Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avusturya - İlan Yoluyla Tebligat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-03-2018, 15:18   #1
ahmetcan2014

 
Varsayılan Avusturya - İlan Yoluyla Tebligat

türk vatandaşlığından çıkmış bir avusturya vatandaşı aleyhinde boşanmaya ilişkin avusturya mahkemesi kararının tenfizi amacıyla dava açtık. ancak adres değişikligi, duruşma ile tebliğ tarihi arasında 3 ay bulunmaması gibi sebeplerle dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmesinde sıkıntı yaşıyoruz. şu anda üçüncü kez çıkartılan tebligatın sonucu bekleniyor. bu kez de tebligat yapılamazsa ilan yoluyla tebligat yapılmasını talep edeceğiz. avusturya'da bulunan ve avusturya vatandaşı olan davalıya ilanen tebligatın nasıl yapılabileceğine ilişkin bilgisi olan meslektaşlarım bu bilgilerini paylaşma nezaketi gösterirlerse çok memnunu olurum. herkese iyi günler, iyi işler, bol kazançlar dilerim.
Old 27-03-2018, 10:21   #2
Hukukçu1234

 
Varsayılan

8. Hukuk Dairesi 2013/7353 E. , 2014/5765 K.

Hazine ile A. S. S. aralarındaki verasetin iptali davasının reddine dair İstanbul 15. (Şişli 4.) Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 10.07.2003 gün ve 1075/808 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili, Ş. M. mah. Hane no. .. cilt no..., sayfa 85 de nüfusa kayıtlı M. T.’in dul ve bekar olarak 11.12.1986 tarihinde öldüğünü, Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1988/459-1989/1078 Esas ve Karar sayılı veraset ilamında yasal mirasçısının Hazine olduğunun belirlenmesine rağmen, eksik inceleme ve delillerin yanlış takdiri sebebiyle, Şişli 3. Sulh Mahkemesi'nin 1988/405-785 Esas ve Karar sayılı veraset ilamında mirasçılık sıfatının A. S. S. ve A. S.’a ait olduğuna karar verildiğini, hatalı olarak verilen bu veraset ilamının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iptali istenilen veraset belgesinin doğru olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin verdiği red kararı taraflara tebliğe çıkarılmış, Hazine vekiline usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmiş, ancak davalılar A. S. S. ile A. S. C.’a hüküm tebliği yapılamamıştır. Anılan davalıların ABD’deki adreslerine yargılama sırasında tebliğ sağlandığı için aynı adreslerine gönderilen davetiyelere Waşhington Büyüelçiliği tarafından verilen 29.04.2010 tarihli cevabi müzekkerede, belirtilen adreste 3. kişilerin yaşadığı davalıların tanınmadığının bildirildiği görülmüştür. Bunun üzerine mahkemece Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla davalıların ABD ülkesindeki adreslerinin araştırılması istemine ilişkin, ilgili Ülke Adalet Bakanlığı tarafından verilen 06.10.2010 tarihli cevapta kişiler hakkında araştırma yapılması veya rapor verilmesi yetkilerinin bulunmadığından evrakın işlem görmeden iade edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca ilgili kişilerin adreslerinin tespit edilemediğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılıp yapılamayacağı konusunda Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü de 09.08.2012 tarihli cevabi görüş yazısında anılan Kanun'un 35. madde hükümlerinin Türk Vatandaşlarına yönelik olduğundan yabancı uyruklu davalılara bu madde hükmünün uygulanamayacağını, araştırma talep edilen kişiler için bulundukları eyalet ve şehirlerdeki mahalli şirketlere başvurmak suretiyle olumlu sonuç alınabileceğini bildirmiştir. Tüm bu araştırmaların olumsuz neticelenmesi üzerine yerel mahkeme, davacı Hazine vekiline 19.10.2012 tarihinde tebliğ edilen 08.10.2012 günlü muhtıra ile Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün 09.08.2012 tarihli görüş yazısında belirtilen hususlarda gerekli araştırmaların yapılarak davalılara tebligat yapılmasının sağlanması aksi takdirde temyiz isteğinden vazgeçmiş sayılacağı ihtarında bulunmuştur. Mahkemece, Hazine vekili tarafından muhtıra gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle 18.02.2013 tarihli ek kararla davacı vekilinin temyiz talebinden HUMK.nun 432 ve 434. maddeleri gereğince vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi üzerine, ek karar davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemece, hükmün tebliğinin sağlanması bakımından davacı vekiline çıkarılan muhtıra gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Öncelikle yabancı uyruklu kişilere yabancı ülkelerde ne şekilde tebligat yapılacağının araştırılması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi hükmünün, uygulama yeri olup olmadığının, anılan maddenin yabancı uyruklu davalıların, uyruğunda bulundukları ülke kanunlarında karşılığının bulunup bulunmadığının, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 69/3 nolu 16.11.2011 tarihli Genelge hükümlerinin olayda uygulama yeri olup olmadığının araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir.
Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 2. maddesi hükmünde, “Hakim, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re'sen uygular, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir. Yabancı Hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde Türk Hukuku uygulanır.” denilmektedir. Anılan madde hükmüne göre hakimin gerekli sonuca ulaşmak için tüm araştırmaları yapacağı, gerektiğinde davanın taraflarından da yardım talep edebileceği belirtilmiştir. Diğer bir anlatımla, davanın tarafların, olayın çözümünde yardım çerçevesinde bulunabilecekleri anlaşılmaktadır. Somut olayda, mahkemece, az yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmadan, davacı vekiline tebliğ edilen usule aykırı muhtıra gereğinin yerine getirilmediği gerekçesiyle temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Şu halde davacı Hazine vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile 18.02.2013 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilerek; yerel mahkemenin 10.07.2003 tarih 2001/1075-2003/808 Esas ve Karar sayılı hükmünün davalılara usulüne uygun bir biçimde tebliğinin sağlanması, bu kapsamda MÖHUK 2. maddesi hükmünün göz önünde bulundurulması, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi hükmünün davalıların tabi oldukları ülke Kanunlarında karşılığının bulunup bulunmadığının İlgili Kurumlardan (Adalet Bakanlığı ve Bakanlık aracılığı ile ABD Ülkesi Büyükelçiliğinden) sorulması, tebligat konusunda Adalet Bakanlığınca yayınlanan genelge hükümlerinin göz önünde bulundurulması, düzenlenecek müzekkerelerin istenilen hususların çözümüne yönelik açık ve anlaşılır biçimde yazılması, getirtilen cevaplara göre mahkeme hükmünün davalılara tebliğinin sağlanması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik
incelenmesine yer olmadığına HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


