Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bilirkişinin aracın hızı ile ilgili yorum yapması

Yanıt
Old 26-12-2009, 15:47   #1
Av.SUDENAZ

 
Varsayılan Bilirkişinin aracın hızı ile ilgili yorum yapması

Arkadaşlar benim davam da bilirkişi müvekkilin taşıdığı yükle müvekkilin aracının yana devrilmesiyle ilgili olarak sadece cd ve fotoğraflara dayanarak müvekkilin hızlı gittiğini söleyerek müvekkile kusur atfetmiştir. Olay yerinde lastik hızı flan yok. Biz rapora müvekkilin hızlı gitmediğini söyleyerek itiraz ettik. Bilirkişi 2. raporunda hızdan kasıt bildiğimiz hız değildir. 20 km hızı aşmamalıdır hız olarak demektedir. Yükü ve yolun eğimli oılması sebebiyle. Bilirkişi olaya tanıkmıdır ki müvekkilin hızlı gittiğini sölemektedir. Bu konuyla ilgili olarak yargıtay kararı bilen varmı??? ACİLLL. 28.12.2009 da duruşması var.
Old 26-12-2009, 15:56   #2
Av. Kayaş

 
Varsayılan

Selamlar.
Aracın devrilmesi sebebi ile ilgili sizin iddianız nedir? Yanlış yükleme yapıldığı gibi birşey mi?
Old 26-12-2009, 16:12   #3
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.SUDENAZ
Arkadaşlar benim davam da bilirkişi müvekkilin taşıdığı yükle müvekkilin aracının yana devrilmesiyle ilgili olarak sadece cd ve fotoğraflara dayanarak müvekkilin hızlı gittiğini söleyerek müvekkile kusur atfetmiştir. Olay yerinde lastik hızı flan yok. Biz rapora müvekkilin hızlı gitmediğini söyleyerek itiraz ettik. Bilirkişi 2. raporunda hızdan kasıt bildiğimiz hız değildir. 20 km hızı aşmamalıdır hız olarak demektedir. Yükü ve yolun eğimli oılması sebebiyle. Bilirkişi olaya tanıkmıdır ki müvekkilin hızlı gittiğini sölemektedir. Bu konuyla ilgili olarak yargıtay kararı bilen varmı??? ACİLLL. 28.12.2009 da duruşması var.

Merhabalar;

Öncelikle, Mahkemece alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporlarının dosya içeriğine ve olaylara uygun ve Yargıtay denetimine elverişli olması gerekir. Alınan iki rapor arasında çelişki var ise yeniden rapor alınmalıdır. Çelişki yok ise de ikinci rapor itirazlarınıza doyurucu bir yanıt vermemiş ise mahkemeden yeniden rapor alınmasına karar vermesini talep edeiblirsiniz. Kısa bir arama ile bulabildiğim en yakın kararı alıntılıyorum, saygılarımla:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/10776
Karar: 2003/1810
Karar Tarihi: 03.03.2003

Dava: Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.07.2002 tarih ve 2002/397 - 2002/838 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca çarpması sonucu oluşan 996.003.000.-TL hasar bedelinin müvekkilince sigortalısına ödendiğini ileri sürerek, 747.002.000.-TL hasar bedelinin temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.

Mahkemece, iddia, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, kaskolu aracın tam kusurlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, TTK.nun 1301 nci maddesine dayalı kasko sigorta rücu davasıdır. Uyuşmazlık, kusur noktasında toplanmaktadır.

Trafik kaza tespit tutanağında, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı oldukları aracın, kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığı belirtilerek, kusurlu olduğu belirtilmiştir. Dosya üzerinden inceleme yapan bilirkişi, hükme esas alınan raporunda, kaskolu aracın tali yoldan geldiğini, bu araca göre sağdaki ana yolda seyredip, üçlü kavşağa girmekte olan diğer araca öncelik vermesi gerekirken, doğrudan ana yola çıkarak çarpışmaya neden olduğunu belirterek, kaskolu aracın tam kusurlu olduğu sonucuna varmıştır. Davacı vekili, rapora itirazında,kaskolu aracın, ana yoldan geldiğini ve kavşağa diğer araçtan önce girip, bitirmek üzere iken, çarpılmaya maruz kaldığını ileri sürmüştür. Mahkemece, yeni bir bilirkişi incelemesine gerek görülmediği gerekçede belirtilmekle yetinilmiş, kusur noktasında somut bir tartışma ve açıklamaya yer verilmemiştir.

