Boşanmak Ya Da Boşanmamak

Saygıdeğer Hukukçu Üyelere;

19 yaşındayken, halamın oğluyla ( 24 yaşındaydı) istemeyerek evlendirildim. Eşim üniversite ikinci sınıfta okuduğum için, okula devam edebileceğimi söyledi. Ancak evlenmemizden on dört ay sonra oğlum dünyaya gelince okula gitmem yasaklandı. Ben de kaderime razı olup, önce oğlumu sonra 23 yaşında doğurduğum kızımı büyütmeye başladım. Eşim bu arada üniversite mezunu, bir devlet kurumunda üst düzey yönetici olarak çalışmaya başlamıştı. O döneme kadar eşimin ailesinin eşime verdiği bir evde oturuyorduk ( İzmir'de). Evliliğimizin onuncu yılında, eşim bir başkasıyla beraber olduğunu, onunla imam nikahı kıydığını,ev açtığını ve "eşinin" yedi aylık hamile olduğunu söyledi. İnanamadım. Aramızda bir sorun yoktu. Çocuklarımı alıp ailemin evine gittim ancak ailem kabul etmedi, boşanma davası açacağımı söylediğim ve mahkemeye dilekçe verdiğim için halamın eşi eniştemden,abimden şiddet gördüm. Tekrar eve dönmek zorunda kaldım.
Eşim haftada üç dört gün eve geliyor, geri kalanlarında diğer evinde geçiriyordu. O hanımdan da beş yıl içinde üç çocuğu oldu. Bu arada ben eşimden gizli olarak çıkan aftan yararlanarak okula kaydımı yaptırıp, derslerime devam etmeye başladım. Bu durumdan ablamın, kız kardeşimin ve annemin haberi vardı. İki sene bu böyle gitti, bu arada eşim rahatsız olmaya başladı bazı olaylardan ve bana tecavüz yoluyla baskı yapmaya, üçüncü çocuğu yapmaya zorluyordu.
Benim de kafamdaki plan üniversiteyi bitirip çocuklarımı alıp, kaçmak,boşanmak ve çalışarak hayatımı sürdürmekti.
Ancak bu dönemde tecavüzlerin birinde hamile kaldım, kürtaj oldum ve eşim bunu öğrenince, eşim, babası (eniştem), halam tarafından dövülerek evden atıldım, polise gittiğim halde yardımcı olmadılar.
Çocuklarımı göstermedikleri gibi beni evime ve annemin evine de sokmadılar.
Ben de 2009 şubat ayında iki kaburgam kırık, burnumda kırık,dört dişimde kırık ve sağ el bileğimde çatlakla Adapazarı'nda bir arkadaşımın (üniversiteden) yanına sığındım. Aldığım raporla mahkemeye başvurdum,boşanma ve velayet davası açtım. Bu dönemde beni korumak amacıyla adres olarak avukatımın büro adresini vermiştim. Avukatım darp edildi, bürosu dağıtıldı.
İlk boşanma davamızda ise, eşim çocuklarımı bırakıp kaçtığımı ve ondan gizli üniversiteye devam ettiğimi yabancı birinden kürtaj olduğumu vs söyledi. Çocuklarımın velayeti geçici olarak ona bırakıldı.
Biz durumu üç şahit( biri komşumuz,diğeri okuldan arkadaşım, biri de üniversiteden asistan ) ile anlattık. Sağlık raporlarımı gösterdik. Ancak işe yaramadı. 2010 haziran ayında eşim çocuklarımın velayetini alarak, benden boşandı.
Yargıtay'a başvurduk, ancak çocuklarımı görmem için kişisel ilişki temini de kurulmadı, sadece ayda iki kere onbeş günde bir, dört saat sosyal hizmetli gözetimimde çocuklarımı görmeme izin var.
Ancak göstermiyorlar, icra memuruyla gittiğim zaman veriyorlar, sonra arkadan gelip beni tehdit ediyorlar, darp ediyorlar.
Bu durumda ne yapabilirim?
Çaresizim; elimde her türlü kanıtım olduğu halde annemin ve halamın şahitliğiyle davayı ve çocuklarımı kaybettim.
Lütfen bana net bir şey söyleyin.

Sayın Konuk,

Hikayenizi şaşkınlıkla ve üzülerek okudum. Geçmiş olsun. Anladığım kadarıyla davanız henüz Yargıtay aşamasındadır.

Alıntı: elimde her türlü kanıtım olduğu halde annemin ve halamın şahitliğiyle davayı ve çocuklarımı kaybettim

Halanız neyse de, annenizin şahitliğinin özellikle velayet bakımından büyük önemi var. Tüm bunlara rağmen eşinizin 3 üncü kişiyle olan beraberliğini kanıtlayamamanızı anlayamadım. 3 çocukları olmuş, diyorsunuz. Nüfus kayıtlarında çocuklar görünüyordur. Bu durumda eşiniz "zina" fiilini işlemiş olmaktadır. Bu delile rağmen, boşanmada sizin "daha fazla kusurlu" kabul edilmeniz dosyayı görmememe rağmen inanılmaz bir kusur. Umarım ki, "duruşma istemli" olarak temyiz etmiş olun. Bu hususları Yargıtay'daki duruşma esnasında vekiliniz vasıtasıyla dile getiriniz.

Alıntı: Yargıtay'a başvurduk, ancak çocuklarımı görmem için kişisel ilişki temini de kurulmadı, sadece ayda iki kere onbeş günde bir, dört saat sosyal hizmetli gözetimimde çocuklarımı görmeme izin var. Ancak göstermiyorlar, icra memuruyla gittiğim zaman veriyorlar, sonra arkadan gelip beni tehdit ediyorlar, darp ediyorlar. Bu durumda ne yapabilirim?

Kişisel ilişki temin edilmiş zaten. Ancak karara göre hangi vahim davranışlarda(!) bulunduysanız, 15 günde bir sadece 4 saat görüşmenize karar verilmiş. Yargıtay en azından kararı bu yönde bozar, diye tahmin etmekteyim. Çocuğunuzu görüşme günü göstermiyorlarsa yapılması gerekeni yapmışsınız zaten. İcra memuru ve mümkünse polisle görüşmeye gidin. Herhangi bir darp olayında Savcılığa başvurmanız gerekecektir.

Çok teşekkür ederim, evet daha Yargıtay'a gönderildi.
Çocuklarımın babası, diğer ilişkisinden olan çocukları, kendi abisiyle abisinin üzerine kaydettirmiş.

Bir taraftan okulumu bitirip,hayatımı devam ettirmeye çalışırken çocuklarımı ve ailemi kaybettim.

Çok teşekkür ederim.

Sayın Konuk

Tarih her zaman doğruyu söylemez. Ekonomi yarın doların kaç lira olacağını bilemez. Tıp tırnak batması karşısında çaresizdir. Mantık tavşanın kaplumbağayı geçemeyeceğini kanıtlar. Hukukta da böylesi keskinlik eksikliği fazlasıyla bulunmaktadır.

Hukuk kuralları sizden yana ama ne yazık ki kurallara kılıf dikiliyor; mızrak çuvala giriyor. Hukukun işe yaramadığı yerde hazımlı olmak gerekir; sabırlı olmak gerekir. Siz yeni bir yaşama koşarken eski yaşam sizi tek başınıza bırakacaktır. Hiç bir devrim pasta yiyerek yapılmamıştır.

Başkaldırınızı kutluyor, başarılar diliyorum.

Saygılarımla