Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

280 Klasörün Kaybolduğu Davada Tarihi Son

Yanıt
Old 04-10-2006, 08:49   #1
mslmklvz

 
Varsayılan 280 Klasörün Kaybolduğu Davada Tarihi Son

Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi,..., 20 sanığı müebbet, 2 sanığı 16 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırdı. Davanın bugünkü duruşmasına, sanık Turhan Yalçın Bürkev ile bazı sanıkların avukatları katıldılar. Ancak davayla ilgili tutuklu sanık bulunmuyor.

Esas hakkındaki savunmaları sorulan sanık avukatlarından bazıları, ”dosyanın kapsamlı olması ve savunmada kullanacakları belgelerin kayıp olmasını” gerekçe göstererek, savunmalarını hazırlayamadıklarını söyledi.

Sanık avukatlarından Ömer Kavili, dosyaların eksiksiz olarak inceleme şansına sahip olmadıklarını ifade ederek, bu şartlarda savunma yapamayacaklarını söyledi.

Kavili, 1996 yılında 740 klasör olan dava dosyasının, ilk karardan sonra Yargıtay'a 465 klasör olarak gönderildiğini, bugün 280 klasörün kayıp olduğunu belirtti.

Savunmalarını hazırlamak için delillere ulaşmaları gerektiğini anlatan Kavili, eksik belgeler bulunduktan sonra savunma yapacaklarını ifade etti.

Sanık Yalçın Bürkev'in avukatı Gevriye Atlı Akın da, Ankara Barosu Ceza Muhakemesi Merkezi tarafından yeni görevlendirildiğini, klasörlerde yaptıkları inceleme sonucunda müvekkiliyle ilgili hiçbir belgeye ulaşamadığını söyledi ve esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre istedi.

Diğer sanık avukatları ise önceki savunmaları doğrultusunda beraat kararı verilmesini istediler. Mahkeme heyeti, davanın geldiği aşama ve sanık avukatlarına savunma için daha önce de süre verildiği gerekçesiyle ek süre taleplerini reddetti.

“MÜNECCİM DEĞİLİZ”
Bunun üzerine tekrar söz alan avukat Kavili, görmedikleri belgelerle ilgili savunma yapmaya kendilerini yetkili bulmadıklarını dile getirdi. Kavili, “Biz avukatız. Müneccim değiliz. Bu koşullarda savunma yapacak olursam, müvekkilime ihanet etmiş olurum” dedi.

Avukat Gevriye Atlı Akın da Ceza Muhakemesi avukatı olması nedeniyle müvekkiline karşı sorumluluğu olduğunu ifade ederek, savunma yapmayacağını bildirdi.

Bunun üzerine son sözleri sorulan avukatlardan Kavili, mahkeme heyetinin hukukun dışına çıktığını ileri sürerek, “Kişisel ahlakım ve meslek onurum adına böyle bir duruşmada yer alamam” dedi ve salonu terk etti.

KARAR
Mahkeme heyeti, eski Türk Ceza Kanununu (TCK) sanıkların lehine değerlendirdi ve “anayasal düzeni cebren bozmaya teşebbüs” suçunun tanımlandığı 146/1. maddesinden hüküm kurdu. Mahkeme, olay tarihinde yaşları 18'in altında olan Veli Yıldırım ile Hüseyin Arslan'ı 16 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırdı.

Cahit Akçam, Halil Yasin Ketenoğlu, Bünyamin İnan, Murat Parlakay, Turhan Yalçın Bürkev, Erdoğan Genç, Nuri Özdemir, Osman Nuri Ramazanoğlu, Hıdır Adıyaman, Nurettin Aytun, Emin Koçer, Hasan Ertürk, Yaşar Kambur, Atalay Dede, Mehmet Akın Dirik, Melih Pekdemir, Celal Mut, Hilmi İzmirli, Mehmet Hassoy ve Yusuf Yıldırım eski TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi.

Sanıklar hakkında eski TCK'nın takdiri indirim maddesini uygulayan mahkeme, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını, müebbet hapis cezasına indirdi.

Mahkeme, sanıkların daha önce tutuklu kaldıkları süreyi göz önüne alarak, tutuklanmalarına yer olmadığına karar verdi.

DAVA SÜRECİ
Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde, 574 sanıkla 18 Ekim 1982 tarihinde başlayan ana ....davasında, birleştirilen dosyalarla sanık sayısı 723'e çıkmıştı.

Sıkıyönetim Mahkemesi, 17 Temmuz 1989'da, 7 kişi hakkında idam, 39 kişi hakkında ömür boyu, 346 kişi hakkında 2 ile 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezaları vermişti.

Kararın bozulması ve sıkıyönetim mahkemelerinin kaldırılmasının ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ikinci yargılamada, idam cezası istemiyle yargılanan 22 sanıktan 2'si idam, 20'si müebbet hapis cezasına mahkum olmuştu.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 28 Mayıs 2004'te, müebbet hapis cezasına çarptırılan 20 sanık hakkında verilen kararı bozmuştu. Bozma gerekçesinde, kararın kaldırılan idam cezası yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası üzerine kurulması gerektiği belirtilmişti.
http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=163570
Old 04-10-2006, 15:43   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Enteresan Bir Dava

Selamlar,

Hem tanık hem de müdafii olarak görüş belirtmek ve aşağıdaki soruları sormak istiyorum.

