Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hakkı Olmayan Yere Tecavüz - "Malikmiş gibi" Kullanma - İkrar - Beraat

Yanıt
Old 19-04-2007, 16:55   #1
Nesrin D.

 
Varsayılan Hakkı Olmayan Yere Tecavüz - "Malikmiş gibi" Kullanma - İkrar - Beraat

İlginç bir hukuk olayı,ilginç bir dava:
Olayımız şöyle:
Yaşlı bir teyzemizin kendisinin oturduğu ev dışında bir evi daha var ama kirada değil.Bu evin boş olarak durduğunu sanmaktayken ve birgün evin önünden geçmekteyken bir bakıyor evin bacası tütüyor.Ufak bir araştırmayla, bir adamın,evin bahçe kapısını ve evin kapısını kırarak ailesiyle birlikte eve yerleştiğini ve bir kaç aydır evde oturduğunu anlıyor .Savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor.Savcı dava açıyor, tabi dayanılan madde: TCK.madde 154/1:hakkı olmayan yere tecavüz:
(1) Bir hakka dayanmaksızın kamuya veya özel kişilere ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

Hakim tek celsede yüze karşı gerekçeli kararını veriyor.duruşmada sanık, zorla girdiğini,mecbur kaldığı kabul ediyor.Ama işin enteresan tarafı buna rağmen (yani sanık zorla girdiğini kabul ettiği halde bir başka deyişle kira gibi bir durumun varlığını hissettirecek en ufak bir beyanda bulunmadığı halde ) hakim olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna kanaat getirip beraat kararı veriyor.
Hakimin bir diğer gerekçesi ise sanığın sahiplenme niyetinin olmayışı.Yani, benim anladığım hakim maddeyi yalnış yorumluyor ve maddedeki "malikmiş gibi işgal etme" ifadesini "sahiplenme niyeti "şeklinde yorumlayarak ve adamanı(sanığın) sahiplenme niyeti olmadığından bahisle kararı beraat oluyor.
Karar şikayetçiler duruşma salonundan çıkartıldıktan sonra açıklanıyor.Tabi,bu nedenle davanın ne aşamada olduğunu, karar verilip verilmediğini anlayamayan teyzemiz bir sonraki duruşma için çağrılmayı beklerken 7 günlük temyiz süresi doluyor ve karar kesinleşiyor.Adam hala evde oturuyor.
Yani sahiplenme niyetiniz yok diye birinin evinin kapısını kırarak aylarca oturma hakkınız var!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Kimse birşey diyemez hele sahibi hiç diyemez.Oda kim oluyor!!!!!!!!!!
Şimdi bu nasıl adalet;hani nerde adalet,galiba adalet kayboldu bulan yok.....

Şimdi sorum,hakimin yapmış olduğu bu bariz hataya karşı başvurulacak bir yol varmı,yoksa artık geçmiş olsun mu demek gerek.Şimdi fuzuli işgal diyeceksiniz yada vs.Ama,aslında benim sorum , ceza yargılaması bakımından verilen böyle bir karara karşı başvurulabilecek bir yol olup olmadığı,yani hakimin verdiği bu saçma kararla karşı karşıya bırakılmasının nasıl mümkün olacağı.Ben buna ilişkin bir kanun maddesi bulamadım.Konuyla ilgili yorumlarınızı bekliyorum...
1-Öncelikle bunu değerlendirelim.
2-Sonra adamın çıkarılması için başvurabileceğimiz yolları değerlendirelim ( fuzuli işgal ..gibi )

-----
saygılar......
Old 20-04-2007, 10:29   #2
Av.ZAFER İŞERİ

 
Varsayılan

Kanımca süpriz tanık! gibi yeni delil ortaya çıkartıldığından bahisle yargılanmanın yenilenmesini talep etmek, ve ardından verilecek kararı temyiz etmek ceza hukuku açısından yarar sağlayabilir. Saygılarımla...
Old 20-04-2007, 11:49   #3
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Bu konuda şöyle bir şey aklıma geldi.
İşgal devam ediyorsa, suça devam edilmekte olduğundan yeniden şikayetçi olunabilir. beraat kararını emsal olarak gösterip reddedilse de en azından bunu temyiz etme şansınız olur, konu yargıtayda netleşecek büyük olasılıkla. Çünkü sözünü ettiğiniz madde yeni ceza kanunu ile getirildi ve bu konuda pek emsal karar bulunabileceğini sanmıyorum. Ayrıca farklı bir mahkemeye düşerse, yorum farkı ile davanın seyri de farklılaşabilir.
Ancak bu kararı veren hakimin yorumu da olabilirmiş gibi geldi, tamamen katıldığımı söylemiyorum ama konu kafamda, ortada kaldı.
Niye derseniz, kanunun bu maddesinin gerekçesine de bakmak lazım diye düşünüyorum. Yani kanun koyucunun buradaki amacı fuzuli işgal dediğimiz tüm işgal çeşitlerini kapsıyor mu? yoksa hani başkasının arsası üzerine inşaat yapmak gibi, sona erdirilmesi güç olan işgalleri mi kapsıyor.
Zira dava konusu olan bu tarz işgali derhal sona erdirmek üzere dava açılıp, geçmişe dönük ecrimisil talep edilip, hatta kaymakamlık vasıtası ile işgalin derhal sona erdirilmesi için başvuruda bulunabilecek durumları da kapsar mı bu ceza maddesi? Soruların cevabı netleşmedi. Araştırabilirsem ve farklı bir yoruma ulaşırsam görüşümü yeniden yazacağım, şimdilik bu kadar.
Old 20-04-2007, 11:53   #4
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Bir de şu var, kanundaki "mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden " sözünden sahiplenme kastının anlaşılması gerektiği düşünülebilir. Oysa sizin olayınızda işgalcinin sahiplenme amacı yok, kullanma amacı var. Tartışmaya açık bir konu.
Old 20-04-2007, 22:14   #5
Nesrin D.

