Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kasten Yaralama Suçunda Burun Kırığının Basit Tıbbi Müdahaleyle Giderilebilecek Birinci Derecede Olması ve Şikayete Bağlılık Sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-02-2012, 00:09   #1
Salome

 
Varsayılan Kasten Yaralama Suçunda Burun Kırığının Basit Tıbbi Müdahaleyle Giderilebilecek Birinci Derecede Olması ve Şikayete Bağlılık Sorunu

Merhaba değerli meslektaşlarım, araştırdığım fakat bir sonuca ulaşamadığım bir konu hakkında fikirlerinizden ve yahut bildiğiniz içtihatlardan faydalanmak istedim. Kasten yaralama suçunda vücutta kemik kırığı meydana gelmesi ağırlaştırılmış hal kabul ediliyor. Basit tıbbi müdahale ile giderilebilen yaralanmalar ise bildiğiniz üzere şikayete bağlı. Bu durumda burunda "birinci derece, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir,hafif lineer kırık" meydana gelmesi durumunda şikayete bağlı olacak mıdır? İzmir'de bir mahkeme şikayete bağlı olduğunuzu kabul ederken bir diğeri şikayete bağlı olmadığını kabul etmiştir.Bu konuya ilişkin fikirlerinizi ve bildiğiniz yargıtay kararlarını paylaşırsanız çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim ve iyi çalışmalar dilerim...
Old 26-02-2012, 10:15   #2
cizre

 
Varsayılan

Bence bu durum şikayete bağlı değildir. Daha önce bir dosyamızda böle bir olay yaşadık. Müşteki şikayetçi olmadı ama dava açıldı ve devam ediyor.
Old 26-02-2012, 13:49   #3
Salome

 
Varsayılan

yanıtınız için çok teşekkür ederim sn.cizre, belki de bir düzenleme eksikliği söz konusu, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaralanmalar şikayete bağlı kabul edilirken uçta hafif kopma şeklinde meydana gelen kırığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olması durumunda şikayete bağlı olmaması bir çelişkiye neden oluyor. Hatta hakim dahi bu konuya ilişkin yargıtay kararı sunabilirseniz davayı düşürürüm dedi. Bir de bu durumda basit tıbbi müdahale kasten yaralamanın alt sınırından mı ağırlaştırılmış halinden mi ceza verecek bunu da merakla bekliyorum.
Old 01-03-2012, 19:38   #4
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Salome
Merhaba değerli meslektaşlarım, araştırdığım fakat bir sonuca ulaşamadığım bir konu hakkında fikirlerinizden ve yahut bildiğiniz içtihatlardan faydalanmak istedim. Kasten yaralama suçunda vücutta kemik kırığı meydana gelmesi ağırlaştırılmış hal kabul ediliyor. Basit tıbbi müdahale ile giderilebilen yaralanmalar ise bildiğiniz üzere şikayete bağlı. Bu durumda burunda "birinci derece, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir,hafif lineer kırık" meydana gelmesi durumunda şikayete bağlı olacak mıdır? İzmir'de bir mahkeme şikayete bağlı olduğunuzu kabul ederken bir diğeri şikayete bağlı olmadığını kabul etmiştir.Bu konuya ilişkin fikirlerinizi ve bildiğiniz yargıtay kararlarını paylaşırsanız çok sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim ve iyi çalışmalar dilerim...


Merhaba, bu son zamanlarda benim de üstünde çalıştığım bir konu. Eski ve ve yeni ceza kanunu uygulamaları oldukça farklı. Yeni TCK zamanında oluşan Yargıtay Kararları bu hususta çoğunluklu olarak, kırık olması halinde BTM olarak değerlendirilemeyeceği hatta raporda BTM yazsa bile durumun değişmeyeceği yönünde. Bence bu durum pek çok temel hukuk ilkesine hatta açıkça kanunun lafzına ve ruhuna aykırı bir uygulama. Şu an kitaplar yanımda yok, kararları ve görüşleri ekleyemiyorum ancak bu konuda ben Mustafa Albayrak'ın ceza hukukuyla ilgili kitaplarına başvurmanızı tavsiye ederim. Sanık müdafiiyseniz, yazarın çok işinize yarayacak bilimsel kişisel görüşleri mevcut.
Old 02-03-2012, 14:38   #5
egemen48

 
Varsayılan

tam işinize uygun karar ekliyorum .öncelikle adli kurum hatalı rapor vermiştir keza kırırk BTM olamaz


T.C. YARGITAY
3.Ceza Dairesi

Esas: 2010/1412
Karar: 2010/2472
Karar Tarihi: 17.02.2010

ÖZET: Somut olayda soruşturma ve yargılama makamlarınca yaralama suçlarının neticelerin araştırılması yasal bir zorunluluktur. Ancak bu sonuçların Adli Tıp kurumu tarafından belirlenen esaslara uygun olması gerekmektedir. Adli tıp kriterlerine göre hangi yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu belirlenmiştir, Burunda meydana gelen kırığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmalar arasında sayılmadığı görülmektedir. Yaralanmanın kemik kırığına ve çıkığına neden olduğu iddia edilen sanık hakkında TCK'nın 86/1, 87/3 maddelerinin uygulanma ihtimali bulunduğundan inceleme konusu dava dosyasına bakma görevi ..... Asliye Ceza Mahkemesinindir.

(5237 S. K. m. 61, 86, 87) (5235 S. K. m. 11) (5271 S. K. m. 309)

Dava: Yaralama ve hakaret suçlarından sanıklar ..... haklarında yapılan yargılama sonucunda, sanık .... 'in yaralama eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 87/3, maddeleri kapsamında kaldığı, buna ilişkin değerlendirmenin Asliye Ceza Mahkemesince yapılması gerektiğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın .... Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair, ..... Sulh Ceza Mahkemesinin 27/05/2009 tarihli ve 2009/516-595 sayılı kararına yapılan itirazın kabulüne, Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2009 tarih ve 2009/211 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 21/12/2009 gün ve B.03.0.CTG.0.00.00.04-105-74-7245-2009/14760/72505 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan, bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.01.2010 tarih ve 2009/296850 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle;

Karar: Mezkur ihbarnamede;

..... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2009 tarih ve 2009/211 değişik iş sayılı kararının kesin olması sebebiyle, ..... Ağır Ceza Mahkemesinin 29/07/2009 tarihli ve 2009/737 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Tüm dosya kapsamına göre;

Sanık .....'in suç tarihinde diğer müşteki sanık ...... Bartın Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 21/01/2009 tarihli ve BIO4ISM4740013/154-02/1182 sayılı raporuna göre burun kemiği kırığı oluşacak şekilde yaraladığı belirtilmesine rağmen basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı gerekçesiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2-3, e, 87/3. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, ancak sanık ...... e isnat edilen suçun sübutu halinde eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 86/1 ve 87/3 maddeleri kapsamında kalacağı ve bu eylemi yargılama görevinin de 5235 sayılı Kanun'un 11. maddesinde gereğince Asliye Ceza Mahkemesine ait olacağı cihetle, itirazın reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince anılan kararın kaldırılması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.

Gereği görüşülüp düşünüldü;

...... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2009 tarih ve 2009/211 değişik iş sayılı kararının kesin olması sebebiyle, Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin 29/07/2009 tarihli ve 2009/737 değişik is sayılı kararının yok hükmünde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,

TCK.'nın 86/1 maddesinde <Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığını ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır> denilmek suretiyle kasten yaralama suçunun kanuni tanımı yapılmakla birlikte suçun karşılığı olan cezanın alt ve üst sınırları belirlenmiştir. Diğer bir ifade TCK'nin 86/1 maddesi kasten yaralama suçunun temel ceza maddesidir.

Ceza Genel Kurulunun 13.2.2007 tarih ve 2006/5-350 E. 2007/30 K. sayılı kararında <5237 sayılı Yasanın 61/1. maddesi uyarınca, fıkrada belirtilen ilke ve esaslara uygun olarak öncelikle temel ceza belirlenerek, artırım ve indirim nedenlerinin varlığı halinde, önce artırım, sonra indirim nedenleri uygulanmak suretiyle sonuç ceza belirlenmelidir.> denilmek suretiyle ceza hakimimin hüküm kurarken cezayı nasıl belirleyeceği konusunda yol gösterilmiştir. Buna göre hakim suçun sübutu halinde öncelikle TCK'nın 61/1 maddesine göre suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında temel cezayı belirleyecektir.

