Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

VatandaŞlik BaŞvurusunun Reddİ Ve İptal Davasi

Yanıt
Old 10-03-2009, 14:16   #1
vekaleten

 
Varsayılan VatandaŞlik BaŞvurusunun Reddİ Ve İptal Davasi

MERHABA ARKADAŞLAR!
Türk Hukuk Sitesi ve avukatlık mesleğinin yeni bir üyesi olarak değerli üstadlarımın bir konuda görüşlerini bekliyorum. Şimdiden herkese teşekkür ederim
403 sayılı Kanunun 4866 sayılı Kanunla Değişik 5. maddedi uyarınca müvekkilem vatandaşlık başvrusunda bulunuyor. Başvuru işleminin yapıldığı anda Kanun aradığı tüm şartlar mevcut. Ancak dosya incelenme aşamasına gelidiğinde evlilik ölümle sona ermiştir. Bu nedenle de başvuru reddedilmiş.
Bu red kararına ilşkin iptal davası açacağız. Gerekçeklerimizden ilki başvuru sırasında aranan tüm şartlar mevcut iken, idari işlemlerin incelenmsine gelindiğinde evlilik birliğinin ölümle sonuçlanması red için geçerli bir sebp değildir. Yani idari işlemler daha kısa sürede sonuçlansa imüvekkilemin başvurusu kabul edilecekti. İkinci olarakta bu evlikten 4 yaşında türk vatandaşı bir kızı var. Aile birliğinin korunması ve çocuk hakları kapsamında annenin vatandaşlık bağının kurulmasında yarar vardır. Gerekçelerimiz sizce bizi sonuca ulaştırır mı ve bunlara ekleyebileceğimiz neler olabilr? Son olarak aşağıda belirtiğim hususlar hakkında görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim
1. Dava açma süresi 60 gündür, özel bir durum yok
2. Red cevabını veren İçşl.Bkn. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden geldiğine göre davalı İçişleri Bakanlığıdır,
3. Görevi mahkeme idari mahkeme
4. Yetkili mahkeme Müvekkilemin (İstanbul) ikametgah yeri mi, bakanlığa ilşkin Ankara mıdır? Şahsi fikrim İstanbul ancak buna dyanak bir norm bulamadım
Teşşekkür ederim, saygılar...
Old 13-03-2009, 00:41   #2
umutlaw

 
Varsayılan

Sayin Meslektasim,

Olaya soyle girmek istiyorum: Turk Vatandasligi yasasi degisme sebeplerinden biride 5. maddeydi cunku surekli olarak sahte evlilikler gundemdeydi ve bu nedenle bunu engellemek gerekirdi ikinci unsurda kadin ve erkek esitsizligi esasiydi bu nedenlerle madde degistirildi. Asagidaki linki takip ederseniz raporlari goreceksiniz:
http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/done...l01/ss115m.htm

Maddede iki onemli unsur var: "fiilen birlikte yaşamaları ve evliliğini devamı kaydıyla" ve digeri ise:"İçişleri Bakanlığınca yapılacak inceleme ve soruşturma sunucunda, aranan şartları taşıdıkları anlaşılan kişiler, bu durumun tespitine ilişkin karar tarihinden itibaren Türk vatandaşlığını kazanırlar."

