Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Yargıtay, telekulak kocaya vize verdi

Yanıt
Old 12-01-2009, 18:21   #61
erkanaga

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Sizin ki hukuka uygun bir çözüm değil.

Bir görüş, bu durumda hukuk, delil elde etme yöntemini kabul etsin diyorsunuz.

Evet bir görüş ancak hakkaniyete uygun bir görüş, hukuka uygun kelimesini kullanmam hatalı olmuş.
Ama şunu söyleyebilirim ki bir mevcut hukuk yani var olan hukuk, bir de olması gereken hukuk vardır.Ben görüşümde olması gereken, hukuka uygun çözüm yolundan bahsettim.
Hukuka aykırı olarak elde edilen delil konusunda ise yukarıda yazdığım koşulların gerçekleşmesi halinde kabul edilmesinden yanayım ama bu demek değildir ki Yargıtay ın verdiği karara katılıyorum çünkü orada ki olayın tam olarak nasıl meydana geldiğini bilmiyorum.
Old 12-01-2009, 20:27   #62
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan erkanaga
İmza:"Hiçkimse onu bulandırmadığı ve ihlal etmediği sürece Hukuk, teneffüs ettiğimiz hava gibi, görünmez ve tutulmaz bir şekilde etrafımızı kaplar. O, ancak kaybettiğimizi anladığımız zaman değerinin farkına vardığımız sağlık gibi sezilmez bir şeydir."

Ne güzel bir imzanız var.

Özel hayat demişken, eğer erkek olsaydım ve bu durum benim başıma gelmiş olsaydı kesinlikle hukuki yoldan ispat çabasına girmezdim.Şüphe hataya neden olur. Eminsem konuşur eşime anlatır ve durumda ne yapılmasını gerektiği konusunda anlaşma yoluna giderdim.

Hele bir de çocuk varsa ki, bildiğim kadarı ile anne bakım ve şefkatine muhtaç çocuğu asla yargıtay kusuru ne olursa olsun babaya vermiyor.( Böyle biliyorum.)

Bildiğim başkaca bir olayda ise, kadın kocasının sağlık açısından doktor raporu ile ispatlayacağı, oldukça yüklü bir tazminat alacağı halde bile, eşinin özel hayatına saygısından dolayı , dilekçesinde bahsetmeyecek kadar bile hakkaniyetli davrandığına da tanık oldum.

Hukuka uygun değil, hakkaniyete ne kadar uygun onu da bilmiyorum.

Benim bildiğim tek bir şey var. Onurlu bir hareket olmadığı.

Saygılarımla.
Old 12-01-2009, 20:59   #63
erkanaga

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Ne güzel bir imzanız var.
Teşekkürler,farkındayım.

Old 12-01-2009, 23:09   #64
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Peki. Hadi o zaman, sadece, aldatmanın nasıl ispatlanacağını konuşalım.

Söz gelimi:

X bey eşini mütemadiyen aldatmaktadır. Biraz titiz, biraz paranoyak, az da aklı bulunduğundan, ardında yazılı delil bırakmamakta, öte yandan fütursuzca, kendi evi dahil olmak üzere bilumum mahalde, eşinin bilmediği bir telefon numarası ile haberleşmekte ve her defasında ayrı bir yerde sevgilisiyle buluşmaktadır.

Eşi bu telefon görüşmelerine defalarca kulak misafiri,hatta zamanz aman yüze karşı şahit olmuştur. Aldatma sabittir, ancak kendi kulağı ile duyduğu iletişimi kanıtlayamamaktadır.

Eşi kendisiyle alay etmekte, isterse gitmekte özgür olduğunu, ancak metelik vermeyeceğini, kendisini sevmediğini, ne hali varsa görmesini istediğini dile getirmekte, evhanımı kadın çaresizlik içinde acı çekmekte, boşanma davası açsa dahi delili bulunmadığı, belirtilen nedenlerle elde etme şansı olmadığını da bilmektedir.

Adamın görünürde başka bir kusuru, dolayısıyla izafe edilebilecek başka bir boşanma nedeni yoktur.

Bu kadın, boşanma ve tazminat istediğini beyanla büronuza geldi.

Ne önerirsiniz?

Çok zor bir durumdaymış kadın. Avukatın halini düşünemiyorum.

Ben başka bir avukata gitmesini, mümkünse KAHDEM' e uğramasını önerirdim.
Old 12-01-2009, 23:18   #65
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
"Benim aklıma gelen bir yol, bir başka suç için polisi eve çağırıyormuş gibi yapıp laf arasında "en azından" evde "o" kişinin de bulunduğunu belgelemek. Olur mu ki?"

Olur. Misal: Hırsız var! diye ihbar edilebilir.



Alıntı:
"Olursa böyle yollara başvurmak ve başvurmak zorunda bırakılmak ne derece hoş?"

"Hoş" olmadığı kesindir. Ancak takdir edersiniz ki hukuka intikal etmiş olayların %99'u hoş olmayan olaylardır.

Zina da hoş olmayan olaylardan birsidir. Boşanma davası açmak mecburi değildir. Olayın duyulmasının hoş olmayacağını ve bu nedenle sesini çıkarmamak doğru olur diye düşünen eşin, dava açmasına da, polis çağırmasına da ihtiyacı yoktur.

Çünkü böyle bir durumda hukuki bir mesele yoktur.
Old 12-01-2009, 23:55   #66
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Karşılaşan iki hukuka aykırılıkta, hemen herkes:

"Temel hak ve hürriyetlere dokunulmasın" dedi.
Ama hiç kimse "Kimse zina etmesin" demedi, diyemedi.


İlkinin değil de, zinanın önlenemeyeceği alt bilincinden mi, bilemedim.

Hukuka uygun, adil yıllar dilerim

Saygılarımla...
Old 13-01-2009, 00:01   #67
Nur Deniz

 
Varsayılan

Kimse zina yapmasın demek başkasının ahlaki anlayışına müdahale gibi geldiği için bana elbette böyle söyleyemedim.

Ama evliyken zina hukuka aykırı ise hiç kimse ama hiç kimse hukuktan dışarıya çıkmasın, diyebiliyorum sadece.

Yoksa olayın ahlaki kısmına yorum yapacak olursak , bence söyleyecek çok şey...
Old 13-01-2009, 00:04   #68
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Yoksa olayın ahlaki kısmına yorum yapacak olursak , bence söyleyecek çok şey...

Ahlak kurallarına göre değerlendirme yapmıyoruz zaten. Mer'i TMK ya göre hukuka aykırılıktan söz ediyoruz. İlk ihlalle ikinci ihlal arasında bu çerçevede bir fark yok.
Old 13-01-2009, 00:06   #69
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Ahlak kurallarına göre değerlendirme yapmıyoruz zaten. Mer'i TMK ya göre hukuka aykırılıktan söz ediyoruz. İlk ihlalle ikinci ihlal arasında bu anlamda bir fark yok, bu anlamda.

Kesinlikle çok güzel bir yorum.Teşekkür ederim. Kaç mesajdır anlatmak istediğim buydu.
Old 13-01-2009, 00:08   #70
gurhankoc

 
Varsayılan

Sayın Şehper hanım;

Aile kurumuna vermiş olduğunuz değere saygı gösteriyorum, ben de sizin kadar değer verdiğime inanıyorum. Ancak siz de biliyorsunuz ki;

Temel hak ve özgürlükler Anayasa ve Uluslararası sözleşmeler ile teminat altına alınmıştır. İhlali halinde karşımıza kamu gücü çıkmaktadır.

Zina ise kişinin kendi hayatında şahsi bir eylem, tercihtir. Sadece bir boşanma sebebidir. Kamuyu -basit anlamda- ilgilendiren bir durum değildir. Bu sebeple suç olmaktan çıkarılmıştır. Hiç kimse kimseye zina etmesin diyemez, çünkü kişilerin özel hayatları yasayla teminat altına alınmış ve "özel"dir. Ben de hiç kimsenin bana zina yapmamam konusundaki telkin veya uyarısını hoş göremem.

Zina'nın önlenemeyeceği alt bilinci değil de yukarıda kısıtlı olarak anlatmaya çalıştığım sebeplerle olabilir mi?

Saygı ve sevgiler.
Old 13-01-2009, 00:09   #71
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Olağanüstü hallerde (Sıkıyönetim ilanı vb. vb.) temel hak ve hürriyetlerin kısıtlanması, devamında, daha evvel dile getirdiğim ancak tartışma olanağı bulamadığımız, hukukun en temel prensipleri arasında yer alan "Hakkın kötüye kullanımı", yine devamında, iki hukuka aykırılığın yarışması halinde, iki hukuka aykırılığın da mı gözetilmesi (Ve gerekirse ait olduğu hukuk denetimleri çerçevesinde ayrı ayrı yaptırımlara tabi tutulması-Hak varsa sorumluluk da vardır), ya da ikisinin de gözardı mı edilmesi gerektiği yönünde, ne düşünüyorsunuz?
Old 13-01-2009, 00:14   #72
üye8180

 
Varsayılan

Zina TCK. da suç olarak düzenlenmemiştir. Evli kişiler için de.

Ancak eşin özel hayatının ve haberleşmesinin gizliliğini ihlal, aleni olmayan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suç olarak düzenlenmiştir.

Zina, sadece mutlak boşanma sebebidir.
Old 13-01-2009, 00:17   #73
gurhankoc

 
Varsayılan

Öncelikle "zina"yı hukuka aykırılık değil de akde aykırılık olarak kabul etmek daha mantıklı değil mi?

Evlenme bir akittir ve zina halinde etkilenen tek kurum evlilik akdidir.

Mevcut yasalara göre yukarıdaki görüşlerimi tekrar ediyorum ancak sizin de
"Taciz gibi, zinanın da ispat güçlüğü gözetilerek, zinaya dayalı boşanma nedenine özgü, yeni yasal düzenlemelere gidilmelidir." şeklindeki önerinizin tartışılabileceğini ve çözüme yakın bir öneri olduğunu düşünüyorum.

Peki ben 27 numaralı mesajımda yazdıklarımda haksız mıyım?
Old 13-01-2009, 00:17   #74
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Neslihan
Zina TCK. da suç olarak düzenlenmemiştir. Evli kişiler için de.

Ancak eşin özel hayatının ve haberleşmesinin gizliliğini ihlal, aleni olmayan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suç olarak düzenlenmiştir.

Zina, sadece mutlak boşanma sebebidir.

Bu durumda hukuken 2 insanın ne yapacağı kendisini ilgilendirir diyebilir miyiz? Eğer boşanma sebebi varsa boşanırsın... Ama şu insan bu şekilde davranmıştır diyerek , görüntüleyemez, kayıt yapamazsın.

Aslında oldukça mantıklı...
Old 13-01-2009, 00:20   #75
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gurhankoc
Sayın Şehper hanım;

Aile kurumuna vermiş olduğunuz değere saygı gösteriyorum, ben de sizin kadar değer verdiğime inanıyorum. Ancak siz de biliyorsunuz ki;

Temel hak ve özgürlükler Anayasa ve Uluslararası sözleşmeler ile teminat altına alınmıştır. İhlali halinde karşımıza kamu gücü çıkmaktadır.

Zina ise kişinin kendi hayatında şahsi bir eylem, tercihtir. Sadece bir boşanma sebebidir. Kamuyu -basit anlamda- ilgilendiren bir durum değildir. Bu sebeple suç olmaktan çıkarılmıştır. Hiç kimse kimseye zina etmesin diyemez, çünkü kişilerin özel hayatları yasayla teminat altına alınmış ve "özel"dir. Ben de hiç kimsenin bana zina yapmamam konusundaki telkin veya uyarısını hoş göremem.

Zina'nın önlenemeyeceği alt bilinci değil de yukarıda kısıtlı olarak anlatmaya çalıştığım sebeplerle olabilir mi?

Saygı ve sevgiler.

Sayın Koç,

Ben kişisel yargılarımı dile getirmiyorum. Kişisel yargımı deklare etmem gerekirse, korunması gerekenin aile kavramından önce, "Birey" kavramı olduğuna inanıyorum (Birey-ler varsa, aile de vardır). Bu çerçevede de bireylerin "Gerçeklere dayalı yaşama özgürlüğü" olmaksızın, korunabileceğine inanmıyorum. Aileyi tercih ederek bireyi, bireyi tercih ederek aileyi koruyamazsınız. Bunu, bir "Kapalı kutu" olan aileyi, işkencenin hudut tanımaz akli ve akıl dışı yöntemlerini hukukun koruması dışında bırakarak da, yapamazsınız. "Kanuna karşı hile" yi kanun aracılığıyla olanaklı-yasal hale getirir, imkansızın ispatını da mukadderata bırakırsanız, binlerce, milyonlarca insanın, gerçeklere dayalı olarak seçim yapma ve yaşama olanağını elinden alır, aileyi, yahut bireyi koruyorum derken, ikisini de yalnızlaştırır, kedi ve fare kapanları yaratır, aileyi, bireylerden, yanıltmayı seçenin akıl oyunları kurgusu üzerinde, kaderine bırakırsınız.

