Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hukuk Usulü M. 193/3

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-03-2010, 19:37   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Hukuk Usulü M. 193/3

Merhaba,

Verilen görevsizlik kararı üzerine HUMK.m.193/3 gereği:


"...Her iki halde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi "

gerekir. Aksi halde dava açılmamış sayılır. Yasanın lafzından anlaşılan, hüküm; amir hükümdür.

*

Peki, bu gönderme dilekçesi, henüz yasanın aradığı süre başlamadan, yani karar kesinleşmeden ÖNCE verilirse sizce ne olur?

Saygılarımla...
Old 18-03-2010, 21:49   #2
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Bence davacı bu halde de HUMK 193/3'e uygun davranmış kabul edilmelidir.Özellikle davacı kararı temyiz etmeden ve henüz temyiz süresi dolmadan göndermeyi talep etmişse bu sonuca ulaşmak daha kolay olur.Bu halde bu davranışın temyizden feragat olarak yorumlanması mümkündür.
Buna karşılık hem kararı süresi içinde temyiz edip hem de örneğin aynı anda veya dosya Yargıtay'a gitmeden göndermeyi talep eden davacının(kararın onanarak gelmesi ihtimalinde) davranışına aynı sonucu bağlama noktasında ise tereddütlüyüm
Old 18-03-2010, 22:04   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Karar davacı tarafça temyiz edilmiş ve onanarak dönmüştü. Biz davalıyız. Onama kararına karşı karar düzeltme yolu da açıktı. Nihayetinde kararın kesinleşme tarihinden 6 gün önce görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde dilekçe verilmiş, karar bu dilekçeden 6 gün sonra kesinleşmiş...

Görevsizlik kararının hüküm ve sonuçlarını henüz kesin hüküm niteliğini kazanıp da doğurmadığı bir aşamada bir diğer mahkemeye gönderme talebi, yok hükmünde sayılmalı gibi düşünüyorum...

Ama sadece düşünüyorum.
Old 19-03-2010, 01:25   #4
Avukat Ali TÜRKER

 
Varsayılan DİlekÇenİn İptalİ, Yetkİsİzlİk, GÖrevsİzlİk, GÖnderme Talebİ, Hangİ Tarİh

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Merhaba,
Verilen görevsizlik kararı üzerine HUMK.m.193/3 gereği:
"...Her iki halde kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı kağıdı tebliğ ettirilmesi "
gerekir. Aksi halde dava açılmamış sayılır. Yasanın lafzından anlaşılan, hüküm; amir hükümdür.*
Efendim burada dilekçenin iptaline yada mahkemenin görevsizliği veya yetkisizliğine karar verilmesi hallerinde, buna karşı temyiz yoluna gitmeyen kişinin dilekçesini yenilemesi ya da yetkili veya görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi talebini mahkemeye yöneltebileceği en son günün hükmün kesinleşmesinden itibaren hesap edidiğinde 10. günden sonra artık dilekçenin yenilenemeyeceği, doysanın yetkili veya görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilemeyeceği, yani, takipsizlik nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılacağı düzenlenmektedir. Yani yasa, son günü açıkça ortaya koymakta, gerekçeli karar tebliğ edilmeden, tebliğ edildikten sonra kesinleşme beklenilmeden yeni dilekçe verilmesi ya da dosyanın yetkili veya görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulamayacağı hususu düzenlenmemektedir.
Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Peki, bu gönderme dilekçesi, henüz yasanın aradığı süre başlamadan, yani karar kesinleşmeden ÖNCE verilirse sizce ne olur? Saygılarımla...

Yuklarıda yaptığım açıklamaya uygun olarak mahkemenin yapacağı iş, karşı tarafın temyizi söz konusu değil ise dilekçeyi kabul edip yeniden tarafa tebliğ etmek, dosyayı yetkili ya da görevli mahkemeye göndermekten ibaret olacaktır. Geçmişte aynı şekilde bizim bu tarz yorumlarımızla uygulamalarımız oldu ve sorun yaşanmadı. Kaldı ki yakınlarda tesadüfen aynı mahiyette yüksek mahkeme kararları da gördüm.
Sayın Ömeroğlu'nun beyanlarına katılıyorum...

