Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni HMK ve Ticaret Kanunu Açısından Çekişmesiz Yargıda Görevli Mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-10-2011, 12:14   #1
üye38190

 
Önemli Yeni HMK ve Ticaret Kanunu Açısından Çekişmesiz Yargıda Görevli Mahkeme

Yeni HMK da çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme olarak Sulh Hukuk Mahkemesine işaret ediliyor. Lehdar yönünden açılacak bir çek iptali davasında (çekişmesiz) davacı olacak şirket, Ticaret Kanununu dikkate alarak Asliye Ticarette mi, yoksa HMK 383 e göre Sulh Hukuk Mahkemesinde mi dava açması lazım? HMK incelendiğinde aksine düzenleme olmadığı durumlarda Sulh Hukuk mahkemesi görevlidir maddesinden, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu sonucunu mu çıkarıyoruz?

Old 19-10-2011, 18:34   #2
Av. Aslı Kaya

 
Varsayılan

Sayın İhtiyaroğlu,

Çek iptali davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi'dir. Aşağıda sunduğum karar size yardımcı olacaktır.

T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk DairesiEsas No: 2004/4227Karar No: 2005/842Tarih: 7.2.2005
KAYBOLAN ÇEKİN İPTALİ İSTEMİ ( Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğu - Görevsizlik Kararında Görevli Mahkemenin Belirtilmemesi Dilekçe Ve Dava Dosyasının Görevli Mahkemeye Gönderilmesine Karar Verilmemesinin Doğru Olmadığı )
GÖREV ( Kaybolan Çekin İptali İsteminde Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğu )
GÖREVSİZLİK KARARI ( Görevli Mahkemenin Belirtilmemesi Dilekçe Ve Dava Dosyasının Görevli Mahkemeye Gönderilmesine Karar Verilmemesinin Doğru Olmadığı - Kaybolan Çekin İptali İsteminde Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğu )

ÖZET :
Dava, kaybolan çekin iptali istemine ilişkindir. Bu davada Ticaret Mahkemesi görevlidir. Ayrıca, HUMK.nun 27 nci maddesine aykırı şekilde görevsizlik kararında görevli mahkemenin belirtilmemesi, dilekçe ve dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmemesi de doğru değildir.

DAVA :
Hasımsız olarak açılan davada İstanbul Asliye 9. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 18.12.2003 tarih ve 2003/5-2003/1599 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR :
Davacı vekili, Lefkoşa'da mukim borçlunun keşide etmiş olduğu 46439 seri numaralı çekin karşılıksız çıktığını, müvekkili bankanın Lefkoşa Şubesi'nden Bayrampaşa Şubesi'ne Metin Özalp amirli, bu çekin karşılığında Ali Bican lehdarlı havale gönderildiğini, ödeme yapılırken çekin alınmasına rağmen banka görevlisi tarafından kaybedildiğini, Lefkoşa Şubesine iadesi için arandığında bulunamadığını ileri sürerek, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin 24.01.1994 tarih, 3240 esas ve 358 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, TTK.nun 730/20-669 ve 675 nci maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kaybolan çekin iptali istemine ilişkindir.
Ancak, talep TTK.nun açıkça düzenlenen ve kıymetli evraklardan olan çekin kayıp nedeniyle iptaline ilişkin olup, bu davada Ticaret Mahkemesi görevlidir. Ayrıca, HUMK.nun 27 nci maddesine aykırı şekilde görevsizlik kararında görevli mahkemenin belirtilmemesi, dilekçe ve dava dosyasınıngörevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmemesi de doğru değildir. Mahkemece karar gerekçesinde atıf yapılan Dairemizin kararı, göreve ilişkin bir karar olmayıp, çek iptali davalarında yetkili mahkemenin belirlenmesine yöneliktir. O halde, mahkemece, davada görevli olduğunun kabulüyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ :
Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ( 2 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-10-2011, 18:50   #3
üye26959

 
Varsayılan

bence hükümler gayet açık. hmk m.382'de çekişmesiz yargı işleri sayılmış e bendinin 6. alt bendinde 'kıymetli ecrak iptali' ve m.383'te sulh hukuk mahkemesi görevlidir diye hüküm getirilmiş. çek de bir kıymetli evrak olduğuna göre sulh hukuk mahkemesi görevlidir. ticaret kanununa ilişkin bir iş olduğu için ticaret mahkemesinin görevli olduğunu düşünmekte haklısınız ancak kanaatimce, ticaret mahkemesinin görevine girecek olsa m.383'teki hükme rağmen m.382'de tek tek saydığı işler arasına eklemezdi.
Old 19-10-2011, 19:59   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Uğur İHTİYAROĞLU
Yeni HMK da çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme olarak Sulh Hukuk Mahkemesine işaret ediliyor. Lehdar yönünden açılacak bir çek iptali davasında (çekişmesiz) davacı olacak şirket, Ticaret Kanununu dikkate alarak Asliye Ticarette mi, yoksa HMK 383 e göre Sulh Hukuk Mahkemesinde mi dava açması lazım? HMK incelendiğinde aksine düzenleme olmadığı durumlarda Sulh Hukuk mahkemesi görevlidir maddesinden, Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu sonucunu mu çıkarıyoruz?


Çek iptali davasında görevli mahkeme, HMK.m.4/ç, m.382/e-6 ve m.383 hükümleri gereğince sulh hukuk mahkemesidir.
Saygılar.
Old 20-10-2011, 10:35   #5
meltem2007

 
Varsayılan

Yeni HMK 382. maddede çekişmesiz yargı kapsamında sayılan işler tek tek sayılmış ve 383. madde de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde, 382. maddede sayılan tüm uyuşmazlıkların SULH hukuk mahkemesinde görüleceği hükme bağlanmıştır.Ticaret kanununun 5. maddesinde kanunun 4. maddesinde sayılan ticaret davalarının ticaret mahkemelerinde dolayısıyla Ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmış olsa da senet iptali davaları Ticaret kanunun 4. maddesinde sayılmadığından yeni düzenlemelere göre Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Old 20-10-2011, 11:21   #6
Av. Aslı Kaya

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,

Öncelikle eğer yanlış bilgi verdiysem bu konuda hepinizin affına sığınıyorum. Bu sebeple de bu konuyu daha ayrıntılı tartışmamızın faydalı olacağını düşünüyorum. Hepinizin paylaşımlarını, HMK ilgili kanun maddelerini yeniden inceledim ancak ben hala görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu düşünüyorum. HMK.m.4/ç, m.382/e-6 ve m.383 hükümleri gereğince her ne kadar sonuç olarak sulh hukuk mahkemesi çıkmakta ise de,HMK m.382'de belirtilen tüm çekişmesiz yargı işlerinde sulh hukuk mahkemesi görevlidir diyemeyiz. Kaldı ki HMK 383'de görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu belirtmektedir. Çek de bir kıymetli evraktır. Bildiğim kadarı ile TTK'da düzenlenmesi sebebi ile de ticari dava sayılmaktadır. Bu sebepledirki görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir.

Bu konuda paylaşımlarınızı bekliyorum, açıkçası kafam hayli karıştı
Old 20-10-2011, 11:56   #7
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Av. Aslı Kaya
Alıntı:
Çek de bir kıymetli evraktır. Bildiğim kadarı ile TTK'da düzenlenmesi sebebi ile de ticari dava sayılmaktadır. Bu sebepledirki görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir.

Bu konuda paylaşımlarınızı bekliyorum, açıkçası kafam hayli karıştı

Sayın Kaya,

Hepimizin kafası karışık... Önce kaos, sonra düzen
Meslektaşlarıma ilaveten:

HMK.m. 382- (1) Çekişmesiz yargı,
e) Ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri:
6) Kıymetli evrakın iptali.

Çekişmeli olsa idi >>>> Ticaret Mahkemesi

Talep; "çekin iptali" olunca >>>> Sulh Hukuk.