İspat güçlüğü olan ve haneniz içinde gerçekleşen bir hukuka aykırılıktan söz ediyorum. Yoksa size, salt merakınızı gidermek kastıyla, beni, ya da diğerini dinleme, izleme hakkı bahşedilsin, demiyorum.

Saygılarımla...


*Dipnota gerek var mı bilmiyorum ama, son cümlede geçen ben, ya da diğeri, mesajı yazan ben ya da alıntı yapılan kişinin şahsına yanıt değildir Posta kutuma düşen bir yanıt nedeniyle açıklama yapma ihtiyacı hissettim.
Old 13-01-2009, 00:28   #76
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Yüzyıllar boyunca gerçekleşen bir mücadele ile ve binlerce, milyonlarca insanın acı çekmesi pahasına elde edilen insan hakları, eşlerin kıskançlıklarına, aldatılma kuşkularına ya da gerçeğine, kanıt güçlüğü bahanesine vb. kurban verilebilir mi?
Old 13-01-2009, 00:33   #77
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Yüzyıllar boyunca gerçekleşen bir mücadele ile ve binlerce, milyonlarca insanın acı çekmesi pahasına elde edilen insan hakları, eşlerin kıskançlıklarına, aldatılma kuşkularına ya da gerçeğine, kanıt güçlüğü bahanesine vb. kurban verilebilir mi?

Öyleyse ispat güçlüğü olan boşanma nedenleri TMK dan çıkarılsın. Niye duruyorlar ki orada?

Haksız yere hareket eden -Elbette yasal düzenleme yapılmak kaydıyla-, neticelerine katlanır. Ben böylesi bir düzenlemeden söz ediyorum.

Saygılarımla...
Old 13-01-2009, 00:33   #78
gurhankoc

 
Varsayılan

Hukuk anlayışıma göre maalesef hane içinde suç işlenmesine muvaffakatim yok
Old 13-01-2009, 00:36   #79
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gurhankoc
Hukuk anlayışıma göre maalesef hane içinde suç işlenmesine muvaffakatim yok

Bir diğer suçta aynı hane içinde işlenmiştir..

Benim hukuk anlayışıma göre ise suç varsa ceza da vardır ve bu cezaların kesinlikle uygulanması gereklidir.
Old 13-01-2009, 00:38   #81
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Kanıt güçlüğü, kanıtlanamaz anlamında değildir. Hukuka uygun delillerle kanıtlanmış zina nedeniyle boşanma hiç mi gerçekleşmedi?
Böylesi basit bir konuda hukuk dışı delilleri kabul etmek, giderek "kamu güvenliği", "kamu yararı" vb. gibi nedenlerle işkencenin bile meşru sayılmasına yol açar.
Old 13-01-2009, 00:39   #82
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gurhankoc
Ne'ye göre suç?

Hukukçu değilim ama bildiğim kadarı ile TCK 145 ti sanırım.

Saygılarımla..
Old 13-01-2009, 00:43   #83
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Bir diğer suçta aynı hane içinde işlenmiştir..

Yakın geçmişte, yakın zamanda ilk eşinden boşanması ve ikinci eşiyle evlenmesine tanıklık ettiğim müvekkilem, hanesi içinde ikinci eşi tarafından öldürüldü.

Kişisel yargılarımla hareket edebilme yeteneğim olsaydı, hangi temel hak ve hürriyet sorusuna düşünmeksizin; "Yaşama" hakkı yanıtını verirdim.

Bu forumdaysa "Gerçeklere dayalı yaşam hakkı" yanıtını veriyorum. Usulü önceki mesajlarımda belirttiğim, özen gösterilmesi ve dikkat edilerek korunması gereken, kuyumcu terazisi hassaslığında tartılmak kaydıyla.

Ben yasa koyucu değilim. O yüzden forumun başında da dile getirdim; "Yasa koyucunun işi, sanıldığından da zor."

Saygılarımla...
Old 13-01-2009, 00:46   #84
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Hukukçu değilim ama bildiğim kadarı ile TCK 145 ti sanırım.

Saygılarımla..

Zina yaklaşık on yıldır suç değil.
Old 13-01-2009, 00:46   #85
gurhankoc

 
Varsayılan

TCK.145.md. hırsızlıkla ilgili bir hüküm.
Önceki yazdıklarımı okursanız neyi sorduğum açık.
Old 13-01-2009, 00:51   #86
Nur Deniz

 
Varsayılan

Zinanın hukuken suç olmadığını biliyorum . Yazdığım maddeye gelince de, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal ve bir de izinsiz görüntü çekme , kaydetme ile ilgili de suç olduğunu biliyorum.

