Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Boşanma Davasıyla Birlikte Karar Verilen Tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-02-2011, 14:07   #1
Nil Şeker

 
Varsayılan Boşanma Davasıyla Birlikte Karar Verilen Tazminat

1)Davacı Vekili olduğum dosyada boşanma ile birlikte maddi ve manevi tazminata da karar verildi.Davacı Taraf olarak biz tazminatları yetersiz bularak temyiz ettik.Davalı taraf da tazminat kararları yersizdir diye temyiz etti.Her iki taraf da temyiz dilekçesinde boşanma kararını temyiz etmediklerini açıklıkla ifade etmiş durumda.Bu durumda bence boşanma kararı kesinleşmiş oluyor.Dolayısı ile karardaki tazminat ve vekalet ücretlerini icraya koyabilir miyim?

2)Bu dosyada verilmiş ihtiyati tedbir kararı vardı.Karar verildikten sonra ihtiyati tedbirin devamını sağlayabilecek bir yol var mıdır?
Old 02-02-2011, 15:00   #2
av.cemile

 
Varsayılan

Öncelikle nafakaya ilişkin kararalr dışındaki kararlar ve bunların ferileri niteliğindeki alacaklar kesinleşmeden icraya konamaz.
Bir karar kısmi olarak temyiz edilmişse temyiz edilmeyen kısımla ilgili hüküm kesinleşmiş olur.
Dosyanızda tazminatla ilgili kısım kesinleşmediğinden tazminata ilişkin hükmü de icraya koyamazsınız. Dolayısı ile vekalet ücretini de icraya koyamayacağınızı düşünmekteyim.
İhtiyati tedbir kararı hükmün verilmesi ile son bulur. Ancak mahkemeden tedbirin karar kesinleşene kadar devam etmesini talep edebilirdiniz, mahkeme gerek görmesi halinde tedbiri karar kesinleşene kadar veya uygun göreceği bir süreye kadar uzatabilirdi.
Şu anda yapılacak bir şey yok gibi duruyor.


4721 s.k.
Madde 112 – Esas hakkında mahkeme tarafından verilen kararın tefhim veya tebliğ olunmasını mütaakıp ihtiyaten icra kılınmış olan tedbir mürtefi olur. Şu kadar ki mahkeme hükmün icrasını temin için işbu tedbirin tayin edeceği müddet zarfında devamına karar varebilir.
Madde 433 – (Yeniden Düzenleme: 26/9/2004 – 5236/16 md.) (1)

Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflâs Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.

Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Old 02-02-2011, 15:04   #3
av.cemile

 
Varsayılan

İlk cümlemi olaya özgü olarak yazdım, cümleyi aşağıdaki fıkra ile birlikte yorumlayınız. Tek başına düşünüldüğünde sanki nafaka dışındaki tüm kararların icrası için kesinelşmesi gerekirmiş gibi bir anlam çıkmış. İfade hatalı olmuş. Gönderdikten sonra farkettim.
madde 433.
...
"Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bununla ilgili aynî haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez"
Old 02-02-2011, 23:37   #4
hayali

 
Varsayılan Tazmİnatlarin NİtelİĞİ Önemlİ

Talep edilen tazminatlar boşanmanın feri niteliğinde yani harca tabi olarak istenen tazminatlar değilse, boşanma hükmünün kesinleşmesi le ona bağlı olarak talep edebilir hale gelir.Boşanma bakımından kısmi kesinleşme talep ederek tazminat ve ücreti icraya koyabilirsiniz.
Old 02-02-2011, 23:44   #5
hayali

 
Varsayılan

ihtiyati tedbir kararı taşınmaz için verilmişse hükmün kesinleşmesine kadar tedbir devam eder.ayrı bir talepte bulunmaya gerek olduğunu sanmıyorum.Ancak kısmi kesinleşme boşanma açısından sağlanmışsa bu tedbir kalkmadan açacağınız icra takibi ile taşınmazlara haciz koydurabilirsiniz.kolay gelsin
Old 03-02-2011, 11:41   #6
av.cemile

