Cİnsel İstİsmarda MaĞdurun Rizasi?

Değerli meslektaşlar 15 yaş içerisinde ancak 15 yaşını tamamlamamış bulunan bir çocukla çocuğun(mağdurun) rızası ile 19 yaşındaki müvekkil cinsel ilişkiye giriyor ve hakkında ağır ceza mahkemesinde dava açılıyor.
5237 sayılı TCK.md 26/2 ye göre "Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez." hükmüne yer verilmiştir.Böyle bir davada mağdurun rızasının işlenen fiili suç olmaktan çıkarma konusunda hiç bir önemi yokmudur.
Kanunun sistematiğine göre şayet 15 yaşını tamamlamamış bir çocuğun rızasına,beyanlarına ve eylemlerine itibar edilemeyecekse o halde 15 yaş içindeki çocuklara işledikleri suçlardan dolayı farik mümeyyiz raporu alınarak neden dava açılmaktadır?Cinsel yaşam ve cinsel dokunulmazlık kişiye sıkı surette bağlı bulunan ve sadece ilgilinin tasarruf edebileceği bir olgu değilmidir? Mağdurun açık rızası ve şikayetçi olmaması karşısında müvekkilin durumu nedir.?Deneyimlerini paylaşacak meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim

15 yaşını doldurmamış olduğu içint ck 103 uygulanacaktır..başka alternatiff olmadığıını düşünüyorumm..ancak 15 yaşını tammalamış olsaydı tck 104 uygulanır ve şikayete bağlı olurdu..şimdiye kadar gördüğüm tüm istismar hallerinde çocuğun rızasına itibar edilmedi...edilmemesi de gerekiyor..yaşı makul düşünebilecek seviyede değilken üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bi alan olarak tanımlayamayız cinselliği..

Sayın meslektaşım,
Erişkin kişilere karşı işlenen fiiller açısından cinsel saldırı ifadesi kullanılmasına rağmen, çocuklar açısından cinsel istismar ifadesi kullanılmıştır. Erişkin kişilere karşı gerçekleştirilen cinsel davranışların kişinin rızasına aykırı olması gerekir. Aksi takdirde, yani kişinin rızasının bulunması hâlinde, ceza hukuku sorumluluğunu gerektiren davranışlardan söz edilemez. Erişkin kişilere karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar açısından rızanın varlığı, ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmaktadır. Buna karşılık, onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar açısından, rızanın varlığı ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Başka bir deyişle, kendisine karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar açısından bu çocuğun rıza açıklamasında bulunması, fiili suç olmaktan çıkarmayacak ve kişinin ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Bu bakımdan, onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte maruz kaldığı fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan kişilere karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, cinsel istismar olarak kabul edilmiştir.

Yargılama aşamasında,mağdurenin ifadesi psikolog nezdinde alınacaktır.Zaten Yargıtay değişik kararlarında,tehdit,baskı vs. olmasa bile , mutlaka mefruz cebir vardır diyor,var kabul ediyor...

Dilerseniz öncelikle,mağdurenin kaydının bulunduğu nüfus müdürlüğünden,mağdurenin doğum tutanağı çıkartın.Eğer doğum resmi kurumda gerçekleşmemişse,mağdurenin gerçek yaşının tespitini de talep edebilirsiniz.

SAYGILARIMLA...

Ben de sayın Slide ve sayın Nilay toprak gibi cinselliği 15 yaşındaki bir çocuğun serbestçe tasarruf edebileceği bir alan olarak görmüyorum ve uzmanlarca da görülmüyor ki anahtar kelime olarak ' istismar ' kullanılmış. Yapılacak tek hamle çocuğun gerçek yaşının tespitidir ve çıkacak sonuca göre hareket etmektir.

sayın meslektaşım öncelikle olayı hukuk pozisyonu içerisinde değerlendirseniz konuyu daha net aydınlığa kavuşturabiliriz.. tck 103 çok açık ve net istismar suçunda rızaya önem vermiyor ve bende diğer meslektaşlarım gibi o yaştaki bir çocuğun cinsel anlamda tasarruf özgürlüğünün henüz algısal açıdan değerlendirilebilecek kapasitede olduğunu düşünmüyorum...

Diğer meslektaşlarımın cevaplarına katılmakla beraber mağdur için kemik testi uygulanarak gerçek yaşının tespiti istenmesinde büyük fayda var eğer mağdurun yasal temsilcileri mağdur doğduğu zaman nüfüus kayıtlarına yazılırken doğum raporu bildirmemiş ise işiniz daha da kolaylaşır mahkemeninde bu durumu açıklığa kavuşturmadan ceza vermesi olanaksızdır eğer incelemede 15 yaşınhdan büyük çıkarsa diğer meslektaşımın dediği gibi şikayete bağlı bir suça dönüşür

Av.Üner in dediği gibi kemik yaşı tespiti olay tarihinde 15 yaşını ikmal ettiği... diye gelirse 104 kapsamında değerlendirilir ve şikayetten vazgeçmeyle dava düşer. Ancak 15 yaşını doldurmadığı anlaşılırsa o halde re'sen kovuşturulacağından esasa yönelik savunma geliştirmek lazım