Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Çocuklukta Evlilik -İstismar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-02-2008, 23:11   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Çocuklukta Evlilik -İstismar

Bu sefer de unutmayalım

Ağrı'da 13 yaşındaki kız ve erkek çocuklarını evlendiren 'dünür'ler çok mutlu. Devletten aileye herkes ne yaptığını biliyor mu?

Küçük kızların özellikle kendilerinden çok büyük erkeklerle evlendirilmeleri bir istismardır ve bunun arkasında yatan toplumsal toleransı mutlaka görmek gerekir. Bu toleransla mücadele etmeli

Merak ediyorum, ne tür bir olay bu toplumu kendiyle yüzleşmeye ve yeni bir yapılanma için birlikte düşünmeye sevk eder? Örneğin iki gün içinde üç kız çocuğunun 12 yaşına varmadan evlendirildiğini duymak, bunu yapmaya yetmiyor. Bu sebeple kız çocukları intihar ediyor, bu da dikkatimizi çekmiyor. Şanlıurfa'da çocuklar, "2007" yılının "23 Nisan" etkinliklerinde küçük yaşta evliliğe dikkat çekmek için temsili düğün yapıyorlar ama bizim yöneticilerimiz oğullarını küçük yaştaki çocuklarla evlendirmeye devam ediyor. Ne gerekiyor, bu dramı fark etmemiz, bunun arkasında yatan toplumsal sorumluluğu (sorumsuzluğu demek belki daha doğru) görebilmemiz ve çözüm için harekete geçebilmemiz için?
Bu olaylar sonrasında yayınlanan birkaç yazıda yer alan, yasaların çocukları evlendirenler veya çocuklarla evlenenler hakkında, caydırıcı nitelikte müeyyideler öngörmesi ve bunların etkili biçimde uygulanması önerisini reddetmek mümkün değil. Taraf olunan uluslararası sözleşmeler de düşünülürse, bu kadar ciddi bir çocuk istismarı durumu karşısında Türkiye'de herhangi bir kimsenin "Ben çocukların erken yaşta evlendirilmesini sakıncalı bulmuyorum, bu bizim yerel örf ve adetlerimiz arasındadır ve bu bir çocuk istismarı değildir" deme şansı yok. Elbette, bu ülkede çocuklara karşı "cinsel istismar" niteliğinde olan ve onların gelişme, eğitim, korunma haklarının da ağır biçimde ihlaline neden olan bu eylemlerin önlenmesi amacıyla getirilen yasakların uygulanmasında polise, jandarmaya, hakim ve savcıya önemli bir görev düşüyor.

Pekiyi ama sorunu böyle çözebilir miyiz? Eğer bir baba kızını evlendirmeye, bir adam da bir kız çocuğu ile evlenmeye karar verdiğinde bunu eşe dosta danışıyorsa, aile büyükleri istemeye gidiyor, düğün dernek kurulup, gelinlik diktirilip, takı takılıp, çocuk okuldan alınıp evlendiriliyorsa, yani ortada akrabalar, terzi, imam, öğretmen, müdür, muhtar var ise bu olayları olağan üçüncü sayfa haberi gibi görüp geçen toplum ve politikacılar grubu, 12 yaşında çocuktan "gelin" diye söz eden bir basın varsa, bu sorunu sadece birkaç sorumluluğunu bilmez yetişkinin sorunu olarak görebilir miyiz?

Bu sorun sizce kaç çocuğu ilgilendiriyor? 100, 200 ya da 1000 olabilir mi? Hacettepe Nüfus Araştırmaları Enstitüsü'nün, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması'na (2003) göre, Türkiye'deki 15-19 yaş grubunun yüzde 12'si evli. Ülke nüfusunun yüzde 10'unun bu yaş grubunda olduğu düşünülürse yaklaşık 840 bin civarında çocuğun "evli" olduğunu söylemiş oluyoruz. Ayrıca, bu sayının içinde 15 yaş altındaki çocukların bulunmadığına da dikkat etmek gerekiyor. Onları da kattığımızda sayı daha da yükselecek. Zaten IMF/Dünya Bankası Küresel Gözlem Raporu'nda (2007), birçok ülkede küçük yaşta kızların anne olmaları eğiliminde azalma görülürken, 2000-2004 yılları arasında Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yedi ülkede (Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Mozambik, Peru, Filipinler ve Yemen Cumhuriyeti) ergen anneliğin artış gösterdiğini belirtiyor. Bir toplumun bu kadar çok çocuğu mağdur eden bir olay karşısında bu kadar sessiz kalabilmesi, çok ama çok ağır bir durum. İşte suskunluğumuza bazı örnekler:

"Beldede üç ilköğretim okulunda öğrencilerden 168'inin hiç okula gelmediği anlaşılınca, araştırma yapıldı. Öğrencilerden 100 kızın evlendirildiği, kiminin hamile, kiminin de anne olduğu anlaşıldı." (Hürriyet, 2 Aralık 2001)
"Kiraz ilçesinde, son üç yılda intihar eden 28 kadının durumunu araştıran İnsan Hakları İl Kurulu, intihar edenlerin çoğunu okul çağında evlendirilen genç kadınların oluşturduğunu açıkladı." (Haber Ekspres İzmir, 9 Aralık 2002)

"Mardin Midyat Kültür Sanat Yardımlaşma Turizm ve Çevre Derneği (MİDER) Başkanı Ünal Günel, bölgenin en büyük sorununun işsizlik ve küçük yaşta çocukların evlendirilmesi olduğunu söyledi." (İHA, 26 Aralık 2007)
Bu örnekleri Mardin'den Aydın'a, Nevşehir'den Ağrı'ya pek
çok yerden alıntılarla sürdürmek mümkün. Yani ne bir evde, ne bir köyde ne de bir bölgede yaşanan bir sorun bu. Aynı zamanda da sadece gazete haberleri ile karşımıza çıkan bir sorun da değil, Meclis Komisyonu okullarda şiddeti araştırırken, çocuklar bizzat milletvekillerine söylüyorlar: "Meclis Komisyonu, Konya'da okulları gezerken şaşkına döndü. 13 yaşındaki bir öğrenci '4 yaş büyük kızla evlendirildim' deyince milletvekili İncekara'nın tansiyonu düştü." (Sabah, 18 Mart 2007)
Üstelik bazı din adamları çocuk istismarı niteliğindeki bu davranışları makul gösteren açıklamalar yapıyorlar ve bunlar bazen bir belediyenin broşürü bazen bir röportaj biçiminde yayınlanabiliyor. Tempo dergisinde (9 Ağustos 2005) yayınlanan bir röportajda bir emekli imam kendisine sorulan "cinsellikle ilgili yaş tahdidi var mı" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Yoktur. Cinselliğin başladığı ergenlikle birlikte kişi evlilik yoluyla aktif cinsel hayatına başlayabilir. Osmanlı Hukuku Aile Kararnamesinin yedinci maddesinde 12 yaşını doldurmuş kız çocuklarının evlenebileceği hükme bağlanmıştır."
Modern dünyanın yarattığı bir tabudan bahsediyoruz, bunun farkındayım. Çocukların cinselliklerinin de farkındayım. Bütün bunları bilerek, çocukların küçük yaşta evlendirilmelerinin çok boyutlu bir çocuk istismarı olduğunu, özellikle kendilerinden çok büyük yaşta erkeklerle evlendirilmelerinin hiçbir görünüm ile normalleştirilemeyecek bir istismar olduğunu savunuyorum ve bunun arkasında yatan toplumsal toleransı görmeden ve bu toleransın değiştirilmesi için mücadele etmeden sorunun çözülemeyeceğini düşünüyorum.
Dolayısıyla diyorum ki, bu durumu normal gören anlayışı değiştirmeye çalışalım. Yani eğitim sistemimize bir bakalım ve eğitim programlarını değiştirelim. Çocukların yardım alabilecekleri hatlar, merkezler kuralım. Topluma rol model olan kişilerden başlayalım, bu konunun sahipsiz olamayacağını, yani çocuk istismarını meşrulaştırmaya aracılık edenlerin, bu topluma önderlik edemeyeceğini gösterelim.
Nikahı bir güvenceymiş gibi görerek çocukları yetişkinlerle cinsel ilişkinin partneri olarak göstermenin, onları cinsel tacizlere karşı korumasız bırakmak olduğunun farkına varmamız ve bunu önleyebilmemiz gerekir. Alman Başbakanı Merkel'in sözleri en önemli ihtiyacımıza dikkat çekiyor: "Çocuk haklarının istismar ve ihmal edildiği her bir vakanın fazla olduğunu unutmayalım. Bu yüzden olan bitenden gözlerini kaçıran değil, gerçeklere dimdik bakan bir kültüre ihtiyacımız var". Diyorum ki, bu sefer unutmayalım, sayın Halide İncekara da unutmasın, biz de unutmayalım.

27/01/2008 Radikal

SEDA AKÇO: Avukat

http://www.radikal.com.tr/ek_haber.p...2&haberno=7922
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çocuk ve Cinsel İstismar Admin Çocuk Hakları Çalışma Grubu 23 28-01-2013 17:13
Mutlu Evlilik av_aykut Site Lokali 33 16-11-2007 11:40
Evlilik birliği devam ederken evlilik dışı doğmuş çoçukların durumu Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 3 14-08-2007 13:32
Evlilik öncesi ve evlilik sırasında alınan mallar ne olacak? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 21-04-2007 21:04
Evlilik Yıldönümüm. Refya Site Lokali 7 14-06-2006 14:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02419806 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.