 
Varsayılan

YAZILI EMİRLE BOZMA İSTENEBİLİRMİ ACABA.Buradaki amaç artık adamı evden çıkartmaktan çıktı.Artık amaç böylesine saçma bir karar veren hakimin verdiği kararı tekrardan karşısına çıkarmak ve karşısındaki insanların haklarını bilmeyen cahil insanlar olmadığını göstermek.....
bundan daha kolay bi yolda olabilir.suç temadi ettiği için savcılığa tekrardan suç duyurusunda bulunup yeniden yargılama süreci başlatmak,burdada aynı karar verlirse temyiz etmek....(sayın Yolaçın dediği gibi)
Old 21-04-2007, 00:27   #6
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Nesrin D,

Sitede bu güne kadar okuduğum en güzel sorulardan biriydi sorunuz. Sorduğunuz konudaki hazırlığınız, olayı sunumunuz, soru sorma tarzınız, katılımcılardan katkı istediğiniz noktaları belirtmeniz ve yönlendirmeniz takdire şayan! Böylesi sorulan bir soru yarı yarıya çözümü yakalamış durumdadır zaten. Dahası katılımcıların foruma katkısı da hem daha verimli ve hem de size daha faydalı olacaktır. Tarzını devam ettirmeniz ve kendim dahil diğer üyelerin de benzer uslüpta sorması temennisiyle öncelikle sırf soru uslubunuz nedeniyle tebrik ve teşekkür ederim.

Şimdi bu kadar teşekkürden sonra sizi eleştireceğim beni mazur görürseniz. Olayı ortaya koyma/soru sorma üslubunuzun mesleki hayatınız boyunca size çok şey katacağı ne kadar doğru ise;

Alıntı:
Buradaki amaç artık adamı evden çıkartmaktan çıktı. Artık amaç böylesine saçma bir karar veren hakimin verdiği kararı tekrardan karşısına çıkarmak ve karşısındaki insanların haklarını bilmeyen cahil insanlar olmadığını göstermek.....

bu yaklaşımın kaybettireceği de aşikar.

Hakim önüne gelen olayda hukuki bir yorum yapmış ve Sayın Av.Nazlı Yolaç'ın beyanından anlaşıldığı üzere, yeni olan ve uygulaması dolayısıyla "genel kabul gören yargısal yorumu" bulunmayan bir kanun maddesiyle ilgili olarak, kendi yorumunu yapmış. Bu cümlenizle beyan ettiğiniz amaç, hakimin kasdi bir durumu yoksa, bir hukukçunun amacı olmamalı kanaatimce. Olayın böylesi kişiselleştirilmesi doğru değil. Hakimin yaptığının yargısal faaliyet olduğunu ve ne sizi ne de insanları hasım/taraf olarak görmediğini veya yorumunu, haklarını bilmeyen cahil insanlar olgusuna dayandırmadığını düşünüyorum ben. Ne derece dikkate alırsınız bilemem ama belirtmeden geçemedim.

Saygılarımla.
Old 21-04-2007, 01:18   #7
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Hakimin yaptığı hata bence de o kadar bariz değil.. Hatta hata olup olmadığı tartışılır. Ceza yasaları yapılırken, suçun unsurları, rahatlıkça anlaşılabilecek netlikte ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde yazılmalıdır. Kanunkoyucunun araya sıkıştırıverdiği "malikmiş gibi" ibaresi hakimi ister istemez bu unsurun ve buna yönelik kastın olup olmadığını araştırmaya yöneltecektir. "MECBURİYET GEREĞİ GİRDİM" savunması karşısında bunun aksinin ispatlanmadığı ve "MALİKMİŞ GİBİ" (Sahiplenme, yerin sahibi izlenimi verme ve bu suretle üstün hak iddiasında bulunma olarak açıklanırsa) bu unsurların hiçbirinin "mecburiyet gereği girme" olgusunu karşılamadığı açıktır. Zaten, sicile kayıtlı bulunan ve ancak sicilden devri mümkün bulunan bir malın bu şekilde işgalinde, "malikmiş gibi" davranmayı aramak da saçmalıktır. Ancak bu hakimin değil yasayı yapanların hatasıdır. Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gereğince, yasa maddesi bu haliyle korunduğu ve "malikmiş gibi" yeri kullandığını ikrar eden bir sanık olmadığı sürece mahkumiyet vermek de zor görünmektedir.
Old 21-04-2007, 12:47   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Nesrin D.

