıkıyor (Psikologlara inanma)bir bu sonucu elde edip hayatının sırrını çözmek için psikologunun olması gerekiyor üç nerde oldugumu biliyorum.

''belli ki ikimiz de şizofreniz ve aslında birimiz yok''

'Hayatımın en büyük trajedilerinden biri-ama karanlıkta, kurnazca oynanan trajedilerden bu-, doğal yolla hiçbir şey hissedemiyor olmak. herkes gibi sevmeye ve nefret etmeye muktedirim, herkes gibi korkabilir ya da coşkuya kapılabilirim; ama sevgim ve nefretim, korkum yada coşkum o tanımlanmış duygulara benzemiyor hiçbir zaman: ya bir öğeleri eksik kalıyor yada fazladan bir tane eklenmiş oluyor- sonuç olarak farklı bir şeye dönüşüyor ve hissetiğim hayatla uyuşmuyor'

-Yalnızlık oldu güçlü olmanın adı,
Yalnızlık oldu gözyaşının adı,
Yalnızlık oldu seçimli tek kalmanın adı,
Yalnızlık oldu senin omzunda değil de ölürcesine karanlık odada bir başına ağlamanın adı,
Yalnızlık oldu sen giderken benim dimdik ayakta durabilmemin adı,
Yalnızlık oldu kadının en büyük gücü,
Yalnızlık oldu adamın arayışının sebebi,
Yalnızlık oldu kadının adama soramadığı gidişinin adı,
Yalnızlık oldu boşalan şişelerin sebebi,
Yalnızlık oldu erken büyümenin adı,
Yalnızlık oldu kordonda yürüme zevkinin adı,
Yalnızlık oldu özgürce hayatını maffetmenin adı.
Yalnızlık oldu çaresizliğin adı,
Yalnızlık oldu arayışın adı,
Yalnızlık oldu kendi ayakları üzerinde durmanın adı,
kadın doğasına karşı geldi içindeki havvayı öldürdü, erkek doğasını yadsıdı içindeki ademi kaburga sandı, birde lilth vardı ama o işte en güzel fahişe oldu her gece başkasının koynunda.
Sahi yalnızlık neydi anne?

Umumi bir saatte gidiniz. Arandığımız yerde bulunmamamız bizi suçlayacağınız bir neden olamaz. Bahanelere ömür boyu kapalıyız. Lütfen, ilk dönemeçten sapın, muhtemelen sonsuzluğa varacaksınız. Ne kadar iyiyim değil mi. Lady Anna.

Alıntı: Yazan Nalan Nagehan ALTUĞ 'Hayatımın en büyük trajedilerinden biri-ama karanlıkta, kurnazca oynanan trajedilerden bu-, doğal yolla hiçbir şey hissedemiyor olmak. herkes gibi sevmeye ve nefret etmeye muktedirim, herkes gibi korkabilir ya da coşkuya kapılabilirim; ama sevgim ve nefretim, korkum yada coşkum o tanımlanmış duygulara benzemiyor hiçbir zaman: ya bir öğeleri eksik kalıyor yada fazladan bir tane eklenmiş oluyor- sonuç olarak farklı bir şeye dönüşüyor ve hissetiğim hayatla uyuşmuyor'

Bayramda mezarlık ziyareti kadar daha trajik bir şey yoktur.

pis rapunzel şatosuna gitti.

"Daha iyi bir dünya pekâlâ mümkün". ..."Zekâ, özgür bırakıldığı zaman şerre bükülüyor, bunu önleyecek tek şey ahlâk, rasyonalite kurtarmıyor felaketi"... " onlar kadar acımasız olamadık diye hayıflanacak mıyız?" " çocuksu bir tarafımız var, kötülüğü görmekten korkuyoruz ama birileri kötünün gözünün içine bakmayı bilmeli... " diyor…

Alıntı: Yazan Nalan Nagehan ALTUĞ -Yalnızlık oldu güçlü olmanın adı, Yalnızlık oldu gözyaşının adı, Yalnızlık oldu seçimli tek kalmanın adı, Yalnızlık oldu senin omzunda değil de ölürcesine karanlık odada bir başına ağlamanın adı, Yalnızlık oldu sen giderken benim dimdik ayakta durabilmemin adı, Yalnızlık oldu kadının en büyük gücü, Yalnızlık oldu adamın arayışının sebebi, Yalnızlık oldu kadının adama soramadığı gidişinin adı, Yalnızlık oldu boşalan şişelerin sebebi, Yalnızlık oldu erken büyümenin adı, Yalnızlık oldu kordonda yürüme zevkinin adı, Yalnızlık oldu özgürce hayatını maffetmenin adı. Yalnızlık oldu çaresizliğin adı, Yalnızlık oldu arayışın adı, Yalnızlık oldu kendi ayakları üzerinde durmanın adı, kadın doğasına karşı geldi içindeki havvayı öldürdü, erkek doğasını yadsıdı içindeki ademi kaburga sandı, birde lilth vardı ama o işte en güzel fahişe oldu her gece başkasının koynunda. Sahi yalnızlık neydi anne?

Lilith tahtını Eva'ya kaptırırken aslında bağımsız olmanın bedelini en ağır bir şekilde ödeyen ilk kadın oldu lanetlenerek.. Eline kalan tek şey yalnızlık ve adı kötülüklerle anılmak oldu..Ağır bir bedel.. Yalnızlık ne? Yalnızlık savunma mekanizmalarında insanın mantığa bürüyüp "iyi bir şey" dediği aslında hep kaçtığı bir şey..

(P.S: İnsanlar savunma mekanizmalarını farkında olmadan ruh sağlıklarını korumak için kullanırlar. Farkında ise o bilinçlidir, değilse savunma mekanizması)..

-Bana hep ölüm korkusu verdi mezarlıklar. Ya siz sizin yolunuz hiç mezarlıktan geçti mi?

-Tehlikeli sularda yüzüyorsunuz. Boğulursunuz da sonra mezarınız dahi olmaz. O zaman ne yaparız biz sizi nerde yoklarız.

-Anlamadım.

-Remmalim, remmilde gördüm desem inanmazsınız.
Berzahı yaşadım cennette geçinemedim geri geldim desem ürkersiniz.
Şimdi size ne desem hep bir açıklama yapmam gerekecek.
Gelin şöyle yapalım benim her sabah önünden geçtiğim mezarlığa gidelim yarın sabah girelim içine
tehlikeli su bu diye elinize dökeyim hissedin suyu ki anlama yetiniz tamamlansın.
Hedef bu diye göstereyim ki görün hissedin.
Peki şimdi benle o mezarlığa girer miniz?

-Anlamadım yine.

-Anlattım, yeni bir şey söylemiyorsam susarım.

NNA

Alıntı: Yazan Nalan Nagehan ALTUĞ -Bana hep ölüm korkusu verdi mezarlıklar. Ya siz sizin yolunuz hiç mezarlıktan geçti mi? -Tehlikeli sularda yüzüyorsunuz. Boğulursunuz da sonra mezarınız dahi olmaz. O zaman ne yaparız biz sizi nerde yoklarız. -Anlmadım. -Remmalim, remmilde gördüm desem inanmazsınız. Berzahı yaşadım cennette geçinemedim geri geldim desem ürkersiniz. Şimdi size ne desem hep bir açıklama yapmam gerekecek. Gelin şöyle yapalım benim her sabah önünden geçtiğim mezarlığa gidelim yarın sabah girelim içine tehlikeli su bu diye elinize dökeyim hissedin suyu ki anlama yetiniz tamamlansın. Hedef bu diye göstereyim ki görün hissedin. Peki şimdi benle o mezarlığa girer miniz? -Anlamadım yine. -Anlattım, yeni bir şey söylemiyorsam susarım. NNA

