Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

nema alacağı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-02-2008, 12:54   #1
yesuge

 
Varsayılan nema alacağı

Sevgili arkadaşlar;
müvekkilim tapu sicil müdürlüğü emrinde geçici işçi sıfatı ile 10 yıl çalışmış ve ilerleyen tarihlerde işten ayrılmıştır. Nemaların geri ödenmesine başlanınca,çalıştığı Tapu Sicil Müdürlüğüne nemaların iadesi için dilekçe ile müracaat etmiştir. Bu kurumdan; ücretlerinden kesinti yapıldığını ancak ziraat bankasından nema numarası kuruma gönderilmediğinden kesintilerin hesaba yatırılmadığını öğrenmiştir. Kesintiler açık ve net ortadadır ancak nema hesap nosu yok. Bu durumda açılacak olan dava ;
1-İdari dava mıdır, yoksa iş mahkemesinde mi açılmalıdır?
2-Hasımlar kim yada kimlerdir? (Tapu,SSK veya Ziraat Bankası)
3-faiz hangi tarihten itibaren istenir, saygışlarımla....
Old 22-02-2008, 13:08   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. Danistay
10.Dairesi

Esas: 2001/979
Karar: 2002/4881
Karar Tarihi: 11.12.2002

(3417 S. K. m. 6, 2, 3, 4) (2709 S. K. m. 2, 5, 10, 153)

Temyiz Eden (Davalı) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili : Av. ...

Karşı Taraf (Davacı) : ...

Vekili : Av. ...

İstemin Özeti : Davalı idarede işçi olarak çalışmakta iken iş aktini feshederek işten ayrılan davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca ücretinden yapılan tasarruf kesintileri ve nemasının verilmesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali, yapılan kesinti tutarı ve nemasının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda; Erzurum İdare Mahkemesince verilen 10.11.2000 tarih ve E:2000/273, K:2000/1245 sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. D.Tetkik Hakimi : Birgül Kurt

Düşüncesi : Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararı gerekçesine dayanılarak yürürlükte olan yasa maddesine rağmen karar verilemeyeceğinden temyiz isteminin kabulü ile usul ve hukuka uygun bulunmayan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Emin Celalettin Özkan

Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:

Dava, ... Büyükşehir Belediyesinde işçi olarak çalışmakta iken iş aktini feshederek işten ayrılan davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca ücretinden yapılan tasarruf teşvik kesintisi ve nemasının ödenmesi istemiyle idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile tasarruf teşvik kesintileri ve nemasının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Erzurum İdare Mahkemesince; 3417 sayılı Yasa uyarınca, emeklilik ve ölüm halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarının nemasıyla birlikte ödenmesi gerektiğinin açık olduğu, en az 6 yıl tasarrufta bulunanlara ise istedikleri takdirde tasarruf kesintilerinin ödeneceğine ilişkin 3417 sayılı Yasa hükmünün, Anayasa Mahkemesince 16 Ocak 2000 günlü, 23935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 18.11.1998 gün ve E:1997/89, K: 1998/71 sayılı kararla Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği, Anayasa Mahkemesi kararının gerekçe bölümünde; 3417 sayılı Yasanın G.maddesinin 3.fıkrasının; Anayasanın 2 ve 5.maddesinde ve niteliği açıklanan hukuk Devleti ilkesine, altı yıldan az tasarrufta bulunanlar ile altı yıl veya daha fazla tasarrufta bulunanların farklı kurallara bağlı tutulmasının Anayasanın 10. maddesinde tanımlanan eşitlik ilkesine ve 3417 sayılı Kanun uyarınca kesilen ve Tasarruf Teşvik Hesabında toplanan tasarruf tutarlarının ödenmemesinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırdığı nedeniyle Anayasanın 35. maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına aykırı görüldüğü nedeniyle davacının çalıştığı süreler için talep ettiği tasarruf teşvik miktarı açısından, bundan böyle 6 yıllık bir üst sınır aranmayacağı gibi, tasarruf teşvik miktarı açısından 6 yıllık sınırı, Anayasa'nın hukuk Devleti, mülkiyet hakkı ve eşitlik ilkelerine aykırı görerek iptal eden anılan Anayasa Mahkemesi kararından sonra, nema konusunda " 15 yıl üzeri için, nemanın 3/5 inin verileceği" gibi bir koşul aramak, Anayasa Mahkemesi kararının iptal gerekçesine ve yasanın bu haliyle yorumuna aykırı düşeceği, kaldı ki Anayasa Mahkemesince, 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin; 3.fıkrasının olayda uygulanan madde olduğu için, tek başına Anayasaya aykırılık sorunu açısından incelendiği, iptal gerekçesi ve amacı ile iptal edilen madde nedeniyle yasada oluşan boşluk ve çelişki de düşünüldüğünde; davacıya kesinti tutarı ile nema miktarının tümünün ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacıya nema alacağının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

