Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kambiyo vasfını yitirmiş çeke uygulanacak faiz hangisidir?

Yanıt
Old 27-08-2007, 10:33   #1
SINIRSIZ

 
Varsayılan kambiyo vasfını yitirmiş çeke uygulanacak faiz hangisidir?

Merhabalar, elimdeki çek 2004 yılına ait. İcra takibine geçeceğim. faizi yasal faiz üzerinden mi hesaplamam gerekiyor yoksa yine avans faizi işletebilir miyim? ve yine komisyon ve çek tazminatı kalemlerini de ekleyebilir miyim takibime?
Old 27-08-2007, 11:19   #2
nephilis

 
Varsayılan

Elinizdeki çek artık Kambiyo senedi vasfını kaybettiği için talep edebileceğiniz faiz ancak yasal faiz olabilir fakat yapacağınız takibe itiraz edilirse takipten hiç bir sonuç alamayabilirsiniz çünkü itirazın iptali aşamasında çekin verilmesine sebep olan temel ilişkiden kaynaklı sürelerin geçmemiş olması gereklidir. Ayrıca müvekkiliniz lehtar değilde çekin cirantasıysa arada bir hukuki ilişki olmadığından zaten takip iptal edilecektir. Kaldıki diğer yol olan, TTK m.644'te belirtilen sebepsiz zenginleşme davası için gerekli sürede geçirilmiş.
Kolay Gelsin..
Old 27-08-2007, 11:47   #3
SINIRSIZ

 
Varsayılan

takibi genel haciz yolu ile başaltıyorum zaten. dolayısıyla sanırım haklısınız yasal faiz işletmem gerekiyor. çek müvekkilim lehine keşide edilmiş. Yani ciranta değiliz. karşılığı bulunamayınca çek tekrar müvekkile dönmüş.Alacak bakımından bir karine olduğu için itiraz edilmemesi umuduyla çeki dayanak göstererek takibe başlayacağım.
Old 27-08-2007, 15:31   #4
sultanahmet

 
Varsayılan

Çek vasfının yitirilmesi halinde dahi, asıl borç ilişkisinin ticari olması durumunda ticari faiz talep edilebilceğini düşünüyorum. Ancak, çekten doğan talep haklarınızı (çek tazminatı, komisyonu) kaybetmiş olursunuz.
Old 27-08-2007, 15:51   #5
SINIRSIZ

 
Varsayılan

Takibi açtım biraz önce.. gerçi borç ödensin ben razıyım işlemiş yasal faize.. fakat yinede kesin doğru cevabı öğrensek iyi olurdu..Ama sanırım tereddütlü bir konu.. net bir cevap bulamadım.
Old 27-08-2007, 16:29   #6
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/2615
Karar: 2003/9053
Karar Tarihi: 09.10.2003
ÖZET: Davalının sebepsiz zenginleştiğine dayanılarak açılan tahsil davasında; Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye konu çek bedelinin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Davacı ise, keşide tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesini istemiştir. Temerrüdün başlangıcı noktasında TTK.nun 644 ncü maddesinde her hangi bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak, talep sebepsiz zenginleşmeye dayalı olup, BK.nun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme taleplerinde, ana alacağa sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği andan itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği uygulamada kabul edildiğine göre, TTK.nun 644 ncü maddesine dayalı bu tür davalarda da sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir. Dava konusu kambiyo senedi, çek niteliğinde olduğuna göre, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarih, şayet çek ibraz edilmiş ise, ibraz günü, ibraz mevcut değilse ibrazı gereken son gün olarak kabul edilmelidir. Olayda çekin bankaya ibraz edildiğine dair geçerli şerh düşüldüğüne göre, bu tarihten itibaren davacı yararına temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
(6762 S. K. m. 644) (818 S. K. m. 61, 62, 63)
Dava : Taraflar aras
ında görülen davada İstanbul Asliye 3.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 25.04.2001 tarih ve 1999/772 - 2001/463 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, davalı tarafından keşide edilen ve müvekkilinin bir borçlusu tarafından verilen çekin karşılıksız çıktığını, süresinde takip yapmadıklarını, davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek, 1.800.000.000.-TL alacağın keşide tarihinden işleyecek reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 1.800.000.000.-TL çek bedelinin, davalının çekin kimde olduğunu bilememesi ve davadan önce temerrüde düşürüldüğünün ispat edilememesi gerekçesiyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nun 644 ncü maddesinden kaynaklanan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, sebepsiz zenginleşmeye konu çek bedelinin dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Davacı ise, keşide tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesini istemiştir.
Temerrüdün başlangıcı noktasında TTK.nun 644 ncü maddesinde her hangi bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak, talep sebepsiz zenginleşmeye dayalıdır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde bu hukuki dayanağın ilkelerinden faydalanılmalıdır. Nitekim, doktrinde de bu davada faizin genel hükümlere göre istenebileceği vurgulanmıştır. ( Bkz.F.Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1997, 2.Bası, Sh.904 ve devamı ) BK.nun 61 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme taleplerinde, ana alacağa sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği andan itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği uygulamada kabul edildiğine göre, TTK.nun 644 ncü maddesine dayalı bu tür davalarda da sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir.
Dava konusu kambiyo senedi, çek niteliğinde olduğuna göre, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarih, şayet çek ibraz edilmiş ise, ibraz günü, ibraz mevcut değilse ibrazı gereken son gün olarak kabul edilmelidir. Olayda çekin bankaya ibraz edildiğine dair geçerli şerh düşüldüğüne göre, bu tarihten itibaren davacı yararına temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************
Old 27-08-2007, 17:27   #7
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

