Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

15 yıl ve 3600 prim günü olan kıdem tazminatı alabilir mi ?

Yanıt
Old 05-04-2010, 09:31   #1
aes

 
Varsayılan 15 yıl ve 3600 prim günü olan kıdem tazminatı alabilir mi ?

15 yıl ve 3600 prim günü dolduran işçi çalıştığı işyerinden kendi isteğiyle ayrılarak kıdem tazminatını alabilir mi?2006 yılında yargıtayın verdiği bir karar var kıdem tazminatını alabilmek için ayrılırken bir daha çalışmama iradesinin olması gerekir diye....Ancak internette yaptığın araştırma tüm forum ve SGK uzmanlarının açıklamalarında sanki böyle bir karar yok ve bu şartları taşıyan herkes kesin olarak kıdem tazminatını alıyor gibi açıklamalar taşımakta...Acaba bu konuda son durum nedir?
Old 05-04-2010, 10:24   #2
Av.Olcay Pehlivanlıoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay 10.H.D. 2004/2111 E. 2004/4700 K.

ÖZET : Davacının, 20.10.1986 tarihinde SSK'ya tescil edildiği, işten kendi isteği ile çıktığı 21.2.2003 tarihine kadar 5748 gün prim ödediği anlaşılmıştır. Hüküm; davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığı 21.2.2003 tarihi itibariyle, öngörülen yaş şartı dışındaki en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme şartına haiz olduğundan, kıdem tazminatı yazısının verilmesi gerektiğine ilişkin verilen karar isabetlidir.

(1475 S. K. m. 14/5) (506 S. K. m. 60, Geç. m. 81)
Dava: Davac
ı, kıdem tazminatı yazısının verilmesi gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: Sosyal Sigortalar Kurumu 4958 sayılı Kanunun 23/c maddesi uyarınca harçtan bağışık olduğundan Kurumdan harç alınmasının yasal bulunmamasına rağmen yargılama giderleri içinde peşin karar ve ilâm harcına ilişkin miktarın da davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
Sonuç: Hüküm fıkrasının 4.bendindeki "83.000.000" rakamlarının silinerek, yerine; "66.000.000" rakamlarının yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 25.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
MANİSA İŞ MAHKEMESİ'NİN 2003/143 ESAS VE 2004/15 SAYILI 9.2.2004 TARİHLİ KARARI
Davacı vekili; 20.10.1986 tarihinde SSK'lı olan ve en son işyerinden kendi isteği ile işten ayrılıp, 4447 sayılı kanun ile 1475 sayılı yasa maddesine eklenen 5. bendi gereğince, kıdem tazminatı almak için "Kıdem tazminatı alabilir yazısı" için SSK'ya talepte bulunduğunda 20 yıllık sigortalılık süresi olmadığı nedeniyle kabul edilmediğinden, sosyal güvenlik haklarının engellendiğini ileri sürerek SSK işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SSK vekili, yazılı cevap verip 4447 sayılı yasayla 1475 sayılı yasanın 14. maddesine eklenen 5. bendine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlamış olanlara kendi istekleriyle işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatı ödenebileceğinin hüküm altına aldığı, 20 yıllık sigortalılık süresinin de tamamlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davacının SSK sicil ve işyeri dosyaları getirtilip incelenmiştir. Davacının, 20.10.1986 tarihinde SSK'ya tescil edildiği, işten kendi isteği ile çıktığı 21.2.2003 tarihine kadar 5748 gün prim ödediği anlaşılmıştır. Bilirkişi, ... davacının 506 sayılı yasanın geçici 81'inci maddesinin 4759 sayılı yasa ile değişik ( C ) bendinde öngörülen yaş şartı dışında en az 15 yıllık sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme şartını yerine getirdiğinden, 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 5. bendi gereğince, SSK tarafından kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiğini tespit etmiştir.
Hüküm; davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığı 21.2.2003 tarihi itibariyle, 506 sayılı yasanın 81. maddesinin 4759 sayılı yasa ile değişik ( C ) bendinden öngörülen yaş şartı dışındaki en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme şartına haiz olduğundan, 1475 sayılı yasanın 14. maddesine 4447 sayılı yasanın 45. maddesiyle eklenen 5. bendi hükmü uyarınca, kıdem tazminatı yazısının verilmesi gerektiğine karar verildi. (¤¤)
 
SİNERJİ MEVZUAT

Saygılarımla
Old 05-04-2010, 11:37   #3
Av. İlknur Sezgin Temel

 
Varsayılan

Gerekli sigortalılık süresi ve prim gün sayısı işe giriş tarihine göre kademeli olarak belirlendiğinden üstteki karar sizin durumunuza uygun olmayabilir.