Davalı idarece, kuruluşlarınca davacının ücretinden yapılan kesinti süresinin 6 yıldan az olduğu, Anayasa Mahkemesi kararı ile 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 3. fıkrasını iptal edildiği halde, anılan maddenin 2. fıkrasına aykırı olarak davacıya nema tutarının tamamının ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının davacıya nema tutarının verilmesi ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun 2. maddesinde; kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintisinin yapılacağı, 3. maddesinde; tasarruf miktarının, ilgililerin aylık ve ücretlerinden yapılacak yüzde 2 nispetindeki "tasarruf kesintileri" ile ilgililerin aylık ve ücretlerinin yüzde 3'ü nispetinde" Devlet veya işverence sağlanacak katkı" toplamından oluşacağı, 4. maddesinde; kurumların bu Kanun hükümleri çerçevesinde çalışanların aylık ve ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintisi ile sağlanacak Devlet katkılarını, aylık ve ücret ödemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar T.C. Ziraat Bankasında personeli adına açtıracakları, 'Tasarrufu Teşvik Hesabına" yatırmaları gerektiği, 6. maddesinin 1. fıkrasında; emeklilik veya ölüm halinde biriken tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarının ilgililere veya kanuni mirasçılarına neması ile birlikte ödeneceği, 2. fıkrasında; en az 15 yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde biriken tasarruf kesintileri, Devlet ve işveren katkıları ile bunların nemasının toplamının 3/5'inin ödeneceği, söz konusu yasa maddesinin son fıkrasın da ise en az iki yıl tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde tasarruf kesintileri, Devlet veya işveren katkıları toplamı üzerinden tahakkuk edecek nemanın 1/3'ünün her yıl ödeneceği hükümleri yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden; 2 yıldan fazla süre ile 3417 sayılı Yasa uyarınca tasarrufta bulunup, yasa kapsamından çıkan davacının, tasarruf kesintilerinin ve nemasının verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine bu işlemin iptali, kesinti tutarı ve nemasının faizi ile verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan 3417 sayılı Yasanın hükümleri gereğince, davacıdan yapılan tasarruf kesintilerinin ve karşılığı Devlet katkılarının ilgilinin hesabına yatırılmasının idarenin sorumluluğunda olduğu ve en az 2 yıl tasarrufta bulunanların istemleri üzerine tahakkuk eden nemasının 1/3'ünün ödemesi gerekeceği tartışmasız olup, davacının aylığından yapılan-kesintiler ile karşılığı Devlet katkısının idarece 'Tasarruf Teşvik Hesabına" yatırılmadığı dikkate alındığında, davalı idarece ileri sürülen hususlar kararın; davacıya tahakkuk eden nemasının 1/3'ünün verilmesine ilişkin kısmı yönünden bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.

Mahkeme kararının, davacının tahakkuk etmiş nema tutarının 1/3'ü dışında kalan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına gelince; kamu görevlisi iken istifaen görevinden ayrılan, bu nedenle de 3417 sayılı Yasanın kapsamını belirleyen 2. maddesi dışına çıkan ve tasarruf kesinti süresi 6 yıldan az olan bir davacının açtığı davanın temyizen incelenmesi aşamasında, Dairemizce yapılan itiraz üzerine, Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü E:1997/59, K: 1998/71 sayılı kararı ile 3417 sayılı Yasanın tasarruf kesintilerine ilişkin düzenleme yapan 6. maddesinin üçüncü fıkrasının "Yasanın 2. maddesi kapsamından çıkanlar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiş olup, bu karar 16.1.2000 günlü 23935 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Tasarruf kesintisi süresi 6 yıldan fazla olan ve görevinden istifaen ayrılan bir başka davacının açtığı davanın temyiz incelemesi aşamasında yine Dairemizce yapılan itiraz üzerine, Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 günlü E:2000/42, K:2001/361 sayılı kararı ile bu kez, 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin nemalara ilişkin olarak düzenleme yapan ikinci fıkrası ile tasarruf kesintileri ile ilgili üçüncü fıkrasının 18.11.1998 günlü, E:1997/59, K:1998/71 sayılı karar ile iptal edilen bölümü dışında kalan kısmının Anayasaya aykırı olduğundan, söz konusu maddenin dördüncü fıkrasının ise uygulanması olanağı kalmadığından iptaline karar verilmiş, bu karar da 28.3.2002 tarihli ve 24709 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Bu durumda; Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü ve E: 1997/59,K: 1998/71 sayılı kararı ile iptal edilen 3417 sayılı Yasanın 6. maddesinin 3. fıkrasının, nemaya ilişkin hüküm içermediği, nema hususunda düzenleme yapan 6. maddesinin 2. fıkrasının iptaline ilişkin 10.12.2001 tarihli ve E:2000/42, K:2001/361 sayılı kararının ise, temyize konu kararın verilmesinden sonra alındığı anlaşılmaktadır.