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Karar davacı tarafça temyiz edilmiş ve onanarak dönmüştü. Biz davalıyız. Onama kararına karşı karar düzeltme yolu da açıktı. Nihayetinde kararın kesinleşme tarihinden 6 gün önce görevli mahkemeye gönderilmesi yönünde dilekçe verilmiş, karar bu dilekçeden 6 gün sonra kesinleşmiş...
Görevsizlik kararının hüküm ve sonuçlarını henüz kesin hüküm niteliğini kazanıp da doğurmadığı bir aşamada bir diğer mahkemeye gönderme talebi, yok hükmünde sayılmalı gibi düşünüyorum...
Ama sadece düşünüyorum.


Sayın meslektaşım, ilk yorumda belirttiğim gibi karar düzeltme yolu açık ve hüküm kesinleşmeden 6 gün önce gönderme talep edildi diye şeklive dar bir yorum yapıp yasanın kısıtlamadığı bir hakkın engellenmesi, yasanın amacına uygun düşmeyecektir. Zira yasa, müracaat için zaman aralığını değil, son günü düzenlemektedir. Taktiri tüm hukukçulara ait olarak kanaatlerimi arz etmiş oldum. Selam ve saygılarımla.....
Old 19-03-2010, 01:54   #5
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Hukuk Usulü M. 193/3

Alıntı:
Görevsizlik kararının hüküm ve sonuçlarını henüz kesin hüküm niteliğini kazanıp da doğurmadığı bir aşamada bir diğer mahkemeye gönderme talebi, yok hükmünde sayılmalı gibi düşünüyorum

Sn. Demirel:

Görevsizlik ve yetkisizlik kararları maddi hukuk anlamında kesinleşmesi gereken hüküm olarak değerlendirilemez. Bu kararlara ilişkin olarak görevli veya yetkili mahkemeye gönderme kararı bir kesin hüküm değildir. Davanın var olduğu ve orada görülmesi gerektiğine ilişkindir. Uyuşmazlığı çözümlemez. Zamanında başvurmazsanız; haksız olduğunuza değil davanın açılmamış sayıldığına karar verilir. Yani dava haklarınız hala saklıdır.

Diğer insan açısından da böyle bir kararın kesinleşmesini beklemek zorunluğu yoktur. Baştan gönderme isteğinde bulunabilir. Hem gönderme isteğinde bulunup sonra temyiz ederse gönderme isteğinden vazgeçmiş sayılabilir. Temyiz edilmeksizin verilmiş gönderme istemleri geçerlidir. Arkadaşımızın da ifade ettiği gibi temyizden feragati içermektedir.

Saygılar
Old 19-03-2010, 14:30   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 30.12.1983 T, Esas-Karar: 12960-13801: “ Dava, kiralananın fuzuli işgal sebebiyle tahliyesine ilişkindir. Mahkemece derdestlik nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Dava, önce 25.5.1983 tarihinde Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, adı geçen mahkemece 27.5.1983 tarihinde görev yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili aynı gün verdiği dilekçe ile dosyanın görevli Karşıyaka Sulh Hukuk Mahkemesi ne gönderilmesini istemiştir. Davacı, görevsizlik kararı kesinleşmeden yani HUMK 193/3 maddesindeki on günlük başvurma süresi henüz işlemeye başlamadan önce de görevli mahkemeye başvurabilir. Bunu engelleyen yasal bir hüküm yoktur. Bu başvuru üzerine davalı, davanın görevsizlik kararı veren mahkemede derdest olduğunu ilk itiraz olarak ileri süremez. Çünkü burada görevli mahkemeye başvurmak yeni bir dava açmak değil, görevsiz mahkemede açılmış olan davaya görevli mahkemede devam edilmesini isteme niteliğindedir. Görevsizlik kararı kesinleştikten sonra bu talep üzerine davaya görevli mahkemede devam edilecektir. Açılmış ve görülmekte iki dava olmayınca derdest davadan da bahsedilemez. Mahkemece yapılacak iş, görevsizlik kararının kesinleşmesi için gerekli işlemi yaptırmak üzere davacı tarafa uygun süre vermek, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya devam etmekten ibarettir. Buna rağmen açılmış iki dava varmışçasına yazılı şekilde açılmamış sayılma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Prof. Dr Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 1, sayfa 329)”