İşe giriş tarihine göre tamamlanması gereken sigortalılık süresi ve prim gün sayısını kontrol etmenizde fayda var.
Old 05-04-2010, 14:07   #4
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Sayın üyeler,

Sayın aes'in sorusuna verilecek cevapları ve yorumları cevabını ben de merak ediyorum.

Şöyle ki;

Sayın Av. İlknur'un da belirttiği üzere sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı, kişinin işe giriş tarihinde göre kademeli olarak belirlenmiştir. Bilindiği üzere 506 sayılı SSK, --142., 143., geçici 20., 81., 87. maddeler hariç-- 01/10/2008 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır. Kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı İŞ Kanunu'nun 14/5 maddesinde, 506 sayılı kanunun 60. maddesinin A bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları durumunda kıdem tazminatına hak kazanılacağı hususu düzenlenmektedir.

506 sayılı kanunun 60. maddesi yürürlükten kaldırıldığına göre geçici 81. maddesi burada uygulanacak hükümdür. Geçici Madde 81 - (Ek madde: 25/08/1999 - 4447/17 md.)Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte .... diye başlayarak işe giriş tarihine göre kademeli yaş, yıl ve prim ödeme gün şartının yerine getirilmesi durumunda emekli olunabileceğini düzenlemektedir. Burada sayılan şartlardan yaş dışında kalan (prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık yılı) şartlarını dolduranların -durumlarını belgeleyen yazı ile- işverene müracaatla kıdem tazminatına hak kazanacağı ortadadır.

Geçici 81. maddede devamla;

C) (Değişik bend: 23/05/2002 - 4759 S.K./3. md.)(**) a) 23/05/2002 tarihinde 15 yıllık sigortalılık süresini kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş ve 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunanlara istekleri halinde yaşlılık aylığı bağlanır. hükmü yer almaktaır.

Yukarıdaki tespitlerden sonra, eklenen Yargıtay kararının 2004 yılına ait olduğu ve 506 sayılı kanunun 60. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, sayın aes'in de belirttiği üzere SGK uzmanları ve internet forumlarında belirtildiği şekilde, 3600 gün ve 15 yıl sigortalılık şartını taşıyan herkesin kıdem tazminatına hak kazanacağı şeklindeki görüş, mevcut yasal düzenleme karşısında geçerliliğini yitirmiştir denilebilir mi?

Yoksa ben mi yanlış yorum yapıyorum.

Cevap verecek ve yorum yapacak üyelere şimdiden teşekkür ederim.

Saygılar,

Av. Yüksel Eren
Old 05-04-2010, 15:32   #5
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aes
15 yıl ve 3600 prim günü dolduran işçi çalıştığı işyerinden kendi isteğiyle ayrılarak kıdem tazminatını alabilir mi?2006 yılında yargıtayın verdiği bir karar var kıdem tazminatını alabilmek için ayrılırken bir daha çalışmama iradesinin olması gerekir diye....Ancak internette yaptığın araştırma tüm forum ve SGK uzmanlarının açıklamalarında sanki böyle bir karar yok ve bu şartları taşıyan herkes kesin olarak kıdem tazminatını alıyor gibi açıklamalar taşımakta...Acaba bu konuda son durum nedir?

Sayın aes,

Sizin sorunuza ek olarak yazdığım mesajdan sonra site üyelerinden sayın atahun'dan aşağıdaki bilgiyi aldım:

"Yazan: atahun:Evet, kaynağından öğrendim. Yargıtay kararı aynen uygulanıyormuş. Yani kıdem tazminatınızı alarak iş aktinizi fesih edebilirsiniz. Bunun için bulunduğunuz yerdeki eski adıyla ihtiyarlık servisine dilekçeyle başvurup yazı almanız lazım. Bu yazıya istinaden işverenliğiniz işlem yapmak zorunda. Ayrıca tekrar çalışmama gibi bir şey de sözkonusu değilmiş. Bu bilgiyi ; 0 312 435 50 40 numaralı (sgk. ihtiyarlık servisi) yerden, ilgili şube müdüründen aldım. İsim sormadım ama... "

Katkıda bulunması için ve sayın atahun'un bilgisi dahilinde, kendisine teşekkür ederek, bu bilgiyi paylaşıyorum.

