Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararları Arıyorum.İşçi Tarafından Ücret Ödenmediği İçin Haklı Nedenle Fesih

Yanıt
Old 01-12-2008, 13:13   #1
justicewarior

 
Mutsuz Yargıtay Kararları Arıyorum.İşçi Tarafından Ücret Ödenmediği İçin Haklı Nedenle Fesih

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım...

İş Hukukunda İşci tarafından haklı nedenle fesih hakkında yargıtay kararlarına ihtiyacım var...Müvekkilim iş akdini haklı nedenlerle fesih etmiştir...Fesih etme sebebi ise davalı işyerinin ücretlerini ödememesidir...Bu konu ile ilgili yani müvekkilime ücretlerinin ödenmediği için haklı nedenle fesih olgusu ile ilgili yargıtay kararı arıyorum...Yargıtay kararları çok fazla olursa sevinirim...8 - 10 tane gibi...Tüm aramalarıma rağmen bulamadım...Yardım ederseniz sevinirim....

Saygılar Değerli Meslektaşlarım....
Old 01-12-2008, 13:16   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/5119

K. 2003/18634

T. 4.11.2003

• KIDEM TAZMİNATI DAVASI ( Davacının Ücretsiz İzinli Olarak Çıkarıldığı Bir Dönemde Devamsızlık Nedeniyle İşten Çıkarılması Nedeniyle )

• ISLAH ( Taraflarca Yargılama Sırasında Ancak Birer Kez Islah Hakkının Kullanılmasının Gerekmesi-İkinci Islah Talebi Davalı Tarafından Kabul Edilmediğinden Bu Islah Talebinin Reddinin Gerekmesi )

• HAKLI NEDENLE FESİH ( Davacı İşçinin Aylık Olarak Aldığı Ücretlerin Ödenmemesi Üzerine İş Akdini Feshetmesi-İşçinin Her Ne Kadar Haklı Nedenle Feshi Söz Konusu İse de İhbar Tazminatına Hak Kazanamaması )

• İŞÇİNİN ÜCRETİNİN ÖDENMEMESİ ( Bu Durumun İşçiye İş Akdini Haklı Nedenle Fesih İmkanı Vermesi )

• İHBAR TAZMİNATI ( İşçinin Hizmet Sözleşmesini Ücretlerinin Ödenmemesi Nedeniyle Haklı Nedenle Feshetmesi-Bu Durumda İhbar Tazminatına Hak Kazanılamaması )

• ÜCRET ALACAĞI ( Davacı Tarafından Ücretinin Az Ödendiği İddiasında Bulunulması-Son Ücretin Tespiti Açısından İlgili Meslek Kuruluşundan Ücret Araştırması Yapılmasının Gerekmesi )

• SON ÜCRETİN TESPİTİ ( İlgili Meslek Kuruluşundan Ücret Araştırması Yapılmasının Gerekmesi )