 
Varsayılan

Sayın hayali, kanun hükmü açık olup ihtiyati tedbir kararı hüküm verilmekle kendiliğinden kalkar.
Hükmün kesinleşmesine kadar devam etmesi için hükümde bu konuda karar olması gerekir diye biliyoruz. Taşınmaza ilişkinse kesinleşene kadar devam edeceğini belirtmişsiniz. Dayanağını belirtirseniz memnun oluruz ve öğrenmiş oluruz.
Old 03-02-2011, 11:55   #7
av.cemile

 
Varsayılan

Tazminata ilişkin görüşlerinizde haklı olabilirsiniz.
Aşağıdaki karardan anladığım:Yargıtay boşanma hükmünü onamış, tazminat yönünden bozmuş,dosya ilk derece mahkemesşne gelmiş ve tazinat yönünden yeni bir karar verilmiş, kesinleşmesini beklemeye gerek yok diyor.
Dolayısı ile olayınızda boşanma hükmü temyiz edilmeksinizin kesinleşti ise tazminata ilişkin hükmü icraya koyabilirsiniz gibi bir yoruma müsait oluyor.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/6009
Karar: 2005/9100
Karar Tarihi: 28.04.2005

ÖZET: Somut olayda boşanma ile ilgili hüküm bölümü daha önce onanmış ve bozma kapsamı dışında kalmıştır. Bu durumda, sonradan hükmedilen ihtilaf konusu tazminat bölümlerinin takibe konulması için kararın kesinleşmesine gerek yoktur.

(1086 S. K. m. 443/4)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: HUMK. nun 443/4. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat hükümleri de aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde tazminat isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir. (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206E. 2001/217 K.)

Somut olayda boşanma ile ilgili hüküm bölümü daha önce onanmış ve bozma kapsamı dışında kalmıştır. Bu durumda, sonradan hükmedilen ihtilaf konusu tazminat bölümlerinin takibe konulması için kararın kesinleşmesine gerek yoktur. (HGK. 23.10.2002 tarih 2002/11-633 E. 2002/847 K. sayılı kararı)

O halde şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 03-02-2011, 12:08   #8
av.cemile

 
Varsayılan

Boşanma kararı kesinleşti ise menavi tazminat kararı kesinleşmese bile icra takibine konu edilebilir.
Net karar aşağıda:
.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2008/12-656
K. 2008/638
T. 22.10.2008
• BOŞANMA İLAMI ( Boşanma Yönünden Kesinleşen Karardaki Maddi ve Manevi Tazminat Alacakları İçin Kesinleşme Koşulu Aranmaksızın İcra Takibi Yapılabileceği )
• KESİN HÜKÜM ( Boşanma Yönünden Kesinleşen Karardaki Maddi ve Manevi Tazminat Alacakları İçin Kesinleşme Koşulu Aranmaksızın İcra Takibi Yapılabileceği )
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma Yönünden Kesinleşen Karardaki Bu Alacaklar İçin Kesinleşme Koşulu Aranmaksızın İcra Takibi Yapılabileceği )
• İLAMIN KISMEN KESİNLEŞMESİ ( Boşanma Yönünden Kesinleşen Karardaki Maddi ve Manevi Tazminat Alacakları İçin Kesinleşme Koşulu Aranmaksızın İcra Takibi Yapılabileceği )
2004/m. 36
1086/m. 443, Geç.3
ÖZET : İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir. Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmeden icra edilemez. Kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminat, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya verilemez. Ancak boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibi yapılabilir. Dosya kapsamından, boşanma hükmünün kesinleştiği, ancak boşanmaya bağlı olarak hükmedilen alacakların kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda maddi ve manevi tazminata ilişkin alacaklar için kesinleşmeden icra takibi yapılabilir. Açıklanan nedenlerle, borçlunun şikayetinin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin kabulüne dair verilen 11.02.2008 gün ve 2008/59-57 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.05.2008 gün ve 2008/7485-10219 sayılı ilamı ile;

( ... Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminat HUMK'nun 443. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamaz. Ancak, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmaz. Keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmez. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takibe girişilerek, boşanma bölümü kesinleşen ilama dayanılarak ilamda yer alan 10.000,00.- YTL maddi ve 5.000,00..YTL manevi tazminat taleplerini içerecek şekilde, ancak bu kalemler açıklanmadan 15.000,00.- YTL asıl alacak ve 112,50.- YTL işlemiş faizi, 900,00.- YTL ilam vekalet ücreti, 162,40.- YTL yargılama gideri ve 2,00.- YTL bakiye karar harcı ve 8,00.YTL posta pulundan oluşan masrafları ile birlikte toplam 16.184,90.-YTL alacağın icra gideri, icra ücreti vekaleti, takip tarihinden başlayacak yasal faizi ile ve Perihan için her ay işleyecek aylık 100,00.-YTL yoksulluk nafakası ve küçük Nida için her ay işleyecek 100,00.- YTL iştirak nafakası ile birlikte tahsili istenmiştir.

Eldeki şikayet ile, kararın boşanma davası yönünden kesinleştiği, ancak maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün kesinleşmediği ve temyiz edildiği, dayanak mahkeme kararında maddi ve manevi tazminatın, kararın kesinleşmesinden sonra yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği yolunda hüküm bulunduğu, buna rağmen karar kesinleşmeden icraya konulduğu, bu bakımdan yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden takibin iptali talep edilmiştir.

Mahkemece "İlama aykırı takip yapıldığı yönündeki şikayetin kabulü ile, Manisa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/879 esas sayılı dosyasında borçlu Recep hakkında yapılan ilamlı icra takibinin iptaline "karar verilmiştir.

Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyizi üzerine özel dairece karar, "Boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmayacağı, keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmediği, mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin reddi yerine kabulünün isabetsiz olduğu" gerekçesiyle, bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hükmü temyize karşı taraf/alacaklı vekili getirmektedir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takip dayanağı ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleşmiş olması karşısında, ilamda yer alan, ancak kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası vs kalemlerin kesinleşmeleri beklenmeden tahsilinin istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 443. maddesinin ortaya konulmasında yarar vardır. Anılan maddede:

"Temyizi dava icrayı tehir etmez. Ancak müstedi indettemyiz haksız çıktığı takdirde mahkümunbihi eda ve teslim edeceğine dair kefaleti kaviye göstermek veyahut mahkumunbih olan nukut ve eşyayı bir mevkii resmiye depozito etmek veya hasmı tarafından emval ve emlaki haczedilmiş olmak şartiyle mahkeme temyiz talep üzerine müstacelen icranın tehirine karar verebilir ( ilgili madde İİK m. 36 ).

Müstedi Devlet ise veya müzahereti adliyeye ( m. 465-472 ) nail olup da davanın ve hükmün mahiyetine ve ahvali saireye nazaran icranın tehiri icap ediyorsa bila teminat icranın tehirine karar verilebilir.

Nafaka hükümleri müstesnadır.

Gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler kat'iyet kesbetmedikçe icra olunamaz.

Hükmün kesinleştiği ilamın altına veya arkasına yazılıp, tarih ve mahkeme mührü konmak ve mahkeme başkanı veya hakimi tarafından imzalanmak suretiyle belirtilir" hükmü yer almaktadır.

Görülmektedir ki, kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın boşanma kararının eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden takibe konu edilmesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 443. maddesi karşısında mümkün değildir.

Boşanma kararının kesinleşmesi halinde ise bu ilamla birlikte hükmedilmiş olsa bile kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün, takibe konu edilmesi olanaklıdır. Yine, tedbir niteliğinde hükmedilen nafakanın da takibe konu edilmesinde buna ilişkin hükmün kesinleşmesi aranmaz.

Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 28.02.2001 gün ve 2001/12-206 Esas, 2001/217 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır

Somut olayda; Manisa 1. Aile Mahkemesi'nin 2006/1001 Esas, 2007/567 Karar sayılı kararı boşanma yönünden kesinleşmiş; hükmün diğer kalemleri yönünden ise, temyiz edilerek 22.01.2008 tarihinde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmiş olmakla karar takip tarihinde tazminatlar yönünden kesinleşmemiştir.

Görüldüğü üzere, kesinleşmeden icra olunamayacağı belirgin olan boşanma hükmü kesinleşmiş; bu hükme bağlı olarak hükmedilen ancak temyize konu edilmekle kesinleşmemiş olan diğer alacak kalemleri ise, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte, kesinleşip kesinleşmediklerine bakılmaksızın takibe konulabilir hale gelmiştir.

Bu durum karşısında, mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.10.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 03-02-2011, 23:49   #9
hayali

 
Varsayılan

sn.av.cemile dayanaklarımı sormuşsunuz; öncelikle İST.Bakırköy aile Mah.uygulamaları bu yönde bunu biliyorum.keza4721 s.k.112 ve 433md. diye yazmışsanız da bu maddeler 1086 sayılı Humk.ait hükümlerdir.Taşınmazların üstüne konulan tedbir ise muhtemel bir tazminat yani şahsi bir hak niteliğinde olan alacak hakkını elde edilmesini sağlamak için tedbiren konulan ve taşınmazların aynı ile ilgili olmadığı için 433.madde kapsamında bu manada nitelendirilemeyecek bir husustur.Yani tedbirin sadece taşınmazın üstüne konulması,taşınmazın aynı ile ilgili bir uyuşmazlık olduğunu göstermez. kanaatimce sırf tefhimle tedbirin kalkması ihtimali kabul edilirse, infaz aşamasına gelip ancak bir şekilde tefhimden hemen sonra elden çıkarılan bu değerlerin artık 3.şahıslar nezdinde bulunabilme ihtimali nedeniyle tedbirden beklenen fonksiyonel sonuçtan uzak bir tablo karşısında kalınacağından alacaklı zarar görecek,usul ekonomisi daha da anlamsızlaşacaktır.Bu nedenle hiç değilse kesinleşmeye kadar tedbirin devamı, varlık amacına daha uygundur diye düşünmekteyim.Sonuç itibarı uygulamada aile mahkemeleri karar kesinleşinceye kadar tedbirin devam etmesi yönünde karar vermektedirler.Tazminatlar yönünde eklediğiniz kararlar gibi bir çok karar son dönemde verilmiş olup, boşanma kesinleşmiş ise feri nitelikli tazminatların istenmesine engel bir husus yoktur.iyi günler
Old 08-04-2011, 16:32   #10
cesur_yürek

 
Varsayılan

Görülmüş olan boşanma davamızda davamızın reddine,Karşı davanın kabulü(Tarafların boşanmalarına) ve tazminat ödemeye mahkum edildik.

Müvekkilin, tazminatı şu aşamada ödememesi için boşanma kararını da temyiz etmek gerekiyor (Müvekkilin talimatıyla ) anladığım kadarıyla ?
Old 08-04-2011, 16:49   #11
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Sn.Av.Cemile'ye katılıyorum. Hüküm verilmekle iht,yati tedbir kalkar. Ancak hükümde ihtiyati tedbirin devam ettiğine karar verilmişse tedbir devam eder.
Old 05-10-2012, 08:09   #12
avrecepefe

 
Varsayılan

Sevgili Meslektaşım,
Anlattığınız durum karşısında kesinleşmeden icraya koymanız mümkün. Buna ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararını sunuyorum. Koly gelsin.

