Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Almanyadan Mektup Var

Yanıt
Old 07-04-2008, 21:44   #1
duyurucu1

 
Olumsuz Almanyadan Mektup Var

ALMANYADAN MEKTUP VAR

..Mahkemesine delil olarak ..sitesinin karar defterleri vermem gerek.Ancak defterleri bir soruşturma nedeniyle savcılık almış.Savcılığın soruşturmasında taraf değilim.Ben ..Mahkemesinde tarafım.

Ben taraf olduğum Mahkemeden bir ara kararla yazı aldım.Yazıyı elden savcılığa götürdüm ve ..sitesinin karar defter fotokopisinin yapılıp ya benim aracılığımla elden yada mübaşir vasıtasıyla elden ..mahkemesine gönderilmesini istedim.

Savcı Mahkemenin kendisine yazdığı yazıyı havale etti.Olur dedi.Gereği yapılsın.Savcıya bağlı memura gittim.Dosyayı buldu.”Sayın avukatım”dedi. Dosya bilirkişide.Ben bilirkişiye telefon ederim.Zaten raporunu da bu günlerde yazacaktı.Raporuyla beraber evrak torbasını da getirir.İçerisinde de sizin istediğiniz defter var.

Aradan bir iki gün daha geçti.

Ben tekrar savcı memurunun karşısındayım.”ne oldu bizim defter?”Vay sayın avukatım daha bilirkişi getirmedi.Ben getirince size telefonla haber veririm.” “Tamam “ dedim ve tembihledim “Bak sakın unutma !Benim başka işlerim de var.Senden haber bekleyeceğim”

Aradan birkaç gün daha geçti.

Savcı memurunu bu defa izini süre süre mutemetlikte yakaladım.”Ne oldu benim defter.Daha doğurmadı mı?”

”Vay sayın avukatım,evraklar bilirkişiden döndü.Ben emanete yazı yazacağım.Sonra torba açma tutanağı düzenleyeceğiz.Defteri torbadan çıkarıp fotokopisini yaptırıp tekrar tutanakla kapatacağız.Bunu nerede fotokopi yaptıracağız?Masrafları ne olacak?”

“Baronun fotokopicisinde yaptırın.Masrafı ne kadarsa yazdırın ben veririm.Sakın unutmayın ha”

Aradan bir gün daha geçti.Tabi ben başka işleri de kovalamak zorunda kaldığım için savcılığa her uğradıkça memuru sıkıştırıyorum.Bu gün memur bana “Sayın avukatım.Elimde biraz işim var.Onları Çarşambaya bitireceğim.Ondan sonra söz senin defteri fotokopi yaptıracağım.”

BENİM YAPTIĞIM İŞ NEDİR?

Savcılıktaki bir defterin(gizli falan değil bir site karar defterinin fotokopisini çektirip hemen üst katta bulunan mahkeme kalemindeki taraf olduğum dosya içerisine koymaya çalışıyorum.Bir delili dosyaya sokmak için günlerce uğraş veriyorum.

Şimdiki anlatacağım olayda da.Bir delili dosyaya soktum.Bakın bunu ne kadar zamanda yaptım.

OLAY:İç Anadoluda bir şehirde geçiyor.Erkek kadını dövüyor.Kadının kafasını gözünü kırıyor.Sonra eve hapsediyor.Bu arada kadın cep telefonu ile yaralı yüzünün fotoğrafını çekiyor ve Almanyada çalışan ailesine internet aracılığı ile gönderiyor.Onlarla sağladığı bağlantı sayesinde bir fırsatını bulup 5 gün sonra evden kaçıyor ve Mersine ,akrabalarının yanına geliyor,sığınıyor.Cumartesi-Pazar bir girişimde bulunmuyorlar.Avukat ile pazartesi buluşup dertlerini ve sorunlarını anltıyorlar.

Avukat pazartesi anında vekaleyname alıyor ve onlara şikayet dilekçesi yazıyor ve Savcılığın kapısına saat 12.00de gidiyorlar.