Mezarlık sadece bir sembol. Ölümü hatırlattığı için o kadar korkuyoruz. Korktuğumuz mezarlık değil aslında ölümün ta kendisi..Ama yine de o mezarlığa zamanından önce girmem..Daha çok işim var bu dünyada.. Gerçi orasını Allah bilir ama.. Yarabbim, mezar taşıma da en azından prof. yazılsın az müsaade

Alıntı: Yazan Nalan Nagehan ALTUĞ -Bana hep ölüm korkusu verdi mezarlıklar. Ya siz sizin yolunuz hiç mezarlıktan geçti mi? NNA

Şimdi mezarlıktan geldim. Bundan sonra da, yolumuzun daha sık mezarlıktan geçeceği kesin. Mezarlık, insanı sarsar ve kendine getirir. Ölümü daha yakın hissedersiniz.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Şimdi mezarlıktan geldim. Bundan sonra da, yolumuzun daha sık mezarlıktan geçeceği kesin. Mezarlık, insanı sarsar ve kendine getirir. Ölümü daha yakın hissedersiniz.

Bu kez kimi kaybettik?

Alıntı: Yazan Academic Mezarlık sadece bir sembol. Ölümü hatırlattığı için o kadar korkuyoruz. Korktuğumuz mezarlık değil aslında ölümün ta kendisi..Ama yine de o mezarlığa zamanından önce girmem..Daha çok işim var bu dünyada.. Gerçi orasını Allah bilir ama.. Yarabbim, mezar taşıma da en azından prof. yazılsın az müsaade

Kariyer konusunu karıştırdınız sanırım.

Günah-sevap değilmiydi önemli olan..

Benim de kafam karıştı.

Dönen biri yanıtlasa..

Alıntı: Yazan zeynel Kariyer konusunu karıştırdınız sanırım. Günah-sevap değilmiydi önemli olan.. Benim de kafam karıştı. Dönen biri yanıtlasa..

Hiç ölmeyecek gibi çalış, yarın ölecek gibi ibadet et.. Çalışmaktan iyi ibadet mi vardır? Evet dönen biri olsa da biz de öğrensek cidden.. Şairin dediği gibi..dönen yok, sanırım gidenler memnun yerinden

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Şimdi mezarlıktan geldim. Bundan sonra da, yolumuzun daha sık mezarlıktan geçeceği kesin. Mezarlık, insanı sarsar ve kendine getirir. Ölümü daha yakın hissedersiniz.

Belki de amaç bu. Yani ölümün varlık nedeni.. Başınız sağolsun..

''Oğul babanın sırrıdır..''

Peki kızı?

bir yaz temizliği sonrası..
üşümek ve düşünmek için güzel bir şehirdeyim..
ve istediğim artık hüzün sadece hüzün..

Çağımız(ın bireyi) önce kendi elleriyle düşünceleriyle ortalığı dağıttı sonra kendi dağınıklıgında benliğini bulamaz hale geldi.
Çağımız(ın bireyi) önce ortalığı dağıttı toza dumana buladı sonra önünü göremez oldu.

''O hâlde ey talib, bir kenara yaz!

Bir şeyi güzel bulduğunda, bulduğunun güzelliğinden aslâ emin olamazsın, ve fakat güzeli bulursan, sadece senin güzeli bulduğunu değil, güzelin de seni bulduğunu hissedersin. Çünkü arayan gerçekte aranandır!

Dilersen, bir daha düşün: Beni bulamazsan aramaz mısın?''D. C.

"... Seni bir gün en yakının ele verirse eğer,/öğren susmasını ve ağlamamasını./ Bir kavanozun içinde mavi bir gül yetiştir/her gün daha çok yaşayan. /Bir masalın ağzını kapat ve yat/Geniş odalarda, bir oksijen çadırında./ Ona kötü bir şey olsun istedim./Bana aşık olsun istedim..."