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2008/12-656

Karar: 2008/638

Karar Tarihi: 22.10.2008

 

ŞİKAYET DAVASI - BOŞANMA EKİNDE VERİLEN MADDİ MANEVİ TAZMİNATIN KESİNLEŞMEDEN TAKİBE KONULAMAYACAĞI - BOŞANMAYA İLİŞKİN HÜKMÜN KESİNLEŞMESİ HALİNDE TAZMİNATA İLİŞKİN HÜKMEDİLEN ALACAĞIN TAHSİLİ İÇİN KESİNLEŞME ARANMAYACAĞI

ÖZET: Kural olarak bo

şanma ekinde verilen maddi-manevi tazminat kesinleşmeden takibe konulamaz. Ancak, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmaz. Keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmez. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 36) (1086 S. K. m. 443, Ge
ç. m. 3) (YHGK 28.02.2001 T. 2001/12-206 E. 2001/217 K.)

Taraflar aras

ındaki şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin kabulüne dair verilen 11.02.2008 gün ve 2008/59-57 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.05.2008 gün ve 2008/7485-10219 sayılı ilamı ile;

(....Kural olarak boşanma ekinde verilen maddi-manevi tazminat HUMK'nun 443. maddesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamaz. Ancak, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmaz. Keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmez. Mahkemece açıklanan nedenlerle istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Karşı taraf/alacaklı vekili.

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takibe girişilerek, boşanma bölümü kesinleşen ilama dayanılarak ilamda yer alan 10.000,00. YTL maddi ve 5.000,00. YTL manevi tazminat taleplerini içerecek şekilde, ancak bu kalemler açıklanmadan 15.000,00. YTL asıl alacak ve 112,50. YTL işlemiş faizi, 900,00. YTL ilam vekâlet ücreti, 162,40.YTL yargılama gideri ve 2,00.YTL bakiye karar harcı ve 8,00.YTL posta pulundan oluşan masrafları ile birlikte toplam 16.184,90.YTL alacağın icra gideri, icra ücreti vekaleti, takip tarihinden başlayacak yasal faizi ile ve Perihan için her ay işleyecek aylık 100,00.YTL yoksulluk nafakası ve küçük Nida için her ay işleyecek 100,00.YTL iştirak nafakası ile birlikte tahsili istenmiştir.

Eldeki şikayet ile, kararın boşanma davası yönünden kesinleştiği, ancak maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün kesinleşmediği ve temyiz edildiği, dayanak mahkeme kararında maddi ve manevi tazminatın, kararın kesinleşmesinden sonra yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği yolunda hüküm bulunduğu, buna rağmen karar kesinleşmeden icraya konulduğu, bu bakımdan yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden takibin iptali talep edilmiştir.

Mahkemece <İlama aykırı takip yapıldığı yönündeki şikayetin kabulü ile, Manisa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/879 esas sayılı dosyasında borçlu Recep hakkında yapılan ilamlı icra takibinin iptaline> karar verilmiştir.

Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyizi üzerine özel dairece karar, <Boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesi halinde tazminata ilişkin hükmedilen alacağın tahsili için kesinleşme aranmayacağı, keza tedbir niteliğinde verilen nafakanın da tahsili için kesinleşmesi gerekmediği, mahkemece açıklanan nedenlerle şikayetin reddi yerine kabulünün isabetsiz olduğu> gerekçesiyle, bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hükmü temyize karşı taraf/alacaklı vekili getirmektedir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takip dayanağı ilamın boşanmaya ilişkin bölümünün kesinleşmiş olması karşısında, ilamda yer alan, ancak kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminat ile tedbir nafakası vs kalemlerin kesinleşmeleri beklenmeden tahsilinin istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 443. maddesinin ortaya konulmasında yarar vardır. Anılan maddede:

<Temyizi dava icrayı tehir etmez. Ancak müstedi indettemyiz haksız çıktığı takdirde mahkümunbihi eda ve teslim edeceğine dair kefaleti kaviye göstermek veyahut mahkûmunbih olan nukut ve eşyayı bir mevkii resmiye depozito etmek veya hasmı tarafından emval ve emlaki haczedilmiş olmak şartıyla mahkeme temyiz talep üzerine müstacelen icranın tehirine karar verebilir (ilgili madde İİK m. 36).

