Katkı payı davası mı sebepsiz zenginleşme davası mı açılmalı?

Merhaba,

Bir müvekkilime eşi boşanmalarının hemen akabinde müvekkil üzerine kayıtlı taşınmaz için katkı payı davası açmış ve kazanmış. Ancak katkı payı davası henüz kesinleşmemiş.

Müvekkil de eşinin üzerine kayıtlı olan ancak evlilik birliği devam ederken eşinin bir akrabasına satmış olduğu eve yaptığı katkıya ilişkin alacak davası açmak istiyor. Müvekkil boşanma davasından çok sonra evin 3. şahsa satıldığını öğrenmiş

Taşınmaz evlilik birliği içinde üçüncü şahsa satılmış olsa da yine katkı payı davası açabilir miyiz? Yoksa sebepsiz zenginleşme davası mı açmak gerekir?

Sebepsiz zenginleşme davası açar isek, zamanaşımı süresi müvekkilin, eşinin üzerine kayıtlı evi üçüncü şahsa sattığını öğrendiği tarihten itibaren mi yoksa, müvekkilin eşinin açtığı ve kazandığı katkı payı davasının kesinleştiği tarihten itibaren mi başlar?

benim de buna benzer bir davam var, müvekkil, dava konusu evi evlilik birliği devam ederken satmış, sonra taraflar boşandı ve karşı taraf, müvekkile katkı payı alacağı olduğundan bahisle aile mahkemesinde katkı payı alacağı davası açtı. Sizin olayınıda da sebepsiz zenginleşme değil katkı payı davası açılmalıdır kanaatindeyim.

Sayın miss lawyer, davanız sonuçlandı mı acaba veya gidişat ne yönde? Cevabınız için çok teşekkür ederim

Şu an dosyanın durumu: gayrimenkulün değeri konusunda bilirkişi raporu alındı, ben raporda hesap hatalarına değindim fakat reddedlidi, bunun üzerine katkı payı oranının ne olduğu konusunda ek bilirkişi raporu alınmasını talep ettim, şu an dosya bu yönüyle bilirkişide, herhalde rapor gelince de karara çıkacak.

teşekkürler

Merhaba

Söz konusu mala yapılan katkı, Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi süresince yapılmış ise,Değer Artış Payı Alacağı talep edebilirsiniz ( katkı önceki rejim döneminde ise de katkı payı alacağı talep edebilirsiniz) , mal elden çıkmış ise TMK md.227/ f.2 gereği, hakim, alacağı hakkaniyete uygun olarak belirleyecektir.

TMK Madde 227 - Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.
Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.

Ayrıca değer artış payı alacağı ile birlikte;

Söz konusu mal, diğer eşin edinilmiş malı niteliğinde ise ve TMK md.229 /b.2 koşulları varsa,katılma alacağı talebinde de bulunabilir,yine koşulları varsa TMK md.241 gereği malı devralmış olan 3.şahsa karşı da davayı ihbar edebilirsiniz.

Madde 229 - Aşağıda sayılanlar, edinilmiş mallara değer olarak eklenir:
1. Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar,
2. Bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler.
Bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararı, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir.


Saygılar

Av.Ünzile Küçüköner
Mersin Barosu