Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tapu İptali ve Tescil ile istirdat davaları terditli olarak açılabilir mi?

Yanıt
Old 06-09-2017, 15:49   #1
Av.Abdullah Uysal

 
Varsayılan Tapu İptali ve Tescil ile istirdat davaları terditli olarak açılabilir mi?

Olayımızda müvekkil yurtdışında yaşarken sahte vekaletname ve sözleşme ile icra takibi yapılıp, usulsüz tebligatlarla takip kesinleştiriliyor ve müvekkilin evi satılıyor. Suç duyurusunda bulunduk, hukuk davasını ise tapu iptal ve tescil ile ecrimisil, kabul edilmezse(3.kişi iyi niyetli olduğu için) icra dosyasından ev satışı karşılığı çekilen paranın istirdatı ve menfi tespit, kademeli taleplere ek olarak da manevi tazminat olarak açmayı düşünüyoruz.
Soruma gelince; davada sahtekarlığa karışmış tüm şahısları hasım gösterdik. Ancak, bildiğim kadarıyla istirdat davasında hasım olarak sadece takibi başlatarak, parayı çekeni göstermek gerekiyor. Davalıları farklı olan bu iki dava terditli olarak açılabilir mi? Yoksa istirdat davası yerine tazminat davası mı açmalıyım? Bununla beraber, dosyada bakiye borcun olumsuz tesbiti fer'i değil, asli bir talep mi olur ve yine davalıların farklı olduğunu kabul edersek, bu şekilde açılabilir? İstirdat ve menfi tespit davaları açılamaz ise, karşı vekalet ücretine mahkum olur muyuz?

İyi çalışmalar.
Old 08-09-2017, 13:13   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Sayın Av.Abdulah Uysal,

Bunca karmaşık davalara girmeden önce İİK m 134-7 ye baktınız mı?
Tapu halen ihale alıcısı üzerine ise yasadaki 1 yıllık süre geçmemiş ise tapu - tedbir talepli bir ihalenin feshi davası ile sonuca gidebilirsiniz. Daha sade ve ekonomik olur.
Old 08-09-2017, 13:32   #3
Av.Abdullah Uysal

 
Varsayılan

Teşekkürler Sayın Av.Suat,
Maalesef hem süre geçmiş durumda, hem de ihale alıcısı taşınmazı elden çıkarmış.
Old 08-09-2017, 21:08   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Burada iki adet hukuki durum var.

Birincisi haksız yere borçlandırılmanız ki asli olan bu. İkincisi de, haksız yere borçlandırılmanız neticesinde malvarlığınızda meydana gelen eksilmedir.

Bunlar için iki ayrı dava açmanız gerekiyor. İkisini de aynı anda açmalısınız. Öncelikle sahtecilik ve imza inkarına dayalı menfi tespit davası yoluyla icradaki borçtan kurtulmanız gerekiyor. Ama asla istirdat davası yoluyla değil. Zira, istirdat davasında haksız yere davacı tarafından ödenen bir paranın iadesi söz konusudur, ki olayda böyle bir durum söz konusu değil. İcrai işlemlerin durdurulması için tedbir talep edilebilir. (Ayrıca: Borçlunun sahtelik nedenine dayalı olarak açtığı menfi tespit davası, İİK'nın 72. maddesi kapsamında bir dava olup, anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibi durdurulabilir. Sahtelik nedeniyle açılan menfi tespit davası gibi, cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcılığı veya ceza mahkemesince tedbir kararı verilirse icra takibi durdurulabilir. Yarg. 12. HD. 19.02.2015 gün, 2014/26221 E. 2015/3195 K.)

İkinci dava ise ihtiyati tedbir talepli bir haksız fiil ve/veya vekaletin suistimali, müşterek danışıklı işleme dayalı olarak taşınmazın 3. kişi adına oluşan tapusunun iptali, olmadığı taktirde rayiç bedelinin tahsili olmalıdır. Bu ikinci dava büyük ihtimalle diğerinin sonucunu bekleyecektir.
Old 11-09-2017, 08:59   #5
Av.Abdullah Uysal

 
Varsayılan

Sayın Av. Akpunar, öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Davamızı açtık, tapu iptali ve tescil, olmazsa evin satılmasından gelen paranın istirdatı olarak açtık.(Her ne kadar ben aksi görüşte olsam da) Bununla beraber;

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Ama asla istirdat davası yoluyla değil. Zira, istirdat davasında haksız yere davacı tarafından ödenen bir paranın iadesi söz konusudur, ki olayda böyle bir durum söz konusu değil.

