Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREVSİZLİK Ki

Yanıt
Old 14-12-2006, 09:45   #1
m_kesik

 
Karar Ticaret Şirketi için Alınan Araç, Tüketici Mahkemesinin Görevi

Herkese merhabalar..
Müvekkil şirkete (limited şirket) ait bir otomobil mevcut olup, otmobilin arızasından dolayı yetkili teknik servis tarafından arıza 30 işgünü içerisinde bitirilemiyor...toplam 42 işgünü sonrasında müvekkil şirkete araba teslim edilrek veriliyor.bunun sonunda müvekkil şirket tüketici mahketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde 4077 sayılı yasadan kaynaklanan hakları için dava açıyor..fakat yerel mahkeme araba sahibinin bir şirket olması nedenine dayanarak görevsizlik kararı veriyor....tamam bu kararı destekleyen yargıtay kararları mevcut ama bunun aksini iddia eden yeni bir yargıtay kararı biliyormusunuz...
Old 14-12-2006, 11:34   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 1999/3932

K. 1999/4621

T. 6.7.1999

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Aracın İadesi Karşılığında Yeni Bir Araçla Değiştirilmesinin Talep Edilmesi )

• TÜKETİCİ SIFATI ( Bir Mal veya Hizmeti Özel Amaçlarla Satın Alarak Kullanan veya Tüketen Gerçek veya Tüzel Kişi Olarak Tanımlanması )

• AYIPLI MAL ( Satın Alınan Araçtan Kısa Bir Süre Sonra Arızalar Meydana Gelmesi )

• AYNEN İFA ( Satın Alınan Aracın Davalıya İadesiyle Aynı Model Aynı Özelliklere Sahip Sıfır Km'de Bir Aracın Davacıya Teslimine Karar Verilmesi )

• 4077 SAYILI KANUNUN UYGULANMASI ( Ticaret Şirketleri Dahil Bütün Tüzel Kişilerin Tüketici Olabilmesi Mal veya Hizmetin Özel Amaçlarla Alınmasının Yeterli Olması )

• EŞİTLİK İLKESİ ( 4077 Sayılı Kanunun Tüzel Kişilere Uygulanmayıp Sadece Gerçek Kişilere Uygulanmasının Anayasada Düzenlenen Bu İlkeye Aykırı Olması )