Tanık sıfatıyla görüşlerim: Sayın Kavili'nin "Mahkeme heyetine hakaret ettiği iddiasıyla" yargılandığı davanın son duruşmasına müdafii sıfatıyla katıldım. Duruşmadan sonra dava dosyasını ve dosyaya gelen evrakları birlikte inceledik. "Avukata, Heyete Hakaret Davası" başlıklı forumda Sayın Kavili'nin ayrıntılı olarak açıkladığı gibi; dizi pusulasında açıkça tahrifat yapılmış olduğunu tespit ettik.Klasör sayılarında oynama yapılmış...Dolayısıyla 280 dosyanın kaybolması vakasının doğru olduğunu gördüm.

Hal böyle iken yukarıdaki haberi değerlendirdiğimizde katılımcılara şunları sormak istiyorum:

1- Sayın Kavili'nin dünkü duruşmada sarfettiği;
Alıntı:
“Biz avukatız. Müneccim değiliz. Bu koşullarda savunma yapacak olursam, müvekkilime ihanet etmiş olurum
şeklindeki sözleri yeni bir hakaret olarak algılanıp, hakkında dava açılır mı?

2-Yine duruşmada,
Alıntı:
“Kişisel ahlakım ve meslek onurum adına böyle bir duruşmada yer alamam”
diyerek duruşmayı terk etmesi hususunda ne düşünürsünüz? Duruşmanın inzibatını bozmuş olur mu? Avukatlık Hukuku bakımından başkaca suçlar var mıdır?

3- İkinci maddede yazdığım sözleri ve davranışı için,kendi müvekkili şikayet ederse görevi ihmal suçunu işlemiş olur mu? Çünkü hem savunma yapmamış, hem de duruşma salonunu terk ederek savunmasız bırakmıştır.

4- Dava klasörlerinden 280 adetinin kaybolması, davada verilecek kararı etkilemez mi? Örneğin bir sanıkla ilgili tüm belge ve ifadeler diyelim ki bu klasörlerden birisindeyse sizce mahkeme sanığı neye göre cezalandırmıştır?

5- l982 yılında açılan bu davada görev alan bir çok hakim muhtemelen emekli olmuştur. Kararı veren heyetteki yargıçlar da muhtemelen henüz hakimlik stajı yapmaktaydılar.Yine diyelim ki, Sayın Kavili ve diğer avukatlar yalan söylemekteler...Klasör sayısı gerçekten 465 olsun...Heyet eldeki bu klasörleri inceleyerek mi vicdani kanaatlerine göre mahkumiyet kararı vermiştir?

Görüşlerini bildirecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum.

Saygılarımla

Not: Yukarıdaki yazı tamamen ceza hukukuna ilgisi dolayısıyla Av.Suat Ergin sıfatıyla yazılmıştır.
Old 05-10-2006, 00:38   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

1- Yok artık!
2- "Meslek Kuralı : Avukat duruşmayı terk edemez. Ancak kişisel ya da meslek onurunun zorunlu kıldığı durumlarda duruşmadan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal Baroya bilgi verir." Baroya bilgi verildiği takdirde baronun da yerinde bulacağına inanıyorum, inanmak istiyorum.
3- Mahkemenin suçun zorunlu müdafi gerektirmesi nedeniyle yeni bir müdafi talep etmeksizin karar vermesi CMK'ya aykırıdır, mutlak bozma nedenidir. Ayrıca savunma hakkı kısıtlanmıştır. Yukarıdaki bildirim karşısında baro'nun olumlu kararı karşısında görevi ihmal suçunun oluşup oluşmayacağı yargılama makamlarınca takdir edilecektir. Ancak benim görüşüm suçun oluşmayacağı şeklindedir. Zira gerekçe haklıdır.
4- Mahkemenin işi başından savma niyetiyle hareket ettiği kanaatindeyim.
5- Onu yargılamayı yapan hakimlerden başka kimse bilemez. Eğer inceledilerse birkaç klasörden ibaret bir gerekçeli karar beklenmelidir.
Old 09-10-2006, 02:04   #4
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan 280 Klasörün Kaybolduğu Davada Tarihi Son

Bence de cezai anlamda bir suç oluşturamaz. Ancak bir disiplin suçu oluşturabilir. Savunma görevini ihmal etmesi nedeni ile.

Bence Kavili'nin çıkmaması sözlerini sonuna kadar tutanağa geçmesi daha iyi olurdu. Ama orada değildim ve tercih onun.

saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdari Davada Vekalet Ücreti gugule Meslektaşların Soruları 7 02-04-2016 10:51
Kısmi Davada Ücret-i Vekalet Adli Tip Meslektaşların Soruları 6 27-06-2008 11:06
ticari davada tanık delili belle Meslektaşların Soruları 1 18-06-2006 17:39
İdari Davada Davalı muratozsa Meslektaşların Soruları 1 22-07-2004 17:10
Davada Hazır Bulunulması Mecburimi Adalet Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04462504 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.