Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hiç beyanname verilmemesi nedeniyle ortaya çıkan vergi cezasının iptali

Yanıt
Old 17-09-2008, 16:02   #1
üye18087

 
Varsayılan hiç beyanname verilmemesi nedeniyle ortaya çıkan vergi cezasının iptali

İyi günler...
1 ay kadar vergi kaydı ile avukatlık yaptım. Kaydımı kapattırdıktan sonra temmuz ve ağustosta verilmesi gereken iki adet beyannameyi bana verilen yanlış bilgiler sonucu veremedim.

daha sonra beyanname verdiğimde toplamda 350 ytl tutarında 3 adet usulsüzlük cezası kesildiğini öğrendim.

Vergi Hukuku alanında hiç bilgi sahibi olmayarak sizlere soruyorum:

söz konusu tahakkuk fişlerinin iptali için vergi mahkemesinde dava açsam kazanma durumum ne olabilir? Ayrıca açtığım davaya neyi dayanak olarak gösterebilirim?

Şimdiden teşekkürler...
Old 17-09-2008, 19:41   #2
BaharB

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım;
Cezalar hakkında ayrıntılı bilgi vermemişsiniz ancak, VUK 352 (düzeltildi) ve mükerrer 355. md. ne dayanılarak düzenlenen ceza ihbarnamelerine karşı açılacak davalar için yararlandığım dilekçe örneği aşağıdaki linktedir. Sizin de işinize yarayabilir.
Saygılarımla...
http://www.asmmmo.org.tr/asmmmo/User...MLAR/DavaD.doc
Old 18-09-2008, 14:26   #3
üye18087

 
Varsayılan

cezalar usulsüzlük cezası olarak geçiyor. bana ceza ihbarnamesi tebliğ edilmedi. beyannameyi verdiğim sırada usulsüzlük cezalarının da tahakkuk fişlerini verdiler. bu durumda tebliğ tarihi tahakkuk fişlerini aldığım tarih midir?
bu arada sayın BaharB cevabınız için teşekkürler..
Old 18-09-2008, 21:35   #4
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Av. Elif Nur,

Hangi yılda hangi beyannamelerinizi veremediğinizi yazmamışsınız?

Ama varsayalım ki, 2008 yılının Temmuz ve Ağustos dönemlerine ait iki adet KDV beyannamelerini kanuni süresinde veremediniz.

Daha sonra VUK'nun 371. maddesince pişmanlık hükümlerinden yararlanarak vermedi iseniz VUK'nun 30. maddesince, ayrıca takdire sevk edilebilirsiniz.

Pişmanlık hükümlerine göre de vermediğinizi varsayalım.
Ve de beyannamelerinizde ödenecek KDV (çıkmadığını)Devreden KDV hesaplandığını varsayılım mı? O zaman;

VUK'nun 352. maddesinin
"(2365 sayılı Kanunun 76 ncı maddesiyle değişen madde) Usulsüzlükler, aşağıda yazılı derecelere ve bu kanuna bağlı cetvele göre cezalandırılır. Usulsüzlük fiili re'sen takdiri gerektirirse, bağlı cetvelde yazılı cezalar iki kat olarak kesilir.

I inci derece usulsüzlükler

1. (3239 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle değişen bent) Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması;" uyarınca;

Sermaye şirketleri dışında kalan birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı için378 sıra nolu VUK.G.T. ile belirlenen miktarlar siyah yazılmıştır.Yürürlük:01.01.2008) 50 YTL.


her bir beyanname için 50 x 2 kat = 100 ytl.
iki beyanname için 100 x 2 = 200 ytl. usulsüzlük cezası kesmeleri gerekir idi.

İki adet beyanname için neden üç adet usulsüzlük cezası kestiklerini anlayamadım? Burada açıklanmayan bir konu var?

Cezanın tahakkuk fişinde gösterilmiş olması, yasaya aykırı değildir.