818/m.198,203,207

4077/m.1,3

2004/m.24

6762/m.2

1086/m.438


ÖZET : Ticaret şirketleri dahil bütün tüzel kişiler tüketici olabilir. Mal veya hizmetin özel amaçlarla alınması yeterlidir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin davalı O... A.Ş.den 12.12.1996 tarihli fatura ile bir adet Opel Frontera aracı satın aldığını, ancak araçtan kısa bir süre sonra arızalar meydana geldiğini, durumun davalı firmaya bildirildiğini, davalının Almanya'dan parça getirtilerek tamir yapılacağını bildirdiğini ve müvekkilinden izin alınmadan aracın motorunun indirilip parça değişikliği yapıldığını, ancak aracın arızasının giderilmediğini ve davalıdan aracın yenisi ile değiştirilmesi talebinde bulunulduğunu, bunun kabul edilmemesi üzerine Ankara Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurularak 9.3.1998 tarihinde aracın yenisiyle değiştirilmesi kararının alındığını, buna rağmen davalının değiştirme yapmadığını belirterek, aracın iadesi karşılığında yeni bir araçla değiştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı O... A.Ş. vekili, davacının B.K.nun 207 . maddesine göre bir yıllık süre içinde açılmadığını ve zamanaşımına uğradığını, 4077 Sayılı Kanuna göre davacının 15 gün içinde aracın yenisiyle değiştirilmesini veya bedelin iadesini veya ayıbın karşılığının bedelden indirilmesini, ayrıca ücretsiz tamir isteyebileceğini, davacının bu seçimlik haklardan ücretsiz tamiri seçtiğini, aracın üretimden kaynaklanan bir "arızası olmadığını, belirterek "davanın reddini savunmuş, diğer davalı Opel Türkiye Ltd.Şti. vekili ise davacının şirket olduğunu, aracın ticari olması nedeniyle 4077 Sayılı Kanunun uygulama imkanı olmadığını, davacının seçimlik hak olarak tamir hakkını kullandığını, 1997 Model bir aracın piyasada bulunmasının imkansız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve davacının kullanım sırasında ortaya çıkan ayıbı B.K.nun 198/3. maddesi uyarınca satıcıya bildirildiğini ve B.K.nun 203. maddesi uyarınca aracın yenisiyle değiştirilme talebinde bulunduğunu, davalıların zamanaşımı iddiasının B.K.nun 207/3. maddesi, uyarınca yerinde olmadığını, müdahil davalının aracın aynen ifasının mümkün olmadığı iddiasını İİK.nun 24. maddesi uyarınca yerinde görülmediğini belirterek davanın kabulüyle davacının satın aldığı aracın davalıya iadesiyle aynı model aynı özelliklere sahip sıfır km'de bir aracın davacıya, teslimine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkemece tarafların tacir tüzel kişi olmaları nedeniyle 4077 Sayılı Tüketicinin korunmasına dair yasa hükümlerinin olayda uygulanamayacağı belirtilerek genel hükümler çerçevesinde hüküm kurulduğundan öncelikle 4077 Sayılı Yasa hükümlerinin olayda uygulanıp uygulanmayacağının, başka bir anlatımla tacir tüzel kişilerin tüketici sayılıp sayılmayacağının irdelenmesi gerekir.
8.3.1995 tarihli RG.de yayınlanarak yürürlüğü giren 4077 Sayılı TKHK.nun 1 inci maddesinde kanunun çıkarılma amacı "ekonomi gereklerine ve kamu yasasına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek" olarak açıklanmış ve 3 üncü maddesinde ise Tüketici "bir mal veya hizmetin özel amaçlarla satın alarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Maddenin lafzı herhangi bir ayırıma tabi tutulmaksızın ticaret şirketleri dahil bütün tüzel kişilerin tüketici olabileceklerini gösterir açıklıktadır. AT yönergelerinde ve bazı yasalarda tüketicinin, bazen nesnel, bazen kişisel, ardından eylemsel kıstaslara göre belirlenmiş, böylece bazen nihai tüketici, bazen aynı zamanda küçük esnaf ve tüzel kişi korunmuş olup, Avrupa Konseyince kabul edilen 24.7.1990 tarihli direktifin 2 nci maddesinin 3 üncü bendinde "tüketiciden gerçek kişilerin anlaşılacağı" belirtilmiş ve başlangıçta üye ülkelerin iç hukuklarında yapılan düzenlemelerde de genelde bu husus gözetilmiş ise de, öğretideki eleştiriler ile uygulamadaki gereksinimlerin etkisi sonucunda 1993-1995 Yıllarını kapsayan AT Komisyonunun İkinci Eylem planında bir tüketici tanımlaması yapılıp tüzel kişiler de tüketici kapsamına ithal edilerek, tüketici: mal ya da hizmet edimlerini mesleki amaçlar dışında kullanım amacıyla davranan, alım gücü az ya da çok gerçek, veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Bu husus verdiği bir kararda İsviçre Federal Mahkemesince de benimsenmiştir ( Bkz.Yard.Doç.Dr.Çağlar Özel, Mukayeseli Hukuk Işığında Tüketiciyi Koruyan Geri Alma Hakkı Sh.29 vd. ). Bütün bunlar yasa koyucunun tüzel kişi tabirini yasa metnine hiçbir ayırıma tabi tutmaksızın koyarken bilinçli hareket ettiğini ve batı ülkelerindeki ilk düzenlemelerden ayrıldığını açıkça göstermektedir. Kaldı ki yasa koyucunun, tüzel kişi tabirinin ticaret şirketlerini de kapsadığını gözden kaçırdığı düşünülemez.
Ticaret şirketlerinin tüketici kavramı içinde mütalaa olunmaları, 1. maddede öngörülen amacın gerçekleşmesini de olanaklı kılacaktır. Ticari şirketlerin ekonomik bir varlığı temsil edip, korunmalarına gerek bulunmadığı savunulamaz. Nitekim, AT Komisyonunun ikinci Eylem planında bu konuda oluşması muhtemel duraksamaların önlenmesi amacıyla "... alım gücü az ya da çok..." tabirleriyle konu vurgulanmıştır. Bir tacirin borçlarının niteliğini düzenleyen TTK.nun 2-1 maddesi, tüzel kişi tacirlerin özel amaçlarla nihai tüketici olmalarını engelleyen bir anlam taşımamaktadır. Tamamen kendisine özgü etkin, kısa ve ekonomik bir prosedür içinde tüketicinin hakkına kısa yoldan kavuşmasını amaçlayan kanunun, işletmesinin tüketim ihtiyacı kadar ( lastik, temizlik eldiveni, temizlik malzemesi, kırılan kapı kilidinin yenisi, soğutma cihazı vs. gibi ) malı almak suretiyle nihai tüketimde bulunan bir tüzel kişi taciri, korumanın kapsamı dışında bıraktığı düşünülemez. Kaldı ki hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın nihai tüketici olan gerçek kişi tacirler koruma kapsamında iken tüzel kişi tacirlerin koruma kapsamı dışında bırakılmaları Anayasa'nın eşitlik ilkesine de aykırılık teşkil edebilir.
Bu durumda davacı şirketin, aracı özel amaçla satın alıp, nihai olarak yararlandığı anlaşıldığından mahkemece davanın 4077 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca değerlendirilmesi gerekirken, genel hükümlere göre değerlendirilmesi ve harca tabi tutulması doğru değil ise de; davanın tüketici mahkemesine açıldığı ve mahkemenin tüketici mahkemesi sıfatını da taşımakta bulunduğu gözetilip, HUMK.nun 438/7-son maddesi gereğince sonucu itibarı ile doğru olan hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle hüküm fıkrasından nisbi karar ve ilam harcına ilişkin iki nolu bend çıkarılıp açıklanan gerekçeyle kararın düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, onamada oybirliği, gerekçesinde oyçokluğuyla 6.7.1999 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI:
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3 üncü maddesinde "bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek veya tüzel kişiler "tüketici olarak tanımlanmıştır. TTK.nun 21 nci maddesine göre tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak gerçek kişi olan tacir, yaptığı işlemin ticari işletmesi ile ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işlemin niteliği itibarıyla ticari sayılmasının mümkün olmadığı takdirde borcun ticari ilişkiden doğmadığının kabulü gerekir. Anılan maddede sadece gerçek kişi tacirler öngörülmüş, dolayısı ile tüzel kişi tacirler bu kuralın dışında bırakılmıştır. 4077 Sayılı Yasanın anılan maddesinde bahsi geçen tüzel kişilerden dernek veya vakıfların amaçlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, taraflar arasındaki satışın, 4077 Sayılı Kanunun uygulanma alanına ve dolayısıyla tüketici mahkemelerinin görev alanına girmediği gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olduğundan sayın çoğunluğun onama gerekçesine katılmıyorum. yarx
Old 14-12-2006, 14:49   #3
m_kesik