Saygılar,

Av. Yüksel Eren
Old 05-04-2010, 16:28   #6
Av.Abidin MUTLU

 
Varsayılan

Bende bu konu üzerinde 5-6 ay önce etraflıca çalışmıştım. Dava açmaya hazırlanıyordum ki müvekkil vazgeçti. Neyse. Araştırmalarım neticesinde, bir uzmanın yazısından bir bölümü not etmiştim, ama şimdi ismini hatırlamıyorum. Bu yazıyı aşağıda paylaşıyorum.Ben de tüm şartları taşıyorsa kıdem tazminatının alınabileceğini düşünüyorum. Ancak bazı duyumlarımda, Yargıtay'ın yeni uygulamalarında bu şekilde kıdem tazminatı alınabilmesi için, ayrılmanın emeklilik şartıyla gerçekleşmesi gerektiğini yani, işyerinden ayrılan kişinin başka bir işte artık çalışmaması gerektiği şeklinde şartlar aradığını duydum. Ancak olaya ilişkin yukarıdaki karardan başka karar bulamadım.



Yaşını bekleyenin kıdem tazminatı
Bilindiği üzere, 08.09.1999 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası'yla 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine 5. numaralı bent ilave edilerek işçilere emekli olmadan iki emeklilik şartını yerine getirenler istedikleri takdirde işlerinden ayrılıp Kıdem Tazminatı alma hakkı verilmişti. Bu kanuna göre: İster kadın olsun ister erkek, en az 15 yıldan beri sigortalı olması ve en az 3600 gün sayısını tamamlayanlar, diledikleri zaman SGK'ya başvurup kıdem tazminatı yazısı isteyebilirler. Bu konu pek okuyucumu ilgilendirdiği için tekrar etraflıca yazıyorum.
Mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun yürürlükteki yegâne maddesi olan 'Kıdem Tazminatı' başlıklı 14. maddesine 4447 sayılı Kanun ile eklenen 5. bendine göre, yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamlamış olanlara kendi istekleriyle işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatının ödenebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu iki şartı da diğer hak ediş şartlarıyla birlikte tamamlayanlar, işyerinden kıdem tazminatı alarak ayrılabilirler. Diğer bir ifadeyle, söz konusu 14. madde, 506 sayılı Kanun'un geçici 81. maddesinde yazılı yaş şartı hariç, diğer şartları, tamamlayanlara kıdem tazminatı alarak işyerlerinden ayrılma hakkı vermiştir. Bu hükümler itibariyle, ilgili SGK Müdürlüğü, SSK Genel Müdürlüğü'nün 12-99 Ek sayılı Genelgesi gereğince "kıdem tazminatı alabilir" yazısını vermek zorundadır. Bu yazı, SGK'den mutlaka istenmelidir. İşveren, bu madde gereğince ödediği kıdem tazminatını, muhasebe defterlerine gider olarak kaydetmelidir.
Yaşanan uzun bir yargı süreci sonrasında, sigortalıya, mülga 506 sayılı Yasanın halen yürürlükteki geçici 81. maddesinin 4759 sayılı yasa ile değişik (C) bendinde öngörülen yaş şartı dışında en az 15 yıllık sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme şartını yerine getirdiğinde, 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 5. bendi gereğince, SGK tarafından kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiği ilkesi benimsenmiştir. Bu durumda sigortalı, kendi isteğiyle işten ayrıldığı tarih itibarıyla, 506 sayılı Yasa'nın Geçici 81. maddesinin 4759 sayılı yasa ile değişik (C) bendinden öngörülen yaş şartı dışındaki en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün prim ödeme şartına haiz olduğunda, 1475 sayılı Yasa'nın 14. maddesine 4447 sayılı Yasa'nın 45. maddesiyle eklenen 5. bendi hükmü uyarınca, kıdem tazminatı yazısının verilmesi gerektiği uygulaması yapılmaktadır.
Öyleyse hemen söyleyelim, kademeli emekliliğe geçiş hükümlerine (506/geçici m.81) tabi bir sigortalı, 15 yıllık sigortalılık süresini, 3600 gün şartını yerine getirdiğinde, yaş şartı dışındaki şartları yerine getirdiğini belirttiği yazısıyla ilgili SGK Müdürlüğüne başvurarak 'kıdem tazminatı alabilir' yazısı için talepte bulunacak ve SGK'den aldığı bu yazı ile işverenine başvurarak, çalışmakta olduğu şirketten kıdem tazminatını alıp ayrılmak istediğini tebliğ ederek, kıdem süresi için kıdem tazminatının ödenmesini isteyebilecektir. Bu ödeme yapılmazsa, işverenliği, İş Mahkemesi'nde en yüksek mevduat faizini de isteyerek dava edebilecektir.
Bu açıklamalarımıza göre, a)506 s K m.60 uyarınca, 1-Kadın ya da erkek olsun başkaca bir şart aranmaksınız 7000 gün sayınız varsa, 2-Kadın ya da erkek 25 yıllık sigortalılık süresi ve en az 4500 gününüz varsa, b)Aynı Kanun Geçici 81.maddeye göre, 1-Kadın ise 20 ve erkek ise 25 tam yıl sigortalılık süresi ile aynı maddede belirtilen gün sayılarına (5000 ile 7000 prim ödeme gününe) ulaşmış olanlar, 2-İster kadın olsun ister erkek en az 15 yıldan beri sigortalı olması ve en az 3600 gün sayısını tamamlayanlar, diledikleri zaman SGK'na başvurup Kıdem Tazminatı yazısı isteyebilir ve alacakları yazı ile işyerlerinden kıdem tazminatı alarak ayrılabilirler.
Old 05-04-2010, 16:38   #7
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sözü edilen karar bu olsa gerek:
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/2716

K. 2006/8549

T. 4.4.2006

� YAŞLILIK AYLIĞI ( 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. Maddesine Göre Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceği )

� YAŞ KOŞULU ( Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Kıdem Tazminatına Hak Kazanabileceği )

� KIDEM TAZMİNATI ( 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. Maddesine Göre Yaşlılık Aylığı Bağlanması İçin Öngörülen Sigortalılık Süresini ve Prim Ödeme Gün Sayısını Tamamlayarak Kendi İstekleri İle İşten Ayrılmaları Nedeniyle İşçilerin Hak Kazanabileceği )

506/m.60/1-A, Geç.81

1475/m.14

ÖZET : "506 Sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının ( A )bendinin ( a )ve ( b )alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81. maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır.
DAVA : Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma parası ile bayram, hafta, genel tatil gündelikleri ve ikramiye alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.4.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat B. O. ile karşı taraf adına Avukat N. Y. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işçi açmış olduğu bu davada, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğinden söz ederek bu yönde istekte bulunmuştur. Davalı işveren, davacının başka bir işyerinde çalışmak için istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.
1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, "506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının ( A )bendinin ( a )ve ( b )alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. Şüphesiz işçinin bu ayrılmasından sonra yeniden çalışması gündeme gelebilir ve Anayasal temeli olan çalışma hakkının ortadan kaldırılması beklenmemelidir. Bu itibarla işçinin ilk ayrıldığı anda iradesinin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrıldığı anlaşıldığı taktirde 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatına hak kazanılması söz konusu olmaz.
Davacı işçi, 24.1.2003 tarihinde işverene vermiş olduğu yazılı dilekçesinde özel nedenlerle aynı tarihte işyerinden ayrılmak istediğini bildirmiştir. Davalı işveren yetkilisi dilekçe altına, davacının 21.2.2003 tarihinde ayrılabileceğine dair bir açıklama eklemiş ve tarafların bu yönde anlaşmaları üzerine davacı işçi bir süre daha çalışmıştır. Davacı 23.2.2003 tarihine kadar çalışmasını sürdürmüş, bu tarihte işyerinden ayrılmış ve bir gün sonra başka bir işverene ait işyerinde çalışmak üzere işe başlamıştır. Somut olayda davacı işçi iş sözleşmesini 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca feshetmiş değildir. Başka bir işyerinde çalışmaya başladıktan çok sonra Sosyal Sigortalar Kurumuna bu yönde bir yazı almak için başvuruda bulunmuştur. Bu durumda yasa ile korunan hukuki menfaatin teminine yönelik bir davranış içine girilmemiş ve davacı işçi olayların gelişimine göre başka bir işyerinde çalışmak için işyerinden ayrılmıştır. Davacı tanıkları da davacının 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiğinden söz etmemişlerdir.
Daha sonra davacı işçi, işverence kıdem tazminatı ödemesine esas olmak üzere Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmediğinden bahisle bir dava açmış ve bu davada davacının pirim ödeme süresi ile sigorta pirimi yönünden emeklilik hakkını kazandığını tespit olunmuştur. Aynı kararda davacı işçiye 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca kıdem tazminatı yazısı verilmesi gerektiğinin tespitine dair hüküm kurulmuştur. Belirtmek gerekir ki bu dava, işçiye Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından yazı verilmesi ile ilgilidir. Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazandığı noktasında bir sonucu içermemektedir.
Yapılan bu açıklamalara göre davacı işçi, 1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bent hükmü uyarınca iş sözleşmesini feshettiği kanıtlayamadığından kıdem tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece anılan isteğin reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.4.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.