1086/m.83

1475/m.13,14,16,26

ÖZET : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 83/son maddesi hükmü uyarınca taraflardan her biri yargılama sırasında ancak birer kez ıslah hakkını kullanabilir. Davalı vekili tarafından bu ıslah dilekçesinin kabul edilmediği takip eden ilk oturumda açıklanmıştır. Böyle olunca mahkemece 20.1.2003 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırılan miktarların da hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
İşyerinde ücretsiz izin uygulamasına gidildiği iddiası, davacı ile aynı durumda olan ve işverene karşı dava açan davacı tanıklarınca da doğrulanmış ise de salt bu tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesi doğru olmaz. Bunun dışında ücretsiz izin uygulamasını gösteren bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan anılan tarihlerde davalı firmanın üretimle ilgili bazı siparişleri almış olduğu ve işçilerin işi bırakması sebebiyle bu taleplerin yerine getirilemediği, buna bağlı olarak siparişlerin iptal edildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Söz konusu belgeler, davalı tanıklarının anlatımlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, ekonomik krize bağlı olarak son birkaç ay ücretlerinin ödenemediği ancak mevcut siparişler üzerine çalışılması halinde kısa süre sonra bu ödemelerin yapılabileceğinin işverence açıklandığı, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım işçilerin işe gelmeyerek iş sözleşmelerinin feshettikleri kabul edilmelidir. Gerçekten, 1475 Sayılı İş Kanununun 16/II -d bendi ücreti gününde ödenmeyen işçiye haklı fesih imkanı vermektedir ve davacının işverenle aralarında geçen konuşmadan sonra işyerine gelmemesi, anılan fıkra uyarınca iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiğini göstermektedir. Bu durumda davacının ihbar tazminatına hak kazanabilmesi mümkün değildir.Mahkemece ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.
Davacı vekili 26.9.2002 tarihli dilekçe ile Mayıs 2002 ücretinin ödenmediğini belirterek dava konusunu ıslah yoluyla arttırmış ve mahkemece anılan isteğin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davalı tarafça sunulan ve davacı işçinin imzasına itiraz etmediği ücret bordroları içinde Mayıs 2002 bordrosu da bulunmaktadır.Anılan ücret bordrosu dikkate alınmaksızın Mayıs 2002 ücretinin ödenmediğinin kabulü ile hüküm altına alınması doğru değildir.
Davacının aylık ücretinin miktarı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. Davacı işçi son ücretinin aylık net 270.000.000 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise 255.000.000 TL brüt olduğunu savunmuştur. Davacı işçi bu hususu aynı durumda olup işverene karşı dava açan tanıklar yoluyla ispat yoluna gitmiş, davalı ise imzalı ücret bordolarını sunmuştur. Mahkemece davacının iddia ettiği ücreti kabul edilerek sonuca gidilmişse de gerçek durumun ortaya çıkarılabilmesi için ilgili meslek kuruluşundan ücret araştırması yapılması gereklidir.Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar,kıdem ve sendikal tazminat, izin ücreti öğrenim yardımı, sosyal yardım ve ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı Avukatıncada duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.11.2003 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ebru Us ile karşı taraf adına Avukat Hatice Güngör geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazlarıyle davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 83/son maddesi hükmü uyarınca taraflardan her biri yargılama sırasında ancak birer kez ıslah hakkını kullanabilir. Davacı taraf önce 26.9.2002 tarihli dilekçe ile Mayıs 2002 ayına ait ücret alacağı için dava konusunu arttırmış, daha sonra 20.1.2003 tarihli ıslah dilekçesiyle tüm istekler yönünden fazlaya dair haklarını ıslah suretiyle arttırma yoluna gitmiştir. Davalı vekili tarafından bu ıslah dilekçesinin kabul edilmediği takip eden ilk oturumda açıklanmıştır. Böyle olunca mahkemece 20.1.2003 tarihli ıslah dilekçesi ile arttırılan miktarların da hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