Ve yine Baki Hoca dan bir açıklama : Asliye Mahkemesinin görevsizlik kararı Yargıtayca bozulur ve Asliye Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilirse, o zaman Sulh Mahkemesi , davacının süresinden önce yapmış olduğu talebi reddeder(ve esas defterine kaydetmiş olduğu dava dosyasını Asliye Hukuk Mahkemesine geri gönderir). Fakat bu ret kararı bir görevsizlik kararı niteliğinde değildir; çünkü Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış ikinci bir dava yoktur. (Prof. Dr Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 1, sayfa 332)”

Saygılarımla...
Old 19-03-2010, 14:33   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan



Yok zaten ben derdestlik kelimesini kullanmaya hiç teşebbüs etmedim Çünkü aynı davanın devamı, burası açık.

Ancak eklediğiniz içtihat için çok teşekkür ederim. Demek ki "Yok hükmündedir" filan gibi bir netice hiç beklemeyeyim

Saygılarımla.
Old 19-03-2010, 14:35   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL


Yok zaten ben derdestlik kelimesini kullanmaya hiç teşebbüs etmedim Çünkü aynı davanın devamı, burası açık.

Ancak eklediğiniz içtihat için çok teşekkür ederim. Demek ki "Yok hükmündedir" filan gibi bir netice hiç beklemeyeyim

Saygılarımla.

Yoksa gerçekten de böyle bir beklentiniz mi vardı?

Konuyla ve soruyla doğrudan ilgisi olmasa da aklıma gelmişken yazmak istedim:

Hukuk davalarında da şekli hukuk ile yetinilmemesi ve re'sen araştırma ilkesinin (tıpkı ceza yargılamasında olduğu gibi) hukuk sistemimize yerleşmesi gerektiği düşüncesindeyim. Şekli hukuk, okuma yazma oranının çok yüksek olduğu, gelişmişlik düzeyinin ileri boyutlara ulaştığı ülkelerde daha uygun olduğu halde, bizim gibi henüz tam anlamıyla gelişmemiş, okuma yazma oranının %99'lara varmadığı ülkelerde adaletin yara almasına neden olduğu/olacağı kanaatindeyim.

Sonuç olarak özetle: Hukuk yargılamasında da re'sen araştırma ilkesi getirilmeli, hakim resen maddi gerçeği bulmalıdır.
Old 19-03-2010, 14:42   #9
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Ben davalı yan olarak diyeceklerimin hepsini diyeyim de, Mahkeme takdir etsin )

Hatta dedim ve verdim, tam olarak şöyle: ( )


...


ÖNCELİKLE:


USULE İLİŞKİN :


HUMK.m.193/3 AMİR hükmü gereğince, görevsizlik kararlarının KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN 10 GÜN içinde, davacının görevli mahkemeye yeni bir dilekçe vermesi veya aynı süre içinde karşı yana davetiye tebliğ ettirmesi gerekir.


Huzurdaki davada GÖREVSİZLİK KARARI 05.02.2010 TARİHİNDE KESİNLEŞMİŞ, GÖNDERME İSTEMLİ DİLEKÇE İSE 29.01.2010 TARİHİNDE, YANİ KARAR HENÜZ KESİNLEŞMEDEN VERİLMİŞTİR.