Müstedi Devlet ise veya müzahereti adliyeye (m. 465-472) nail olup da davanın ve hükmün mahiyetine ve ahvali saireye nazaran icranın tehiri icap ediyorsa bila teminat icranın tehirine karar verilebilir.

Nafaka hükümleri müstesnadır.

Gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümler kat'iyet kesbetmedikçe icra olunamaz.

Hükmün kesinleştiği ilamın altına veya arkasına yazılıp, tarih ve mahkeme mührü konmak ve mahkeme başkanı veya hakimi tarafından imzalanmak suretiyle belirtilir" hükmü yer almaktadır.

Görülmektedir ki, kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın boşanma kararının eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden takibe konu edilmesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 443. maddesi karşısında mümkün değildir.

Boşanma kararının kesinleşmesi halinde ise bu ilamla birlikte hükmedilmiş olsa bile kesinleşmeyen maddi ve manevi tazminata ilişkin hükmün, takibe konu edilmesi olanaklıdır. Yine, tedbir niteliğinde hükmedilen nafakanın da takibe konu edilmesinde buna ilişkin hükmün kesinleşmesi aranmaz.

Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 28.02.2001 gün ve 2001/12-206 Esas, 2001/217 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır.

Somut olayda; Manisa 1. Aile Mahkemesi'nin 2006/1001 Esas, 2007/567 Karar sayılı kararı boşanma yönünden kesinleşmiş; hükmün diğer kalemleri yönünden ise, temyiz edilerek 22.01.2008 tarihinde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'ne gönderilmiş olmakla karar takip tarihinde tazminatlar yönünden kesinleşmemiştir.

Görüldüğü üzere, kesinleşmeden icra olunamayacağı belirgin olan boşanma hükmü kesinleşmiş; bu hükme bağlı olarak hükmedilen ancak temyize konu edilmekle kesinleşmemiş olan diğer alacak kalemleri ise, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile birlikte, kesinleşip kesinleşmediklerine bakılmaksızın takibe konulabilir hale gelmiştir.

Bu durum karşısında, mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle şikayetin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 22.10.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programı
Old 14-08-2018, 11:47   #13
Fazladanödemeyeçözüm

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşlarım, boşanma kararını istinafa gönderir iken boşanmayı kabul ediyoruz istinaf taleplerimiz yalnızca boşanmanın ferileri nafaka miktarı ve tazminat tutarına ilişkindir şeklinde açıkça yazmamıza rağmen, aile mahkemesi boşanmayı kesinleştirmiyor,istinaf var diyor,istinaf sonucunu bekleyin diyor..Bakırköy Aile Mahkemesi yanlış yapmıyor mu?
Old 14-08-2018, 12:51   #14
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Fazladanödemeyeçözüm
Merhaba meslektaşlarım, boşanma kararını istinafa gönderir iken boşanmayı kabul ediyoruz istinaf taleplerimiz yalnızca boşanmanın ferileri nafaka miktarı ve tazminat tutarına ilişkindir şeklinde açıkça yazmamıza rağmen, aile mahkemesi boşanmayı kesinleştirmiyor,istinaf var diyor,istinaf sonucunu bekleyin diyor..Bakırköy Aile Mahkemesi yanlış yapmıyor mu?

Evet kesinlikle yanlış yapıyor. Gerekçeleri sadece istinaf yolunun açık olması mı?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma protolü ile devrine karar verilen aracın haczi av.easlan Meslektaşların Soruları 2 07-10-2010 22:06
Boşanma davasında Nafakanın arttırılmasına dair karar incelenmeden verilen karar AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 2 05-03-2010 16:35
boşanma davasıyla birlikte talep edilecek maddi tazminatta fazlaya ilikin haklar sakl Av. Reşat Özbek Meslektaşların Soruları 5 12-11-2009 13:40
birlikte açılan boşanma ve tazminat davası ayrılırmı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 06-10-2009 08:19
Boşanma davası sırasında başkasıyla birlikte olan davacı eş için, tazminat! av.egemen Meslektaşların Soruları 17 14-09-2007 14:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05481195 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.