3-Davacı işçi, işverence ücretsiz izin uygulamasına gidildiğini ve işe çağırılmayı beklerken devamsızlık nedenine dayalı olarak davalı işverence iş sözleşmesinin feshedildiğine dair yazıyı aldığını belirterek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.
Davalı işveren ise işçilerin ödenmeyen ücretleri sebebiyle işyerine gelmeyerek çalışmadıklarını, 8-10 Temmuz 2002 tarihlerinde devamsızlık sebebiyle durumun 11 Temmuz 2002 günü noter marifetiyle tespitinin ardından 12. Temmuz 2002 tarihinde 1475 Sayılı İş Kanununun 17/II-f maddesi uyarınca haklı olarak davalı işçinin iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının iddiasına değer verilerek istek konusu tazminatların kabulüne karar verilmiştir.
İşyerinde ücretsiz izin uygulamasına gidildiği iddiası, davacı ile aynı durumda olan ve işverene karşı dava açan davacı tanıklarınca da doğrulanmış ise de salt bu tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesi doğru olmaz. Bunun dışında ücretsiz izin uygulamasını gösteren bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan anılan tarihlerde davalı firmanın üretimle ilgili bazı siparişleri almış olduğu ve işçilerin işi bırakması sebebiyle bu taleplerin yerine getirilemediği, buna bağlı olarak siparişlerin iptal edildiği dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Söz konusu belgeler, davalı tanıklarının anlatımlarıyla birlikte değerlendirildiğinde, ekonomik krize bağlı olarak son birkaç ay ücretlerinin ödenemediği ancak mevcut siparişler üzerine çalışılması halinde kısa süre sonra bu ödemelerin yapılabilceğinin işverence açıklandığı, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım işçilerin işe gelmeyerek iş sözleşmelerinin feshettikleri kabul edilmelidir. Gerçekten, 1475 Sayılı İş Kanununun 16/II -d bendi ücreti gününde ödenmeyen işçiye haklı fesih imkanı vermektedir ve davacının işverenle aralarında geçen konuşmadan sonra işyerine gelmemesi, anılan fıkra uyarınca iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiğini göstermektedir. Bu durumda davacının ihbar tazminatına hak kazanabilmesi mümkün değildir.Mahkemece ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.
4- Davacının 1.12.1991-12.7.2002 tarihleri arasında çalıştığı taraflar arasında tartışmasızdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hizmet süresi 11 yıl 7 ay 11 gün olarak hesaplanmış ve mahkemece buna itibar edilerek davaya konu tazminat ve alacaklar yönünden hesaplama yapılmıştır. Ancak, anılan tarihler arasında geçen süre 10 yıl 7 ay 11 gün olup, bu şekilde hizmet süresinin, olduğundan daha fazla olarak kabulü de hatalıdır.
5-Davacı vekili 26.9.2002 tarihli dilekçe ile Mayıs 2002 ücretinin ödenmediğini belirterek dava konusunu ıslah yoluyla arttırmış ve mahkemece anılan isteğin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, davalı tarafça sunulan ve davacı işçinin imzasına itiraz etmediği ücret bordroları içinde Mayıs 2002 bordrosu da bulunmaktadır.Anılan ücret bordrosu dikkate alınmaksızın Mayıs 2002 ücretinin ödenmediğinin kabulü ile hüküm altına alınması doğru değildir.
6- Dava dilekçesinde Mayıs, Haziran, Temmuz 2002 dönemine ait ödenmeyen ikramiye ve sosyal hakları talep edilmiş, bilirkişi tarafında bu dönemde iki dini bayram varmış gibi bayram harçlığı hesaplanmıştır. Oysa anılan dönem içinde dini bayram bulunmamaktadır. Mahkemece bayram harçlığı isteğinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi de hatalıdır.
7-Davacının aylık ücretinin miktarı konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. Davacı işçi son ücretinin aylık net 270.000.000 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise 255.000.000 TL brüt olduğunu savunmuştur. Davacı işçi bu hususu aynı durumda olup işverene karşı dava açan tanıklar yoluyla ispat yoluna gitmiş, davalı ise imzalı ücret bordolarını sunmuştur. Mahkemece davacının iddia ettiği ücreti kabul edilerek sonuca gidilmişse de gerçek durumun ortaya çıkarılabilmesi için ilgili meslek kuruluşundan ücret araştırması yapılması gereklidir.Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 275.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/511