Oysa, 2918 sayılı KTK.nun 57 nci, Yönetmeliğin 109 ncu maddesinde, kavşaklarda geçiş hakkı ve önceliğine ilişkin çeşitli olgu ve olasılıklara göre kurallar getirilerek, düzenleme yapılmıştır. Bu kuralların, somut olay bakımından yeterınce incelenip irdelenmesi gerekmektedir. Aynı Yasa'nın 3 ncü maddesinde, "Anayol" ve "Tali Yol" kavramlarının tanımları da yapılmıştır.

Bu durumda, yapılan bu açıklamalar ışığında, mahkemece, olay yerinde keşif yapılarak, başka bir uzman bilirkişi ya da kurulundan, rapora sonuca etkili ve esaslı noktalarda yapılan itirazı da dikkate alan ve Yargıtay denetimine elverişli yeni bir rapor alınması, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, trafik tespit tutanağında olay yerine ilişkin olarak belirtilen aynı maddi olguların değerlendirmesini yaparken, maddi ve hukuki dayanaklarını göstermeden aksi sonuca varan bilirkişinin yetersiz raporuna itibar edilerek, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Old 26-12-2009, 16:19   #4
Av.SUDENAZ

 
Varsayılan

Arkadaşlar sorularınızı cevaplayayım. Yanlış yükleme iddiasında bulunduk ama bilirkişi kazanın yanlış yüklemeden olmadığını söylüyor.
Özgür Bey 2 kere rapor alındı. İkisinde de bilirkişinin görüşü aynı. Kamyon hızlı diyor. Görmüşmü ki diyorum ben. bilirkişi bunu bilebilirmi diyorum ben. Bu konudan olaya yaklaşıp bu konuda bilirkişi raporu bulabilirmiyiz????
Old 26-12-2009, 16:21   #5
Av. Kayaş

 
Varsayılan

Kanımca Av. Sudenaz'ın sorduğu soruda çelişkili iki rapordan bahsedilmiyor. Benzer nitelikte iki rapor var. Sürücü vekilinin iddia ettiği ve üzerinde durduğu husus sürücünün hızlı gitmediği yönünde. İlk sorumu şu yüzden sordum. Eğer aracın devrilmesi teknik olarak 20 km lik bir hızın üzerinde mümkün olacaksa, bilirkişi bu yönde rapor verebilecektir. Yani bu mühendislikle ilgili bir konu.
Size önerim bu konuda uzmanından özel bir bilirkişi raporu alın ve bu şekilde itiraz edin. Aksi halde benzer iki rapor varken itiraz dikkate alınmayacaktır diye düşünüyorum.
Old 26-12-2009, 16:26   #6
Av. Kayaş

 
Varsayılan

Bilirkişi görmemiş olsada hızı bilebilir. eğer yükleme bilgileri dosyada mevcut ise(kamyon özellikleri ve mekan fotoğrafları dosyada var zaten anladığım kadarıyla) uzman mühenis hangi hızda aracın devrilebileceğini tespit edebilir. Yükleme olması gerekenden fazla ise ve yüklemede teknik olarak yanlışlık var ise bunun üzerinde durabilirsiniz.
Old 27-12-2009, 14:30   #7
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Somut olayınıza tam uymasa da hatalı yüklemede yüklemeyi yapana da kusur izafe eden bir Yargıtay kararını aktarıyorum.

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/4590
Karar: 2005/1098
Karar Tarihi: 14.02.2005

RÜCU DAVASI - SİGORTANIN ZARARI TAŞIYICIDAN TAHSİLİ TALEBİ - İCRA TAKİBİ - FAİZ MİKTARININ BELİRLENMESİ - KUSUR ORANI - BİLİRKİŞİ

ÖZET: Söz konusu dava, taşıma sigortası yapan davacı şirketin kendi sigortalısına ödediği meblağı, kusurlu taşıyıcıdan tahsil etmek üzere açtığı rücu davasıdır. Somut olayda bilirkişi incelemesi ile taşıyıcının %50 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu durumda somut olay yönünden değerlendirilmesi gerekirken bu hususun karar yerinde tartışılmaması doğru görülmemiş, verilen karar hukuka aykırı bulunmuştur.

