19-09-2006, 20:18 | #1 |
|
Bu Gerçek Aşk Mı?
>>> > >Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk
kez.... Biri tıpta >>>okuyordu, >>> > >öbürü >>> > >mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere >>>daha >>> > >karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse >>> > >bindiler. >>> > >Gençtiler, çok genç... Birbirileriyle konuşacak cesareti bulmaları >>>biraz >>> > >zaman aldı ama sonunda başrdılar. İkisi de her sabah otobüse >>>bindikleri >>> > >semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o >>> > >duraktan >>> > >binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek >>>için, >>> > >her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, >>>onların >>> > >durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra... >>> > > >>> > >Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok >>>mutlu... >>> > >Bazen >>> > >işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki >>>yürekleri >>> > >ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri >>>günlerde >>> > >de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. >>>Zaman >>> > >aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para >>>kalmadığı >>> > >için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna >>> > >bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, >>>yıllar >>> > >yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri >>> > >çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk >>>sahibi >>> > >olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik >>>olur" >>> > >diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini >>>büyüttüler... >>> > >"Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma >>>"Hayır, >>>ben >>> > >senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep... >>> > > >>> > >Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir >>>tanem, >>> > >kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka >>>bir >>> > >not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi >>>sakın >>> > >unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya >>>okuya >>> > >koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en >>>sevdiği >>> > >çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı >>> > >hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten.... >>> > > >>> > >Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun >>>hep >>> > >birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı >>>yaşların >>> > >ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, >>> > >hastaneden >>> > >ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da >>>mimarlık >>> > >bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha >>>fazla >>> > >beraber olabiliyorlardı. Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda >>>bir ev >>> > >gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu >>>evi >>> > >alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. >>> > >Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları >>>kahvaltıya >>> > >davet >>> > >edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin de ben hiç >>>hayır >>> > >diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika'daki tıp >>>kongresinden >>> > >döner >>> > >dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir >>> > >artık...." >>> > > >>> > >Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor >>>oldu >>> > >adam Amerika'ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. >>> > >Gözyaşları >>> > >içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında >>>bir >>> > >tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, >>> > >konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi >>>hatırlattı >>> > >ve >>> > >çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: >>>"Canım, o >>> > >ev >>> > >bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..." >>> > > >>> > >Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da >>> > >çekilmez >>> > >gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi >>>için >>> > >yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye >>>dil >>> > >döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz >>>biriyle >>>yer >>> > >değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara >>>çarpıyordu >>> > >kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği... >>> > > >>> > >Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte >>>geçtiği >>> > >arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek >>>zorundayım" >>> > >diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam >>>karşısındaki >>> > >restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmaş >>>dolaş >>> > >biniyorlar arabaya...." >>> > >"Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. >>>Onca >>> > >yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle >>>vakti >>> > >o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri >>> > >masallarının >>> > >sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede >>>çalıştığı >>> > >genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları >>>kadına >>> > >nasıl sarıldığını gördü adamın... >>> > > >>> > >Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen >>>ona >>> > >sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. >>>İnkar >>> > >etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa >>> > >geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve >>> > >bavulunu >>> > >alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim >>>seni" >>> > >diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle... >>> > > >>> > >İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son >>>bulmasına >>> > >kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı >>>kadın. >>> > >Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika'ya yerleştiğini öğrendi. Bazen >>>yalnız >>> > >kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri >>>geçiriyor, >>> > >aşkın >>> > >yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması için >>>dua >>> > >ediyordu. >>> > > >>> > >Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, >>>kadının >>> > >derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle >>>uyandı. >>> > >Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle >>> > >geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri >>>girmeme >>> > >izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye >>>ilişti >>> > >ve >>> > >zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı: "Hiçbir şey göründüğü gibi >>>değil >>> > >aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika'daki >>> > >kongre >>> > >sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldğını. >>>Buna >>> > >dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek >>>isteyeceğini >>> > >biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü >>> > >oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika'ya >>> > >yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs >>>durağının >>> > >karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına >>>inanıyordu >>>ama >>> > >olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana >>>bu >>> > >kutuyu vermemi istedi..." Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını >>> > >biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan >>>kutuyu >>> > >açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt >>> > >duruyordu kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir >>>tanem" >>> > >diyordu... Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç >>> > > vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini >>>bilirdim." >>> > >"Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni >>>istiyorum." >>> > >"Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, >>>kutuda >>> > >bir >>> > >anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı: >>> > >"Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman >>>terasta >>> > >martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım.... |
19-09-2006, 20:22 | #2 |
|
Gerçek Aşk !!! Bir kız ve bir delikanlı,bir motorsikletin üzerinde 180 km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
Kız : Lütfen yavaşla,ben korkuyorum Delikanlı : Hayır,bak ne kadar eğlenceli Kız : Lütfen,lütfen,çok korkuyorum Delikanlı : Peki,beni sevdiğini söyle Kız : Seni çok seviyorum,lütfen yavaşla Delikanlı : Şimdi de bana sıkıca sarıl Kız delikanlıya sıkıca sarılır Delikanlı : Kaskımı alıp,kendine takar mısın? Başımı çok sıktı. Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: Motorsiklet kazası; Motorsiklet,fren arızası nedeniyle,bir binaya çarptı.Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu. Gerçek ise şöyleydi;Yolun yarısında,delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti.Bunun yerine,kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti. Sonra da kendi ölümü pahasına,kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı. İŞTE GERÇEK AŞKIN ANLAMI DA BUYDU! Siz gerçek aşkınızı buldunuzmu, yoksa hala bulamadınızmı, yoksa gerçek aşkı bulduğunuzumu sanıyorsunuz. Bu yazıyı 21 kişiye gönderin, inanın çok mutlu olacaksınız Gerçek aşkınızı bulduysanız, en içten duygularınızla, yüreğinizle, aaşşkkııııııııımmmmm seni seviyorum diyebiliyorsanız ona sımsıkı sarılın. Ve ona şu iki kelimeyi söylemeyi hiçbir zaman ihmal etmeyin; SENİ SEVİYORUM bun u göndermeyenler sevgililerini sevmeyenlerdendir |
18-05-2007, 08:18 | #3 |
|
sayın ncoban hikayenizi hemen yazdırıp evimin duvarına asacağım eminim bana değil ama birçok arkadaşıma yol gösterecektir saygılarımla
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
gerçek ve hayal | gülşah | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 2 | 25-04-2007 12:28 |
GerÇek Dostunuz Kİm ? | Celikal | Site Lokali | 4 | 05-11-2006 14:03 |
garip ama gerçek | murat can | Hukuk Sohbetleri | 0 | 27-04-2006 00:41 |
Bu Yazılanlar Gerçek Mi? | Cumok | Hukuk Sohbetleri | 18 | 14-02-2004 13:15 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |