|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
30-10-2009, 15:00 | #1 |
|
kira artış oranı
Arkadaşlar müvekkil hakkında kira borcundan dolayı icra takibi yapılmış. Kira sözleşmesinde kira artışının yasal oranda yapılacağı belirtilmiş. 2008 deki kira parası 2000 TL olarak ödenmiş 2009 yılı için aylık kirası kendileri tarafından 2400 olarak belirlenerek takip yapılmış. 400 TL'nin tamamına itiraz edebilirmiyim, yoksa yargıtayın belirlemiş olduğu bir oran varmı. İnkar tazminatı yememek için ne kadarına itiraz edebilirim. Acaba 400 TL'ye itiraz edersem kira artışı oranı likit olmadığını iddia ederek inkar tazminatından kurtulabilirmiyim. Bu konuda görüşünüz ve yargıtay kararınız varsa paylaşırsanız sevinirim.
|
30-10-2009, 16:10 | #2 |
|
Yargıtayın daha önce kira artışı ile ilgili olarak TEFE- TÜFE oranlarının uygulanması gerektiğine dair kararları vardı. Ancak son kararlarda eğer kira bedellerinde düşme varsa veya çevredeki taşınmazlardaki kira bedellerinin artışına göre kira artışının yapılmasına dair kararları var.
Bence burada sözleşmede yasal oranda kira artışı yapılacağı belirtilmesine rağmen kira artışının %20 olarak hesaplanıp icra takibi yapılması durumunda itiraz edilmesi gerekli. T.C. YARGITAY 3.Hukuk Dairesi Esas: 2009/3529 Karar: 2009/6062 Karar Tarihi: 07.04.2009 ÖZET: Davalı vekili tarafından yeni dönemde kira paralarının ekonomik nedenlerle, artmadığı, aksine azaldığı savunulmuştur. Nitekim kira parasının tespiti istenen dönemlerde konut ve işyeri kiralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı hatta azaldığı da bilinen bir gerçektir. Davalı vekilinin bu savunması üzerinde durulmalı gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmadır. (4721 S. K. m. 2) (YİBK 18.11.1964 T. 1964/2 E. 1964/4 K.) Dava: Dava dilekçesinde kira parasının 01.05.2007 gününden başlayarak aylık, 748,91 YTL olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karar: Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, 01.05.2007 dönemine ait kira parasının aylık 748,91 YTL olarak tespit edilmesini talep etmiş, mahkemece TEFE (ÜFE) oranında yapılan artış ile kira parasının aylık 748,91 YTL olarak tespitine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.05.1992 başlangıç tarihli olup, 1 yıl sürelidir ve dava konusu mesken ile ilgili önceki 01.05.2006 dönemine ait kira parasının mahkemece hak ve nesafet kurallarına göre aylık 675 YTL olarak tespit edildiği ve kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre şartlar değişmediği ve özel nedenler bulunmadığı takdirde kira ilişkisinin kurulduğu tarihte tarafların serbesti iradeleriyle kararlaştırdıkları kira parasının takip eden üç dönem (yıl) TEFE (ÜFE) artış oranının yansıtılması suretiyle bulunacak kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı YİBK da öngörülen <hak ve nesafet> kurallarına da uygun olduğu kabul edilmekte ve kira parası üç dönem TEFE (ÜFE) oranında artırılarak tespit edilmektedir. Aynı yöntem, önceki dönem kira parasının mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve kiralananın serbestçe getirebileceği kira parası gözetilmek suretiyle takdir edilmesi halinde de uygulanmaktadır. Mahkemenin uygulaması da bu yöndedir ve kira parası mahkemece tespit edilen önceki dönem kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılması suretiyle tespit edilmiştir. Ancak, davalı vekili tarafından yeni dönemde kira paralarının ekonomik nedenlerle, artmadığı, aksine azaldığı savunulmuştur. Nitekim kira parasının tespiti istenen dönemlerde konut ve işyeri kiralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı hatta azaldığı da bilinen bir gerçektir. O nedenle davalı vekilinin bu savunması üzerinde durulmalı gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE (ÜFE) oranında artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmadır. Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) T.C. YARGITAY 3.Hukuk Dairesi Esas: 2008/936 Karar: 2008/2622 Karar Tarihi: 24.11.2008 ÖZET: Davalı vekili tarafından yeni dönemde kira paralarının ekonomik nedenlerle artmadığı, aksine, azaldığı savunulmuştur. Nitekim kira parasının tespiti istenen dönemlerde konut ve işyeri kiralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı hatta azaldığı da bilinen bir gerçektir. O nedenle davalı vekilinin bu savunması üzerinde durulmalı gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE (ÜFE) artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmalıdır. (4721 S. K. m. 2) (YİBK. 18.11.1964 T. 1964/2 E. 1964/4 K.) Dava: Dava dilekçesinde kira parasının 01.05.2007 gününden başlayarak aylık, 748,91.-TL. olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. YARGITAY KARARI Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Karar: Davacı vekili, dava dilekçesinde, 01.05.2007 dönemine ait kira parasının aylık 748,91.