(6762 S. K. m. 1301, 767)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 16.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.12.2003 tarih ve 2002/1848-2003/1023 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkili tarafından nakliyat sigorta poliçesi düzenlenen emtianın davalı tarafından taşınması sırasında meydana gelen kazada emtianın hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, sorumluluğun yüklemeyi yapan firmaya ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açıldığı, davalı sürücünün kazada %50 kusurlu olduğu, hatalı yüklemeyi yapan dava dışı firmanın da %50 kusurlu olduğu sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile icra takibinin 01.0369.000.000.TL. asıl alacak ve 1.232.100.000.TL. işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, taşıma sigortası yapan davacı şirketin kendi sigortalısına ödediği meblağı, kusurlu taşıyıcıdan tahsil etmek üzere açtığı rücu davasıdır.

T.T.K.nun 1301 nci maddesine göre, sigortacı ödediği miktar için sigortalıya halef olur. Taşıma ilişkisinde taşıtan durumundaki sigortalı hangi haklara haiz ise, rücu davasında sigorta şirketi de aynı haklara sahiptir.

Dolayısıyla sigortalının tabi olduğu zamanaşımı süresinin sigorta şirketi hakkında da uygulanması gerekmektedir.

Davalı, yargılama sırasında süresi içerisinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup, mahkeme, ilk olarak icra takibinin iki yıl içerisinde yapıldığı gerekçesiyle ve daha sonra gerekçeli kararda taşıma sözleşmesinin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gerekçesiyle, zamanaşımı def'ini yerinde bulmamıştır.

Zarar, taşıma akdinin ifası sırasında meydana gelmiş olup, zamanaşımı savunmasının TTK.nun 767 nci maddesi hükümleri gözetilerek değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece karar gerekçesinde isabetli olarak bu maddenin uygulanacağı kabul edilmiş ise de, anılan maddeye göre taşıma sözleşmesinden doğan tüm alacakların bir yılda zamanaşımının uğrayacağı düzenlenmiş olup, ancak, 767/5.maddede taşıyıcının hile veya ağır kusur durumunda zamanaşımının bu madde hükmüne tabi olmayacağı belirtilmiştir.

Yapılan yargılamada davalı taşıyıcının hilesi veya ağır kusuru ileri sürülmemiş olup, Mahkemece de yaptırılan bilirkişi incelemesi ile taşıyıcının %50 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Bu durumda T.T.K.nun 767/1. ve 5. bentlerin somut olay yönünden değerlendirilmesi gerekirken bu hususun karar yerinde tartışılmaması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 27-12-2009, 16:04   #8
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. Av. SUDENAZ
Sn. Av. KAYAŞ'ın değerlendirmeleri isabetli. Belgelerdeki ( yük / araç tonajı / yolun eğimi ve sathının özelliği gibi ) veriler, basit bir hesaplama ile aracın koşullar gereği ortalama ( yaptığı )yapması gereken hız limitini bulmamız sonucuna ulaştırır.Ayrıca, olay saatinde hava durumunun ilgili kurumdan istenmesinin sağlayabileceği yarar da düşünülmelidir.
İyi Çalışmalar.
Old 27-12-2009, 18:19   #9
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.SUDENAZ
Bilirkişi olaya tanıkmıdır ki müvekkilin hızlı gittiğini sölemektedir. Bu konuyla ilgili olarak yargıtay kararı bilen varmı??? ACİLLL. 28.12.2009 da duruşması var.

Bilirkişinin aracın hızını tespit etmesi için olaya tanık olmasına gerek yok.Kazalarda aracın hızı bilirkişiler tarafından tespit edilebilmektedir.Gayet tabii ,bilirkişi hız tespitini salt cd ve fotoğrafları inceleyerek yapmışsa ; teknik anlamda doğru sonuca gitmesi olanaksız diye düşünüyorum.Yine, bu hususta bilirkişi raparlarında çelişki olduğundan bahisle ; Adli tıp trafik ihtisas dairesinden rapor aldırılabilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kredi veren bankanın kasko yapması, bu arada aracın el değiştirmesi cansu hevesli Meslektaşların Soruları 2 03-09-2009 12:27
ayıplı aracın iadesi davası devam ederken aracın pert olması RAZUHUMİN Meslektaşların Soruları 0 25-08-2009 16:42
Adsl Hızı Av. Bülent Sabri Akpunar Teknoloji ve Bilgisayar 3 20-08-2007 16:47
bilirkişinin kıstasları Alper Özboyacı Hukuk Soruları 2 20-06-2007 12:16
kiraya verilen aracın kaza yapması, kiraya verenin sorumluluğu ersen Meslektaşların Soruları 4 31-05-2007 08:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04781199 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.