O arada dayak yiyen kadının akrabalarından biri avukata “Kadın dayak yediği zamandaki fotoğrafı çekip Almanyadaki ailesine göndermiş”bilgisini ulaştırıyor.Bunun üzerine avukat o fotoğrafın kendi mail adresine gönderilmesini istiyor.Saat:12.35 Almanyada avukata mail geliyor.yani Almanyadan çağdaş mektup geliyor.Ekinde de fotoğraf dosyası.Aksiliğe bakın o sırada avukatın yanında flaş bellek yok.Evde unutmuş.Avukat hemen yakındaki fotoğrafçıya gidiyor,ondan mail adresini öğreniyor ve dayak yemiş kadın fotoğrafını fotoğrafçıya mail ile gönderiyor.Saat.12.55 Foyoğrafçı,mailde gelen fotoğraf delilini bilgisayardan çekip alıyor ve onu tab ediyor.Yani kağıda basıyor.Avukat koştura koştura adliyeye gidiyor.Kadın nerede?kadın savcılığın odasında.Odaya özür dileyerek dalıyor. Savcının aldığı ifadeye fotoğraf delilini ekliyor.Evrak fotoğrafla birlikte doktor raporu için adli tabipliğe gidiyor.Dayak olayının 7 gün önceki hali ve şu anki hali savcı ve doktorun dikkatine sunuluyor.

Yukardaki iki olayda da avukat bir delili dosyaya sunmaya çalışıyor.Birinci olayda delil,mahkemenin hemen alt katında savcılıkta ve avukat bu delili dosyaya sokmak için günlerce uğraşıyor ve hala sokamadı.İkinci olayda delil,Almanyadan tam 1 saat içerisinde Mersine geliyor ve dosya içerisindeki yerini alıyor.

Zamanımızda artık teknik çok gelişti.Delillerin toplanması eğer teknik kullanılırsa öyle çok zaman almaz.Delil toplama konusunda da avukata inanmak güvenmek gerek.Diğer taraftan eğer avukat bu güveni suistimal ederse çok şiddetli yaptırımlar uygulamak gerek.Bir avukatın belki soruşturma aşamasında gizlilik kaydı olan bir delili incelemesine izin verilmemesini belki anlayabilirim ama bir avukat ..sitesinin karar defterinin fotokopisini çektirip bir üst kattaki mahkeme kalemine vermek için günlerce savcılık memurunun arakasından da koşamaz.İşin pratik yönü şudur:Emanet memuruna bir telefon edilir.”Avukata istediği site defteri verilsin.Fotokopisinin çekimi sağlansın!”Avukat emanet memuruna gider defteri alır fotokopisi çektirip defter ait olduğu yere tekrar sıkıştırılır.Bunu kim taktir edecek?Savcı.Savcı taktir eder mi?Etmez.”Neme lazım belki defter içerisinde önemli bilgiler var.Belki torba açıldığında torba içerisinden bazı evraklar buharlaşır?”diye düşünür.Kendisi görevi gereği herkese suçluymuş gibi bakar.Tıpkı doktorun insanlara hastaymış gibi bakması gibi.Savcı risk almaz.Oysa aynı defter hukuk mahkemesinde yerden yere sürünür.Yargılamanın ceza bölümünde defter torbalar içerisinde kıymetli evrak gibi saklanır.Bu da ayrı bir garabet.
Old 10-04-2008, 20:05   #2
Av.Barış

 
Varsayılan

Ne deseniz haklısınız.Avukata güvenilip defter emanet edilmez.İlla ki defter kalem personeli tarafından namusu gibi korunup kollanır.Avukat defteri alıp götürmesin diye herşey yapılır.Fakat hiç tanımadık bir bilirkişiye dosya verilir.Çünkü onlara göre bilirkişi daha güvenilirdir.
Old 10-04-2008, 21:39   #3
duyurucu1

 
Neşeli Bilirkişi-adliye çaycısı-mübaşir ve avukat

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Ne deseniz haklısınız.Avukata güvenilip defter emanet edilmez.İlla ki defter kalem personeli tarafından namusu gibi korunup kollanır.Avukat defteri alıp götürmesin diye herşey yapılır.Fakat hiç tanımadık bir bilirkişiye dosya verilir.Çünkü onlara göre bilirkişi daha güvenilirdir.