 
Varsayılan

ışıl hanım öncelikle ilginizden dolayı çok teşekkür ederim....benim olayla birebir örtüşen bir karar...fakat yargıtay bi karar değişkliğine gitmiş demekki 2001 / 2003 yıllarında aksini iddia etmekte......sizin böyle bi davanız oldumu acaba ...ve nezaman, ne şekilde sonuçlandı.....ayrıca bu tarz 2004 / 2005 /2006 yılına ait yeni kararlar mevcutmu.....affınıza sığınarak tekrar teşekkür ediyorm...
Old 14-12-2006, 16:26   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.m_kesik,
Benim böyle bir davam olmadı. Bu kararı daha önce TKHK alanındaki bir araştırmamda farketmiş ve THS'nin ilgili çalışma grubuna da bilgi amaçlı yollamıştım.

Kısaca, bu karar tamamen farklı bir konuyu araştırırken gözüme ilişti. İlginç bir karar olduğu için de sorunuzu görünce kararı hatırladım.

Böyle bir karara daha rastlarsam bu başlık atına eklerim.

Saygılar.
Old 12-11-2009, 11:13   #6
metineren

 
Varsayılan

merhabalar.müvekkilim ford transit araç almış.2 yıllık garantisi var.daha sonra aracı tamir için servise götürüyor.20 gün bekledikten sonra aracı almaya gidince fatura bedeli istiyorlar.gerekçe kaçak mazot kullanmışsın onun için garanti kapsamına girmiyor diye.davayı hangi mahkemede açmam gerek ve diğer hakları bildirmeniz dileğiyle saygı ve sevgiler.av.metin eren
Old 12-11-2009, 11:38   #7
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan metineren
merhabalar.müvekkilim ford transit araç almış.2 yıllık garantisi var.daha sonra aracı tamir için servise götürüyor.20 gün bekledikten sonra aracı almaya gidince fatura bedeli istiyorlar.gerekçe kaçak mazot kullanmışsın onun için garanti kapsamına girmiyor diye.davayı hangi mahkemede açmam gerek ve diğer hakları bildirmeniz dileğiyle saygı ve sevgiler.av.metin eren
Merhaba, sayın Eren.Müvekkilinizin aracının ford transit marka olduğunu belirtmişsiniz,bu müvekkilinizin aracı yüzde 99 ihtimalle ticari amaçla kullandığını gösterir.Bu durumda Ticaret Mahkemesinde dava açmanız gerekecektir.İstisnai bir durum var da aracı kendi ihtiyacı için kullanıyorsa o zaman davanın açılacağı mahkeme Tüketici Mahkemesi olacaktır.Fakat eğer belirttiğiniz gibi kullanıcı hatasından ileri gelen bir arıza söz konusu ise araç garanti kapsamında olmasına rağmen müvekkiliniz bu duruma katlanmak durumunda kalabilir.Sanırım bu durumda en iyisi ya exper yoluyla,ya da ileride açacağınız dava yönünden delil tespiti için dava açarak arızanın neden kaynaklandığını tespit ettirmektir kanaatindeyim.
Old 12-11-2009, 12:43   #8
metineren

 
Varsayılan

özlem hanım öncelikle teşekkür ederim..merak ettiğim servise giden bir araç garanti kapmasımda olmadığı 20 gün sonra bildiriliyor bu onların haksız olduğunu göstermez mi? bir de ben yeni mesleğe başladım ) exper olayını bir açıklarsanız sevinirim.ilginiz için tekrardan teşekkürler..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
TÜketİcİ Bankalardan ŞİkayetÇİ Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 17-11-2006 13:43
ATM'den TÜKETİCİ KREDİSİ ÇEKEBİLİRSİNİZ ! Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 02-11-2006 16:51
TÜketİcİ Yasasi DeĞİŞİklİĞİ !!! Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 12-10-2006 10:16
TÜketİcİ Hakem Kuruluna Zorunlu BaŞvuru arif0275 Meslektaşların Soruları 2 20-04-2006 19:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06819105 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.