Dava görülürken "çekişmeli" hale gelebilir mi?
Saygılarımla
Old 20-10-2011, 16:09   #8
üye38190

 
Acil

Alıntı:
Dava görülürken "çekişmeli" hale gelebilir mi?
HMK 382-383 dikkatte alındığında,Sulh Hukuk Mahkemesi görevli görünüyor. Ticari iş olması nedeniyle Ticaret mahkemesinin görevli olduğunu şüphesi kafa karıştırmıştı. Tabi birde dava görülürken çekişmeli olursa herhalde olayın içinden çıkılamaz
Old 26-10-2011, 12:08   #9
Demet Yuruk

 
Varsayılan

Aynı sorun benim de başımda. Elimde Prof. Dr. Baki Kuru'nun Porf. Dr. Ramazan Arslan ve Prof. Dr. Ejder Yılmaz ile birlikte yazdığı kanuna göre yenilenmiş bir kitabı var. Kitabın ilgili bölümünü sizlere aynen aktarmak isterim. " Kanunların açıkça sulh hukuk mahkemesi dışında bir mahkemeyi görevli kıldığı çekişmesiz yargı işleri sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmez. Örneğin konkordato mühleti verilmesi ve konkordato komiseri atanması bir çekişmesiz yargı işi olmasına (m.382,2/f,6 ) rağmen, bu iş sulh hukuk mahkemesinin değil İİK m. 285'e göre icra mahkemesinin görevine girer" Bu durumu bizim olayımıza uyarlarsak sanırım TTK'daki düzenleme dolayısıyla davanın Ticaret Mahkemesinde açılması gerekiyor.
Old 26-10-2011, 12:45   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

TTK m.730: "Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:
...
20. İptal hakkındaki 669 - 675 inci maddelerle 676 ncı maddenin 1 inci fıkrası;..."

TTK m.669: "Rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimse, ödeme yerindeki mahkemeden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini istiyebilir.

Mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba, vâdenin, gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye müsaade ve tevdi yerine tâyin eder."

TTK m.563: "Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.

Kıymetli evrakın zayi olduğu yahut ziyaın meydana çıktığı zamanda senet üzerinde hak sahibi olan şahıs, senedin iptaline karar verilmesini istiyebilir."

TTK m.4: "...tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın:
1. Bu kanunda;...tanzim olunan hususlardan doğan hukuk dâvaları ticari dâva sayılır..."

TTK m.5: "...bu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan dâvalarla...ticaret mahkemesinde bakılır..."

HMK m.383: "Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir."

Çekin iptalinde aksine bir düzenleme vardır ve görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.

Saygılar...
Old 26-10-2011, 15:04   #11
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Yargıtay’a göre, “kıymetli evrakın iptaline ilişkin dava nizasız kaza alanına girer ve dolayısıyla hasımsız olarak açılır” (TD 19.6.1972, 2897/3020 : Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Baskı I.Cilt İstanbul 2001s.28 dipnot 92). Kararda varılan sonuç doğrudur ; fakat kıymetli evrakın iptali işi bir dava değildir (bkz: Kuru- Nizasız Kaza s.108). (Bkz. ayrıca : HGK 25.6.1997, 11/313-569),
Kaynak: Yeni HMK • Prof. Dr. B. KURU / Prof. Dr. A. C. BUDAK, İSTANBUL BAROSU DERGİSİ • Cilt: 85 • Sayı: 5 • Yıl: 2011,s.27
Old 26-10-2011, 15:09   #12
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Demet Yuruk
Aynı sorun benim de başımda. Elimde Prof. Dr. Baki Kuru'nun Porf. Dr. Ramazan Arslan ve Prof. Dr. Ejder Yılmaz ile birlikte yazdığı kanuna göre yenilenmiş bir kitabı var. Kitabın ilgili bölümünü sizlere aynen aktarmak isterim. " Kanunların açıkça sulh hukuk mahkemesi dışında bir mahkemeyi görevli kıldığı çekişmesiz yargı işleri sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmez. Örneğin konkordato mühleti verilmesi ve konkordato komiseri atanması bir çekişmesiz yargı işi olmasına (m.382,2/f,6 ) rağmen, bu iş sulh hukuk mahkemesinin değil İİK m. 285'e göre icra mahkemesinin görevine girer" Bu durumu bizim olayımıza uyarlarsak sanırım TTK'daki düzenleme dolayısıyla davanın Ticaret Mahkemesinde açılması gerekiyor.