Durum bu ise, dava açmanız halinde davayı kaybetmeniz mümkündür. En kolay yolu vergi dairenize;

VUK'nun 376. maddesindeki indirimlerden yararlanmak amacıyla 30 gün içinde yazılı olarak başvurunuz.
Dilekçe örneği; http://www.gib.gov.tr/dilekce/Ceza_ind_Tal_Dil.html
linkinden yararlanabilirsiniz.

Cezalarınızın üçte biri indirilecektir.
Old 18-09-2008, 21:39   #5
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BaharB
Değerli meslektaşım;
Cezalar hakkında ayrıntılı bilgi vermemişsiniz ancak, VUK 325 ve mükerrer 355. md. ne dayanılarak düzenlenen ceza ihbarnamelerine karşı açılacak davalar için yararlandığım dilekçe örneği aşağıdaki linktedir. Sizin de işinize yarayabilir.
Saygılarımla...
http://www.asmmmo.org.tr/asmmmo/User...MLAR/DavaD.doc

Sayın BaharB ,

O dilekçe örnekleri eksik ve hatalıdır. Dikkatli kullanmanızı öneririz.

Çünkü söz konusu cezalar beyannamelerin çok farklı nedenlerle verilmemesini kapsamamaktadır.
Old 19-09-2008, 10:41   #6
üye18087

 
Varsayılan

öncelikle vermeyi unuttuğum beyannamelerin cezalarını ayrıntılı bir şekilde açıklayayım. Verilmeyen iki adet beyanname var: 1. si stopaj, diğeri geçici gelir vergisi beyannameleri(bunlar tahakkuk fişlerinde yazılı olanlar)
cezalar ise iki adet usulsüzlük, bir adet özel usulsüzlük cezaları. söz konusu cezaların vadesi 20.10.2008. Usulsüzlük cezalarından birinin türü 3073 diğeri 3073 olarak özel usulsüzlük cezasının türü de 3074 olarak görünüyor. tahakkuk fişlerinden verebileceğim bilgiler bunlar.


Alıntı:
Yazan YALÇIN ÖNDER

Durum bu ise, dava açmanız halinde davayı kaybetmeniz mümkündür. En kolay yolu vergi dairenize;

VUK'nun 376. maddesindeki indirimlerden yararlanmak amacıyla 30 gün içinde yazılı olarak başvurunuz.
Dilekçe örneği; http://www.gib.gov.tr/dilekce/Ceza_ind_Tal_Dil.html
linkinden yararlanabilirsiniz.

Cezalarınızın üçte biri indirilecektir.

demişsiniz. ben bu beyannameleri 21.08.2008 tarihinde verdim. bu durumda 21.09.2008 tarihine kadar zamanım oluyor değil mi?

kusura bakmayın gerçekten vergi hukuku ile ilgili bilgim neredeyse 0 olduğu için, sizleri de uğraştırıyorum. çok teşekkür ederim.
Old 19-09-2008, 10:46   #7
üye18087

 
Varsayılan

bir de yukarıda verdiğiniz dilekçe örneğinde ihbarname cilt, sıra numarası ve tebliğ tarihi gibi bilgiler istenmektedir. söz konusu bilgilere sahip değilim. açıkçası neden bahsettiğini de anlayamadım. Çünkü bana ceza ihbarnamesi tebliğ edilmiş değil henüz.
Old 19-09-2008, 15:45   #8
üye18087

 
Varsayılan

vergi hukuku hakkında bilgisi olan yok muu??? Acil bir durum.
Old 13-02-2009, 17:15   #9
BaharB

 
Varsayılan

Beyannamenin elektronik ortamda, süresinden (2 Gün) sonra "pişmanlıkla" verilmesi halinde sistemin kendiliğinden tahakkuk ettirdiği "usulsüzlük" ve "özel usulsüzlük" cezaları ile ilgili olarak açtığımız davanın kararını aşağıya aktarıyorum.
Saygılarımla...