Şu kısımda ifade ettiğinizin yanlış anlaşılmalara mahal verebileceğini düşünüyorum. İstirdat davası hakkı sadece ödeme ile değil, haczolunan malların satılması yoluyla icra veznesine giren para için de doğar.

“İstirdat davası için ilk şart, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında ödenmiş olmasıdır. Para, borçlu tarafından icra dairesi banka hesabına ödenmiş olabileceği gibi, borçlunun mallarının haczedilip, satılması suretiyle de ödenmiş olabilir.” (KURU Baki, İcra İflas Hukuk El Kitabı, 2013, s. 393)

Her ne kadar, davayı tapu iptali ve tescil, olmazsa istirdat olarak açmışsak da; istirdat davası tarafları farklı olmasından dolayı bu şekilde açılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Tapu iptali ve tescil davası tarafları; sahteciliğe karışmış tüm şahıslardır.

“Ketim ve sahteciliğe dayanan yolsuz tescil ile ilgili bu gibi davaların yolsuz tescilin başladığı noktadan itibaren önce ve sonra iktisapta bulunanların tümü hasım gösterilmek suretiyle açılması zorunludur.” (Yarg. 1.HD 1978/2058 E. 1978/3463 K.)
“Davalı olarak aleyhine yolsuz tescil oluşumuna katılan tapu memuru, noter, vekil, aracılar, ara malikler olabileceği gibi asıl muhatap davalı sıfatını üzerinde bulunduran son kayıt malikidir.” (ÖZAYKUT Salih, Mülkiyet Hakkına Dayalı Davalar, 2015, s.211)

Haksız fiile dayanan tazminat davası tarafları da yukarıdaki kişilerdir. Bence bu iki dava terditli olarak açılabilmelidir.

Ancak; istirdat davası tarafları,davacı icra takibinde borçlu görünen ve davalı da icra takibinde alacaklı görünendir.
İstirdat davasında, sahteciliğe katılan diğerlerinin davalı olarak gösterilebileceğine dair bir şey bulamadım.

Davamız açılmış olsa da, katkı yapmak adına paylaşma ihtiyacı duydum.
Old 16-09-2017, 11:14   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Genç meslektaşım, bir davayı açabiliyor olmak, o davanın mutlaka açılması gerektiğini göstermez. Müvekkilin haklarını savunabilmek ve ileri sürebilmek adına, hukuki anlamda en koruyucu ve kapsamlı yolu denememiz gerekir.

Olayda, "Terditli tapu iptali olmazsa istirdat" davasını açtınız, üstelik size verilen tavsiyeyi de "ödenen paranın değil satılan malın karşılığı için de açılıyormuş, o zaman açabiliriz" şeklindeki doğru ama olay açısından etkisiz bilgi ile "çürüttünüz". Ve yine bir şekilde terditli dava için de yasal gerekçeyi buldunuz diyelim.

Neticede kendinizi "terdit" ve "istirdat" kavramları üzerinde kısıtladınız. Olası sonuçlar:

Bir. Öncelikle, İhalenin feshinin istemek için gereken süre geçmiş diyorsunuz, peki İİK. m.72/7'de düzenlenmiş olan istirdat davası için öngörülmüş 1 yıllık süre de geçmiş olabilir mi?

İki. İcra satışı yapılmış, tapu devredilmiş.Tahsilat kabiliyetini sağlamak adına icrada yakalayacağınız (tedbir vs) bir para da yok demektir. O zaman neden "istirdat" davası gibi katı kurallara, süreye vb. tabi bir dava açıyorsunuz?

Üç. Daha da önemlisi tazminat davası ile evin rayiç bedelini istemek varken, kendinizi neden esasi yönden de icradaki satış bedeli ile sınırlıyorsunuz? Danışıklı icra takibi olduğuna göre taşınmaz büyük ihtimalle rayicinden çok altına satılmıştır.

Dört. İstirdat" davası yönünden davalı taraflar ile tapu iptali davası yönünden taraflar farklı olacağından açtığınız davanın mahkeme tarafından "burada kademe ilişkisi yoktur" gerekçesiyle tefrik edildiğini düşünelim. Bu durumda öncelikle "terdit" korumasından çıktınız, tapu iptali davanız reddolduğu taktirde, taşınmazın değeri üzerinden (nısbi) karşı vekalet ücreti ödemek zorunda kalacaksınız.