Kıymetli evrakın iptali, bir "çekişmesiz yargı işi" olup, TTK.m.4-5 anlamında "ticari dava" da değildir. Aksi görüşteyim.
Old 26-10-2011, 15:22   #13
limpid

 
Varsayılan

kanun maddesi açık. kıymetli evrakın iptali demektedir. yani direkt olarak davanın türü belirtiliyor. bana göre sulh hukuk mahkemesi görevli olacaktır. diğer bir husus da çek iptalinde yetki meselesiyle ilgili. yeni hmk 384 "Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir." yani yeni kanunla talepte bulunanın ikametinde de dava açılabilecek.
Old 26-10-2011, 15:33   #14
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan limpid
kanun maddesi açık. kıymetli evrakın iptali demektedir. yani direkt olarak davanın türü belirtiliyor. bana göre sulh hukuk mahkemesi görevli olacaktır. diğer bir husus da çek iptalinde yetki meselesiyle ilgili. yeni hmk 384 "Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir." yani yeni kanunla talepte bulunanın ikametinde de dava açılabilecek.

Katılmakla birlikte, "oturduğu yer" dediği için, kişinin yazlığının olduğu yer mahkemesinde dahi davayı açabileceğinin kabulü gerekecektir. Kanun koyucunun bu ibareyi çekişmesiz yargı işlerinin mahiyetinden hareketle bilinçli olarak koyduğunu düşünüyorum. Zira, yasanın birçok maddesinde istikrarlı olarak yerleşim yeri (ikamet) ibaresi kullanılmıştır.
Saygılarımla.
Old 26-10-2011, 16:37   #15
limpid

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Katılmakla birlikte, "oturduğu yer" dediği için, kişinin yazlığının olduğu yer mahkemesinde dahi davayı açabileceğinin kabulü gerekecektir. Kanun koyucunun bu ibareyi çekişmesiz yargı illerinin mahiyetinden hareketle bilinçli olarak koyduğunu düşünüyorum. Zira, yasanın birçok maddesinde istikrarlı olarak yerleşim yeri (ikamet) kullanılmıştır.
Saygılarımla.
evet bu husus da dikkat çekici, bakalım yeni kanun daha neler neler açacak başımıza. bu arada şirketin üretim yaptığı fabrikasının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilecek midir çek iptali davalarında sizce?
Old 26-10-2011, 17:09   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Öncelikle TTK'daki düzenlemede "çekişmesiz yargı"-dava ayrımı yapılarak bir düzenlemeye gidildiğini hiç sanmıyorum; tabi bu "sanı" olduğu için hukuken hiçbir zaman doyurucu değildir.

Sayın Baki Kuru'nun açıklaması "çekişmeli yargının konusu davalardır (Prof. Dr. Baki KURU, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 1)" görüşüne dayanmaktadır; oysa ki:

aynı kitabında verdiği Yargıtay kararına konu bir tanım: "Dava, subjektif hakkına tecavüz edildiğini iddia eden kimsenin meşru hak ve menfaatlerinin korunması için mahkemeden hukuki himaye talep etmesidir."

Diğer taraftan 1982 Anayasası'nda "kişi hak ve ödevleri" arasında sayılan m.36 (Hak Arama Hürriyeti): "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma "ile adil yargılanma" hakkına sahiptir.

Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz."

Sanırım Anayasa da "davacı" - "davalı" ve "dava" değil, ayrıca "iptal isteyen", icra mahkemesinde "şikayette bulunan" kavramlarını kullanmayı unutmuştur .

Neticeten ticaret kanununun 4 ve 5. maddelerinde bahsedilen "dava"nın tanımını ne şekilde yapıyorsanız yorumunuz da ona göre olur. Tabii böyle bir durumda dava saymayacağınız talepleri de, Anayasadaki "siyasi hak ve ödevler" arasındaki "dilekçe hakkı"na sokmamanızı öneririm.

