Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

vergi alacaklarında zamanaşımı

Yanıt
Old 22-05-2008, 16:04   #1
ahmetyılmaz

 
Varsayılan vergi alacaklarında zamanaşımı

Sayın meslektaşlarım, müvekkilim emekli bir kişidir. Kendisinden vekalet alınarak oğlu tarafından adına işyeri açılmış ve işyerinin 2001 yılında kapanış işlemleri yapılmıştır. İşyeri faal olduğu dönemler de vergi borçları ödenmemiş , akabinde durumu müvekkilimin öğrenmesi üzerine vergi borçları ödenmiştir.
Ancak 21/05/2008 tarihinde vergi dairesine gittiğinde, işyeri kapanışında irsaliyeler eksik teslim edildiğinden ceza kesildiği ve Ocak2008 tarihli encumen kararı ile 8000ytl para tahakkuk ettirildiği belirtiliyor . Müvekkile teslim edilen borç listesinde tahakkuk ettirilen borcun vergi dönemi 1999 -2001yılları arasına ait. Ancak vade tarihi olarak 09/01/2008 görülmekte.

Dönem itibari ile 5 yıllık tahsil zamanaşımı dolan bu vergi cezasının zamanaşımı yönünden iptalinin mümkün olup olmadığı, ocak 2008 de encumen kararının zamanaşımına etkisi ve yapılabilecek işlemler yönünden fikirlerinizi paylaşmanızı önemle rica ediyorum.

Saygılar
Old 22-05-2008, 16:12   #2
av.sally

 
Varsayılan

İşinize yarayabileceği düşüncesindeyim.

T.C.
DANIŞTAY
11. DAİRE
E. 1999/2536
K. 2000/3006
T. 4.7.2000
• ÖDEME EMRİ ( Yönetim Kurulu Üyesi Olan Kişi Adına Şirketin Kesinleşen ve Vadesinde Ödenmeyen Vergi Borçlarının Tahsili Amacıyla Düzenlenmesi )
• VERGİ ALACAĞI ( Zamanaşımına Uğraması Nedeniyle Ödeme Emri Düzenlenememesi )
• ZAMANAŞIMINA UĞRAYAN VERGİ ALACAĞI ( Ödeme Emrinin İptalinin Gerekmesi )
6183/m.3,35,54,102
ÖZET : Zaman aşımına uğrayan amme alacağı için düzenlenen ödeme emrinin iptali gerekir.

İstemin Özeti: Davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin kesinleşen ve vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla adına ödeme emri düzenlenmiştir. .... Vergi Mahkemesi 9.11.1998 gün ve E: 1998/866, K: 1998/1376 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102. maddesinde, amme alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağının hükme bağlandığı, buna göre ödeme emri içeriği vergi borçlarının vade tarihleri ile ödeme emirlerinin tebliğ edildiği tarihler dikkate alındığında amme alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Vergi dairesi tarafından, anonim şirket hakkında cebri tahsil yoluna gidilmekle zamanaşımı süresinin kesildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği yolundadır.

Danıştay Savcısı ....'nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi ....'ün Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin 1987-1989 yıllarına ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla anonim şirket adına ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinin ardından bir kısım menkul ve gayrimenkul malların haczedilmesi, haczedilen menkul malların satılması nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 103. maddesi uyarınca zamanaşımını kesen durumların araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ödeme emrini; kamu alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 3. maddesinde amme borçlusu veya borçlu teriminin; amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilci veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade edeceği belirtilmiş, 102. maddesinde ise amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrayacağı, 103. maddesinde de ödeme, haciz tatbiki, cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat ve ödeme emri tebliği hallerinde zamanaşımının kesileceği hükme bağlanmış, 54. maddesinde, müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil edileceği, cebren tahsilin ise, 1 ) Amme borçlusu tahsil dairesine teminat göstermişse, teminatın paraya çevrilmesi yahut kefilin takibi, 2 ) Amme borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi, 3 ) Gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflasının istenmesi şekillerinden herhangi birisinin uygulanması suretiyle yapılacağı açıklanmıştır.

Olayda ise, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin 1987-1989 yıllarına ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmesinin ardından anonim şirkete ait bir kısım menkul ve gayrimenkul malların haczedilmesi, haczedilen menkul malların satılması, ..... Ticaret Mahkemesince şirketin iflasına karar verilmesi ve 6183 sayılı Yasanın 54. maddesindeki cebri tahsil yollarına başvurulması nedenleriyle tahsil zamanaşımının kesildiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, hükmi şahıslara ait vergi borçları için geçerli olan zamanaşımı kuralları, amme borcu dolayısıyla bunların kanuni temsilcileri için de geçerlidir. Başka bir deyişle şirket adına ödeme emri düzenlenmesi ve şirkete ait menkul ve gayrimenkul mallara haciz uygulanması halinde kesilen zamanaşımı; aynı amme alacağının kanuni temsilciden tahsili yoluna gidilmesi durumunda geçerli olacağından ödeme emrini, kamu alacağının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Öte yandan, 2.6.1995 gün ve 22301 sayılı Resmi Gazetede ayınlanarak yürürlüğe giren 4108 sayılı Kanunun 11. maddesiyle eklenen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun mükerrer 35. maddesinde, tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerin ve tüzelkişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

Davalı idare tarafından her ne kadar dava konusu ödeme emrinin 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35. maddesine göre düzenlendiği ileri sürülmüşse de, anılan yasa hükmünün yürürlük tarihi itibarıyla ödeme emri içeriği vergi borçlarının ilişkin olduğu dönemler için uygulanması imkanı bulunmamaktadır.

Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10. maddesinde tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, 213 sayılı Yasanın 10. maddesi uyarınca kanuni temsilcinin, tüzelkişiliğin vergi borçlarından sorumlu tutulabilmesi için öncelikle kamu alacağının borçlu olan tüzelkişiliğin mal varlığından tahsilinin kısmen veya tamamen olanaksız hale gelmiş olması, bir başka deyişle alacaklı vergi dairesince asıl borçluya karşı 6183 sayılı Yasanın 54. maddesinde belirtilen cebren tahsil yollarına başvurulmasına rağmen kamu alacağının kısmen veya tamamen tahsil edilememiş olması gerekmektedir.

Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206. maddesinde Devlet hazinesinden doğrudan doğruya veya dolaylı tahsil olunan vergilerin iflas masasına ait sıra cetvelinin beşinci sırasına kaydolunacağı, 241. maddesinde, masaya ait malların iflas idaresi marifetiyle açık artırma yahut alacaklıların karar vermesi halinde pazarlık suretiyle satılacağı, 247. maddesinde satılan malların bedeli tahsil edilip alacaklıların sıra cetveli katileşince iflas idaresinin paraların pay cetvelini yapacağı, 250. maddesinde de yazılı bırakılma süresi bittikten ve şikayet vaki olmuşsa halledildikten sonra idarenin paraları dağıtmaya başlayacağı hükümlerine yer verildikten sonra 254. maddesinde iflasın kapanmasına ilişkin düzenlemeler yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden, müflis anonim şirket adına tahakkuk eden ve vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının şirketin malvarlığından tahsil edilemediği ileri sürülerek yönetim kurulu üyesi olan davacıdan tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiş ise de, .... Ticaret Mahkemesinin 7.12.1989 gün ve E: 1989/372, K: 1989/1120 sayılı kararıyla anonim şirketin iflasına karar verildiği, iflasın, .... İflas Dairesince yürütüldüğü, davalı idarece kamu alacağının tahsili amacıyla anonim şirketin menkul mallarına haciz konulduğu, ancak anonim şirketin iflasına karar verildiğinin tespit edilmesi üzerine 16.4.1990 tarihinde iflas masasına alacaklılar cetvelinin 5. sırasına kaydolunduğu, Danıştay Onbirinci Dairesinin E: 1998/555 sayılı esasına kayıtlı dosyada verilen 5.5.1999 tarihli ara kararı üzerine taraflarca, .... İflas Müdürlüğünün 28.5.1999 tarih ve 1999/38 sayılı yazılarına istinaden anonim şirketin iflas işlemlerinin devam ettiği, iflas masasına dahil gayrimenkul satışının yapılarak paraya çevrildiği, söz konusu paranın ipotek alacaklıları ile 1. sıra alacaklılarına dağıtıldığı, kalan paranın 5. sıra alacaklılarına ödeneceği, ancak henüz 5. sıra alacaklılarına ödeme yapılmaması nedeniyle iflasın kapanmadığı, 5. sıra alacaklılarına ödeme yapabilmek için anonim şirket adına yapılan tarhiyata karşı açılan davanın sonuçlanmasının beklendiği, bu nedenle 30.12.1998 tarihli kararla dosyanın işlemden kaldırıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin iflasına karar verilip iflas işlemlerinin halen devam ettiği ve iflas masasına dahil olan gayrimenkulün satışından elde edilen gelirin, vergi dairesinin kayıtlı bulunduğu 5. sıra alacaklılarına henüz ödenmediği, dolayısıyla yasal takip ve tahsil yollarının tüketilmediği hususları göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu ödeme emri içeriği kamu alacağının şirketten kısmen veya tamamen tahsil olanağı kalmadığı ileri sürülerek davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden vergi mahkemesi kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine 4.7.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 22-05-2008, 17:45   #4
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Yılmaz,

"Ocak2008 tarihli encumen kararı ile 8000ytl para tahakkuk ettirildiği belirtiliyor ." demişsiniz? Takdir Komisyonu Kararı olmasın?

Çünkü encümen Belediyelerde olur, Vergi Dairesinde olmaz.

Eğer, Takdir Komisyonu söz konusu ise, takdire sevk tarihi zamanaşımını keser.
Old 23-05-2008, 18:58   #5
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, yoğunluktan artık belediye davaları ile vergi davalarımı karıştırır oldum
evet takdir komisyonu kararı ile para tahakkuk ettirilmiştir.
Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işçi alacaklarında faiz yer-sub Meslektaşların Soruları 11 07-11-2018 13:21
İşçi Alacaklarında Faiz Av.Turhan Demiroğlu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 5 28-12-2008 23:09
27/2/2008 tarihli vergi borçları ve vergi cezalarını ödeme kolaylığı hakkında tebliğ Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 2 05-03-2008 22:09
İşçi Alacaklarında Zamanaşımı salimengin Meslektaşların Soruları 7 30-05-2007 11:47
İşçi Alacaklarında Borçlu Şirketin Münfesih olması ayşebetul Meslektaşların Soruları 6 11-03-2007 11:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03145003 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.