düzenleme tarihi olmadıgı ıcın bono sayılmayan belgeye dayanılarak yapılan takıpte borcludan ancak yasal faiz istenebilir.....reeskont (avans) faizi istenemez...Y.12.HD.04.04.2000-4384/5103...aynı durum cekledede uygulanır kanaatındeyım...saygılarımla....
Old 27-08-2007, 18:07   #8
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 1998/5470
Karar: 1998/7225
Karar Tarihi: 27.10.1998
ÖZET: Davada davacı hamil ile davalı keşideci arasında bir temel borç ilişkisi bulunmadığından davacı itirazın iptali davasını münhasıran çeke dayandırmıştır. TTK.nun 644. maddesine dayalı bir sebepsiz iktisap davasıda tamamen kambiyo hukukundan kaynaklanan bir dava türü olmasına ve HUMK.nun 74 ile 75 e 76. maddeleri uyarınca hakimin bir davada sadece tarafları ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i talepleri ile bağlı olup, kanunları re'sen tatbik ederek uyuşmazlıkları sonuçlandırmak görevi ile yükümlü bulunmasına nazaran mahkemece davanın TTK.nun 644. maddesine göre yorumlanmış olmasında ve buna göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Taraflar arasındaki iş ticari nitelikte olduğuna göre 3095 S.K.nun 2/3. maddesinde düzenlenen kısa vadeli krediler için öngörülen reeskont oranında faize hükmedilmesi ve bu faiz oranının T.C. Merkez Bankasından sorularak belirlenmesi gerekirken dayanağı ve niteliği belli olmayan %80 oranında faiz uygulanması doğru görülmemiştir.
(6762 S. K. m. 644) (1086 S. K. m. 74, 75, 76) (3095 S. K. m. 2) (YİBK. 04.06.1958 T. 1958/15 E. 1958/6 K.)
Dava: Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 24.3.1998 tarih ve 47-328 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı borçlunun keşide ettiği çekin ciro vasıtasıyla müvekkiline geldiğini, davalı ile yapılan görüşme neticesinde ödeneceği düşüncesi ile çeki ibraz müddetinde yazdırmadığını, çek bedelinin 3.2.1997 tarihine kadar beklenmesine rağmen ödenmemesi üzerine icra takibine bağlandığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini beyanla asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline ve %40 oranında tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, borçları bulunmadığını, çek vasfını taşımayan bir belge ile icra takibi yapıldığını beyanla davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatı verilmesini istemiştir.