Saygılar...
Old 26-10-2011, 17:26   #17
harkan

 
Varsayılan

öncelikle hmk'da ilk defa düzenlenen çekişmesiz yargıya ilişkin hükümlerin tek tek yargı işleri olarak değil genel olarak neyi amaçladığını anlamak gereklidir diye düşünüyorum,

hmk 382/2'de yalnızca, ticaret mahkemesinin görevine giren işler değil aile mahkemesinin(aile konutu hakkında hakimin müdahelesinin istenmesi.. vb)
asliye hukuk mahkemelerinin(ad ve soyadın değiştirilmesi..vb)
icra mahkemesi(konkordato mühleti verilmesi.. vb)

gibi işler de sayılmış ve aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olacağı belirtilmiştir,

kanımca yasa metni görevli mahkeme açısından eski yasada yerleşmiş uygulamalardan ve diğer kanunlarda görevli mahkemeleri belirten yasa maddelerinin (Aİle Mahkemeleri Kuruluş Kanunu, iik, ttk) uygulanması açısından herhangi bir değişiklik getirmemekle birlikte, Hmk'da düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinin tek ortak özelliğinin hasımsız açılan davaları saymış olması gibi görünmektedir,

neden böyle bir düzenlemenin yapıldığını anlayamamakla birlikte, sayılan tüm çekişmesiz yargı işlerinde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olacağını söylemek diğer tüm kanunlarda belirtilen göreve ilişkin hükümleri bertaraf etmek anlamına gelecektir, yasa koyucunun aksine bir düzenleme bulunmadığı yönündeki lafzı da buna işaret etmektedir..
Old 26-10-2011, 18:37   #18
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

m.382 - Madde Gerekçesinden:

"Maddede çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir.

Birinci fıkrada özellikle, hukukumuzda üzerinde mutabık kalınan çekişmesiz yargıya ilişkin temel ölçütler esas alınarak çekişmesiz yargı işlerinin genel olarak sınırları çizilmiştir.

İkinci fıkrada açıkça çekişmesiz yargı işi olduğu belirtilmeyen işler birinci fıkrada belirtilen kriterlere uyduğu takdirde çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilecektir.

İkinci fıkrada, mevcut kanunlarımızdaki belli başlı çekişmesiz yargı işleri daha kolay bulunması ve anlaşılmasının sağlanması için mümkün olduğunca kategorilere ayrılarak sayılmıştır.

Bu sayma yapılırken yabancı ülkelerdeki bu konuya ilişkin düzenlemelerden ve doktrinde ileri sürülen görüşlerden yararlanılmıştır.

Çekişmesiz yargı işlerinin bu şekilde uzun bir liste hâlinde sayılması ile, öncelikle mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceğine ilişkin kuralda, çekişmesiz yargı işinde uygulanacak yargılama usulünde, mahkemenin yargılama sonunda vereceği karara karşı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı, başvurulacaksa hangi kanun yolu olacağının belirlenmesinde, verilen kararın maddî anlamda kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği konularında uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütler olabildiğince asgari düzeye indirilmek istenilmiştir.

Bu sayma nedeniyle, madde alışılmışın dışında uzun bir madde olmuştur. Ancak bu durum, çekişmesiz yargı işlerinin kendi içinde tekrar bir ayırım yapmaya müsait olmaması ve tümünün bir bütün olarak düzenlenme zaruretinden kaynaklanmıştır."
Old 26-10-2011, 21:31   #19
Av. Aslı Kaya

 
Varsayılan

Bugün HMK ile ilgili olarak yeni bir seminere daha katıldım, kaç kere daha katılıcam bilemiyorum Sayın Muhammet Özekes hocamız ile birlikte adliyemiz Ticaret Mahkemesi hakiminin kıymetli evrakın iptaline ilişkin görüşlerini paylaşmak istiyorum.

Çekişmesiz yargıya ilişkin olmak üzere sıkıntıları gidermek için madde madde HMK'da belirtildiğini ve HMK'Da belirtilen tüm çekişmesiz yargı işinin bu konuda genel görevli sulh hukuk mahkemesinin görevini girmediğini aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece SHM'nin görevli olduğu anlatıldı.

