Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra KefİllİĞİ Nde Aranan Şartlar

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-05-2007, 15:25   #1
SALONER

 
Önemli İcra KefİllİĞİ Nde Aranan Şartlar

SAYIN MESLEKTAŞLARIM

İCRA KEFİLİ ALIRKEN ARANAN ŞEKİL ŞARTLARI YANİ TAAHHÜT ALINDIĞINDA YARGITAYIN BELİRTTİĞİ KURALLAR ÇERÇEVESİNDE OLMALI MI? BÖYLE BİR YARGITAY KARARI VARMIŞ ACABA BULAN ARKADAŞLAR VARSA SEVİNİRİM.AYRICA İCRA KEFİLİ İÇİN KEFİLLİĞİN MİKTARI NET OLMALI MI DIR.BİR YARGITAY KARARI 2007 YILI BULABİLİRSENİZ ÇOKSEVİNİRİM BULAMADIM TAŞEKKÜRLER
Old 24-05-2007, 02:05   #2
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

İcra kefili alırken; kendisinden alacağınız taahhüt geçerli olmayacaktır diye biliyorum. Zira kefilin kendisine yollanacak icra emrinin tebliğinden sonra vereceği taahhüt ile kefil bağlı olacaktır. Henüz icra emri tebliğ almadan önce yapmış olduğu taahhütlerden dolayı sorumluluğu yoktur.

Ayrıca taahhüdü ihlal suçunun vaki olabilmesi için taahhüt edilen borcun ve ferilerinin kesin ve net olarak zapta geçirilmesi ve taahhütte bulunanın da tüm bu kısmın tümünü belirli bir zamanda ödemeyi koşulsuz ve şartsız taahhüt etmesi mecburi olduğuna göre; aynı şart bence kefil için de geçerli olacaktır.

Bu arada sorunuz bence tam olarak neyi hedefleyerek sormuş olduğunuz açısından çok belirgin değil. Tam olarak neyi öğrenmek istediğinizi daha açık yazarsanız, sanırım daha hedefi 12 den vuran yanıtlar da verilebilir. Bern genel bilgim dahilinde biraz yorum yaptım sadece. Kolaylıklar dilerim..
Old 24-05-2007, 08:06   #3
SALONER

 
Önemli İcra Kefİlİ

Yelİz Hnm,

Öncelerİ Hacİzde BorÇluya Kefİl Olan Şahis Borcun Tamamina Kefİl OlduĞunu Bİldİrİr . KefİllİĞİn Hukukİ SorumluluĞu Anlatilir. Ve Sonra Da BorÇlu Kefİlİne 4-5 Örnek İcra Emrİ GÖnderdİkten Sonra
Mal Beyaninda Bulunmazsa Dava AÇilirdi. Ve SonuÇ Muhakkak Ceza İdİ. Şu Anda Yargitayin VardİĞİ Bİr Karar İle Artik Kefİllİk Dahİ Kabul Edİlmİyor.bunu İÇeren Yargitay Karari Varmi Ben Bunu Merak Edİyorum Esasen. Yardimci Olursaniz Sevİnİrİm.
Old 24-05-2007, 14:07   #4
av.özlem terzi

 
Varsayılan

sorunuzu genel olarak icra taahüdü olarak değerlendirdiğimizde icra taahüdünün cezai bağlayıcılığının sözkonusu olması için
1-Borcun tamamının ödeneceği tarih itibari ile Anapara, Faiz,Masrafların kalem kalem belirtilmesi
2-Belirtilen rakamın eksizsiz ödenmesi halinde borcun sona ereceğinin taahüt verene ihtarı gerekmektedir diye biliyorum geçen yıllarda bu hususları içeren taahütler ile sonuç almıştık ancak tabi sorunuzda icra kefaleti olduğu için kefile belirttiğimiz dökümü içeren bir icra emri tebliğ edilmeden sonuç almak mümkün değildir icra kefaleti icra müdürlüğünde hazırlanacak tutanak ile zapta geçirilir ve aynı zamanda icra ödeme emri mahalde elden tebliğ edilirse sonuç alınabileceği kaneaatindeyim ****ancak ve ancak en önemli husus borç dökümünün borcun ödeneceği tarih itibari ile kalem kalem doğru ve eksiksiz hesaplanmış olması önemlidir ancak uygulamada bu hesabı icra müdürlüklerinde yaptırmak pek kolay olmamakta saygılar****
Old 24-05-2007, 14:45   #5
avsağdıç

 
Varsayılan

üzgünüm ama icra kefilliği ile alakalı karar yok sanırım ...yargıtay kararlarını taradım uygun sonuç yok diyor . bulan olursa bende merak ettim..
Old 24-05-2007, 15:46   #6
vukuat2005

 
Varsayılan

hacizde veya daha sonradan düzenlemiş tutanakta borcun kalemleri açıkça yazılmalıdır.(ana para,faiz,vek.ücr.masraf.)icra kefili için;öncelikle %0,75 damga vergisi yatırılması gerekir. daha sonra borçluya icra emri 4-5 gönderilmelidir.bundan sonra yükümlülüklerini yerine getirmekten İCM gidilebilir;ancak taahhütü ihlalden ceza alabilmesi için kefil olan kişiyle tekrar dan taahhüt almanız gerekecektir.bununla ilgili yargıtay kararları mevcut;nazif kaçak'ın veya talih uyarın kitaplarında bulunabilecektir.
Old 24-05-2007, 16:32   #7
av.fundasin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
1997/5792
Karar No.
1997/10677
Tarihi
15.12.1997


İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/483
2004-İCRA VE İFLAS KANUNU ( İİK )/38


KAVRAMLAR
ŞEKİL
İCRA KEFALETİNİN ŞEKLİ
KEFALETİN GEÇERLİLİK ŞEKLİ


ÖZET
İCRA KEFALETİNİN ŞEKLİ HAKKINDA İCRA İFLAS KANUNUNDA ÖZEL BİR HÜKÜM BULUNMADIĞINDAN, BORÇLAR KANUNUN 483 VE TAKİP EDEN MADDELERİ HÜKÜMLERİ GÖZETİLDİĞİNDE, YAZILI ŞEKİLDE OLMASI VE KEFALET TAAHHÜDÜNÜN ALTINDA KEFİLİN İMZASININ BULUNMASI YETERLİDİR.


DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, Ömer Gülhan tarafından davalı lehine keşide edilen 150.000.000.- TL.’lık bir çeke dayalı olarak davalının keşideci aleyhine ihtiyati haciz kararı aldığını; bunu ise müvekkili davacı şirketin işyerinde infaza giriştiğini; bu infazın fiilen davacı müvekkili şirkete yönelik olarak gerçekleştirilmeye çalışılmasının baskısı altında şirket temsilcisinin şirketle alakası bulunmayan borcu kabul edip 50.000.000.- TL.’lık bölümünü peşinen ödemek ve bakiyesi hakkında da taahhütte bulunmak mecburiyetinde kaldığını; ihtiyati haczin icra takibine dönüştürülmesi ile davacı müvekkiline örnek 53 icra emri gönderildiğini; davalıya borçlu olanın davacı şirket olmaması nedeniyle icra emri tebliğinin doğru olmadığını; kaldı ki borcun, asıl borçlu Ömer Gülhan tarafından ödendiğini belirterek; davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.

Davalı; davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

İ.İ.K.nun 38. maddesi hükümleri icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğunu ve ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi bulunduğunu düzenlemektedir. Amacı, icra takibine konu edilen ve anında ödenemeyen bir borcun üçüncü kişi ( icra kefili ) tarafından ödenmesini sağlamaya yöneliktir. İcra kefaletinin şekli hakkında İİK’nda özel bir hüküm bulunmadığından, BK.nun 483 ve takip eden maddeleri hükümleri gözetildiğinde, yazılı şekilde olması ve kefalet taahhüdünün altında kefilin imzasının bulunması yeterlidir.

İcra dosyası içindeki icra zaptında imzası bulunan Sıtkı Ayanoğlu’nun davacı şirketi temsile yetkili bulunduğu tartışmasız olup, ihtiyati haciz kararının, takip konusu çekin keşidecisi durumunda olan Ömer Gülhan aleyhine alınıp uygulandığı ve takibin de adı geçen aleyhine yapılıp ödeme emri gönderildiği, davacı şirket aleyhine ise icra zaptındaki beyanına dayalı olarak örnek 53 icra emri gönderildiği gözetildiğinde; davacı şirket temsilcisinin icra zaptına dercolunan, borcun kabul edildiğine ve peşin ödediği 50.000.000.- TL.’nın dışında kalan kısmı belirlenen vadede ödeyeceğine ilişkin beyanının; davacı şirketi bağlayacağı ve sonuç olarak icra kefaleti niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda mahkemece davanın reddi gerekirken yasal olmayan gerekçelerle kabulünde isabet görülmeyip davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 25-05-2007, 13:12   #8
av.özlem terzi

 
Varsayılan

Sorunuzun tam karşılığı olmamakla birlikte icra kefaletinin geçerliliği ile ilgili bir karar;
Usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi,hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmediği için,icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı gibi ,borç miktarının kesinleşmemesi halinde de ,kefil hakkındaki takibin devamı mümkün değildir.
Somut olayda ,ihtiyati haciz sırasında geçerli bir icra kefaleti mevcut isede,takibe geçildikten sonra asıl borçlu süresinde icra dairesine itiraz ettiğinden,hakkında takip durmuştur.Bu durumda,yukarıda açıklanan nedenlerle,icra kefiline icra emri çıkarılamayacağından,şikayetin reddine karar vermek gerekirken,kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve icra kefilinin temyiz itirazlarının kabulüyle,merci kararının bozulması gerekmiştir. (Y.12.HD.15/09/2003-E.13816/K.17560
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Programları : İcra partner ile icra pro arasında kararsız kaldım me_as Hukuk ve Bilgisayar Yazılımları 30 04-08-2011 16:40
ölünceye kadar bakma sözleşmesinde şartlar ocean10 Meslektaşların Soruları 16 17-06-2009 08:39
boşanmada velayet ve degısen şartlar seyitsonmez Meslektaşların Soruları 4 01-11-2006 16:41
Yeni Bir Vakıf Kurmak İçin Gerekli Şartlar Ve Belgeler Nelerdir? Salih Akarca Hukuk Soruları Arşivi 3 04-03-2002 20:05
İcra Serkan Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03091788 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.