Görevsizlik kararı kesinleşmeden gönderme dilekçesi verilemeyeceği gibi; yasanın amir hükmü gereği kesinleştiği tarihten itibaren 10 gün içinde verilmiş başkaca bir dilekçe de yoktur. Keza belirtilen 10 günlük sürede tarafımıza yeni gün tebliği de yapılmamış, yine keza bu süre içinde posta masrafı da verilmemiştir.


Belirtilen nedenlerle, öncelikle huzurdaki davanın AÇILMAMIŞ sayılmasına karar verilmelidir.

****


Old 19-03-2010, 15:03   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek karar 1

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/5498
K. 2003/5419
T. 5.5.2003
• YETKİSİZLİK KARARI ( Onama Kararının Tebliğ Edildiği Tarihten İtibaren On Gün İçinde Çağrı Kağıdı Tebliğ Ettirilmesi Zorunluluğu - Aksi Halde Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği )
• ONAMA KARARININ TEBLİĞ ETTİRİLMEMESİ ( Yetkisizlik Kararı - On Günlük Süre Henüz Başlamadığı İçin Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilemeyeceği )
• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( Yetkisizlik Kararı/Onama Kararının Tebliğ Ettirilmemesi - On Günlük Süre Henüz Başlamadığı İçin Karar Verilemeyeceği )
1086/m.193
ÖZET : Yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davacının yetkili mahkemeden tebligat yaptırması gerekir. Yetkisizlik kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya onama kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde çağrı kağıdı tebliğ ettirilmelidir. Aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda, onama kararı tebliğ ettirilmediğinden on günlük süre henüz başlamadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Dava dilekçesinden 155.091.363 TL alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali, % 40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın HUMK'nun 193/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtIar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı dava dilekçesi ile davalıdan alacakları olan 155.091.363.- TL'nin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali ile % 40 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, ilk mahkemenin yetkisizlik kararı vermesi ile işleyen prosedüre göre davacının 18.4.2002 olan kesinleşme tarihinden itibaren HUMK'nun 193/4 maddesindeki 10 günlük yasal sürede talepte bulunmadığından bahisle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davalının icra takibine itirazı üzerine Ankara 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı, davalının mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verildiği, davacı tarafın temyizi üzerine bu kararın 18.4.2002 tarihinde Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, davacının 22.1.2003 tarihli talebi doğrultusunda dosyanın Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi ( işbu dava ) esasına kaydedildiği anlaşılmaktadır.

3156 Sayılı Kanunla değişik HUMK'nun 193/III. maddesi "...Yargıtay' ın onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlavarak 10 gün içinde yeniden dilekçe verilmesi veya yeniden çağrı tebliğ ettirilmesi gerekir" hükmüne göre, 10 günlük sürenin Yargıtay' ın onama kararının tebliği edildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı kabul edilmiştir.

Dosya içinde Yargıtay'ın onama kararının davacıya tebliğ edilmediği, dolayısıyla yasadaki 10 günlük sürenin henüz başlamadığı nazara alınmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.5.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-03-2010, 15:04   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek karar 2

YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/3702
K. 1997/4154
T. 28.4.1997
• YETKİSİZLİK KARARI ( Kesinleşmeden Yetkili Mahkemeye Başvurulması )
• SÜRE VERİLMESİ ( Yetkili Mahkemeye Gönderilen Karar )
1086/m.1
ÖZET : Yetkisizlik kararı kesinleşmeden yetkili mahkemeye başvurulduğu takdirde mahkemenin, yetkisizlik kararının kesinleşmesi ( mesela kararın davalıya tebliğ ettirilmesi ) İçin gerekli işlemleri yapmak üzere davacıya uygun bir süre vermesi ve bunun üzerine yetkisizlik kararı kesinleşirse davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde itirazın iptali, takibin devam istenilmiştir. Mahkemece davacı vekili yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren on günlük süre geçtikten sonra mahkemeye başvurduğundan davanın HUMK 193/IV fıkrası gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1996/1119 E, 1996/1027 K. sayılı ve 11.12.1996 tarihli miktar itibariyle kesin olduğu belirtilerek verilen yetkisizlik kararı taraflara tebliğ edilmemiş ve kesinleşmemiştir. Ancak, davacı vekili 31.1.1997 tarihli dilekçesi ile yetkisizlik kararı kesinleşmeden yetkisiz mahkemeye başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye ( Evren Sulh Hukuk ) gönderilmesini istemiş, Evren Sulh Hukuk Mahkemesi 12.2.1997 tarihli kararı ile davacı vekilinin HUMK 193. maddesinin hükmüne uymayarak 10 günlük süreyi geçirdikten sonra görevsiz mahkemeye başvuruda bulunduğundan HUMK'nun 193/IV Mad. gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