-TL. olarak tespit edilmesini talep etmiş, mahkemece; TEFE (ÜFE) oranında yapılan artış ile kira parasının 748,91.-TL. olarak tespitine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.05.1992 başlangıç tarihli olup, 1 yıl süreli ve dava konusu mesken ile ilgili önceki 01.05.2006 dönemine ait kira parasının mahkemece hak ve nesafet kurallarına göre aylık 675.-TL. olarak tespit edildiği ve kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre şartlar değişmediği ve özel nedenler bulunmadığı takdirde kira ilişkisinin kurulduğu tarihte tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları kira parasını takip eden üç dönem (yıl) TEFE (ÜFE) artış oranının yansıtılması suretiyle bulunacak kira parasının 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı YİBK da öngörülen <hak ve nesafet> kurallarına da uygun olduğu kabul edilmekte ve kira parası üç dönem TEFE (ÜFE) oranında arttırılarak tespit edilmektedir. Aynı yöntem, önceki dönem kira parasının mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun olarak ve kiralananın serbestçe getirebileceği kira parası gözetilmek suretiyle takdir edilmesi halinde de uygulanmaktadır. Mahkemenin uygulaması bu yöndedir ve kira parası mahkemece tespit edilen önceki dönem kirasının TEFE (ÜFE) oranında arttırılması suretiyle tespit edilmiştir. Ancak davalı vekili tarafından yeni dönemde kira paralarının ekonomik nedenlerle artmadığı, aksine, azaldığı savunulmuştur. Nitekim kira parasının tespiti istenen dönemlerde konut ve işyeri kiralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı hatta azaldığı da bilinen bir gerçektir. O nedenle davalı vekilinin bu savunması üzerinde durulmalı gerçekten çevrede oluşan kira paralarının genel fiyat artışları kadar artmadığı yahut kira paralarında bir düşüş saptandığı takdirde kira parasının TEFE (ÜFE) artırılmak isteği reddedilmeli ve önceki dönemde ödenen kira parasına hükmolunmalıdır. Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 24.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
30-10-2009, 16:12 | #3 |
|
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi Esas: 2008/6442 Karar: 2008/9068 Karar Tarihi: 15.05.2008 ÖZET: Kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek gezilip incelenerek bilirkişilerce gerekli ölçüm ve inceleme yapılıp, dava konusu yer ile ayrı ayrı kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira parasının o dönem için adil ve aşın olmayan, hakkaniyete uygun miktarda olması gözetilmeli mahkemece bilirkişi raporu göz önünde tutularak hüküm kurulması gerekir. (YİBK. 18.11.1964 T. 1964/2 E. 1964/4 K.) Dava dilekçesinde kira parasının 1.9.2005 gününden başlayarak aylık 6.000 YTL olarak tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kira parasının 5.300 YTL olarak tespiti cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, 1.9.2005 tarihinden başlayan döneme ilişkin aylık kira parasının tespiti istenilmiştir. Mahkemece, hak ve nesafet uygulamasına göre 5.300 YTL kira parasına hükmedilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Bilirkişiler, emsal incelemeden, genel ve soyut ifadelerle, taşınmazın boş olarak 6.000 YTL kira getirebileceğini açıklamışlardır. 18.11.1964 gün ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararma ve yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, hak ve nesafet uygulamasına göre kira parası tespit edilirken; öncelikle tarafların tüm delilleri varsa emsal kira sözleşmelerinin aslı veya onaylı örnekleri dosyaya alınmalı, kiralananın niteliklerine göre üç kişilik (inşaat, mimar, hukukçu mülk bilirkişi) bilirkişiler kurulu oluşturularak, kiralanan taşınmaz ve taraf emsalleri tek tek gezilip incelenerek bilirkişilerce gerekli ölçüm ve inceleme yapılıp, böylece elde edilen veriler somutlaştırılarak, dava konusu yer ile ayrı ayrı (konumu, tarihi, kira süreleri vb) kira parasına etki eden tüm nitelikleri karşılaştırılmalı, emsal kira bedellerinin niçin somut emsal olup olmadığı, bedelinin telifi imkansız ise nedeni somut gerekçelerle açıklanmalı, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi (boş olarak) halinde getirebileceği kira parasının o dönem için adil ve aşın olmayan, hakkaniyete uygun miktarda olması gözetilmeli, bilirkişi raporu mahkemece somut gerekçeler ışığında res'en değerlendirilmeli, hak ve nesafete uygun kira hakimce saptanmalı iken yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kira artış oranı | nefise | Meslektaşların Soruları | 30 | 09-11-2012 17:33 |
kira artış oranı | Av.Mehmet_Ali | Meslektaşların Soruları | 11 | 21-07-2010 11:15 |
Kira Artış Oranı | hukukcu1985 | Meslektaşların Soruları | 2 | 27-06-2009 07:38 |
Kira Artış Oranı | xkey | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 13-06-2003 01:38 |
Kira Artış Oranı | t. gezbul | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 04-03-2002 20:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |