Ptt...tazmİnat

Değerli arkadaşlar,

14.11.2008 Tarihinde (x) Adliyesi nöbetçi mahkemesi (y) kanalıyla (z) adliyesi mahkemesine muhabere yoluyla bir dava dilekçesi gönderdik.Tabii gönderim öncesinde harç vesair masrafları da ödedik.Bunları tevsik eden resmi evrakımız mevcut.Haliyle (z) adliyesinin ilgili mahkemesinden duruşma günü tebligatı bekledik.Ha bugün ha yarın gelir diye diye bekledik.İki aydır (z) merciinden tebligat gelmeyince,merak edip araştırdık. Dikkat buyurunuz 14.11.2008 Günü gönderdiğimiz muhabere evrakı (z) adliyesine 16.01.2009 Günü varabilmiş.Muhabere evrakını tebliğe çıkaran (x) adliyesi ile varış yeri (z) adliyesi,her ikisi de İstanbul Avrupa yakasındadır.Evrakın (x) adliyesinden çıkışından itibaren (z) adliyesine varışına kadarki süreci özetleyen sirküleri de aldık.Şimdi PTT’nin ihmal ve/veya özensizliği sözkonusu değil midir ? PTT aleyhine tazminat davası açmayı düşünmekteyiz.Bu konuyu görüşlerinize açmak istedim.

Saygılarımla…

Tazminat hakkının doğumu zararın varlığına bağlıdır...
Öncelikle bu olaydaki zararınızın varlığı ve boyutu illiyet bağı da gözetilerek irdelenmelidir...
Daha sonra bu irdelemeden çıkarılacak sonuca göre hareket etmenin doğru olacağı kanısındayım...
Örneğin konusunu oluşturan hakkın talep tarihinden itibaren doğmuş sayılacağı bir davada dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve sair haklarınızın zaiyata uğrayıp uğramadığı hususunu değerlendirecek olursak burada muhabere yokuyla açılmış davanın tarihinin havale tarihi olduğu açıktır... Bu yönde bir zarar yoktur... ancak hakkın kesin hükme bağlanmasının gecikmesi nedeniyle bir zarar doğuyorsa bu tartışılabilir...
Yahut ortaya çıkabilecek manevi bir zarar var mıdır?

PTT nin bu ihmali cezai sorumluluk mu doğurur yoksa tazminat sorumluluğu mu?
Bu gibi bir irdelemenin faydalı olacağı kanısındayım...
Saygılar...

Konuyla çok alakası olmadan bir soru sormak isterim sayın Empas söz konusu davayı idari yargı da mı adli yargı da mı açmayı düşündünüz ? Yada hangisinde açılmalıdır yardımcı olursanız sevinirim. Saygılarımla

Sayın Bekir bey benimde şu an Ptt aleyhine açtığım bir tazminat davası var.Kurum vekilleri görev itirazında bulundular. Mahkeme bu itirazı değerlendirme aşamasında.
Bizim olayda PTT memuru ödeme emri tebliğini tebliğde geçen adrese yapıyor.Yalnız belirtilen adresle bizim müvekkil adresin hiç bir alakası bulunmamaktadır.Ayrıca şirket müdürü sıfatıyla herhangi birisinin imzası var. Halbuki öyle bir şirket müdürümüz de yok.Yapılanın amacı takipten haberdar olmayalım. Ki öyle oldu müvekkilimin haberi olmadan başka bir dosyadan alacağı borçlu olduğu dosyaya gönderilerek çekiliyor.Tabi müvekkilimin aleyhine yapılan takibe dayanak senette müvekkilimin imzası bulunmamaktadır. Kanaatimizce PTT memuru görevini asgari düzeyde yerine getirse idi.Bu tebliğ işlemi yapılmayacaktı. Tebliğ bila olup belki müvekkilim bu işlemden haberi olacağı için dosyada tedbir kararı alma şansı olacaktı.
Tabi Savcılığa yaptığımız şikayet 3 yıldır halen bir neticeye ulaşmadı.
Sayın Meslektaşlardan bu konuda bilgi ve tecrübelerini aktarırsa memnun olacağımı bildiririm. Şimdiden teşekkürler

Sayın Şengül , söz konusu itiraz değerlendirildiği zaman , kararı bizlerle paylaşırsanız sevinirim.Saygılarımla