Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Türk Borçlar Kanunu Tasarısı Tbmm Adalet Komisyonunda Kabul Edildi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-12-2008, 21:12   #1
tükenmez kalem

 
Varsayılan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı Tbmm Adalet Komisyonunda Kabul Edildi

TBMM Adalet Komisyonu, Türk Borçlar Kanunu Tasarısını kabul etti. Komisyon, 649 maddelik tasarı üzerinde ara vererek sürdürdüğü çalışmalarını yaklaşık iki ayda tamamladı.

TBMM Adalet Komisyonu, Türk Borçlar Kanunu Tasarısını kabul etti.
Tasarıya göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler,
tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla
kurulacak.
Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da
başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla yükümlü
olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin ''yanlışlıkla'' gönderildiği açıkça
anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.
Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla
duyuran kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak.

-GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE AÇIĞA ATILAN İMZA-

Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli
elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını
doğuracak.
Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın
iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe,
yazılan metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait
olacak.
Okur yazar olmayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması
koşuluyla parmak izi, el ile yapılmış bir işaret ya da mühür kullanabilecek.

-KİTLE SÖZLEŞMELERİNE KARŞI BİREYE KORUMA-

Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler
tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri
koruyan hükümler, Borçlar Hukukuna ilk defa girecek. ''Kitle Sözleşmesi'',
''Katılmalı Sözleşme'', ''Tip Sözleşme'' denilen sözleşmeler için belirlenen
''Genel İşlem Koşulları'' ile bireyin korunması sağlanacak.
Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin
kapsamına girmesi, düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında
açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı
tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olacak. Aksi takdirde, genel işlem
koşulları yazılmamış sayılacak.
Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri
geçerliliğini koruyacak.

-TEK YANLI SÖZLEŞMEYİ DEĞİŞTİREMEYECEK-

Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse
veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine
yorumlanacak.
Genel işlem koşullarının belirleyicileri, ''tek yanlı, dilediği gibi
sözleşmeyi değiştirme ya da yeni düzenleme yapma'' yetkisine sahip olmayacak.
Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer
alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları
içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi
içeren kayıtlar yazılmamış sayılacak.
Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı
tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler
konulamayacak.

-BEDENSEL ZARARLARDA TAZMİNAT-

Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu
hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen
rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu
zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek.
Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya
azaltamayacak. Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu
diğer sebeplerin yol açtığı bedensel bütünlüğünün kısmen veya tamamen
yitirilmesine veya kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin talep ve davalarda da
bu hüküm uygulanacak.

-NİŞANLIYA, SEVGİLİYE TAZMİNAT İSTEME HAKKI-

Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar
görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek.
''Zarar gören veya ölenin ailesi'' ile sınırlı olan haksız fiilden doğan
manevi tazminatın kapsamını genişleten tasarıya göre, ''ağır bedensel zarar veya
ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak
uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının
bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah
olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş
olacak.

-ZARAR TEHLİKESİNİ ÖNLEME-

İntifa ve oturma hakkı sahipleri, binanın bakımındaki eksiklerden doğan
zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulacak.
Bir başkasına ait bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme
tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin
alınmasını hak sahiplerinden isteyebilecek.

-TEHLİKE SORUMLULUĞU-

Tehlike sorumluluğunun, genel ilkeleri belirlenen tasarıya göre, önemli
ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu
zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumlu olacak.
Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya
da güçler gözönünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm
özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli
bulunduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme
olduğu kabul edilecek. Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arz
eden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de
önemli ölçüde tehlike arz eden işletme sayılacak.
Önemli ölçüde tehlike arz eden işletmenin faaliyetine hukuk düzenince
izin verilmiş olsa bile, zarar görenler, bu işletmenin faaliyetinin sebep olduğu
zararlarının uygun bir bedelle denkleştirilmesini isteyebilecek.

-HAKSIZ FİİLDE ZAMAN AŞIMI-

Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat
yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2
yıla çıkarılacak.
Nükleer kaza, deprem, hatalı tıbbi müdahale gibi olaylara da uygulanan
uzun zaman aşımı süresi ise 10 yıl olacak.

-SOSYAL GÜVENCESİ OLMAYANLARA GEÇİCİ ÖDEME-

Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın
giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, ''geçici ödeme''
yapılabilecek.
Buna göre, hakim, zarar görenin iddiasının haklılığını gösteren
inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde, istem
üzerine davalının, zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilecek.
Zarar görenin açtığı davanın kısmen veya tamamen kabulüne karar
verilirse, zarar verenin (davalı) yaptığı geçici ödemeler, tazminattan
indirilecek.
Davanın reddine karar verilmesi durumunda ise hakim, ret kararında, zarar
görenin (davacı) aldığı geçici ödemeleri, yasal faiziyle birlikte geri vermesine
hükmedebilecek.
Böylece kusurlu sürücü, yaralanmasına neden olduğu hiçbir sosyal
güvencesi olmayan kişiye, tazminat davası devam ederken, tedavi giderleri için
''geçici ödeme'' yapmakla yükümlü tutulabilecek.
Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen
herhangi bir şey, geri istenemeyecek. Bu konuda bir dava açılmışsa, davanın
reddine karar veren hakim, söz konusu şeyin devlete mal edilmesine karar
verebilecek.

-FAİZE SINIR-

Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda
uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun
doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek.
Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz
oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak.
Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı ise sözleşmede
kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat
hükümlerine göre belirlenecek. Yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede belirlenen
oranın yüzde yüz fazlasını aşamayacak.

-SÖZLEŞMELERE EKONOMİK KRİZ AYARI-

Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen
koşullara göre uyarlanabilecek.
Buna göre, sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve
öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir
sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden
ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine
değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde
güçlenmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa, borçlu, hakimden
sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması isteyebilecek.
Borçlu, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahip
olabilecek. Borçlu, sürekli edimli sözleşmelerde ise fesih hakkını kullanacak.
Borca katılma durumunda, ';katılan;; da borçlu ile birlikte aynı borçtan
alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olacak.
Sözleşme devri anlaşması ile devir konusu sözleşmeden doğan bütün hak ve
borçlar üçüncü kişiye devredilebilecek.

-SATIŞ SÖZLEŞMELERİ-

Satılandaki hasardan, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise
tescil anına kadar satıcı sorumlu olacak.
Borcunu ifa etmeyen satıcı, alıcının uğradığı zararı giderecek.
Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin
satılanda bulunmamasından sorumlu olacak. Satıcı, aynı zamanda, satılanda
niteliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan
beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya
da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu tutulacak. Satıcı, bu ayıpların
varlığını bilmese bile sorumluluktan kurtulamayacak.
Satıcı satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurluysa, ayıptan
sorumluluğunu kaldıran veya sınırlayan her anlaşma, hükümsüz sayılacak.
Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen
ayıplardan sorumlu olmayacak. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden
geçirmekle görebileceği ayıplardan da ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca
üstlenmişse sorumlu olacak.
Alıcı, devraldığı satılanda, satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp
görürse, bunu ';uygun bir süre;; içinde satıcıya bildirecek. Yoksa alıcı,
satılanı kabul etmiş sayılacak.

-ALICININ SEÇİMLİK HAKLARI-

Alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde; satılanı
geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilecek. Alıcı, satılanı
alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilecek, aşırı bir masraf
gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın
ücretsiz onarılmasını veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini
isteyebilecek.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve
uğradığı zararın tamamını gidererek, seçimlik haklarını kullanmasını
önleyebilecek.
Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakınsa alıcı, ancak
sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme
haklarından birini kullanabilecek.
Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satıcıdan; ödediği satış bedelinin
faiziyle birlikte geri verilmesini, yargılama giderleriyle satılan için yaptığı
giderlerin ödenmesini, ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini
isteyebilecek. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe,
alıcının diğer zararlarını da karşılayacak.
Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından
doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya
çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zaman aşımına
uğrayacak. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurluysa 2 yıllık
zaman aşımı süresinden yararlanamayacak.

-TAŞINMAZ SATIŞI-

Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı
vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli
olmayacak.
Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı
olacak.
Önalım, geri alım ve alım hakları, en çok 10 yıllık süre için
kararlaştırılabilecek ve kanunlarda belirlenen süreyle tapu siciline şerh
edilebilecek.
Aksine anlaşma olmadıkça, sözleşmeden doğan ön alım, alım ve geri alım
hakları devredilemeyecek, ancak miras yoluyla geçecek.

-ÖN ALIM HAKKI-

Ön alım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer
her türlü işlemin yapılması durumunda kullanılabilecek.
Satıcı veya alıcı, satış sözleşmesinin yapıldığını ve içeriğini; ön alım
hakkı sahibine noter aracılığıyla bildirecek.
Sözleşmeden doğan ön alım hakkını kullanmak isteyen hak sahibi, bu hak
şerh edilmiş ve taşınmazın mülkiyeti alıcı adına tescil edilmişse alıcıya; aksi
takdirde satıcıya karşı, satışın veya ekonomik bakımdan satışa eşdeğer başka bir
işlemin kendisine bildirildiği tarihten başlayarak 3 ay ve her halde satışın
yapılmasından başlayarak 2 yıl içinde dava açabilecek.

-AYIPLI YAPIDA ZAMAN AŞIMI-

Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı
yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle
yükümlü olacak.
Bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin geçmesinden
başlayarak 5 yılın, satıcının ağır kusuru varsa 20 yılın geçmesiyle zaman aşımına
uğrayacak.

-TAKSİTLE SATIŞLAR-

Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli
olamayacak.
Malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması halinde taksitle
satış sözleşmesinde, ''alıcının 7 gün içinde sözleşme yapılması konusundaki irade
açıklamasını geri alma hakkı, temerrüt veya vadenin ertelenmesi durumunda, yasal
faiz oranının yüzde 30 fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz'' de
belirtilecek.

-YASAL TEMSİLCİSİNİN RIZASI-

Ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlı tarafından yapılan taksitle
satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcisinin yazılı rızasına bağlı
olacak. Bu rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmesi zorunlu olacak.
Taksitle satış sözleşmesi, satıcı bakımından sözleşmenin kurulduğu anda,
alıcı açısından ise sözleşmenin bir nüshasının eline geçmesinden 7 gün sonra
hüküm doğurmaya başlayacak.
Alıcı, peşin satış bedelinin en az 10'da 1'ini en geç teslim anında peşin
olarak, satış bedelinin geri kalan kısmını da sözleşmeyi izleyen 3 yıl içinde
ödeyecek. Bakanlar Kurulu, satılanın türüne göre peşinat miktarı ile yasal ödeme
sürelerini yarıya kadar indirebileceği gibi, 2 katına kadar çıkartabilecek.
Taksit borcu kambiyo senedine bağlanmamışsa, alıcı, satış bedelinin kalan
kısmını bir defada ödeyebilecek. Bu durumda, peşin satış bedeline ilave edilen
bedelin ödenmemiş taksitlere isabet eden kısmı, yarısından az olmamak üzere ödeme
süresinin kısaltılmasına uygun olarak indirilebilecek.
Satıcı, alıcının peşinatı ödemede temerrüte düşmesi halinde, sadece
peşinatı isteyebilecek veya sözleşmeden dönebilecek. Alıcının taksitleri ödemede
temerrüte düşmesi halinde ise satıcı, hemen ödenmesi gereken taksitlerin veya
geri kalan satış bedelinin tamamının bir defada ödenmesini talep edebilecek veya
sözleşmeden vazgeçebilecek.

-HAKİMİN SÖZLEŞMEYE MÜDAHALESİ-

Hakim, temerrüte düşen alıcının borçlarını ödeyeceği güvencesi vermesi ve
satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu
olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilecek ve satıcının
satılanı geri almasını yasaklayabilecek.
Taksitle satışa ilişkin hükümler, aynı ekonomik amaçla yapılan işlemlere
de uygulanacak. Kira-satış vaadi, kira-alım ve kira-bağışlama şeklinde yapılan
birleşik sözleşmelerde de taksitle satış hükümleri geçerli olacak.

-ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIŞ-

Alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi,
satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi
üstlendikleri ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi de yazılı yapılacak.
Sözleşmede, ''taksitleri kabule yetkili banka'' belirtilecek. Banka, her iki
tarafın çıkarlarını gözetecek.
Alıcı bir veya daha çok ön ödemede temerrüte düşerse, satıcı, ancak
vadesi gelmiş olan ödemeleri isteyebilecek.

Kaynak : http://www.meclishaber.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=76863
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlar Kanunu Tasarısı ve Tazminat Dilge Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 0 24-12-2008 08:50
Türk Borçlar Kanunu Tasarısı 4. madde Ahmet Turan Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 4 17-05-2007 10:12
Temel Ceza Yasalarında Değişiklik Getiren Yasa TBMM de Kabul Edildi. ccaymaz Hukuk Haberleri 0 07-12-2006 12:17
Mali Tatil Plan ve Bütçe Komisyonunda Kabul edildi Arif Aydın Hukuk Haberleri 6 18-10-2006 12:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07384396 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.