Alıntı:
T.C.
ANKARA
5. VERGİ MAHKEMESİ
ESAS NO : 2008/1599
KARAR NO : 2008/2350
DAVACI__________ : ………….
DAVALI__________ : …….VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ ANKARA
DAVANIN ÖZETİ____: Davacının 2008/2 dönemi gelir geçici vergi beyannamesinin elektronik ortamda yasal süresi içinde verilmediği gerekçesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük ve aynı Kanun'un 352/1-1 maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının; tek fiile iki ayrı ceza kesilmesinin kanuna aykırı olduğu, 213 sayılı Kanun'un 355. maddesine göre ceza kesilebilmesi için ceza kesileceği yönünde mükellefe bilgi verilmesi gerektiği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının yasal süresi içinde, yasa ile belirlenen usul ve şekilde elektronik ortamda beyanname verme zorunluluğuna uymadığı gerekçesiyle kesilen dava konusu cezalarda hukuka aykırılık olmadığı, ayrıca davacının kesilen usulsüzlük cezasını Vergi Usul Kanunu'nun 376. maddesi uyarınca ödeyerek indirim hakkından faydalandığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 5. Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce gereği düşünüldü: Dava, davacının 2008/2 dönemi gelir geçici vergi beyannamesinin elektronik ortamda yasal süresi içinde verilmediği gerekçesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük ve aynı Kanun'un 352/1-1 maddesi uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesinin 4. fıkrasında; Vergi Usul Kanunu'nun 149. maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyanaameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konulan itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya Maliye Bakanlığı'mn yetkili olduğu; mükerrer 355. maddesinde ise, bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257. maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257. madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil) birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 100.000.000 (1.390,OO.YTL) lira özel usulsüzlük cezası kesileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında, bu hükmün uygulanması için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde bilginin verilmesi için tayin olunan sürede cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi veya defter ve belge ibrazı için tayin olunan süre ile defter ve belgelerin süresinde ibraz edilmemesi durumunda haklarında Kanunun ceza hükümlerinin uygulanması cihetine gidileceğinin ilgililere yazılı olarak bildirilmesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükmün uygulanması için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde; bilginin verilmesi için tayin olunan süre içerisinde yerine getirilmemesi, ayrıca eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi halinde ceza hükümlerinin uygulanacağının ilgililere belirtilmesi gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 352/1-1. maddesinde; vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması halinde birinci derece usulsüzlük cezası kesileceği hükmü yer almıştır.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 2008/2 dönem gelir geçici vergi beyannamesinin elektronik ortamda yasal süresi içinde verilmediği gerekçesiyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük ve aynı Kanun'un 352/1-1 maddesi uyarınca, usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan mükerrer 355. madde gereğince, davacıya bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebligat üzerine söz konusu beyannamenin belirlenen süre içinde verilmemesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekirken bu hususa uyulmaksızın davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Diğer taraftan, davacının ilgili dönem beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra verdiği ihtilafsız olduğuna göre kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, dava konusu özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına, usulsüzlük cezasının onanmasına, aşağıda dökümü yapılan 41,00 Y TL yargılama giderinden haklılık oranı dikkate alınarak, 10,00 YTL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan 31,00 YTL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, reddedilen tutar üzerinden hesaplanan nispi karar harcı maktu tutarın altında kaldığından 14,00 YTL maktu karar harcının davacıdan tahsiline, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere, 29.12.2008 gününde karar verildi.
Old 13-02-2009, 17:43   #10
üye18087

 
Varsayılan

çok güzel bir karar. vakit ayırıp paylaştığınız için teşekkür ederim. ancak çok geç oldu yaklaşık üç ay önce özel usulsüzlük cezasını da ödedim. yine de teşekkürler...
Old 13-02-2009, 20:09   #11
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Ankara Vergi Mahkmelerinin "Yukarıda anılan mükerrer 355. madde gereğince, davacıya bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebligat üzerine söz konusu beyannamenin belirlenen süre içinde verilmemesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekirken bu hususa uyulmaksızın davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık görülmemiştir." yolundaki kararları artık istikrar kazandı. Ancak idare karara karşı Bölge İdare Mahkemesine itiraz edecktir.
Ankara Bölge İdare Mahkemesi de diğer kararlarındaki gibi büyük ölçüde kararı aynen onaylayacaktır.