HUMK'nun 437. maddesine göre sulh mahkemesi kararlarının temyiz süresi 8 gündür. Bu süre ilamın usulen tarafların herbirine tebliği ile başlar. Dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilebilmesi ve davaya yetkili mahkemede devam edilebilmesi için davacının yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde yetkili mahkemeye başvurarak davalıya tebligat yaptırması gerekir. ( M.193, II, III ); aksi halde, dava açılmamış sayılır ( M. 19. IV )

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkisizlik kararının kesin olarak verilmesi hükmün kesinleştiğini göstermez. Hüküm ancak taraflara tebliğ ile yasal temyiz süresi geçtikten sonra kesinleşeceğinden, davacının HUMK 193/3. maddesindeki kesinleşmeden sonraki 10 günlük süreyi geçirdiği kabul edilemez.

Davacı yetkisizlik kararı kesinleşmeden yetkili mahkemeye başvurmuştur. Bu durumda mahkemenin yetkisizlik kararının kesinleşmesi ( mesela kararın davalıya tebliğ ettirilmesi ) için gerekli işlemleri yapmak üzere davacıya uygun bir süre verilip, bunun üzerine yetkisizlik kararı kesinleşirse davaya bakmaya devam etmesi gerekir.
Mahkemece yukarıda açıklanan yasal esaslar gözardı edilerek yazılı gerekçe ile davanın HUMK 193/IV. maddesince açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 19-03-2010, 15:10   #12
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Temyizde onandıktan sonra kesinleşmiş ve icrai özellik kazanmış bir kararın , karar düzeltme yolunun henüz tüketilmemiş olması icrasına yani görevli mahkemeye başvurulmasına engel teşkil etmez diye düşünüyorum.
Old 19-03-2010, 15:33   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan M.SERDAR DEMİRTAŞ
Temyizde onandıktan sonra kesinleşmiş ve icrai özellik kazanmış bir kararın , karar düzeltme yolunun henüz tüketilmemiş olması icrasına yani görevli mahkemeye başvurulmasına engel teşkil etmez diye düşünüyorum.

Sayın Demirtaş,

Biraz açabilir misiniz? Ben iletinizi tam olarak anlayamadım.

Saygılarımla.
Old 19-03-2010, 17:16   #14
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Öncelikle görevsizlik kararı hangi aşamada kesinleşir diye düşündüm , temyiz de mi ; karar düzeltme de mi ! Eğer ilk mahkemenin görevsizlik kararı , temyizde onanmakla kesinleşiyorsa , bu kararın hukuk aleminde doğurduğu sonuç ; ikinci mahkemenin görevli olduğunun kesinleşmesidir , o halde görevli yargıya başvurmak için karar düzeltmenin sonucunu beklemek gerekmemeli diye düşündüm.
Old 19-03-2010, 17:35   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Karar davacı tarafça temyiz edilmiş ve onanarak dönmüştü. Biz davalıyız. Onama kararına karşı karar düzeltme yolu da açıktı. )

Alıntı:
Yazan M.SERDAR DEMİRTAŞ
Öncelikle görevsizlik kararı hangi aşamada kesinleşir diye düşündüm , temyiz de mi ; karar düzeltme de mi ! Eğer ilk mahkemenin görevsizlik kararı , temyizde onanmakla kesinleşiyorsa , bu kararın hukuk aleminde doğurduğu sonuç ; ikinci mahkemenin görevli olduğunun kesinleşmesidir , o halde görevli yargıya başvurmak için karar düzeltmenin sonucunu beklemek gerekmemeli diye düşündüm.