Yakında sonuçlanan bir davada davalı işveren vekili olarak savunmamızın temelini bu karara dayandırdıysak da yerel mahkemece dikkate alınmadı ve dosya şu an Yargıtay'da.Ben tüm araştırmama rağmen, işçinin ayrıldığı andaki iradesinin başka bir işyerinde çalışmak olduğunun tespiti halinde kıdeme hak kazanamayacağı şeklindeki yukarıda ki kararın aksine ve yakın tarihli bir karara rastlamadım.Dolayısıyla Yargıtay'ın aynı görüşte olduğu kanaatindeyim.
Old 05-04-2010, 16:44   #8
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Ayrıca aşağıda ki linkte de aynı konu tartışıldığından oraya da göz atmakta fayda var:http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=40828
Old 05-04-2010, 22:26   #9
Av. İlknur Sezgin Temel

 
Varsayılan

iŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

MADDE 6 - 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir,

A) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığından yararlanabilmesi için;

a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması ve en az 7000 gün veya,

b) Kadın ise 58,erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması, 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün,

malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şarttır."
------------------------------------------
İŞ KANUNU İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER

MADDE 45. �/b> 1475 sayılı İş Kanununun Kıdem Tazminatı başlıklı 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki 5 numaralı bent eklenmiştir.

5. 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle,...
----------------------------------------------
Old 06-04-2010, 14:32   #10
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aes
15 yıl ve 3600 prim günü dolduran işçi çalıştığı işyerinden kendi isteğiyle ayrılarak kıdem tazminatını alabilir mi?2006 yılında yargıtayın verdiği bir karar var kıdem tazminatını alabilmek için ayrılırken bir daha çalışmama iradesinin olması gerekir diye....Ancak internette yaptığın araştırma tüm forum ve SGK uzmanlarının açıklamalarında sanki böyle bir karar yok ve bu şartları taşıyan herkes kesin olarak kıdem tazminatını alıyor gibi açıklamalar taşımakta...Acaba bu konuda son durum nedir?

Tüm katılımcıların görüş ve verdiği bilgiler doğrultusunda, 1475 sayılı kanunun 14/5. maddesi gereğince kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için, 506 sayılı kanunun geçici 81/C maddesi gereğince, kişinin iş akdini bu gerekçe ile feshetmesi gerektiği anlaşılıyor. Ancak bu gerekçe ile iş akdini fesheden kişinin tekrar çalışıp çalışmayacağı hususu ise biraz karışık gibi. Kişinin çalışabileceğini belirten görüşler var. (örn.http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=31290 adresinde sayın Av. Mehmet Uçum'un yazısı). Hatta http://www.malidenet.com/doc/ya%C5%9...ma%20hakki.pdf adresindeki yazıda "taraflar anlaşırsa kişi aynı işyerinde dahi çalışabilir" görüşü dile getirilmiş.

Ancak sunulan karara göre ise Yargıtay bu gerekçe ile iş akdini fesheden kişinin çalışmaması gerektiği görüşünde.

Saygılar,

Av. Yüksel Eren
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kıdem tazminatı davasında, derdest olan hizmet tespiti davasının bekletici mesele... Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 3 16-09-2021 11:48
20 yıllık bankacı istifa ederse kıdem tazminatı alabilir mi BORATAN Meslektaşların Soruları 17 06-05-2013 17:52
Kıdem Tazminatı Ve Ihbar Alabilir Mi? Av.Mustafa yağan Meslektaşların Soruları 5 23-11-2010 12:54
kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı Av.GT Meslektaşların Soruları 2 14-12-2009 21:59
Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık Ücretli İzin Alacakları, Genel Tatil.... Yönetmen Meslektaşların Soruları 6 12-09-2008 19:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05340004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.