Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hükmün açıklanmasının ertelenmesi

Yanıt
Old 01-09-2008, 11:13   #1
miss_lawyer

 
Dikkat hükmün açıklanmasının ertelenmesi

Herkese iyigünler diliyorum.
A şahsı hakkında 2007 yılında hakaret ve tehditten dolayı dava açılmış ve 2008 mayıs ayında , A aleyhinde adli para cezasına hükmedilmiştir(1500YTL) Daha önce sabıkası da olmayan A hakkında hükmün açıklanmasının ertelenmesi daha lehine olduğu halde bu hususa hiç değinmeden para cezası verilmiştir. Miktar yönüyle de anılan karar kesindir.
hükmün açıklamnasının ertelenmesini nasıl sağlayabiliriz? Bu mümkün mü? mümkünse bir üst mahkemeye dilekçe ile mi başvuracağız? Teşekkürler.
Old 01-09-2008, 11:17   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Yasa lehine bozmaya gidilebilir.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2007/8-171
K. 2007/235
T. 13.11.2007
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİYE BIRAKILMASI ( İstek Aranmaksızın Değerlendirileceği )
• YASA YARARINA BOZMA ( 18 Yaşından Küçük Sanık Hakkında Cezada İndirim Yapılmadığı Gibi Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kurumu da Değerlendirilmemesinin İsabetsiz Olduğu )
• ONSEKİZ YAŞINDAN KÜÇÜK SANIK ( Hakkında Cezada İndirim Yapılmadığı Gibi Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kurumu da Değerlendirilmemesinin İsabetsiz Olduğu )
5237/m. 55
5395/m. 23
5271/m. 231, 309
ÖZET : Yargılama sonunda belirlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına dair değerlendirme yapılması için, yargılamanın herhangi bir suresinin istemde bulunması gerekmez. Hakim her olayda kendiliğinden bu hususta değerlendirme yapmalıdır. Dosya kapsamından sanığın suç tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olduğu, ancak hüküm verilirken bu hususun gözden kaçırıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle cezada indirim yapılmadığı gibi hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kurumu da değerlendirilmemiştir. Başka bir anlatımla, somut olayda hem maddi hukuka ve hem de yargılama hukukuna ilişkin kurallara uyulmamıştır. Söz konusu hukuka aykırılıklar, yasa yararına bozma konusu yapılabilir.

DAVA : Sanık Kadir'in yasak bıçak taşımak suçundan 6136 Sayılı Yasanın 1511,647 Sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 2.420.- YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine, emanetin 2004/1081 sırasında kayıtlı bir bıçağın 5237 Sayılı Yasanın 54. maddesi gereğince müsaderesine ilişkin olarak Şanlıurfa I. Asli ye Ceza Mahkemesi'nden verilen 12.12.2006 gün ve 136- 1 190 sayılı hükmün temyiz edilmeksizin kesinleşmesinden sonra Adalet Bakanlığı'nın yasa yararına bozma isteminde bulunması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi 17.05.2007 gün ve 5217-3878 sayı ile;

"... 1- Suç tarihinde kayden 20.11.1986 doğumlu olan sanık Kadir'in 15 yaşını bitirip 18 yaşını bitirmediği ve bu nedenle de 765 sayılı TCK'nun 55/3. maddesinin uygulanması gerekirken, cezasından indirim yapılmamak suretiyle fazla ceza tayini ile,

2- Sanık hakkında 12.12.2006 tarihinde karar verilmesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 'nun yürürlüğe girmiş bulunması karşısında, anılan yasanın 23. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,

Kanuna aykırı ve bu nedenle de Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 18.04.2007 gün ve 20678 sayılı yazılarına atfen Yargıtay C.Başsavcılığı'nın 02.05.2007 gün ve 85418 sayılı ihbarname içeriği yerinde görülmüş olmakla;

Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 12.12.2006 tarih ve 20051136 Esas ve 2006/1190 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına..." karar vermiştir.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu karara karşı 04.07.2007 gün ve 85418 sayılı itiraznamesinde özetle; takdire bağlı bir konuda mahkemenin gerekçesini göstererek gerçekleştirdiği bir uygulamada takdir hak ve yetkisini yanlış kullanması veya mahkemenin takdirine bağlı bulunan bir husustaki istemin kararda tartışmasız bırakılması gibi nedenlerin yasa yararına bozma konusu yapılamayacağını, suç tarihi itibariyle somut olayda uygulanması mümkün bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 23. maddesinin, yargıca, bazı koşulların varlığı halinde ve kendisinde oluşacak kanaat ve takdire göre çocuk hakkındaki hükmün açıklanmasını geri bırakma olanağı sağladığını, somut olayda suç tarihinde 18 yaşını bitirmeyen sanık hakkında uygulaması mahkemenin takdirine bağlı bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda bir karar verilmemesi yasaya aykırı ise de; bu hususun ancak olağan yasa yolu olan temyiz incelemesinde bozma konusu yapılabileceğini, bu nedene dayalı olarak yasa yararına bozma kararı verilemeyeceğini belirterek itiraz etmiş, özel daire kararının 2 nolu bendinin kaldırılması isteminde bulunmuştur.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 20.11.1986 doğumlu olup suçun işlendiği 03.07.2004 tarihinde henüz onsekiz yaşını bitirmemiş bulunan sanık Kadir'in yasak bıçak taşımak suçundan 6136 Sayılı Yasanın 15/1,647 Sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 2.420.-YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının ertelenmesine, suça konu bıçağın 5237 Sayılı Yasanın 54. maddesi gereğince müsaderesine ilişkin hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Adalet Bakanlığı'nın başvurusu üzerine özel daire, suç tarihinde 18 yaşını bitirmemiş olan sanık hakkında TCY'nın 55/3. maddesi ile indirim yapılmaması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, ayrıca karar tarihinde 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın yürürlüğe girmiş olması karşısında anılan yasanın 23. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılmaması nedenlerine dayalı olarak hükmü yasa yararına bozmuştur.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, olayda, cezanın miktarı ve türüne ilişkin koşullar mevcut bulunmakla birlikte, cezanın açıklanmasının ertelenmesi için aranan diğer koşulların varlığının değerlendirilmesinin hakimin kanaat ve takdirine bağlı olduğunu, takdire dayalı bir hususun kararda tartışılmamasının olağan yasa yolu olan temyizde bozma konusu yapılabileceğini, ancak bunun yasa yararına bozma başvurusu yoluyla incelenemeyeceğini, dolayısıyla bu nedene dayalı istemin reddi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir.

Yerel mahkemede yargılama sürerken yürürlüğe girmiş bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 23. maddesi ile, bazı koşulların gerçekleşmesi halinde çocuklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması olanağı getirilmiştir. Bir kısmı objektif bir kısmı da subjektif nitelikte bulunan bu koşullardan cezaya ilişkin olanı, mahkemece belirlenen cezanın en çok üç yıla kadar ( üç yıl dahil ) hapis veya adli para cezası olmasıdır. Somut olayda, hükmolunan ceza miktarına göre bu koşulun yerine geldiği anlaşılmaktadır. Fail bakımından aranan diğer koşullar ise; çocuğun daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat gelmiş olması, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları itibarıyla bir cezaya hükmedilmesine gerek görülmemesi ve mağdurun veya kamunun uğradığı zararın tamamen giderilmesinden ibarettir. Ancak, çocuğun ailesinin veya kendisinin ekonomik durumunun elverişli olmaması halinde bu koşul aranmayabilecektir.

Öte yandan, yerel mahkeme hükmünden sonra 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası'nda değişiklik gerçekleştirilmiş,hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu bazı koşullarında kısmi değişiklikler yapılmak suretiyle bu yasanın 231. maddesinde de düzenlenmiştir. Ayrıca Çocuk Koruma Yasası'nın 23. maddesi de değiştirilmiş, çocuklar hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması bakımından, Ceza Muhakemesi Yasası'nda öngörülen koşulların aranacağı belirtilerek, büyükler ve çocuklar arasında paralellik sağlanmıştır. Ancak hemen belirtilmelidir ki, CYY'nın 231. maddesinin 7. fıkrasında yer verilen; "Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez" şeklindeki koşul, 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 23. maddesinin ilk şeklinde, başka deyişle, yerel mahkemenin hüküm kurduğu tarihte yürürlükte bulunan ilk halinde mevcut değildir. O nedenle, somut olayda ertelenmiş cezayı içeren bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması da olanaklıdır.

