Fiili ayrılık nedeniyle boşanma

Değerli meslektaşlarım bir boşanma davası hakkında yorumlarınıza ihtiyacım var davacının 2002 yılında açtığı dava reddedilmiş ve 2003 yılında kesinleşmiş daha sonra davacı tekrar 2005 yılında dava açmış ve bu davası da reddolarak 2006 yılında kesinleşmiştir.Şimdi ise davacı 2003 yılındaki davanın üzerinden 3 yıl geçtiğini iddia ederek fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası açmıştır ben davalı vekiliyim sorum şu mahkeme fiili ayrılıktaki 3 yıılık süre için 2002 yılındaki davayı mı?yoksa 2005 yılındaki davayımı dikkate alacaktır.

öncekini dikkate alır,
ancak
önceki ni sibipli reddolundu önemli
saygılar

Arada boşanmayı gerektirecek nitelikte geçimsizlik olmadığından mevzubahisle reddolmuş

Sn. Sertan, anlattığınız duruma uygun bir karar bulamadım. Sadece, aşağıda belirttiğim kararı bulabildim. Fikrime göre, olayınızda ilk davanın kesinleşme tarihi önem taşımaktadır. ancak, aşağıdaki kararda da görüleceği üzere iki dava arasında ve ikinci davadan bu zamana geçen sürede davacının kötüniyetini teşkil edecek bir durum söz konusu ise, bu durumda tarafınızca iyiniyetin suiistimaline dayanılarak bir savunma yapılabilir kanaatindeyim.

Saygılarımla,

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/3014
K. 1996/4080
T. 12.4.1996
• BOŞANMA ( Fiili ayrılık )
• FİİLİ AYRILIK SEBEBİYLE BOŞANMA ( Hakkın suistimali )
• HAKKIN SUİSTİMALİ ( Fiili ayrılık sebebiyle boşanma )
• BOŞANMA KARARINDAN SONRA EŞLERİN BİR ARAYA GELMESİ
743/m.134
ÖZET : Koca tarafından açılan boşanma davası, 16.3.1989 tarihinde reddedilmiş, bu karar 27.12.1991’de kesinleşmiştir. Davacının bu yöndeki beyanını teyit eden delillerden red kararının kesinleşmesinden önce eşlerin barışıp bir araya geldikleri, uzun sayılacak bir süre evlilik birliğini yeniden kurup devam ettirdikleri, red kararının kesinleşmesinin ise bu beraberlikten sonraya ait olduğu anlaşılmaktadır. Kocanın davranışı, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.

Bu durumda mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, yasanın yorumunda, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI :

Medeni Kanun’un 134/son maddesinde, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilebileceği öngörülmüştür.

Koca tarafından açılan boşanma davası, 16.3.1989 tarihinde reddedilmiş, bu karar 27.12.1991'de kesinleşmiştir. Davacının bu yöndeki beyanını teyit eden delillerden red kararının kesinleşmesinden önce eşlerin barışıp bir araya geldikleri, uzun sayılacak bir süre evlilik birliğini yeniden kurup devam ettirdikleri, red kararının kesinleşmesinin ise bu beraberlikten sonraya ait olduğu anlaşılmaktadır. Kocanın davranışı, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir ( MK. m. 2/2 ). Aksi düşünce red kararını alan koca, eşi ile bir araya gelecek, sonra dilediği bir tarihte bu beraberliği sona erdirecek, bilahare aldığı red kararını kesinleştirecek ve üç yıl sonra da dava açabilecek duruma gelecektir. Böyle bir halde, kötü niyetli tarafın korunmasına imkan bulunmamaktadır. Yasada yer alan "..bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren" sözleri, münhasıran sürenin başlangıcını belirlemek amacı ile kanunda yer almakta olup yasada öngörülen evlilik birliğinin yeniden kurulmama şartının davanın reddinden itibaren bulunması gerekir. Esasen aksi halde evlilik birliğinin YENİDEN KURULAMAMASINDAN da sözedilemez. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken, yasanın yorumunda, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, kadının temyizi üzerine gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), bozma sebebine göre de kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.

ilk davadan sonra taraflar biraraya gelmemişse ilk davanın kesinleşmesi tarihinden itibaren süre işlemeye başlar,yani fiili ayrılıkta ilk dava baz alınır.Kişinin ikinci bir dava açmış olması yalnız başına fiili ayrılığı ortadan kaldıran bir neden değildir.Ayrıca ikinci dava açılması ilk davanın kişiye sağladığı olanaklardan feragat anlamını taşımaz.

Fiili ayrılığa dayalı boşanmada yasa, red kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl sürenin geçmesini ve bu süre zarfında müşterek hayatın yeniden kurulamamasını öngördüğüne göre burada süre şartı ile yeniden bir araya gelme şartı beraber aranmaktadır. Somut olayda ise her ne kadar yeniden müşterek hayat kurulamamışsa da, ilk davadan sonra yasanın öngördüğü süre geçmeden 2.dava açıldığından, 3 yıllık süre kesilmiş olur kanaatindeyim. Bu sebeple 2.davanın kesinleşmesinden sonra süre yeniden işleyecektir diye düşünüyorum.

Reddedilip kesinleşen bir mahkeme kararının üzerinden 3 yıl geçmiş ve taraflar biraraya gelmemişlerse , 2. dava kabul edilir.
Açılan 2. dava zaten, bu süre dolmadığından ve/veya 1. dava ile aynı gerekçelerle reddedildiğine göre; 3 yıllık sürenin başlangıcı 1. davanın kesinleşme tarihidir.

kafanısı karıştırmak istemem ancak bu konuda açık bir yargıtay karı bulamadığımız için bence sizin ne istediğinize göre değişir.Eğer isteğiniz boşanmamaksa bence 2.geçerli olacağından bahisle diuretip hakimi ikna edebilirsiniz. eğer isteğidiğiz boşanmaksa zaten sorun yok Zira kanatimce 1.dava esas alınır.
Yinede biz avukatların işi hukuki zeminde olmayacak gibi görüneni olur yapmak olduğundan uğraşmanız sonuç verir düşüncesindeyim.

Alıntı: Yazan djazz nckafanızı karıştırmak istemem ancak bu konuda açık bir yargıtay kararı bulamadığımız için bence sizin ne istediğinize göre değişir.Eğer isteğiniz boşanmamaksa bence 2.geçerli olacağından bahisle diuretip hakimi ikna edebilirsiniz. eğer isteğidiğiz boşanmaksa zaten sorun yok Zira kanatimce 1.dava esas alınır. Yinede biz avukatların işi hukuki zeminde olmayacak gibi görüneni olur yapmak olduğundan uğraşmanız sonuç verir düşüesindeyim.

bol şanslar

Tam aradığınız karar..Zor bulacağımı düşünmüştüm ama çok kolay ulaştım

Reddedilen boşanma davasından sonra açılan diğer davaların 3 yıllık süreye etkisi

BOŞANMAYA KARAR VERİLMESİ İSTEMİ - EVLİLİK BİRLİĞİNİN YENİDEN KURULAMAMASI
Karar Tarihi : 11.05.2005
Karar No : 7727
Karar Yılı : 2005
Esas No : 5633
Esas Yılı : 2005
Daire No : 2
Daire : HD
**************
(4721 s. K. m. 166)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için boşanma sebeplerinden herhangi biri ile açılmış ve reddedilmiş olan davada kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç yılın geçmesi ve evlilik birliğinin yeniden kurulamaması yeterlidir. Reddedilen davanın taraflar arasındaki son dava olması koşul değildir. Reddedilen ilk dava 6.5.2000 tarihinde kesinleşmiş olup, bu dava üç yıllık fiili ayrılık süresi sonunda açılmıştır. Evlilik birliği yeniden kurulamadığından davanın kabulü gerekir.Daha sonra açılmış olan davanın kesinleşme tarihine göre üç yıllık sürenin dolmadığından söz edilerek davanın reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.05.2005

Davacı kocanın açtığı boşanma davası reddedilmiş üzerinden 4 yıl geçmiştir daha sonra kadının evlilik birliğinin sarsılmasından dolayı açmış olduğu dava reddedilmiştir bunun üzerinden 2 yıl 6 ay geçmiştir.
TMK 166/4 e göre fiili ayrılık nedenine göre dava açmak istemekteyim 3 yıllık kesinleşme süresi kanımca ilk açılan dava ile başlar bu konuda fikirlerinizi ve yargıtay kararlarını bekliyorum.Teşekkürler.

Alıntı: Yazan ozlemaksoy Davacı kocanın açtığı boşanma davası reddedilmiş üzerinden 4 yıl geçmiştir daha sonra kadının evlilik birliğinin sarsılmasından dolayı açmış olduğu dava reddedilmiştir bunun üzerinden 2 yıl 6 ay geçmiştir. TMK 166/4 e göre fiili ayrılık nedenine göre dava açmak istemekteyim 3 yıllık kesinleşme süresi kanımca ilk açılan dava ile başlar bu konuda fikirlerinizi ve yargıtay kararlarını bekliyorum.Teşekkürler.

Sayın özlemaksoy,

Sorunuz bu forumdaki soruya çok benzediği için, buraya taşıdım.

Saygılarımla

Eşlerden hangisi tarafından ve hangi nedenle açılmış olursa olsun ,önemli olan daha önce açılmış ve reddedilmiş,kesinleşmiş bir boşanma hükmünün bulunmasıdır. Yargıtay 2. HD 25.9.1997 E 8162- K 9641
Aynı konuda : Özet : Davacı,taraflar arasında daha önce açılan ve reddedilen davalardan herhangibirine dayanabilir. 2.HD 27.11.1990 1990/9484-11682
Yargıtay 2. H.D. 12.11.2003 T. 2003/14149-15444 Sayılı ilamı da aynı konuya ilişkin olarak ; açılmış davalardan herhangibirinin reddinden itibaren fiili ayrılık süresinin başlayacağına hükmetmiştir.
Bu kararlara göre,daha evvel açılmış ve reddedilmiş davanın üzerinden 3 yıl geçtiği halde evlilik birliğinin yeniden tesis edilemediği durumda,taraflardan herhangibiri,ilk davayı açan davacı veya davalı , 3 yıllık fiili ayrılık süresinin dolması üzerine bu sebeple boşanmayı isteyebilir.Aslında kanun maddesi bu soruya cevap verir mahiyettedir :

( Bu konu ile ilgili özellik arzeden bir durum,boşanma davalarının reddine ilişkin olarak kesinleşmiş yabancı mahkeme kararlarına dayalı fiili ayrılık süresine dayanarak Türkiye"de dava açılıp açılamayacağına ilişkin olup,Yargıtay 2. H.D.. 16.9.1991 tarihli kararı ile;yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş red kararlarının tenfizine dair Türk mahkemelerince karar verilmedikçe 3 yıllık fiili ayrılık süresinin başlangıcında nazara alınamayacaklarına hükmetmiştir.)

TMK m 166/4 " Boşanma sebeplerinden herhangibiriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde ,her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. "

Dava MK 166/4'e göre kabul edilecek;ancak ayrılık süresince yeni durum ve olaylara dayanılması söz konusu değilse;davası reddedilen tarafın kusurlu olduğu varsayılır.Boşanmanın fer'ilerine ilişkin karar verilirken bu husus mahkemece göz önüne alınmalıdır.Yargıtay görüşü de bu doğrultudadır.

Bu bilgiyi ve görüşü daha önce fiili ayrılık sebebiyle boşanma durumunda nafaka ve tazminat konulu tartışma kapsamında aynen dile getirmiş ve yargıtay uygulamasının bu yönünü o tartışma kapsamında aktarmıştım. Bu tartışmanın konusu ise,fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasının,önceden açılmış ve reddedilmiş iki davadan hangisine ve kimin dayanabileceğine ilişkindi. Konunun ikiye ayrılmış ve ayrı ayrı tartışılmış ve tartışılmakta olduğunu,sizin katkı yaptığınız konu kısmının ise kendi başlığına ilişkin yerde dile getirilen ve paylaştığınız görüşleri içerdiğini hatırlatır iyi günler ve çalışmalar dilerim.

Eşlerin 4 yıldan beri ayrı yaşamaları boşanma sebebi midir. Önceden açılmış bir boşanma davası yok.

Alıntı: Yazan Hukuka Saygı Eşlerin 4 yıldan beri ayrı yaşamaları boşanma sebebi midir. Önceden açılmış bir boşanma davası yok.

Sadece "4 yıl+ ayrı yaşamak", boşanma sebebi değildir.

Sn.Suat ERGİN'e tamamen katılıyorum.Fiili ayrılığın süresi ne kadar uzun olursa olsun, fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Yasadaki genel yada özel boşanma sebeplerinin mevcudiyeti ispatlanmalıdır.Saygılar

Merhaba Arkadaşlar, benim sorum fiili ayrılık sebebiyle boşanma davası açtık, karşı taraf ön inceleme aşamasında sadakatsizlik sebebiyle boşanma davası ile birlikte maddi manevi tazminat ve nafaka talebinde bulundu bizim davamızla birleştirme istedi. Taraflar ilk davanın reddinden sonra bir araya gelmemiş, 3 yıllık süre geçmiştir.Fiili ayrılık sebebiyle davamıza açılmış iken davalının bize karşı açtığı davada ne olur.Öncelik hangisinin teşekkürler.