Netice itibariyle, olayda verdiğiniz karar ile hem vekalet ücreti yönünden riske girdiniz, hem dava ve talebinizi usul ve esasi açıdan sınırlamış oldunuz.
Old 16-09-2017, 12:17   #7
Av.Abdullah Uysal

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Bülent Sabri Akpunar
Genç meslektaşım, bir davayı açabiliyor olmak, o davanın mutlaka açılması gerektiğini göstermez. Müvekkilin haklarını savunabilmek ve ileri sürebilmek adına, hukuki anlamda en koruyucu ve kapsamlı yolu denememiz gerekir.

Olayda, "Terditli tapu iptali olmazsa istirdat" davasını açtınız, üstelik size verilen tavsiyeyi de "ödenen paranın değil satılan malın karşılığı için de açılıyormuş, o zaman açabiliriz" şeklindeki doğru ama olay açısından etkisiz bilgi ile "çürüttünüz". Ve yine bir şekilde terditli dava için de yasal gerekçeyi buldunuz diyelim.

Neticede kendinizi "terdit" ve "istirdat" kavramları üzerinde kısıtladınız. Olası sonuçlar:

Bir. Öncelikle, İhalenin feshinin istemek için gereken süre geçmiş diyorsunuz, peki İİK. m.72/7'de düzenlenmiş olan istirdat davası için öngörülmüş 1 yıllık süre de geçmiş olabilir mi?

İki. İcra satışı yapılmış, tapu devredilmiş.Tahsilat kabiliyetini sağlamak adına icrada yakalayacağınız (tedbir vs) bir para da yok demektir. O zaman neden "istirdat" davası gibi katı kurallara, süreye vb. tabi bir dava açıyorsunuz?

Üç. Daha da önemlisi tazminat davası ile evin rayiç bedelini istemek varken, kendinizi neden esasi yönden de icradaki satış bedeli ile sınırlıyorsunuz? Danışıklı icra takibi olduğuna göre taşınmaz büyük ihtimalle rayicinden çok altına satılmıştır.

Dört. İstirdat" davası yönünden davalı taraflar ile tapu iptali davası yönünden taraflar farklı olacağından açtığınız davanın mahkeme tarafından "burada kademe ilişkisi yoktur" gerekçesiyle tefrik edildiğini düşünelim. Bu durumda öncelikle "terdit" korumasından çıktınız, tapu iptali davanız reddolduğu taktirde, taşınmazın değeri üzerinden (nısbi) karşı vekalet ücreti ödemek zorunda kalacaksınız.

Netice itibariyle, olayda verdiğiniz karar ile hem vekalet ücreti yönünden riske girdiniz, hem dava ve talebinizi usul ve esasi açıdan sınırlamış oldunuz.

Sayın üstat,

Kesinlikle dediklerinize katılıyorum. Aynı fikirde olmamama rağmen, karar verici merci olmamam sebebiyle dava bu şekilde açılmış oldu. Sizin mesajınızı da, tecrübeli meslektaşların görüşleri bu şekildedir diye karar verene iletmiş olmama rağmen, kabul görmedi.

Bence de bu davayı bu şekilde açmakla dediğiniz riskler alınıyor. Benim görüşüme ve araştırmama göre; tapu iptali ve tescil, olmazsa haksız fiile dayanan tazminat davası açılması gerekiyordu. Maalesef görüşlerimi kabule muvaffak olamadım. Yine de yardımınız için teşekkür ederim. İlerleyen zamanlarda böyle bir durumla karşılaşabilecek meslektaşlarımıza yardımı olabilecek bir konu olduğunu düşünüyorum.

Davanın akıbetini, görmeye imkanım olursa paylaşacağım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma Davası Terditli Olarak Açılabilir mi? d012uk Meslektaşların Soruları 7 30-09-2019 13:53
Tapu Iptal Ve Tescil- Tazminat- Terditli Açilabilir Mi hltydmr Meslektaşların Soruları 4 07-09-2017 14:51
köy senedine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası ya da tapu sicilinin düzeltilmesi davası açılabilir mi sevnur Meslektaşların Soruları 2 23-10-2012 16:32
Tapu İptal ve Tescil ve terditli alacak davasında ispat konusunda... Macri Meslektaşların Soruları 3 06-10-2009 12:40
İnançlı İşlem - Tapu İptali - Terditli Talep av.sbaran Meslektaşların Soruları 6 25-03-2009 00:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05624509 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.