Mahkemece, dava, temel ilişkiye dayanarak genel hükümlere göre açılmış alacak davası olarak değerlendirilerek, davaya konu çekin yazılı delil başlangıcı olduğu ve davalı tarafça çekteki imza inkar edilmediğinden çek tutarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre TTK.644. maddesi göz önüne alınarak tahsiline karar verilir gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne çek bedeli olan 42.500.000 liranın keşide tarihi olan 30.9.1997 tarihinden itibaren %80 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı vekilinin 10.3.1998 tarihli dilekçesi ve bu dilekçeyi açıklayan 24.3.1998 tarihli celsedeki beyanına göre TTK.nun 644. maddesi çerçevesinde dava, sebepsiz iktisap davasına dönüşmüş bulunmakla bir alacak davasıdır. Davanın bu niteliğine göre icra inkar tazminatın hükmedilmemesi doğru olup davacı vekilini temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Davalı vekilinin temyizine gelince: dava her ne kadar itirazın iptali davası olarak açılmış isede yukarıda açıklandığı üzere davacı vekilinin beyanı ile TTK.nun 644. maddesinde düzenlenen sebepsiz iktisap davasına dönüşmüştür.

Davacının bu konuya ilişkin beyanı bulunmasa dahi bilindiği üzere TTK.nun 644. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası kambiyo hukukuna dayalı bir dava çeşitidir. Çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına daa yoluyla kavuşabilmesi için önünde iki seçenek bulunmaktadır. Hamil ya doğrudan temel borç ilişkisine dayanarak bir tahsil davası açacak ya da TTK.nun 70/14. bendi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken ve aynı yasanın 644. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası yoluna başvuracaktır. Davada davacı hamil ile davalı keşideci arasında bir temel borç ilişkisi bulunmadığından davacı itirazın iptali davasını münhasıran çeke dayandırmıştır. TTK.nun 644. maddesine dayalı bir sebepsiz iktisap davasıda tamamen kambiyo hukukundan kaynaklanan bir dava türü olmasına ve HUMK.nun 74 ile 75 e 76. maddeleri ile 4.6.1958 tarih 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca hakimin bir davada sadece tarafları ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i talepleri ile bağlı olup, kanunları re'sen tatbik ederek uyuşmazlıkları sonuçlandırmak görevi ile yükümlü bulunmasına nazaran mahkemece davanın TTK.nun 644. maddesine göre yorumlanmış olmasında ve buna göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmayıp davalı vekilinin bu yöne ilişkin ve sair temyiz itirazları yerinde değildir.

3- Ancak; taraflar arasındaki iş ticari nitelikte olduğuna göre 3095 S.K.nun 2/3. maddesinde düzenlenen kısa vadeli krediler için öngörülen reeskont oranında faize hükmedilmesi ve bu faiz oranının T.C. Merkez Bankasından sorularak belirlenmesi gerekirken dayanağı ve niteliği belli olmayan %80 oranında faiz uygulanması doğru görülmemiş olup hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte yazılan nedenlerle davacı vekilinin, 2 numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3 numaralı bentte yazılı nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan 766.100 lira harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 27.10.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 27-08-2007, 20:24   #9
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

[quote=Av.Ayse Eroral]düzenleme tarihi olmadıgı ıcın bono sayılmayan belgeye dayanılarak yapılan takıpte borcludan ancak yasal faiz istenebilirm quote]
Kıyasen bono ile çeki aynı faiz oranı ile bağlı kılamayız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranları Av.Yasemin Işık Meslektaşların Soruları 4 23-12-2009 16:36
Tüzel Kişi Tacirin İşçi Alacaklarından Kaynaklanan Borcuna Uygulanacak Faiz Oranı? Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 2 30-04-2007 09:57
lehdar kısmına tüzel kişilik isminin yazılması çekin kambiyo vasfını kaybettirir mi? erdemlihukukcu Meslektaşların Soruları 2 13-04-2007 12:04
Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Av. Hulusi Metin Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 1 09-04-2007 20:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06922889 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.