K. 2007/8588

T. 27.3.2007

• FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ ( Ödenmemesi Halinde İsçiye Haklı Fesih İmkanı Verdiği - Kıdem Tazminatı İsteğinin Kabulü Gereği )

• GENİŞ ANLAMDA ÜCRET ( Fazla Çalışma Ücreti Geniş Anlamda Ücret İçinde Değerlendirilmesi Gereği )

• İŞ SÖZLEŞMESİNİN İŞÇİ TARAFINDAN HAKLI NEDENLE FESHİ ( Fazla Çalışma Ücretinin Ödenmemesi Nedeniyle - Kıdem Tazminatı İsteğinin Kabulü Gereği )

• KIDEM TAZMİNATI ( Fazla Çalışma Ücretinin Ödenmemesi Nedeniyle Davacı İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Olarak Feshettiği - Kabulü Gereği )

4857/m.24

1475/m.14

ÖZET : Fazla çalışma ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmelidir. Böyle olunca fazla çalışına ücretinin ödenmemesi de 4857 s. İş Kanunu uyarınca isçiye haklı fesih imkanı vermektedir. Davacının anılan fesih yazısındaki açıklamaları fazla çalışmayı da içermektedir. Buna göre davacının iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği sonucuna varılmalıdır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ikramiye ile fazla çalışma parasının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.3.2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat M. G. K. ile karşı taraf adına Avukat C. B. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm temyiz itirazlarıyla davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2. Davacı işçi iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanununun 24/11. maddesine göre haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece ikramiyelerin azaltılması ve ücrete eklenmesiyle ilgili olarak hak düşürücü süresi içinde yanılmış bir fesih olmadığı gerekçesiyle isteğin reddine karar verilmiştir.
Fesih yazısında, ikramiye ve ücretlerin ödenmemesinden söz edilmiş, bu durum ve işverenin diğer hukuka aykırı uygulamaları sebebiyle iş sözleşmesinin anılan yasanın 24/11. Maddesine göre feshedildiği açıklanmıştır. Bu davada fazla çalışına ücreti isteğinde de bulunulmuş ve mahkemece isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Fazla çalışma ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmelidir. Böyle olunca fazla çalışına ücretinin ödenmemesi de 4857 sayılı İş Kanununun 24/11 e bendi uyarınca isçiye haklı fesih imkanı vermektedir. Davacının anılan fesih yazısındaki açıklamaları fazla çalışmayı da içermektedir. Buna göre davacının iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği sonucuna varılmalıdır. Kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken mahkemece anılan talebin yazılı şekilde reddi hatalı olmuştur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 500 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine. peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 01-12-2008, 13:49   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan justicewarior
Bu konu ile ilgili yani müvekkilime ücretlerinin ödenmediği için haklı nedenle fesih olgusu ile ilgili yargıtay kararı arıyorum...Yargıtay kararları çok fazla olursa sevinirim...8 - 10 tane gibi...Tüm aramalarıma rağmen bulamadım...

Sözünü ettiğiniz konuda Yargıtay kararı arama nedeninizi anlamadım. Üstelik 8-10 tane istiyorsunuz. Bu konu müphem değil ki, 8-10 tane karara ihtiyaç duyulsun. Hakimi mi ikna etmeye çalışacaksınız, kendinizi mi?
Old 01-12-2008, 13:50   #5
justicewarior

 
Varsayılan

hakimi ikna etmeye çalışacam...değelri meslektaşım....saygılar....
Old 01-12-2008, 14:19   #6
gurhankoc

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II/e hükmü çok açık. Kanaatimce hakim de yasayı biliyordur. 8-10 tane değil, elinizde hiç Yargıtay kararı olmasa dahi hakimi ikna edersiniz.
İyi çalışmalar dilerim.
Old 24-12-2012, 14:47   #7
efekankaptan

 
Varsayılan

İşçinin de fazla mesai ücreti yatmadığı için iş sözleşmesini fesih hakkı ancak 6 iş günü içerisinde mümkün değil mi? Buradaki öğrenmeyi işçinin bankadan parayı çektiği tarih olarak düşünmek mümkün müdür?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
istifa ve haklı nedenle fesih avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 1 03-04-2008 12:55
işverenin haklı nedenle feshinde ücret alacağına ilişkin yargıtay kararı SINIRSIZ Meslektaşların Soruları 5 08-10-2007 08:32
işçiye 20 günden geç ödenen ücret ve haklı nedenle fesih avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 7 31-08-2007 16:58
haklı nedenle fesih ersen Meslektaşların Soruları 1 07-06-2007 08:51
haklı nedenle fesih sayılır mı? ismisultan Hukuk Soruları Arşivi 2 16-02-2007 14:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06293011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.