Sizin beklentiniz, ceza davasıyla sanığın evden çıkması. Ceza Hakimin beklentisi ise, sizin tahliye isteğinizi hukuk mahkemesine başvurarak halletmeniz.

Buradan bakınca hakimin kararı adil görünüyor: Zorunluluk hali kitapta meşru müdafadan hemen sonra gelir. Bulunduğunuz ilde kış, çocuklarıyla sokakta kalmış bir aile için fazlasıyla soğuk olur.

Anlaşmazlığın temelindeki neden bulunduğunda çözüm de hemen bulunur.

Zavallı çaresiz kalmış bir aile babasının cezalandırılmasını eminim siz de istemezsiniz. Ve o yere ihtiyacı olmayan müvekkiliniz Saygıdeğer Hanımefendi de istemez. Zaten işgalci ceza alsa da evden çıkmayabilir. Sizin amacınız ise tahliyeye zorlamaktan ibaret.

Amaca uygun merciye başvurmak en iyi çözüm bence.

Saygılarımla
Old 26-04-2007, 21:17   #9
Nesrin D.

 
Varsayılan

herkese haberim var.adamı evden 3091 sayılı yasaya dayanarak(zilyetliğin idari yoldan kazanılması) valilik kararıyla çıkarttım.Adam evin iç kapılarını ikiye bölmüş yani bedavadan oturduğu , ücretsiz suyunu harcadığı eve çok iyi bakmış!!!! heryer perişan halde...
Alıntı:
Yazan Armağan Konyalı
Zavallı çaresiz kalmış bir aile babasının cezalandırılmasını eminim siz de istemezsiniz. Ve o yere ihtiyacı olmayan müvekkiliniz Saygıdeğer Hanımefendi de istemez. Zaten işgalci ceza alsa da evden çıkmayabilir. Sizin amacınız ise tahliyeye zorlamaktan ibaret.
evin sahibi,evi işgal eden şahsın kendisine durumunu anlatması halinde zaten evde ücretsiz oturmasına izin verebileceğini"ifade etti.Ama eve zorla girmek,bunun yanında evi harabeye çevirmek çaresiz bir babanın yapacağı bir iş değil,bu sadece bir eşkiyanın yapacağı bir davranış olabilir...
Old 27-04-2007, 11:26   #10
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Sayın meslektaşımız, 154. maddenin gerekçesi ektedir. İyi çalışmalar...

Madde 154’ün Gerekçesi
“Maddeyle, bir hakka dayanmaksızın başkasına ait ta­şınmaz malın veya eklentilerinin kısmen veya tamamen işgal edilmesi, ta­şınmazın sınırlarının değiştirilmesi veya bozulması yahut herhangi bir su­retle hak sahibinin malından kısmen veya tamamen yararlanmasına engel olunması cezalandırılmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasında köy tüzel kişiliğine ait olan harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malların kısmen veya tamamen zaptolunması veya bunlara tasarruf edilmesi veya bunların sürüp ekilmesi cezalandırıl­mıştır. Aynı fiiller, öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terkedilmiş, bahis konusu yerler hakkında işlendiğinde de keza suç oluşacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrasında suların mecrasını değiştirmek suç hâline getirilmiştir. Suların kamuya ait olması veya özel nitelikte bulunması önemli değildir.”
Old 28-04-2007, 14:21   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
adamı evden 3091 sayılı yasaya dayanarak(zilyetliğin idari yoldan kazanılması) valilik kararıyla çıkarttım.
Kutlarım! Doğru yoldan menzile tez varılır.

Kapılar için üzüldüm. Şimdi eşyaya zarar vermek suçundan 'adamı' şikayet edecek misiniz? Etmeyecekseniz neden?

Saygılarımla
Old 28-04-2007, 20:34   #12
Nesrin D.

 
Varsayılan

yok,artık adamın cezalandırılması için yeni bir yargılama süreci başlatmak kimsenin yararına olmaz.kapı, pencere içinde açılacak hukuk davası da,adamın bir malvarlığı olmadığı için pek bir anlam ifade etmeyecek.
o yüzden şimdilik adamı evden çıkarmış olmakla yetineceğiz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
4320-Resmi Nikahı Olmayan Kadının Şiddetten Korunmaya Hakkı Yok Mu? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 27 09-06-2007 11:42
Hakkı Olmayan Yere Tecavüz Suçu emirakif2 Meslektaşların Soruları 1 19-03-2007 17:10
Borçlu olmayan hissedarın meskeniyet iddiası hakkı var mı? ismail ünlü Meslektaşların Soruları 5 09-03-2007 11:47
Tapuya Kayıtlı olmayan taşınmaz satışı sonrası Şufa Hakkı Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 19-01-2007 17:26
İkrar Ve Temİnat Senedİ KADİR ALİ OSMAN TÜRE Meslektaşların Soruları 2 04-12-2006 23:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05953312 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.