20. Hukuk Dairesi 2014/8727 E. , 2015/1588 K.


Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı .. vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için;
1) 16.12.2012 günü vefaat eden davacı ..'nın dosya kapsamında yer alan .. sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/57-147 sayılı veraset ilâmının gerekçe kısmında davacının çocuğu olarak gösterilen .. adında mirasçısı bulunduğunun belirtilmesine rağmen hüküm kısmında bu şahsın mirasçı olarak gösterilmemiş olduğu, davacıya ait nüfus kaydı üzerinde yapılan incelemeden şahsın halen sağ olduğu, mahkeme hükmünün davacı mirasçısı ..........'ya tebliğine dair belgenin dosyada bulunmadığı gözlenmiştir.
Hüküm tebliğ olunmuş ise, tebliğ belgesi; tebliğe çıkarılmış ve parçası bulunamıyor ise, tebliğ tarihi PTT Müdürlüğünden sorularak, alınacak cevap veya mahkemedeki kayıt ve belgeler incelenerek tebliğ tarihi saptanıp, bu konuda düzenlenecek belgenin dosyaya eklenmesi; ancak, tebligat yapılmamış ise, usûlünce yapılıp; gerekli temyiz süresinin beklenmesi;
2) Dosya kapsamından davacı ...'nın mirasçısı ...'ın 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20. maddesine göre Bakanlar Kurulu'nun 21.04.2003 gün ve 5544 sayılı kararı ile Türk vatandaşlığından çıktığı, Hannover Başkonsolosluğu tarafından mahkemeye gönderilen 15.07.2014 tarihli tebliğ evrakında; muhatabın adresine ihtar bildirim mektubu gönderildiği, adreste kimse bulunmaması üzerine posta görevlisi tarafından muhatabı adına yerel postanede bir mektup olduğu mesajı bırakıldığı, ancak, mektubu almak üzere başvuran olmadığı açıklanmak suretiyle tebligat evrakı işlemsiz olarak gönderilmiştir.
Ancak, mirasçının Türk vatandaşlığından çıkması nedeniyle bu işlem, 7201 sayılı Tebligat Kanununun yurtdışında tebliği düzenleyen 25. maddesine uygun değildir.
Bu nedenle; 7201 sayılı Kanunun 25. maddesine göre yeniden tebligat yapılması; bu usûlle tebligat yapılamadığı takdirde aynı Kanunun 28. maddesine göre ilânen tebligat yapılması, bundan sonra evrakın gönderilmesi,

3) Davacı ...'nın mirasçısı ...'ya hükmün tebliği hususunda Berlin Başkonsolosluğu tarafından mahkemeye gönderilen 24.06.2014 tarihli tebliğ evrakında; muhatabın adresine ihtar bildirim mektubu gönderildiği, adreste kimse bulunmaması üzerine posta görevlisi tarafından muhatabı adına yerel postanede bir mektup olduğu mesajı bırakıldığı, ancak, mektubu almak üzere başvuran olmadığı açıklanmak suretiyle tebligat evrakı işlemsiz olarak gönderilmiştir.
Bu işlem, 7201 sayılı Tebligat Kanununun yurtdışında tebliği düzenleyen 25/a maddesine uygun değildir.
Bu nedenle; 7201 sayılı Kanunun 25/a maddesine göre yeniden tebligat yapılması; bu usûlle tebligat yapılamadığı takdirde aynı Kanunun 28. maddesine göre ilânen tebligat yapılması, bundan sonra evrakın gönderilmesi,
Ayrıca, dava dosyasının 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 433/3. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğine uygun olarak tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi pusulasına bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Değinilen eksiklikler giderilmek üzere, dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine 16/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.
Old 27-03-2018, 14:59   #3
Av.Can

 
Varsayılan

Aynı durumda adresi bilinmeyen bir abd vatandaşı için ABD de yayın yapan bir gazetede ilanen tebligat yaptırdım. Türk konsolosluğu aracılığı ile ulaştım gazeteye, gazetede ilan edildi. Sonra o nüshayı bana mail attı gazetenin ofisi. bu şekilde boşanma kararını kesinleştirdim. 1500 USD de masrafı oldu. Sanırım benzer bir yol izlemeniz gerekecek
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kiz kardesim/ Avusturya Almanya arası nurkiss Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 05-11-2014 14:27
İlan Yolu ile tebligat yapılması roseusum Meslektaşların Soruları 6 09-09-2010 11:20
Elektronik posta yoluyla tebligat imkanı geliyor erolkara Hukuk Haberleri 1 26-08-2009 09:18
Avusturya VatandaŞiyim Ve TÜrkİyeye Geldİm Avusturya Devletİnden Yardim Alabİlİrmİyİm Konuk 12 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 4 18-02-2009 19:39
Almanya ve Avusturya da apostil elvankakici Meslektaşların Soruları 3 03-10-2007 15:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04294896 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.