Bursa, Tekirdağ, Zonguldak vb. aynı yönde karar veriyorlar. Ancak, İstanbul, İzmir, Adana, Antalya, Kocaeli vb. Bölge İdare Mahkemeleri ise ne yazık ki bozuyorlardı. Bakalım yeni kararlar nasıl çıkacak?

Sayın Bahar B.

Öncelikle sizi kutluyorum.

İdarenin itirazı halinde isterseniz usulsüzlük yönünden reddine de siz itiraz ederbilirsiniz.

"Diğer taraftan, davacının ilgili dönem beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra verdiği ihtilafsız olduğuna göre kesilen usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir."

Kararın bu hükmü bence hatalıdır. Çünkü, 63 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile "Buna göre, pişmanlık ve islâh hükmüne müsteniden verilen beyannamenin vaktinde verilmiş sayılması gerekmektedir. Bu itibarla mükelleflerin Vergi Kanunlarında yazılı beyanname verme süresiyle ek sürenin geçmesinden sonra Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesi hükmüne göre vaki pişmanlık ve islâh taleplerinin kabulü halinde re'sen takdir ve usulsüzlük hükümlerinin uygulanmaması ve tahakkuk fişiyle tarh ve tahakkuk ettirilecek vergiye, yalnız anılan maddeye göre hesaplanacak % 2 zam uygulanmasiyle iktifa olunması icabetmektedir." şeklindedir.

Pişmanlıkla verilen beyannamelerin kanuni süresinde verilmiş sayılmasının gerektiği, dolayısıyla usulsüzlük cezası da kesilemeyeceği yönünde Danıştay Kararları da var.
Old 13-02-2009, 22:16   #12
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan UsulsÜzlÜk Cezasi KesİlemeyeceĞİ Hk.

Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ONBİRİNCİ DAİRE
1998
3835
1997
1817
10/11/1998


KARAR METNİ




KATMA DEĞER VERGİSİ BEYANNAMESİNİ PİŞMANLIKLA VEREN YÜKÜMLÜ ADINA USULSÜZLÜK CEZASI KESİLEMEYECEĞİ HK.<


1996 yılı Mayıs dönemine ait katma değer vergisi beyannamesini pişmanlıkla veren yükümlü şirket adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 352. maddesinin (1). bendi hükmü uyarınca iki kat birinci derece usulsüzlük cezası kesilmiştir. İstanbul 7. Vergi Mahkemesi ... gün ve ... sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesinde pişmanlık hükümlerinden yalnızca beyannamelerinde matrah bildirenlerin faydalanacağı yolunda bir hüküm bulunmadığı, önemli olan hususun beyannamede gösterilen durumun gerçeğe uygun bulunması olduğu, aksi halde yasal süresinde verilmemiş ancak pişmanlık hükümleri uyarınca matrahsız verilen ya da beyana göre ödenecek vergi doğmayan beyannamelerin hiç verilmemiş kabul edilmesinin, kanun koyucunun sonradan pişmanlıkla verilen beyannamelerin süresi içinde verilmiş kabul edileceği yolundaki amacına ters düşeceği gerekçesiyle kesilen usulsüzlük cezası kaldırılmıştır. Vergi dairesi müdürlüğü tarafından, ihtilaf dönemi beyannamesini pişmanlıkla ödenecek vergi doğmaksızın veren yükümlü adına kesilen cezanın yasal olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle temyiz isteminin reddine, ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve ... sayılı kararının onanmasına karar verildi. (MT/ES) (DAN-DER; SAYI:100)
Old 15-02-2009, 09:07   #14
irfan AYDIN

 
Varsayılan Saniyorum Bİr Noksanlik Var.