Kıymetli evrakın iptaline ilişkin ise her ne kadar çekişmesiz yargı işlerinin arasında sayılmakta ise de kıymetli evraklar TTK'da düzenlendiğinden ve kanunda düzenlenmesi sebebi ile ticari iş sayılmakta olduğundan bu konuda Sulh Hukuk Mahkemelerinin değil Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu açıkladılar. Umarım kafadaki karışıkları bir nebze olsun giderebilmişimdir.
Old 26-10-2011, 22:05   #20
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan Görüş...

Alıntı:
Yazan Av. Aslı Kaya
kıymetli evraklar TTK'da düzenlendiğinden ve kanunda düzenlenmesi sebebi ile ticari iş sayılmakta olduğundan

Sayın Meslektaşım,

Kanımca öyle gerekçe olmaz. Orada sayılan bütün işler zaten TTK.da ve ilgili başka yasalarda düzenlenmiş dikkat ederseniz...Önemli olan bu değildir. Görev belirlemesi açısından önemli olan nokta, kanunda bir başka mahkemenin "görevli olduğuna dair" aksine hüküm olmasıdır. Konunun, o "işin" düzenlendiği yasa açısından değerlendirilmesi hatalıdır.

Mesela bakınız, çekişmesiz yargı işlerinde aksine görev düzenlemesine örnek şudur:

İİK.m.285 vd. konkordato mühleti için icra mahkemesi görevlidir. Konkordato mühleti verilmesi m. 382 de sayıldığı halde, aksine düzenleme nedeniyle icra mahkemesi görevlidir.
Yine, Aile hukukundan doğan çekişmesiz yargı işlerinde aile mahkemeleri görevlidir. (Aile Mah.K.m.4)
Yine iflasın açılması ve kapanmasında asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan bu da m.382 de sayıldığı halde sulh hukuk mahkemesi görevli değildir.

Özetle, çek-bono TTK.da düzenlenmiş mantığıyla ticaret mahkemesi görevlidir görüşü isabetli değildir. Bir kere daha net olarak ifade edeyim ki, çekişmesiz yargı işleri bir iştir, dava değildir. HMK. dava ve iş ayırımını kabul etmiştir. (Mesela m.103/1) Taraf (hasım) ve çekişme (niza) kavramı dava için söz konusudur.

Yasa, bir yasama tasarrufu ile kabul edilerek, müstakilen hukuk hayatımıza girmiş olup, yapımında çalışmak üzere görevlendirilmiş öğretim görevlilerin görüşleri bu noktadan sonra, tıpkı bizimkiler gibi, münferit birer şahsi görüş olmaktan öte bir anlam ve kudrete sahip olamamak gerekir.

Saygılar.
Old 27-10-2011, 09:13   #21
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Dava açana kılavuz...

Alıntı:
Av. Aslı Kaya
Alıntı:
Çek iptali davalarında görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi'dir.

Alıntı:
Demet Yuruk
Alıntı:
TTK'daki düzenleme dolayısıyla davanın Ticaret Mahkemesinde açılması gerekiyor.

Alıntı:
Av.Nevra Öksüz
Alıntı:
Çekin iptalinde aksine bir düzenleme vardır ve görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.

Alıntı:
harkan
Alıntı:
sayılan tüm çekişmesiz yargı işlerinde Sulh Hukuk
Mahkemesi'nin görevli olacağını söylemek diğer tüm kanunlarda belirtilen göreve ilişkin hükümleri bertaraf etmek anlamına gelecektir,



Dava açana kılavuz...
1.Vekaleti, Gider avansını aldıktan sonra...
2.Dilekçe yazılır, dava dosyası oluşturulur, sanki hemen açılacakmış gibi yapılır... Ve rüyaya yatılır.
3.Yatmadan önce "Olay", soru formunda THS.'ye sunulur.
4.Sabah posta kutusuna bakılır, THS. ziyaret edilir.
5.Durum değerlendirilmesi yapılır, karar verilir.
6.Dava yine de kuşkuyla açılır...
7."Görevli mahkeme ticaret mahkemesi" (Ne yapayım, öyle imiş!)

...
Yıl 2023... "Ya şu bizim üstatlar da neleri tartışmışlar yani! ( İyi de ben bu davayı ner'de açacağım!?)