Neticesi sebebiyle Ağırlaşmış yaralama suçları TCK'nın 87. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin 1 ve 2. fıkraları değişik oranlarda artırımlar öngörmektedir. Bu artırımların TCK'nın 61/1 maddesi uyarınca aynı kanunun 86/1 maddesinde öngörülen alt ve üst sınırları içinde belirlenen temel ceza üzerinde yapılacağı konusunda bir tereddüt yoktur. Esasen Ağır neticelerin ortaya çıkmasına neden bir yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde hafif bir yaralanma olarak kabul edilmesi kasten yaralama suçunun kanunda düzenleniş şekline ve kanun koyucunun amacına aykırıdır.

Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan yaralanmalar neticesi sebebiyle Ağırlaşmış yaralama olarak görülmüş ve TCK'nin 87/3 maddesinde düzenlenmiştir. 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe 5237 sayılı TCK'nın 87/3 maddesi alt ve üst sınırları belirtilen (1 yıldan 6 yıla kadar) ceza hükmü içeren müstakil bir ceza maddesi idi. Ancak TCK'nin 87/3 maddesi 19.12.2006 tarihinde 5560 sayılı kanunla Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır şeklinde değiştirilmiş ve müstakil bir ceza maddesi olmaktan çıkarılmış ve bir artırım maddesi haline getirilmiştir. Yapılan değişiklik sonrası yaralanmanın kemik kırığına ve çıkığına neden olması durumunda TCK'nin 86/1 maddesi uyarınca temel ceza belirlenip, uygulama imkanının varlığı halinde aynı maddenin 3. fıkrasındaki artırım yapıldıktan sonra, kemik kırığı veya çıkığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre 87/3 maddesine göre cezanın yarısına kadar artırım yapılabilecektir.

Soruşturma ve yargılama makamlarınca yaralama suçlarının neticelerin araştırılması yasal bir zorunluluktur. Ancak bu sonuçların Adli Tıp kurumu tarafından belirlenen esaslara uygun olması gerekmektedir. Adli tıp kriterlerine göre hangi yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu belirlenmiştir, Burunda meydana gelen kırığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmalar arasında sayılmadığı görülmektedir.

Yaralanmanın kemik kırığına ve çıkığına neden olduğu iddia edilen sanık hakkında TCK'nın 86/1, 87/3 maddelerinin uygulanma ihtimali bulunduğundan inceleme konusu dava dosyasına bakma görevi ..... Asliye Ceza Mahkemesinindir.

Sonuç: Buna göre Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden ..... Asliye Ceza Mahkemesinin tarih ve 2009/211 sayılı kararın CMK'nın 309. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, Dosyanın mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Başsavcılığı TEVDİİNE, 17.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 13-03-2012, 16:54   #6
selçuk cengiz

 
Varsayılan

BTM ile giderilecek kemik kırığı olmaz. Yasada BTM ile giderilecek yaralanmalar 86/2, vücutta kemik kırığına veya çıkığına neden olmuşsa 87/3 uygulanacaktır. Burada rapor hatalı. Bırakın kemik kırığını, 86/1 de acı veren diyor. Acı vermek dahi 86/2 den daha ağır cezayı öngörüyor. Kemik kırığının ne kadar hafif olursa olsun kanun ayrım yapmamış. Kemik kırığı olursa tabi ki 86/1 den, acı vermekten daha ağır bir sonuçtur. Burada 86/2 düşünülemez.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hakaret ve basit yaralama tuğçee21 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 20-09-2011 12:15
Hakaret ve Basit yaralama Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 2 03-03-2011 12:07
kasten öldürmeye teşebbüs-kasten yaralama yeditepelişehir Meslektaşların Soruları 4 31-08-2010 13:48
basit tıbbi müdahale kavramı gulsarihan Meslektaşların Soruları 0 25-07-2007 13:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06739306 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.