SN.ÖNDER,Ankara vergi mahkemesince verilmiş olan kararın doğru olduğunu düşünüyorum.
Çünkü pişmanlıkla müracaat sadece re'sen takdir sebebini ortadan kaldırır.Beyannamenin süresinde verilmemiş olduğu gerçeğini değiştirmez.Bu durumda usulsüzlük cezası iki kat değilde tek kat olarak kesilir.
Danıştay kararıyla ilgili olarak sağlıklı görüş oluşturulabilmesi için ist.7.Vergi Mahkemsince verilen kararın görülmesi gerekir. Tahmin olunur ki İst.7.Vergi Mahkemesinin verdiği karar matrahsız beyanla ilgilidir.Pişmanlıla verilen beyannamede matrah olmadığı için idare takdire gitmiş ve aynı zamanda iki kat da usulsüzlük cezası kesmiştir.Mahkeme olayda resen takdir nedeni olmadığı gerekçesiyle cezanın bir katını terkin etmiştir.Danıştay da yerel mahkeme kararını onamıştır.Kanımca olay bundan ibarettir.
Katkılarınız için şimdiden teşekkürler. Herkese iyi bir pazar geçirmelerini diliyor ve de SEVGİLİLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.
Old 04-06-2009, 14:41   #15
Komagene

 
Varsayılan

Ankara 5. Vergi Mahkemesinin kararı çok önemli, hem de çok fazla sayıda insanlar için.

Ancak bir noktaya parmak basmak istiyorum. İnternet üzerinden beyanname doldurulurken geç kalınması halinde ceza otomatikman kesiliyor fakat bir indirim seçeneğiyle birlikte. Beyanın ne kadar geç verildiğine göre değişen indirim oranları mevcut. Bu indirim seçeneklerinden biri seçildiğinde, aynen uzlaşmayı seçen kişinin dava hakkının ortadan kalkması gibi bir durum söz konusu olur mu?
Old 04-06-2009, 17:38   #16
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan İndİrİmden Yararlanmak Dava AÇmayi Engellemez !...

Alıntı:
Yazan Komagene
Ankara 5. Vergi Mahkemesinin kararı çok önemli, hem de çok fazla sayıda insanlar için.

Ancak bir noktaya parmak basmak istiyorum. İnternet üzerinden beyanname doldurulurken geç kalınması halinde ceza otomatikman kesiliyor fakat bir indirim seçeneğiyle birlikte. Beyanın ne kadar geç verildiğine göre değişen indirim oranları mevcut. Bu indirim seçeneklerinden biri seçildiğinde, aynen uzlaşmayı seçen kişinin dava hakkının ortadan kalkması gibi bir durum söz konusu olur mu?



<B style="mso-bidi-font-weight: normal"><SPAN style="FONT-FAMILY: Arial">VUK’NUN 376. MADDESİNCE İNDİRİMDEN YARARLANMAK DAVA AÇMAYI ENGELLEMEZ.
Old 04-06-2009, 17:39   #17
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

VUK’NUN 376. MADDESİNCE İNDİRİMDEN YARARLANMAK DAVA AÇMAYI ENGELLEMEZ.



Son zamanlarda özellikle e@beyanname üzerinden süresinden sonra gönderilen beyannamelerle ilgili olarak, beyanname düzenleme programı otomatik olarak vergi/ceza ihbarnamesi de düzenlemekte ve VUK’nun mük. 257. maddesine eklenen (Ek ibare: 3/7/2005 – 5398/23 md.) ibare uyarınca, elektronik ortamda tebliğ edilmiş sayılmaktadır.



Beyanname düzenleme programı otomatik ihbarname tebliğinin yanı sıra, seçenek olarak VUK 376. maddesindeki cezalarda indirimden yararlanmak istenip istenmediği de sorulmaktadır.



Eğer, program kullanıcısı ihbarnameleri için VUK 376. maddesindeki cezalarda indirimden yararlanmak istediğine ilişkin seçeneği işaretler ise, beyanname düzenleme programı otomatik olarak indirimli tahakkuk fişini de düzenlemiş olmaktadır.