Hepinize saygı ve sevgiler
Old 27-10-2011, 09:32   #22
limpid

 
Varsayılan

o zaman ne yapılacak? davaları açacağız, görevsizlik kararlarını alır almaz burada paylaşacağız. benim açmam gereken acil bir tane var, bana göre sulh hukuk mahkemesinde açmam gerekiyor. açacağım sonucu da burada paylaşacağım. dene ve gör mantığı
Old 27-10-2011, 17:55   #23
üye31284

 
Varsayılan

TTK madde 5 gereği ticaret mahkemesi görevli deniliyorsa HMK'nın 382. maddesinin TTK hükmünü kıymetli evrak yönünden zımnen ilga etmediği söyleniyor demektir. Neden? Zımni ilganın başka şartları da mı vardır? Bu iki hüküm eşit düzey norm çatışması değil midir? Madde 383 zımni ilgayı nasıl engelliyor? Tamam 382 bir bütün olarak TTK madde 5'i ilga etmiyor ama zımni ilgada bir bütün ilgası yoksa ilga yok mudur? İçerik kısıtlama yoluyla ilga hukuk sistemimizde söz konusu değil midir?
Old 27-10-2011, 18:20   #24
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

HMK. diyor ki; Ey hukukçular, sizler önceden çekişmesiz iş / yargı nedir, bilmez idiniz...Ben bunların ölçütünü verdim, ayrıca da tek tek saydım. Ve yine dedim ki, Sulh Hukuk mahkemesi görevlidir. ANCAAAK!
Esas kanunlardaki görevli mahkemelerin görevine de karışmadım.
Old 27-10-2011, 18:25   #25
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
HMK. diyor ki; Ey hukukçular, sizler önceden çekişmesiz iş / yargı nedir, bilmez idiniz...Ben bunların ölçütünü verdim, ayrıca da tek tek saydım. Ve yine dedim ki, Sulh Hukuk mahkemesi görevlidir. ANCAAAK!
Esas kanunlardaki görevli mahkemelerin görevine de karışmadım.

Madde 382/6 ile karıştım gitti diyor diye düşünmüştüm. Ama otoriteler öyle diyorsa öyledir. Hatta öyle olmasa bile öyledir.
Old 03-11-2011, 14:03   #26
limpid

 
Varsayılan

iki gün önce bizzat çek iptali davası açmak için Küçükçekmece adliyesindeydim. ben de sulh hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini düşündüğüm bu davada görevsizlik almamak için ne olur ne olmaz diye sulh hukuk mahkemesi kalem müdürüyle görüştüm ve müdüre hanım daha dün hakim beyin verdiği görevsizlik kararını size göstereyim avukat hanım dedi ve kararı gösterdi. karar her ne kadar yeni hmk ..... dese de bu dava ttk da vardır bu nedenle ben değil asliye hukuk yetkilidir yazmaktaydı. ben de doğruca çağlayana yolaldım ve asliye ticaretde davamı açtım. hadi hayırlısı olsun umarım buradaki hakimlerimizde aynı düşünce de olur da tekrar sulh hukuğun yolunu tutmaz dosyam.
eklemek isterim ki bir avukat arkadaşımda ankarada asliye ticaret de açmış, mahkeme yeni hmk sulh hukuk görevlidir diye görevsizlik kararı vermiş.
o zaman ne yapacağız adliyelere gidip "efenim sizin burada adet nedir, nerede açılıyor diye mahkemelerin adetini öğreneceğiz. takip ettiğimiz iş azdı bide bunu eklediler
Old 23-11-2011, 14:08   #27
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 03.07.1987 T., Esas: 1986/11-541, Karar: 1987/588: "...Oysa iptali istenen dava konusu çekler, kambiyo senedidir ve uyuşmazlığın çözümünde T. Ticaret kanunu'nun hükümleri uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak davaya bakmak da Ankara Ticaret Mahkemesinin görevindedir. Bu hale göre davalı tarafın işbölümü itirazının kabul edilmesi gerekirken reddedilmiş olması da birinci bentteki bozma üzerine ikinci bir bozmadır..."