Özenle vurgulanması gereken bir diğer husus da şudur; yargılama sonunda belirlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına dair değerlendirme yapılması için, yargılamanın herhangi bir suresinin istemde bulunması gerekmez. Maddede öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı yargıç tarafından her olayda kendiliğinden değerlendirilip takdir edilmeli ve denetime olanak sağlayacak biçimde kararda gösterilmelidir.

Yasa yararına bozma yöntemi ise, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlama amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak Ceza Yargılaması Yasası'nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklardır. Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir. Nitekim, yasa yolunun bu özelliği nedeniyle, hakimin takdirini hatalı kullanmasına ilişkin hususlardaki hukuka aykırılıklar, örneğin; temel ceza miktarının saptanmasında kullanılan ölçütlerin hatalı takdir edilmesi, cezada artırma ve indirme yapılırken kullanılan oranların seçimindeki isabetsizlik gibi hususlar, Yargıtay'ın sadece olağan bir denetim yolu olan temyiz incelemesi sırasında dikkate alabileceği hukuka aykırılıklardandır.

İncelenen olayda, sanığın suç tarihi itibarıyla 18 yaşını bitirmediği bellidir. Ancak hüküm verilirken bu husus gözden kaçırılmıştır. Dolayısıyla, hem yaş küçüklüğüne dayalı indirim gerçekleştirilmemiş, hem de 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 23. maddesindeki düzenleme nedeniyle, hüküm tarihi itibarıyla sadece çocuklar bakımından tatbiki mümkün bulunan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu değerlendirme dışı bırakılmıştır. Başka deyişle, biri maddi Ceza Hukukuna, diğeri ise Yargılama Hukukuna ilişkin bulunan iki hukuk kuralı uygulanmamıştır. Bu hatalı uygulamalardan ikincisinin Yargıtay'ca denetlenen ve hukuka aykırılığı vurgulanıp yasa yararına bozma konusu yapılan yönü, yargıcın takdirini yanlış kullanmasıyla ilgili değildir. Denetlenen husus, yargıcın bir değerlendirme yaparak sonuca varıp, bunu da hükmünde açıklaması zorunluluğuna uyulmamış olmasıdır. Hukuka aykırılık oluşturduğu açık olan bu iki husustaki hatalı uygulamanın aynı nedenden kaynaklandığı gözönünde tutularak, yasa yararına bozma konusu yapılması isabetlidir.

Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

2- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 13.11.2007 günü oybirliği ile karar verildi.

yarx
Old 01-09-2008, 11:45   #3
miss_lawyer

 
Varsayılan

Sn meslektaşım cevabınız için teşekkür ederim. Bu arada belirtmeyi unuttum, 1500 ytl olan para cezasının ilk taksidi olan 500 ytl nin ödeme emri müvekkile tebliğ olmuş ve 30 günlük ödeme süresi var. yasa lehine bozma yoluna gidilse bile bu para ödenmeli, sonra geri alınmalı mıdır? ya da bu yola başvurma, anılan para cezasını durdurur mu?
Old 01-09-2008, 12:02   #4
av_dg

 
Varsayılan

kanun yararına bozma yoluna başvurduğunuz takdirde para cezası kendiliğinden durmayacaktır. ya anılan parayı ödeme süresi içinde ödeyip daha sonra geri alabilirsiniz, ya da kanun yararına bozma dilekçenizde tehir-i icra da talep ederilirsiniz.

iyi çalışmalar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hükmün Açıklanmasının Ertelenmesi Kararına Karşı Kanun Yolu Defne Elif Meslektaşların Soruları 16 10-11-2010 09:12
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması eliferdogan Meslektaşların Soruları 36 12-10-2010 20:25
hükmün açıklanmasının geri bırakılması abdullahekinci Meslektaşların Soruları 4 27-08-2008 17:51
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına av.knel Meslektaşların Soruları 2 01-07-2007 13:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03213501 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.