Esas bakimindan Turk vatandasligiyla evlilik yoluyla verilen vatandaslik hakki ilk bakimdan devletin vatandastlik esasina gosterdigi onemdir ikincisi ise Birlesmismilletlerin hatirladigim kadariyla 11. protokolinde yazili medeni haklar ozgurlugune dayalidir ve yine madde esasi bakimindan yabanci ese kestirmeden ve kisa yoldan ulke vatandasligina gecmeyi on gormektedir bu nedeni de genel olarak soylemek gerekirse yabanci vatandasti turk vatandasti es ile yasadiginda gerek dil ve gerek toplumun kultur ve adetlerini daha da erken ogrenecegi mantigi yatmaktadir, bu uygulama hemen hemen bir cok ulkede genel anlamda bu esaslara dayanmaktadir. Dolayisiyla idari islem geciktigi icin kisinin vatandast olmadigini ileri surmeniz sanki acele etseydeniz adam olmezi x kisi vatandast olurdu izlenimi yaratmaktadir oysa bir Turk vatandasti ile evlenerek Turk vatandasti olmanin mahiyeti ise baskadir yani topluma daha erken kazanma ve vs. dir.(=tabi sahsi dusuncemdir) diger taraftanda yasada idarenin hangi sure zarfinda kisiyi vatandastliga kabul etmesi gereken her hangi bir sure ve kaide yoktur cunku madde diyor ki: "inceleme ve soruşturma sunucunda" yani bu inceleme uzunde surebilir kisada. Avrupada yer yer degismekle birlikte bu sure genellikle 1 yildir ancak bunun icinde basvuruyu yapan kisiye evet bir yil bekleyecekseniz deniliyor ve yazi veriliyor ancak sure kesin degil belkide daha erken cevap verilir. Surenin kesin olmamasida onemli bir husustur cunku kisi hakkinda bir cok yerden bilgi aliniyor hatta bazen baska ulkelerden bile bilgi aliniyor bu nedenle sure hakkinda kesin bir bilgi verilemiyor buda devletin vatandaslik unsurunu korumasi ve suistimala mehil birakmamasi icindir. Hal boyleyken esasen dava yolunda gitmeden yabanci esin Turkiyedeki yasal oturumunu refaketindeki Turk vatandasti cocuguna baglayarak veya eger sursiz oturumu var ise buna dayanarak Turkiyedeki yasal ve kesintisiz oturum surecini dikkate alarak vatandasliga tekrar basvuruda bulunmasi ve bu dosyayi takip emeniz daha saglikli olacagi inancindayim. Saygilarimla
Old 24-03-2009, 13:03   #3
vekaleten

 
Varsayılan

Arkadaşlar bu dava da husumet kime yöneltilmeli ve yetkli mahkeme neresi olacak, bilgisi olan varsa cevaplarınızı bekliyorum lütfen
Old 12-06-2009, 16:02   #4
vekaleten

 
Varsayılan

SAYIN MESLEKTAŞLARIM,
Bu konuyu daha önce tartışmıştık ve sizden gelen cevaplar ışığında müvekil için iptal davası açıldı. Türk vatandaşlığına kabulde yeni yasa ile artık evlilik ölümle sona ermiş ise evliliğin devam etme koşulu aranmayacak. (madde 16/2)
Peki daha önce yasa kapsamında Türk Vatandaşlığı kazanma başvurusu reddedilen müvekkil için şimdi tekrar başvura da bulunabilir mi?
Bunun pek mümkün olmadığını düşünsem de böyle bir olanağımın olup olmadığını sizler tarafafından değerlendirilmesi beni memnun edecektir.
Şimdiden teşekkür ederim

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu
Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması
MADDE 16 – (1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır.

(2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz.
Old 29-05-2013, 23:38   #5
Uye42934

 
Varsayılan yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemesidir

Değerli Meslektaşım,

Vatandaşlık başvurusunun reddine ilişkin olarak açılacak İptal Davasında Yetkili mahkeme her zaman Ankara İdare Mahkemesi'dir. çoğunluklada davayı Ankara 11. İdare Mahkemesi bakmaktadır. Danıştay aşamasında ise dosya 10. İdare Dairesine gitmektedir.

Saygılarımla,

Av. Cüneyt BODUR
Old 09-07-2013, 13:13   #6
Av.Hayel Özenç

 
Varsayılan Vatandaşlık başvurusunun red gerekçesi

Sayın meslektaşlarım,
Müvekkilimin vatandaşlık başvurusu Türk Vatandaşlığı Kanunu 16/1-b maddesi gerekçe gösterilerek reddedildi.
Henüz iptal davası açmamış olmakla birlikte, kanunun "Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama"fıkrasını fazlasıyla yoruma ve subjektif değerlendirmelere açık bulduğumu belirtmek isterim. Nasıl bir faaliyette bulunulmalı ki evlilik birliği ile bağdaşmasın?
Türk vatandaşlığının evlenme yoluyla kazanılması
MADDE 16 – (1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama.

