ilamlı icra - yıkım kararını uygulayamıyoruz

herkese iyi çalışmalar.sorum
1-) ilamlı icra yapılıyor. yıkım yapılacak fakat; bunu başaramıyoruz nedenine gelince yapacağımız yer küçük bir ilçe olduğu için.
adalet malesef daha henüz keşfetmemiş burayı. yıkım için icra müdüründen bir türlü randevu alamıyoruz. sürekli erteliyor. tam bir defa lütfetti gittik malesef yıkamadık adam iş makinelerinin önüne yattı. sonra ilçedeki bütün iş makine sahiplerini tehdit etmiş kimse gelmiyor. icra müdürüne rüşvet mi aldın diye bağırıyor.tutanağa bile geçmiyor. önceden yıkım yerini belirtmek için dikmiş olduğumuz direkleri yıkım günü gittiğimizde icra müdürü ve bizim önümüzde söküyorlar bizim müdür seyrediyor.ve ogün yağmurlu diye yıkımı ileri bir tarihe atıyor. sonradan öğreniyoruz ki yıkım için geleceğimizi karşıtarafa söyleyen de icra müdürüymüş.savcılığı suç duyurusunda mı bulunmam daha iyi yoksa icra mahkemesine hakkı sürüncemede bırakmaktan süresiz şikayette mi bulunsam mı daha iyi
2-) karşı taraf bizde kendimiz yıkacağız diye taahhüdde bulunmuşlar fakat yıkmadılar. burada yine taahhüdü ihlal suçu oluşmuş mudur? iik 340 yani
para alacaklarında oluyor ama bu infazda da mevcut mu?
3-) ayrıca bu yer bir otelin bahçe düzenlemesi yani bahçe kısmı ve duvarı ecri misil isteyebilir miyiz?

sizin içinde ilginç olabilceğini düşündüğüm konuyu paylaşmak istedim.

Alıntı: ayrıca bu yer bir otelin bahçe düzenlemesi yani bahçe kısmı ve duvarı ecri misil isteyebilir miyiz?

Kal kararı alabildiğinize göre ecrimisil neden isteyemeyesiniz.

Peki sizce ne yapılmalı bu konuda ne düşünüyorsunuz?

somutlaştırın onu tartışalım.

Sagılar

Alıntı: adalet malesef daha henüz keşfetmemiş burayı. yıkım için icra müdüründen bir türlü randevu alamıyoruz. sürekli erteliyor. tam bir defa lütfetti gittik malesef yıkamadık adam iş makinelerinin önüne yattı. sonra ilçedeki bütün iş makine sahiplerini tehdit etmiş kimse gelmiyor

Halihazırda pek çok çağrışım yapmakla beraber, yıllar önce Kuşadası'nda mali şubenin sivil ekipleriyle yaptığımız taklit marka ürünlerin toplanmasına dair bir olayı anımsattı bu ifadeniz nedense bana.

Berbat bir operasyondu. Operasyon öncesi yaptığım öncü ve gizli tespit işe yaramamış, anlaşılmasın diye aldığım iki taklit tişört nedeniyle mağaza sahibi avukat olduğumu anlamıştı. Bu kavrama yeteneğini, bilahare alenen operasyona gittiğimizde anlamıştım. Zira sergilenen tüm ürünler, bu kez orjinaldi Ama nasıl .. dediğimde, yanıt alış-verişim olarak gelmiş ve mağaza sahibi şu ironik cümleyi kurmuştu: Alış-veriş yaptınız. Oysa Türkler taklit ürün almaz.

Sonra insan insanın kurdudur misali, gelen bir ihbar telefonu ile (muhtemelen ticari bir başka taklitçi rakibindendi) taklit ürünlerin kaldırıldığı depoyu öğrendik. Ne var ki bu kez de, Kuşadası çarşısına kuşbakışı bakan dar sokağın tepesinde aşağıda biriken kalabalığı görmezden gelmeye çalışıyorduk. Sayım başladı (yeniyiz, acemi ve idealist, dolayısıyla korkusuzuz) . Mağaza sahibi geldi. Bunları götüremezsiniz dedi. (Burada mali şube ekiplerinin hakkını teslim etmeli. Hiç bir can güvenliği kaygısı yaşamadık. En azından o mahalde iken )

Duymadık. Saydık. Topladık. Hamal ve nakliye de ayarladık. Ürünler kamyona naklolmaya başladı. Bir aralık ilgim dağılmış. Bir baktım, kamyon yok, çuvallar yerde, hamallar kayıp. Yenisini bulduk. Çuvalların yere inmesi, hamallar ve kamyonun kaybolması hadisesi bilmem kaçıncı kez tekrar ettikten sonra, kalan sağlar bizimdirle işlemi tamamladık.

Diyeceğim değerli meslektaşım. Adalet orada da var. Siz iş makinenizi kendiniz ve mümkünse ilçe dışından temin edin. İcra dairesi mutlaka ki size gün verecektir. Yıkıma da kolluk talep ederek gidin. Bilahare sonucu bizlere anlatırsanız seviniriz.

Saygılarımla...

taahhüdü ihlal suçu para alacaklarında olduğu gibi ilamın infazına da geçerli olur mu?