MADDE 440 - (Değişik: 1711 - 30.4.1973) I. Yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren 15 gün içinde aşağıdaki sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir:

III. (Değişik: 3156 - 26.2.1985) Yargıtayın aşağıdaki kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez.

1 - Miktar veya değeri (Değişik parasal sınır: 5219 - 14.7.2004 / m.2/A-e) "altımilyar" liradan az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar.


2 - 8 inci maddede gösterilen davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin kararlar (8 inci maddenin II numaralı fıkrasının 6 no.lu bendindeki davalar, bu fıkranın (1) numaralı bendindeki hüküm saklı kalmak koşuluyla; kira sözleşmesine dayanan tahliye ve akdin feshi davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalar ve Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan davalar hariç),

3 - Görevsizlik, yetkisizlik, hâkimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi ve merci belirtilmesi kararları,
Old 09-02-2011, 12:51   #16
pathem

 
Varsayılan

Davacı davasını tüketici mahkemesinde açmış, mahkeme sulh hukuk mahkemesi görevlidir gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Davacı davalıya bu kararı tebliğ ettirmeden sulh hukuk mahkemesinde dava açmış ve sulh hukuk mahkemesi de görevsizlik kararı vermiş olması halinde derdestlik söz konusu mudur?Görevsizlik kararı mı temyiz edilmeli yoksa derdestlik itirazında mı bulunulmalıdır?
Old 09-02-2011, 14:30   #17
Avukaat

 
Varsayılan

görevsizlik veya yetkisizlik kararı kesinleşmeden dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesi için dilekçe verilebilir.

"6.7.1988 günlü karar 27.3.1990 tarihinde kesinleşmiş olsa dahi, 27.4.1989 günüde verilen dilekçe ile dosya görevli mahkemeye intikal ettirilmiştir. Karar kesinleşmeden dilekçe verilmiş olması, dosyanın görevli mahkemeye intikali için engel teşkil etmez. Önceden verilen dilekçe, süresinde verilmiş dilekçe sayılı ve kabulü gerekir. Dosyanın bu şekilde görevli mahkemeye gönderilip esasa geçilmiş olmasında yasal sakınca yoktur. Yargıtay'ın uygulaması da bu yoldadır." Y.20HD 3.2.1992 195-156

Bu kararlar Nihat İnal'ın "Örnek Karar Ve Dilekçelerle Açıklamalı Hukuk Yargılama Usulü Yasası" kitabının 1.Cildinden alıntı yapılmıştır.

Ferda Hanım, ofisinizden size ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım, bu sebeple size not bıraktım. Karar kitapta tamamen bu şekilde geçiyor.Aynı şekilde;

Görevsizlik kararı üzerine davanın görevli mahkemede açılmasında da derdestlik itirazında bulunamaz.

"Davacı, görevsizlik kararı kesinleşmeden; yani HYUY'nın 193/3.maddesindeki on günlük başvurma süresi henüz işlemeye başlamadan başvurusunu yapabilir. Bunu engelleyen yasal bir kural yoktur. Bu başvuru üzerine davalı, davanın görevsizlik kararını veren mahkemede derderst olduğunu ilk itiraz olarak ileri süremez. Çünkü, burada görevli mahkemeye başvurmak, yeni bir dava değil, görevsiz mahkemede açılmış olan davaya görevli mahkemece devam edilmesini isteme niteliğindedir. Öyle ise; görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra davaya görevli mahkemede devam edileceği kuşkusuzdur. Nitekim, olayda sonradan tebligat işlemleri yapılarak görevsizli kararının kesinleşmesi sağlanmış durumdadır. O halde, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere HYUY'nın 193.maddesinden söz edilip "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi isabetsizdir. Karar açıklanan nedenlerden, HYUY'nın 428.maddesi gereğince bozulması gerekir. Y1HD 21.4.1994 1883-5265
Old 09-02-2011, 17:11   #18
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Mustafa Bey,