Mükellef bu durumda, VUK 376. maddesindeki cezalarda indirimden yararlanmak için başvurduğu ve hatta ödendiğinden, aynı vergi/ceza ihbarnamesi dava açma hakkını kaybetmiş gibi bir “ezbere” dayalı yaklaşım ile, artık yapabileceği bir şey kalmadığını düşünebilmektedir.



Konuya ilişkin görüştüğümüz ve sözlü ya da yazılı olarak uyardığımız meslektaşlarımızın bir kısmı, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden yararlansalar bile dava açtıklarında bu sefer de idarenin, dava dilekçesine verdiği savunmalarda, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden yararlanıldığından ve hatta ödendiğinden dava açma hakkını kaybettikleri ve VUK’nun 378. maddesince davanın usul yönünden reddini ileri sürebilmektedirler.



Üstelik bazı vergi mahkemelerinin de bu yönde, “davanın usul yönünden reddine” karar verdiklerini duymaktayız.



Bu durum hukuka aykırı olup, söz konusu kararlardan örnek elimize geçtiğinde daha ayrıntılı olarak konuyu inceleyeceğiz.

Ancak, kısaca açıklamak gerekir ise, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden tebliğ tarihi hariç 30 gün içinde yararlanıldığında, aynı süre içerisinde dava açma hakkı kaybolmaz. Ama, dava açıldığında, artık, VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden maddenin “dava konusu yaparsa bu madde hükmünden faydalandırılmaz. ” yararlanma hakkı kalmaz. Davalı idarenin tek yapacağı, indirimli tahakkuku düzeltme fişiyle terkin ederek, dava konusu vergi/ceza ihbarnamesini tekrar eski haline döndürmektir.

Bu arada ayrı ihbarnamelerde olması halinde, aynı nedenden dolayı, kesilen hem usulsüzlük ve hem de özel usulsüzlük cezalarından örneğin usulsüzlük cezası için VUK 376.’ıncı maddesindeki indirimden yararlananlar, özel usulsüzlük cezasını dava konusu edebilirler.

Ayrıntılı bilgi için bkz, Turgut Candan, VERGİ SUÇLARI VE CEZALARI s:430.



Konuya yüksek yargı organlarının bakışından şimdilik sadece birisinin kararından kısa bir özet sunalım.



Beyanname üzerinden tahakkuk ettirilerek, V.U.K. 376 maddesinden faydalanmak suretiyle ödenen kusur cezalı emlak vergisi ile gecikme zammının dava konusu edilebileceği hk.< olup, kararda;



“Kaldı ki yükümlünün Vergi Usul Kanununun 376.maddesinden faydalanmış olması, dava açmaya engel teşkil etmemekte, dava açıldığından bu madde hükmü uygulanmayarak idarenin yeniden tarhiyat yapma hakkı doğmaktadır.” D.9. D. 09.12.1992, E: 1992/1635, K: 1992/2977
Old 04-06-2009, 22:34   #18
Komagene

 
Varsayılan

Sn. Önder,

evt tam üstüne bastınız teşekkürler, ben bu yeniden tarhiyat meselesi yüzünden vazgeçtim dava açmaktan.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ceza davasında karardan sonra ortaya çıkan durum sumeyra Meslektaşların Soruları 5 21-07-2008 06:09
İdari Para Cezasının Vergi İhbarnamesi ile Tebliği nedeniyle İhbarnamenin İptali Av.Özgür Özlem Öngel Meslektaşların Soruları 3 14-05-2008 16:00
Uyarlamada Ortaya çıkan Sorunlar II Av. Muzaffer ERDOĞAN Hukuk Sohbetleri 3 16-04-2008 15:27
Sonradan ortaya çıkan mirasçı üye19870 Meslektaşların Soruları 1 15-10-2007 10:06
iddianamede bulunmayan ama daha sonra ortaya çıkan suç av.egemen Meslektaşların Soruları 4 24-06-2007 11:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04382706 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.