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 07.02.2005 T., Esas: 2004/4227, Karar: 2005/842: "...Ancak, talep TTK.nun açıkça düzenlenen ve kıymetli evraklardan olan çekin kayıp nedeniyle iptaline ilişkin olup, bu davada Ticaret Mahkemesi görevlidir..."

HMK yürürlüğe girdikten sonra TTK mülga olmadı diye biliyorum...

Saygılar...
Old 23-11-2011, 15:09   #28
Numerus Clausus

 
Varsayılan

Bu konuyla ilgili benim de elimde bir davam var ve ne yapacağımı bilemedim. Zira çağlayan adliyesinde arkadaşım SHM mahkemesinde dava açtı, görevsizlik kararı verildi. Ancak kanun maddesi açık, ben de SHM görevli diye düşünenlerdenim. Zira her ne kadar HMK, TTK'yı ortadan kaldırmadıysa da sonraki kanun önceki kanunun karşılaştırılmasında sonraki kanunun getirdiği düzenleme geçerli olacaktır. Kaldı ki bence hata HMK'yı hazırlayanlardadır. Zira görev konusunda "aksine düzenleme olmadıkça" ibaresi olmasaydı böylesi bir tartışma yaşanmayacaktı. Zira kanunda sayılan çekişmesiz yargı işlerinin bir çoğu için zaten görevli mahkeme vardır. Bu durumda çekişmesiz yargı işi olarak saymak ve SMH'yi görevli görmek anlamını yitirecektir.Bence yeni düzenlemenin geçerli kabul edilmesi ve SMH'nin görevli olduğunun kabulü gerekmektedir.
Old 07-12-2011, 15:47   #29
Av.Ferda Perihan Kutluğ

 
Varsayılan Yeni HMK çekişmesiz yargı konusunda görevli mahkeme konusundaki ihtilafın

Kıymetli Evrak İptali için görevli mahkeme konusunda ihtilaf git gide büyüyor .Ankara mahkemeleri Sulh Hukuk mahkemelerinin görevli olduğu yönünde görüş birliğine varmış ama Düzce mahkemeleri henüz karar verememiş hatta 2.Sulh Hukuk Mahkemesi görev uyuşmazlığı olduğuna karar verip uyuşmazlık mahkemesine göndermiş .Benim iptal ettireceğim çekimin keşide tarihi 23.12.2011 şimdi ben tedbir kararıda alamayacağım ne yapıcam bilmiyorum
Old 07-12-2011, 17:03   #30
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

HMK:383. madde çok açık. Aksine düzenleme varsa Sulh Hukuk mahkemesi bakamaz diyor.

Bu durumda HUMK. yürürlükte iken geçerli olan özel görev düzenlemeleri aynen geçerli olacaktır.

Diğer yandan özel düzenleme olan TTK.4/1' de çok açık. Hüküm, "TTK'da düzenlenen her husus ticari davadır" diyor. TTK.5/2 ise Ticaret mahkemesi kurulu olan yerlerde Asliye mahkemesinin bakacağı işlere Asliye Ticaret mahkemesi bakar der. HMK.4. madde dışında kalan davalar değerine bakılmaksızın Asliye Hukukun görevine girer.

Bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi eskiden olduğu gibi HMK döneminde de görevlidir. (Düşüncesindeyim)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yeni ticaret kanunu kitap önerisi mc_50cent Hukuk Lisans Eğitimi 9 26-10-2013 13:54
Görevli mahkeme tüketici mahkemesi mi yoksa asliye ticaret mi düzceli81 Meslektaşların Soruları 8 06-03-2012 10:36
yeni ticaret kanunu tasarısının sigorta hukukuku başlıklı kısmı Ebru ÜNLÜ Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 3 21-12-2011 19:38
HMK da Çekişmesiz Yargıda Temyiz Yolu Av. Uğur İHTİYAROĞLU Meslektaşların Soruları 4 08-10-2011 20:44
kat mülkiyeti kanunu hakkında değişiklikten sonra görevli mahkeme lava Meslektaşların Soruları 1 15-01-2010 15:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09220505 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.