İyi çalışmalar dilerim.
Old 09-07-2013, 13:41   #7
Uye42934

 
Varsayılan

Sayın Hayal Hanım,
madde 16/b istinaden red edildiğin bunun gerekçesi daha önceden (yani evlenmeden önce) müvekkilinizin deport edilmiş olmasıdır. Daha açık bir ifade ile söylemek gerekirse üstadım; müvekkilinizin evlilik birliğinden önceki yaşantışı nedeniyle deport (sınırdışı etme) veya benzeri bir cezaya muhatap olmuşsa vatandaşlık başvurusu reddediliyor ancak bu gerekçeye ancak dava açtığınızda ilgili iderenin cevap yazısında görebilirsiniz.
Saygılarımla,
Av. Cüneyt Bodur
Old 27-07-2016, 08:43   #8
Burak Ülker

 
Varsayılan

Merhabalar,
Vatandaşlık başvurusunun reddi dolayısıyla içişleri bakanlığına açtığımız davayı kazandık, karar bugün tarafımıza tebliğ edildi.

şimdi yapılması gereken şey karar aslıyla müvekkilin tekrar başvurması mıdır, kararın kesinleşmesi beklenecek midir?

vekalet ücreti için ne yapmamız gerekir?

teşekkürler, saygılarımla
Old 27-07-2016, 13:15   #9
Uye42934

 
Varsayılan

Burak Bey Merhaba,

Herhangi bir şey yapmanıza gerek yok, Mahkeme kararı uyarınca İçişleri Bakanlığı bulunduğunuz ilin Valiliği'ne yazı ile durumu bildirecek ve Valilik gereğini yapacak (yani TC Nufus Cüzdanını tanzim edecek),
Old 27-07-2016, 13:35   #10
umutlaw

 
Varsayılan

Sayın Bodur maalesef söylemem gerekir ki Nüfus ve vatandaşlık müdürlüğünde mahkeme kararı dahi elinizde olsa iç tüzüğe göre içler öyle kolay yürümüyor bilhassa vatandaşlık konusunda olay biraz farklı, sayın Ülker izninizle size bir mail gönderdim kesinleşmiş kararı paylaşırsanız daha detaylı olaya bakabiliriz. selam ve sevgilerimle
Old 01-08-2016, 15:18   #11
akrd61

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım

Vekalet ücreti ve yargılama giderleri için İYUK Madde 28/2 nin 28/1 e atfı gereği vekalet ücreti ve yargılama giderleri için davalı idareye yazılı şekilde banka hesap numarası bildireceksiniz , bu bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde herhangi bir ödeme olmaz ise ilamlı icra yoluyla tahsil edebilirsiniz. iyi çalışmalar.
Old 03-03-2017, 11:14   #12
Av. Ozan Selek

 
Varsayılan

Merhaba Burak Bey. Benzer bir davayı biz de açacağız da idari kararda sadece o "takdir yetkisi" gerekçe gösterilmiş. Esasen başvurunun neden reddedildiğini dava açtığımız zaman bize gelen cevap dilekçesinde mi öğreneceğiz yoksa dava açmadan gerekçeyi öğrenme imkanımız var mı ?
Old 12-06-2017, 10:21   #13
Burak Ülker

 
Varsayılan

Ozan Bey selamlar, yeni görüyorum yazdığınızı kusura bakmayın. Esasen neden reddedildiğini MİT araştırması olduğu zaman mahkemeye bile bildirmeyebiliyorlar. takdir yetkisi deyip geçiyorlar. biz de öğrenememiştik.
Old 02-04-2019, 14:46   #14
Burak Ülker

 
Varsayılan

Meslektaşlarım merhaba, vatandaşlık başvuru reddine ilişkin iptal davalarında emsal teşkil edebilmesi açısından henüz Danıştay'da olan bir dosyamın kararını paylaşıyorum. iyi çalışmalar.

DAVACI : A... Ch...
VEKİLİ : Av. Burak Ülker
ANKARA

DAVALI : İçişleri Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri / Aynı Adreste

DAVANIN ÖZETİ : Türk vatandaşı ile evli olan Kırgızistan uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. Maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 21.11.2014 tarihli işlemin; evliliğin usulüne uygun ve gerçek bir evlilik olduğu, milli güvenlik ve kamu düzeni açısından engel hali bulunmadığı, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının Türk vatandaşlığını kazanma istemi üzerine idarece yapılan tahkikat sonucunda, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakıncalı olduğu, davacı hakkında tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Türk vatandaşı ile evli olan Kırgızistan uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. Maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 21.11.2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinde; " Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c)Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, 02.12.2005 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen Kırgızistan uyruklu davacının Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi hükümlerine göre yapmış olduğu başvuru üzerine Kanunda belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı yönünden Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması sonucunda davacının Türk vatandaşlığına alınmamasının daha uygun olacağı yönünde menfi görüş bildirilmesi nedeniyle 5901 sayılı Kanun'da aranan "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının en az 3 yıldır Türk vatandaşı ile evli olduğu, müşterek çocuklarının bulunduğu, aynı çatı altında evlilik birliğini sürdürdüğü, evliliklerinin Türk kültürüne uygun olup menfaat karşılığı olmadığı, apartman içerisinde aile olarak komşuluk ilişkilerinin olduğu, genel ahlak ve adaba ters düşecek bir yaşam tarzlarının olmadığının tespit edildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması sonucunda davacının Türk vatandaşlığına alınmamasının daha uygun olacağı yönünde menfi görüş bildirilerek davacının "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." ilkesini sağlamadığı nedeniyle Türk vatandaşlığına alınma başvurusu reddedilmiş ise de Mahkememizce yapılan ara kararına rağmen davacının Milli güvenlik ve Kamu düzeni açısından sakıncalı bulunduğuna ilişkin soyut iddia dışında somut bir tespit ve suçlama bulunmadığıve dayanak oluşturacak bir bilgi ve belge gönderilmediği görülmüştür.
Bu durumda, Türk vatandaşı ile aile birlikteliği içerisinde evliliğini sürdüren ve yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinde aranan şartlarla bağdaşmayacak somut bir fiili bulunmayan davacının Türk vatandaşlığına alınmasına yönelik isteminin 5901 sayılı Kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan şartı taşımadığı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 125,50 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 27/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, Türk vatandaşı ile evli olan Kırgızistan uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. Maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 21.11.2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinde; "Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, 02.12.2005 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen Kırgızistan uyruklu davacının Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi hükümlerine göre yapmış olduğu başvuru üzerine Kanunda belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı yönünden Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması sonucunda davacının Türk vatandaşlığına alınmamasının daha uygun olacağı yönünde menfi görüş bildirilmesi nedeniyle 5901 sayılı Kanun'da aranan "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığı kazanabilmesi için Kanun'da belirtilen tüm şartların bir arada bulunması aranmakla birlikte, Türk vatandaşlığına alınıp alınmama konusunda idareye takdir hakkı tanındığı, koşulları taşıyan herkesin isteği halinde Türk vatandaşlığına mutlak şekilde kabul edileceği yolunda mevzuatta herhangi bir hüküm yer almadığı, Devletin hükümranlık hakkının bir sonucu olarak davacı hakkında yapılan arşiv araştırmasının da dikkate alınarak evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma isteminin reddedilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk karara katılmıyorum.


HAKİM
A.Ö.
Old 12-06-2019, 10:13   #15
gunesekin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Burak Ülker
Meslektaşlarım merhaba, vatandaşlık başvuru reddine ilişkin iptal davalarında emsal teşkil edebilmesi açısından henüz Danıştay'da olan bir dosyamın kararını paylaşıyorum. iyi çalışmalar.

DAVACI : A... Ch...
VEKİLİ : Av. Burak Ülker
ANKARA

DAVALI : İçişleri Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri / Aynı Adreste

DAVANIN ÖZETİ : Türk vatandaşı ile evli olan Kırgızistan uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. Maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 21.11.2014 tarihli işlemin; evliliğin usulüne uygun ve gerçek bir evlilik olduğu, milli güvenlik ve kamu düzeni açısından engel hali bulunmadığı, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının Türk vatandaşlığını kazanma istemi üzerine idarece yapılan tahkikat sonucunda, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından sakıncalı olduğu, davacı hakkında tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 13. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, Türk vatandaşı ile evli olan Kırgızistan uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. Maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 21.11.2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinde; " Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c)Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, 02.12.2005 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen Kırgızistan uyruklu davacının Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi hükümlerine göre yapmış olduğu başvuru üzerine Kanunda belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı yönünden Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması sonucunda davacının Türk vatandaşlığına alınmamasının daha uygun olacağı yönünde menfi görüş bildirilmesi nedeniyle 5901 sayılı Kanun'da aranan "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının en az 3 yıldır Türk vatandaşı ile evli olduğu, müşterek çocuklarının bulunduğu, aynı çatı altında evlilik birliğini sürdürdüğü, evliliklerinin Türk kültürüne uygun olup menfaat karşılığı olmadığı, apartman içerisinde aile olarak komşuluk ilişkilerinin olduğu, genel ahlak ve adaba ters düşecek bir yaşam tarzlarının olmadığının tespit edildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması sonucunda davacının Türk vatandaşlığına alınmamasının daha uygun olacağı yönünde menfi görüş bildirilerek davacının "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." ilkesini sağlamadığı nedeniyle Türk vatandaşlığına alınma başvurusu reddedilmiş ise de Mahkememizce yapılan ara kararına rağmen davacının Milli güvenlik ve Kamu düzeni açısından sakıncalı bulunduğuna ilişkin soyut iddia dışında somut bir tespit ve suçlama bulunmadığıve dayanak oluşturacak bir bilgi ve belge gönderilmediği görülmüştür.
Bu durumda, Türk vatandaşı ile aile birlikteliği içerisinde evliliğini sürdüren ve yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinde aranan şartlarla bağdaşmayacak somut bir fiili bulunmayan davacının Türk vatandaşlığına alınmasına yönelik isteminin 5901 sayılı Kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan şartı taşımadığı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 125,50 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 27/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, Türk vatandaşı ile evli olan Kırgızistan uyruklu davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. Maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair 21.11.2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinde; "Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde;
a) Aile birliği içinde yaşama,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama,
c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." hükmü yer almıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, 02.12.2005 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen Kırgızistan uyruklu davacının Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi hükümlerine göre yapmış olduğu başvuru üzerine Kanunda belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı yönünden Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı tarafından yapılan arşiv araştırması sonucunda davacının Türk vatandaşlığına alınmamasının daha uygun olacağı yönünde menfi görüş bildirilmesi nedeniyle 5901 sayılı Kanun'da aranan "Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığı kazanabilmesi için Kanun'da belirtilen tüm şartların bir arada bulunması aranmakla birlikte, Türk vatandaşlığına alınıp alınmama konusunda idareye takdir hakkı tanındığı, koşulları taşıyan herkesin isteği halinde Türk vatandaşlığına mutlak şekilde kabul edileceği yolunda mevzuatta herhangi bir hüküm yer almadığı, Devletin hükümranlık hakkının bir sonucu olarak davacı hakkında yapılan arşiv araştırmasının da dikkate alınarak evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma isteminin reddedilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk karara katılmıyorum.


HAKİM
A.Ö.

Meslektaşım kararınızın mahkeme esas ve karar nosunu paylaşabilir misiniz? Teşekkürler şimdiden
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
SSK- Bağkur- İPTAL DAVASI ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 11 16-04-2009 15:39
Rizaİ Taksİme Dayali Tapu İptal Ve Tescİl Davasi Av.bozkara Meslektaşların Soruları 1 17-04-2008 16:38
Tapu İptal Ve Tescİl Davasi-acİll hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 1 28-03-2008 17:24
Ssk Aleyhİne Kazanilan İptal Davasi Kararin İcrasi avmehmetkaramanli Meslektaşların Soruları 1 21-05-2007 11:51
Çİfte VatandaŞlik BERİL EFTEKHARİ Hukuk Soruları Arşivi 1 11-02-2002 03:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08322811 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.