Sevgili Barış,
Bak bu benim aklıma gelmemişti.Gerçektende bilirkişi ile avukat yada mübaşir yada adliyenin çaycısı kıyaslandığında avukat hep güvenilmeyen insan oluyor.Bilirkişi en önemli ve rizikolu dosyayı evine götürüyor.Günlerce kendisinde kalıyor.Ama avukata bir fotokopi yaptırmak için bir belge teslim edilmiyor.Çok ilginç bir sistem.

Selam ve sevgiyle kal.
Old 21-04-2008, 14:48   #4
duyurucu1

 
Varsayılan bir hakim

Bu gün saat 15.00 itibarı ile Savcılıktaki defterlerin fotokopisini çektirdim.Müdürüne aslı gibidir diye onaylattırdım.Defterler fotokopilerini büroda ayrı ayrı dosyaladım.Üzerlerini kalın keçeli kalemle yazdım.
Mahkemesine şu dilekçeyi yazdım:

..Mahkemesine
DOSYA NO:2007/..
TALEP KONUSU:Yukarda dosya numarası arz edilen davanın ara kararı uyarınca,..Cumhuriyet Başsavcılığının ...hazırlık numaralı dosyası içerisinde bulunan ,..sitesine ait 2005 ve 2006 yılı karar defterlerinin fotokopileri yaptırılmış ve tastiklenerek..Başsavcılığından teslim alınarak,dosyanıza sunulmaktadır.
18.04.2008


Davacı vekili duyurucu1
Eki:defter fotokopileri

Elimde dilekçe,çantamda defter fotokopileri sevinç içerisinde Hakimin kapısını tıklattım.Havale yaptırıp dosyasına koyduracağım.Fakat o ne?Kapı kapalı.Hakim keşfe gitmiş.Aynı katta bulunan başka bir Mahkemenin hakimine yöneldim.Tık Tık.İçeri girdim.Dilekçeyi uzattım.Hakim inceledi.Eline kalemi aldı imzalayacak.Fakat o ne ?imzalamadı.
"Yahu sayın duyurucu1 ben bunu imzalayamam.Sen bunu dosya hakimine imzalattır.Ne olur ne olmaz.Burada savcılık filan diyor.Sonradan başımız ağrımasın.İlerde bi şey olursa imza atandan sorarlar."

İşte püf noktası burası.

Bir hakim.Karşısında avukat.Dilekçesinin altında avukatın imzası.Çantasında defter fotokopilerini teslim edip gidecek.Olay bu kadar basit.Cinayet değil.terör değil.Gizli bir iş yok.Olay anlatılan gibi.

Bu kadar cesaretsizlik olmaz.Bu kadar risk almaktan kaçınma olmaz.Bu kadar suya sabuna dokunmaktan korkar olmak olmaz.Bu kadar diken üzerinde oturararak"aman acaba sorumluluk altına girermiyim?"şarlanması ile hakimlik yürümez.

Oysa aynı defterlerin fotokopisini bir kat aşağıda görev yapan savcı imza karşılığı hiç bir sakınca görmeden bana teslim etmişti.Ben sadece bir kat yukarı taşıyan hambal görevi yaptım.

Ne mi oldu?Buna çok gülersiniz.

Dilekçemi imzalamaktan korkan,çekinen ,risk almayan mahkeme var ya.Onun kalem müdürü dilekçeyi okudu ve gözü kapalı imzayı bastı.Ben de karşıdaki esas mahkemesine götürüp dosyasına koydurdum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Canim MeleĞİm GÖkÇen'e Mektup ömer adaleti Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 26 05-09-2009 01:41
Çocuk ve Öğrenci Hakları - Bir Mektup Admin Çocuk Hakları Çalışma Grubu 6 02-09-2007 00:11
Almanyadan emekli olan davalıya karşı açılacak tedbir nafakası Av.Hatice Sarıbardak Meslektaşların Soruları 8 06-07-2007 15:06
ÖykÜ / Mektup güler ataş Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 2 25-09-2006 17:46
E-mektup / Sorumluluk Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 2 20-10-2005 05:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05270505 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.