Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tazminat kararın icraya konulup tahsil edilmesi akabinde, kararın Temyiz neticesi boz

Yanıt
Old 17-08-2009, 10:02   #1
küçükşengün

 
Varsayılan Tazminat kararın icraya konulup tahsil edilmesi akabinde, kararın Temyiz neticesi boz

Merhaba;


Mahkemece karar verilen tazminat miktarının icraya konulup tahsil edilmesinden sonra, Mahkemece verilen karar Temyizen bozulup, neticede davanın reddine karar veriliyor.


İcraya parayı yatıran kişi ödediği paranın tamamını İcra dosyasından tamamen almıştır.


Bir süre sonra, İcra dosyasından parasını alan kişi (aradan geçen zamana ait) paranın alım gücündeki düşüş nedeniyle belli bir faiz isteyebilir mi?

Dosyadan parayı çekerken, bu hususta bir ihtirazi kayıt ileri sürüp sürmemesinin bir etkisi olabilir mi?


Bilhassa bu hususta elinde Yargıtay Kararı olan meslektaşların paylaşmalarını istirham ederim.


Selamlarımla.
Old 17-08-2009, 10:16   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:2003/3003
K:2003/7826
T:12.06.2003


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sönunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, geregi konuşuldu düşünüldü:

KARAR : Davacı, mahkeme ilamına dayalı olarak davalının aleyhine giriştiği icra takibi sonunda 22/1/1998 tarihinde 402.568.000TL. yi takip dosyasına yatırdığını, tehiri icra kararı almadıklarını bu paranın davalı tarafından icra dosyasından 3/2/1998 tarihinde alındığını; davanın Yargıtay bozma ilamı ile davacı lehine sonuclanarak, kararın kesinleştiğini, davacının faize ilişkin haklarını saklı tutarak icradan eski halin iadesini istediğini, davalının 6/5/2002 tarihinde icra dosyasına 402.568.000TL. odediğini, davalının zararlarına neden olduğunu ileri sürerek asıl alacağın icraya yatırıldığı 22/1/1998 tarihinden iade edildiği 6/5/2002 tarihine kadar işleyen faizinden dolayı 956.927.145TL. alacağın dava tarihinden yasal faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalı, icra dosyasına yatırılan paranın mahkeme ilamına dayanılarak alındığını, bu nedenle hukuka aykırı eylemleri bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, Ankara 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/5/2000 gün esas 2000/75, karar 2000/292 sayılı kararının kesinleşme tarihi 29/10/2000 tarihi ile, davalı tarafın paranın icra dosyasına iade edildiği 6/5/2002 tarihi arasında davacının talep edebileceği faizin 371.033.506TL. olduğu; bu miktarın dava tarihi olan 11/6/2002 tarihinden yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istegin reddine karar verilmiş; hükum, taraflarca temyiz edilmistır.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki 3.bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davalı, davacı aleyhine aldığı ilamı icraya koyarak 402.568.000TL. yi tahsil etmiş, hükmün bilahare temyizen bozulması üzerine, davacının talebiyle icra dosyasına İİK. 40/1-II maddesinde öngörülen icranın eski hale iadesi prosedürü icinde haksız tahsil ettiği parayı iade etmistir.

Davacının, takip alacaklısı olan davalıya ödediği paradan bir süre yoksun kalmasından doğan zararını davalıdan isteyebilir. Bu zararı davacının parayı icra dairesine yatırdığı 26/1/1998 den, davalının İİK. 40/1-II maddesi prosedürüne uygun olarak iade ettigi tarih olan 6/5/2002 ye kadar faizidir. Bu tarihler arasındaki yasal faize hükmedilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile ilamın kesinleşme tarihinden iade tarihine kadar hesaplanan faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, karar bu nedenle davacı yararına bozulmalıdır.

3- Borçlar Kanununun 104/son maddesi hükmü gereği faize faiz yürütülmesi yasaklanmıştır. Davacı icra dosyasına yatırdığı ve iade edilen ana paranın faizini istemiştir. Mahkemece faiz hesaplanıp, bu miktara dava tarihinden faiz yürütülmesi anılan yasa hükmüne aykırı olup, hüküm bu nedenle davalı yararına bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda 2.nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına, 3.nolu bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının 1 nolu bentteki nedenlerle reddine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.6.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-08-2009, 17:01   #4
Av. Safiye Yüksel

 
Varsayılan

Bu konuda farklı kararlar mevcut.

T.C.
YARGITAY
Dördüncü Hukuk Dairesi
E: 2001/5209
K: 2001/9787
T: 18.10.2001



• 2004 s. İCRA VE İFLAS KANUNU (1)(2) [Madde 24]


Davacı M. Fuat F... vekili Avukat Abdülhamit T... tarafından, davalı İsmail N... aleyhine 01/06/2000 gününde verilen dilekçe ile icra takibi sırasında fazla ödeme nedeniyle iade edilen paranın faizinin ödettirilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/11/2000 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR : Dava, taraflar arasındaki ilamlı takibe dayalı icra dosyasında davacı tarafından alacaklısı olan davalıya fazla ödenen ve sonradan geri alınan paranın faizinin ödettirilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava kabul edilmiş, karar davalı ( alacaklı ) tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu takip ilama dayalı olup, davacı ( borçlu ) da ödemeyi ilama dayanarak yapmıştır. Ne var ki, takibe konu olan ilamın Yargıtay'ca bozulması üzerine davacının ödeyeceği meblağ azalmıştır. Bunun üzerine yeni miktar üzerinden alacak hesaplanıp, bozulan ilama göre davacının ( borçlunun ) fazladan ödediği alacak çıkartılan muhtıra ile davalı ( alacaklı ) dan istenmiş ve davalı muhtıra sonrası fazla ödenen miktarı icra dosyasına yatırmıştır. Davalının ilk ilama dayalı olarak ilamdaki miktarı almasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İcraya konulan ilamın sonradan bozulması ve miktarın daha aza indirilmesi ile davalıdan fazla alınan bedelin iadesi kendiliğinden ödenmesi gereken bir borca dönüşmez. Bunun için davacının davalıyı ihtar etmesi gerekir.
Somut olayda davacının ( borçlunun ) istemi üzerine davalı ( alacaklıya ) fazla ödenen miktarın iadesi hususundaki muhtıra 29/03/2000 tarihinde tebliğ edilmiş ve bedelin yedi gün içinde icra dosyasına iade edilmesi istenmiştir. Davalı ( alacaklı ) ise iadeyi 21/04/2000 tarihinde yapmıştır. Şu durumda muhtırada belirtilen yedi gün geçtikten sonra ödediği güne kadar geçen süredeki faizden sorumlu olması gerekirken, sanki davalı, davacıdan fazladan aldığı parayı icradan tahsil ettiği tarihte temerrüde düşmüş gibi ödetmeye karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/10/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırma davasında verilen kararın icraya konulması için Kesinleşme Şartı var mı? akgnc Meslektaşların Soruları 7 29-04-2016 08:24
Kararın Temyiz Edilmiş Sayıldığı Tarih - Temyiz Edenin Kusurunun Bulunmaması halit pamuk Meslektaşların Soruları 10 25-11-2009 08:46
Boşanma Davasındaki Ara Kararın Temyiz Edilebllirliği. Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 3 24-10-2008 15:51
Hasımsız açılan bir davanın kabulünde kararın temyiz kabiliyeti. barışkurşun Meslektaşların Soruları 0 27-08-2008 18:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04358697 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.