Notunuzu aldım. Bilgiler için teşekkür ederim. Mahkeme de sizin belirttiğiniz gibi süresinden önce verilmiş de olsa karşı yanın dilekçesini kabul etti. Esasen aşamalarda, biz de yalnızca şansımızı zorlamıştık

Saygılarımla...
Old 13-03-2013, 22:45   #19
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

yetkisizlik kararı temyiz edildikten sonra;temyiz eden temyiz hakkından feragat edip dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini isterse;yetkisizlik ile ilgili süre ne zaman başlayacaktır?
1-yetkisizlik kararının verildiği ve tebliğ edildiği tarihten mi?
2-temyizden sonradan feragat edildiği için;temyizdn feragtla birlikte yetkili mahkemeye gönderme talep edilebilir mi?
Old 14-03-2013, 11:46   #20
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.FİLİZ AY
yetkisizlik kararı temyiz edildikten sonra;temyiz eden temyiz hakkından feragat edip dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini isterse;yetkisizlik ile ilgili süre ne zaman başlayacaktır?
1-yetkisizlik kararının verildiği ve tebliğ edildiği tarihten mi?
2-temyizden sonradan feragat edildiği için;temyizdn feragtla birlikte yetkili mahkemeye gönderme talep edilebilir mi?

Cevap: Hiçbiri

Yargıtay, "Temyizden feragat nedeniyle, karar verilmek üzere" kararı bozarak, mahkemesine gönderecektir. Sonraki aşama malumunuz zaten
Old 15-03-2013, 17:07   #22
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

bu takdirde yetkisizlik ile ilgili süreyi de kaçırmış olmuyorum sanıyorum.
Old 15-03-2013, 18:05   #23
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.FİLİZ AY
bu takdirde yetkisizlik ile ilgili süreyi de kaçırmış olmuyorum sanıyorum.

Katılıyorum.
Old 16-03-2013, 00:49   #24
AV.FİLİZ AY

 
Varsayılan

Bir dosyada yetkisizlik konusundaki kararın yanlış olduğu gerekçesiyle (iş mahkemesinde )kararı temyiz ettim.Fakat sonra bununla ilgili vakit kaybetmektense dosyanın biranönce işlerlik kazanması için temyizden feragat dilekçesi ile birlikte dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi talebinde bulundum.Fakat dilekçem ile başvurduktan sonra hakim bey;böyle bir dilekçe verilecek olursa yetki ile ilgili süreyi kaçırmış sayılacağımı ve dosyamın açılmamış sayılacağına karar verileceğini söyleyince dilekçemi vermekten vazgeçtim.Fakat bu durum bana hukuki gelmedi.Bence ben süremi Temyiz dilekçesi vererek korudum.Şimdi temyziden feragat ederek dosyanın yetkili mahkemeye sevkedilmesine karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum.Acaba bu kararım doğru değilmi?kararım doğruysa bu konuda bir yargıtay kararı var mı?Temyiz talebimle ben aslında süreyi korumuş ve sonrasında temyziden feragat edip dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi konusunda talep de bulunabilir miyim?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuk Yargilama UsulÜ Av.Ender Sezer Meslektaşların Soruları 5 17-12-2009 12:05
yeni hukuk usulü muhakemeleri kanun tasarının getirdikleri cunapiedra Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 2 20-04-2009 22:54
İcra Hukuk Mahkemesinin Tebligatın Usulü Hakkındaki Kararları Temyiz Edilebilir mi? kemal çelik Meslektaşların Soruları 2 04-03-2009 22:11
Ceza UsulÜ MÜ Hukuk UsulÜ MÜ? lawyer35 Meslektaşların Soruları 1 26-06-2008 17:38
Yargılama Usulü Hk. tarlak Hukuk Soruları Arşivi 4 19-09-2005 12:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09528089 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.