Ayrıca haklısınız, emin olmadan, böyle bir forumda yazmamalıydım.

Saygılarımla..
Old 13-01-2009, 00:59   #87
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Zinanın hukuken suç olmadığını biliyorum . Yazdığım maddeye gelince de, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal ve bir de izinsiz görüntü çekme , kaydetme ile ilgili de suç olduğunu biliyorum.

Ayrıca haklısınız, emin olmadan, böyle bir forumda yazmamalıydım.

Saygılarımla..

Bence üzülmeyin. Böyle bir forumda, "Hukukçu olmayan" üyelerin görüşleri, belki diğer forumlardan daha değerli.

Üstelik lafza bağlı kalıp, özü kaçırmanın yanlışlığı aşikar olmasaydı, koca hukuk profesörlerimiz, üstadlarımız; "Lafzi yorum", "Gai Yorum" tartışmalarını yapmazlardı

Saygılarımla...
Old 13-01-2009, 01:12   #88
gurhankoc

 
Varsayılan

Nur hanım "yazmamanız" gerekmez. Konuyu kaçırmıştınız, duruma işaret etmek istedim.
Old 13-01-2009, 09:03   #89
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Konu açılmışken velinin dinleme hakkı olup olmadığını da konuşsak:

On yedi yaşındaki kızının gözlerindeki kızarıklığı merak eden annesi "Acaba uyuşturucu mu kullanıyor?" " Acaba tehdit mi ediliyor?" "Acaba ne derdi var?" diye endişe ederek kızının arkadaşlarıyla telefon konuşmalarını dinlese; bilgisayarına girip posta kutusunu açsa; odasına kayıt cihazı yerleştirse suç işlemiş olur mu?

Şakacıktan Not:
Bu soruyu sormamın evlilikteki olaylarla da ilgisi bulunmaktadır: Kocalar da on yedi yaşındaki kız kadar savunmasız, duygusal ve korunmaya muhtaçtır.

Saygılarımla
Old 13-01-2009, 16:22   #90
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Konu açılmışken velinin dinleme hakkı olup olmadığını da konuşsak:

On yedi yaşındaki kızının gözlerindeki kızarıklığı merak eden annesi "Acaba uyuşturucu mu kullanıyor?" " Acaba tehdit mi ediliyor?" "Acaba ne derdi var?" diye endişe ederek kızının arkadaşlarıyla telefon konuşmalarını dinlese; bilgisayarına girip posta kutusunu açsa; odasına kayıt cihazı yerleştirse suç işlemiş olur mu?

Şakacıktan Not:
Bu soruyu sormamın evlilikteki olaylarla da ilgisi bulunmaktadır: Kocalar da on yedi yaşındaki kız kadar savunmasız, duygusal ve korunmaya muhtaçtır.

Saygılarımla

5 Ocak 2009'da bu konu altında yazdığım mesajdaki cümlelerimle sorunuza yanıt veriyorum.
Alıntı:
anne baba çocuğunun mektuplarını okuma hakkına sahip midir, dernek yöneticisi dernek üyelerinin kimlerle çalıştığını anlamak için özel mektuplarını okuma ya da konuşmalarını dinleme hakkına sahip midir?
Bunların yanıtı hayırsa evlilik birliğinin getirdiği yükümlülüklerin özel haberleşme hakkını sona erdirdiğine nasıl ulaşabiliyoruz?
Sorunuza soruyla yanıt vermiş gibi oldum ama soruluş biçiminden yanıtın olumsuz olduğu anlaşılmaktadır sanırım. Çocuklar da bireydir ve anayasal özgürlüklere sahiptir, anne baba çocuğunun izni olmadan özel defterini, mektuplarını okuyup özel konuşmalarını dinleyemez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 2 (0 Site Üyesi ve 2 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay, maaşıyla geçinemeyen anne ve baba için nafaka kararı verdi. av.sally Hukuk Haberleri 2 18-01-2009 00:23
Yargıtay, hastasını taciz ettiği iddia edilen doktora tazminat ödenmesine karar verdi Y£LİZ Hukuk Haberleri 3 17-01-2009 23:58
Telekulak yasasında boşluk ahmetsacit Hukuk Haberleri 2 28-03-2007 07:20
Yargıtay, asılsız şikâyete tazminat cezası verdi ahmetsacit Hukuk Haberleri 2 29-09-2006 20:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05240393 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.