Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Soruşturma İzni Verilmemesi Nedeniyle Ceza Davası Açılmadığından Bahisle Yapılan Bireysel Başvurular

Yanıt
Old 27-01-2015, 11:15   #1
Oğuzhan095

 
Varsayılan Soruşturma İzni Verilmemesi Nedeniyle Ceza Davası Açılmadığından Bahisle Yapılan Bireysel Başvurular

Anayasa Mahkemesi,tıbbi uygulama hatalarını konu alan bireysel başvuruların hemen hepsinde “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle başvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermektedir.
Başvurulara konu olaylarda, tıbbi ihmal iddiaları nedeniyle doktorlar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmakta, doktorlar kamu görevlisi oldukları için haklarında bir inceleme yürütülmekte ve bu inceleme neticesinde il idare kurulları tarafından soruşturma izni verilmemesine dair kararlar verilmektedir.Kesinleşen “soruşturma izni verilmemesi” kararları neticesinde doktorlar hakkında bir ceza soruşturması yapılamamaktadır.(Başvuranlar,ayrıca zararın tazmini için idare mahkemelerinde dava açmamışlardır.)
Başvuranlar konuyu anayasada yer alan yaşam hakkı, sağlık hakkı,etkin soruşturma yürütülmemesi haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle anayasa mahkemesine taşımıştır.Mahkeme ise, tıbbi ihmallere ilişkin şikayetler konusunda temel başvuru yolunun hukuk veya idari tazminat davası yolu olduğunu, bu şikayetler neticesinde mutlaka herhangi bir kişinin cezai sorumluluğunun belirlenmesi zorunluluğunun bulunmadığını vurgulamıştır.Dolayısıyla idari tazminat davası açmayan başvurucuların talepleri, başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle reddedilmiştir.
Anladığım kadarıyla, kamu görevlisi olan doktorlar hakkında ceza soruşturması açılması ile bu kişilerin ihmallerinden doğan zararın tazmini yolu birbirine alternatif gibi gösterilmiştir.Yani Anayasa mahkemesi bu kararlarıyla “Ceza soruşturması açılmasa da idari tazminat davası açma hakkın var, o şekilde de tatmin olursun” mu demektedir?
Konuyla ilgili ülkemizden AİHM’ye yapılan başvurularda da iç hukuk yollarının tüketilmemesi(tazminat davası açılmaması) nedeniyle ret kararları çıkmıştır.
Bu kararlar sizce yerinde midir?Konu hakkında değerli yorumlarınızı bekliyorum…
Anayasa Mahkemesi kararları: 17.09.2014 tarihli karar Baş. No:2012/1266, 03.04.2014 tarihli karar Baş. No:2013/2839,AİHS kararı 10.12.2013 tarihli karar Baş. No:46766/13
Old 29-01-2015, 01:50   #2
metinnarin

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım;

Anayasa Mahkemesi ne yazık ki sadece yaşam hakkı konusunda değil diğer sözleşme hükümlerinin iç hukukta uygulanması konusunda yaptığı yorumları, verdiği kararlarıyla tutarsızlık örnekleri sergiliyor.

Genel Kurul olarak toplanıp kadının kocasının soy adını taşıması gerektiğine ilişkin M.K 187. maddeyi anayasaya uygun buldular, yapılan bireysel başvuruda bu yasa hükmünün uygulanması nedeniyle kadının anayasal haklarının ihlal edildiğine karar verdiler.Hak ihlali kararını oybirliği ile alan ilgili bölümün 2 üyesi genel kurulda 187. maddenin anayasaya uygun olduğu yönünde oy kullanmıştı.

Gördüğüm kadarıyla bir kararın alınma sürecinde asıl belirleyici olanlar raportörler.Başvuruyu o inceliyor ve o karara bağlıyor. Anayasa Mahkemesi üyeleri de karara imza atıyor. Bunu mahkeme üyelerinin bazen yazdıkları karşı oy yazılarından çıkarıyorum. Karşı oy gerekçeleri o kadar cılız ve ahim içtihatlarına o kadar yabancı ve biraz da öylesine acemi ki. Bu durumda umarım raportör başvuruyu incelerken iyi günündedir ve incelediği konuya hakimdir diye dua etmek kalıyor.

Başvurucu vekilleri açısından ise ilk bakışta şu handikap var; aym'yi 3. dereceden temyiz mahkemesi olarak kabul edip başvuruyu ona göre hazırlıyoruz. Yargıtaya ne itirazda bulunmuşsak aynısını aym önüne taşıyoruz.İstisnaları olmakla birlikte aym bu konuda şu görüşe sahip; ben verilen kararın adil olup olmadığını değil, usul ve yöntemin adil işletip işletilmediğine bakarım diyor.Sonra da çıkan kararı beğenmiyoruz tabiki.

Kısacası aym'den kaynaklı sorunlar, bizden kaynaklı nedenlerle yapılan bir bireysel başvurunun sonucunu belirlemek papatya falı açmakla eş değermiş gibi görünüyor. İhlal bulacak, bulmayacak, bulacakkkkkk, yok bulmayacak... Artık falda ne çıkarsa... Zurnadan peşrev olmaz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatı Şikayet ve Soruşturma İzni ERDAL EKER Meslektaşların Soruları 2 05-02-2013 14:09
Avukat Hakkında Soruşturma İzni Verilmemesi furugferruhzad Meslektaşların Soruları 12 24-05-2012 23:04
Memur ve Soruşturma İzni hbelgin Meslektaşların Soruları 1 29-05-2008 16:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03561711 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.