Anayasa'nın 153. maddesinde, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik olup, mutlak anlamda uygulanmayacağı görülmektedir. Öte yandan; Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri Anayasanın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, temyiz incelemesinin Anayasaya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına da olanak bulunmamaktadır.

Anayasa Mahkemesinin 10.12.2001 tarihli, E:2000/42, K:2001/361 sayılı kararının yayımından önce mahkemece karara bağlanan, ancak Anayasa Mahkemesinin anılan kararlarından sonra temyiz incelemesi yapılan bu davada, dava konusu işlemin 15 yıldan fazla tasarrufu olmayanlara 1/3 dışında nema ödenmesine imkan vermeyen yasal dayanağı, Anayasa Mahkemesinin bahsi geçen E:2000/42 esas sayılı kararı ile iptal edildiğinden, temyize konu kararın belirtilen durum dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulması zorunlu bulunmaktadır.

Öte yandan, İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesinin 18.11.1998 günlü ve E:1997/589, K:1998/71 sayılı iptal kararının gerekçesi ile yasada boşluk ve çelişki olduğu ileri sürülerek nema tutarının tamamının davacıya verilmesi gerektiğine ilişkin gerekçeye dayalı olarak dava konusu işlem hakkında karar verilmiş ise de; Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesi bağlayıcı olmakla birlikte, bir davaya bakmakta olan Mahkeme; uygulanacak kanun veya kanun hükmünde kararname hükümlerini Anayasaya aykırı görürse itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine götürerek bu konuda verilecek karara kadar davayı geri bırakmak durumunda ise de, davanın çözümüne ilişkin "uygulanacak kanun maddesi" dışındaki bir başka maddenin Anayasa aykırı olduğu gerekçesi verilen iptal kararının gerekçesine dayalı olarak halen yürürlükte olan yasa maddesine rağmen, karar verilmesine imkan tanıyan hukuksal bir düzenleme bulunmadığından, bu gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kısmen kabulü ile Erzurum İdare Mahkemesinin 10.12.2000 günlü ve E:2000/273, K:2000/1245 sayılı kararının temyize konu kısmının; davacıya tahakkuk eden nema tutarının 1/3'ü dışında kalan bölümünün idareye başvuru tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte verilmesi yönünden 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca bozulmasına, temyiz isteminin kısmen reddi ile tahakkuk eden nemanın 1/3'ünü idareye başvuru tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine ilişkin kısmı yönünden onanmasına, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 11.12.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 22-02-2008, 15:13   #3
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yesuge
Sevgili arkadaşlar;
müvekkilim tapu sicil müdürlüğü emrinde geçici işçi sıfatı ile 10 yıl çalışmış ve ilerleyen tarihlerde işten ayrılmıştır. Nemaların geri ödenmesine başlanınca,çalıştığı Tapu Sicil Müdürlüğüne nemaların iadesi için dilekçe ile müracaat etmiştir. Bu kurumdan; ücretlerinden kesinti yapıldığını ancak ziraat bankasından nema numarası kuruma gönderilmediğinden kesintilerin hesaba yatırılmadığını öğrenmiştir. Kesintiler açık ve net ortadadır ancak nema hesap nosu yok. Bu durumda açılacak olan dava ;
1-İdari dava mıdır, yoksa iş mahkemesinde mi açılmalıdır?
2-Hasımlar kim yada kimlerdir? (Tapu,SSK veya Ziraat Bankası)
3-faiz hangi tarihten itibaren istenir, saygışlarımla....

Bence : İş mahkemesi görevli husumet tapuya yöneltilir.Yanılabilirim ,sadece yorum. İyi çalışmalar.
Old 23-02-2008, 17:12   #4
mustafayıldız

 
Varsayılan

bu davalarda zamanaşımı süresi ne kadardır, ve ne zamandan itibaren başlar bunu tam ve net olarak bilen varmı öğrenmek istiyorum. iyi çalışmalar
Old 26-02-2008, 23:18   #5
av.halil canda

 
Varsayılan

değerli mesşektaşım
kanımca işveren idare olsa bile iş mahkemesinde görülmesi gereken bir davadır bu.İlgili tapunun tüzel kişiliği olmadığından bağlı bulunduğu ilin valiliği ile ssk hasım görterilmelidir.ssk nın da denetim görevini yerine getirmediği için sorumluluğu vardır.Buna benzer seri halindeki 18 davada Marmaris İş Mahkemesi mahkeme işvereni ve ssk yı sorumlu tutmuştu.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nema Alacağı ,Zamanaşımı cesur_yürek Meslektaşların Soruları 14 01-01-2010 23:00
Müvekkil alacağı temlik etti, vekalet ücreti alacağı için ne yapmalıyım? ACİL!!! avdyg Meslektaşların Soruları 18 02-07-2009 10:26
Nema alametifarika Hukuk Soruları Arşivi 1 02-04-2002 14:59
Nema Ayşe Hukuk Soruları Arşivi 1 20-02-2002 20:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05991697 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.