tasarrufun iptali davası zamanaşımı süresi

müvekkilim borçlu aleyhine 2001 yılında icra takibi baslatıyor, borçlunun taşınmaz mallarına haciz konuluyor. 2003 yılında borçlu mallarının bir kısmını oğluna hibe ediyor, bu sırada icra dosyaları düşüyor. yenilenen dosyalar üzerinden müvekkilim taşınmaz haczi talep etse de bu talep reddedilyor. daha sonra müvekkilim 2007 yılında tasarrufun iptali davası açıyor, mahkeme esasa giriyor gerekçeler yazıyor ama davayı usulden dava şartları oluşmadığından reddediyor. müvekkilim tasarrufun iptali davasını açarken geçici ya da kesin aciz vesikası almış değil. Bu durumda açılmış olan tasarrufun iptali davası 5 yıllık dava zamanaşımını keser mi? 2008 yılında mı tasarrufun iptali davası zamanaşımına uğrar yoksa 2012 yılında mı ??

Alıntı: Yazan sultanahmet83 müvekkilim borçlu aleyhine 2001 yılında icra takibi baslatıyor, borçlunun taşınmaz mallarına haciz konuluyor. 2003 yılında borçlu mallarının bir kısmını oğluna hibe ediyor, bu sırada icra dosyaları düşüyor. yenilenen dosyalar üzerinden müvekkilim taşınmaz haczi talep etse de bu talep reddedilyor. daha sonra müvekkilim 2007 yılında tasarrufun iptali davası açıyor, mahkeme esasa giriyor gerekçeler yazıyor ama davayı usulden dava şartları oluşmadığından reddediyor. müvekkilim tasarrufun iptali davasını açarken geçici ya da kesin aciz vesikası almış değil. Bu durumda açılmış olan tasarrufun iptali davası 5 yıllık dava zamanaşımını keser mi? 2008 yılında mı tasarrufun iptali davası zamanaşımına uğrar yoksa 2012 yılında mı ??

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas:2005/26059
Karar:2005/3606
Tarih:24.02.2005
o ZAMANAŞIMINI KESEN NEDENLER
o TASARRUFUN İPTALİ DAVASI
o GEÇİCİ ACİZ VESİKASI
o KESİN ACİZ VESİKASI
Özet :Kural olarak İİK.nun 105. maddesinde şekil bulan geçici aciz vesikasına dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları zamanaşımını kesmez. Ancak, İİK.nun 143. madde koşullarında alınan kesin aciz vesikasına dayanılarak İİK.nun 277. maddesi gereğince alacaklının açtığı tasarrufun iptali davası zamanaşımını keser. Öte yandan, geçici aciz vesikasına dayanılarak açılan tasarrufun iptali davasının yargılama aşamasında alacaklının kesin aciz vesikası sunması halinde dahi bu tür davada da zamanaşımının kesileceğinin kabulü gerekir.
( 2004 s. İİK. m. 105, 143, 277 )
YARGITAY İLAMI

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Kural olarak İİK.nun 105. maddesinde şekil bulan geçici aciz vesikasına dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları zamanaşımını kesmez. Ancak , İİK.nun 143. madde koşullarında alınan kesin aciz vesikasına dayanılarak İİK.nun 277. maddesi gereğince alacaklının açtığı tasarrufun iptalidavasızamanaşımını keser. Öte yandan, geçici aciz vesikasına dayanılarak açılan tasarrufun iptalidavasının yargılama aşamasında alacaklının kesin aciz vesikası sunması halinde dahi bu tür davada da zamanaşımının kesileceğinin kabulü gerekir.

İncelenen tasarrufun iptalidavasında borçlunun gayrimenkulü bulunmadığı, menkullerinin de borcu karşılamayacağı belirlenmiş olmakla bu aciz vesikası İİK.nun 105. maddesi kapsamında olan geçici aciz vesikası hükmündedir.

İcra Mahkemesince açıklanan nedenlerle zamanaşımının kesilmeyeceğinin kabulüyle şikayetin kabulüne karar vermek gerekirken reddi isabetsizdir.

SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ) , 24.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kaynak :Corpus Arşiv

Öncelikle tüm meslektaşlarımızın Avukatlar Gününü kutlarım.İkame edeceğiniz Tasarrufun İptali Davasını hangi hukuki nedene dayandırdığınız çok önemli.Gerek İİK.105 md. ve devamı gerekse 277 md dayalı olarak açılacak iptal davalarında zamanaşımı yargılamanın önünü kesinlikle keser.Bu maddelere dayalı açılacak iptal davalarında karar kesinleşinceye kadar aciz vesikalarını mutlaka yargılama dosyalarına ibraz etmeniz gerekecek.Bu mümkün olmazsa davanız redle sonuçlanır.Bu maddelere dayalı davanın temyiz merci 17.HD dir.Ancak çok pratik bir yol daha var.Zamanaşımı sözkonusu olmayan,meslektaşlarımızı acaba zamanaşımı geçtimi tedirginliğinden kurtaracak bir yol.Davanızı kesinlikle Borçlar Kanunu 18.md dayalı açınız.Hatta dava dilekçenizi yazarken büyük puntolarla hakimin göreceği şeklilde en az 3 yerde BK.18.md diye belirtiniz.Davanızı Bk 18 md göre açtığınızda aciz vesikası şartı kesinlikle aranmaz.Siz yeterki hileli,muvazalı işlemin alacağın doğduğu tarihten sonra ki bir zamanda gerçekleştirildiğini ispatlayınız.Taşınır yada taşınmazların akraba yada yabancı kişi üzerine devredilmesi önemli değildir.Yerel mahkeme aciz vesikası olmaksızın 5 yıllık zamanaşımı geçsede esasa girip davanızı sonuçlandırmak zorundadır.Davanız reddedilse bile davanızın hukuki sebebi BK 18 md dayalı olduğu için dosyanız Yargıtay 4.HD gidecektir.İlgili daire BK 18 md ye dayalı iptal davalarında aciz vesikası şartı aramaz ve zamanaşımına bakmamaktadır.Bu yöntemle kazandığım çok davam oldu.BK 18 md dayalı Muvazaa iddialarında zamanaşımı söz konusu olmaz. Olayda muvazaanın belirlenmesi durumunda, İİK’nun 283/1. maddesi benzetme yoluyla uygulanmak suretiyle, üçüncü kişi üzerinde olan tapu iptaline gerek olmadan alacağın tahsili için haciz ve satış isteyebilme yönünde hüküm kurulabilir.Ayrıca Y 14.HD 2008/9841 E. ve 2008/11131 K.07.10.2008 tarihli ilam ile Y 4.HD 2007/6454 E ve 2007/8425 K 21.06.2007 tarihli ilamı mutlaka inceleyiniz.Bu yöntemle tedirgin olmanıza gerek olmadan davayı kazanma ihtimaliniz çok yüksektir. kolay gelsin saygılarımı sunarım..

Sayın av.humk eski borçlar kanunu m.18 yeni kanun m.19 sözleşmedeki muvazaadan bahsediyor,tüm borçlulara nasıl uygulanacak acaba,merak ettim örnek varsa paylaşır mısınız?Saygılar...