Adli yardımdan gelen boşanma davası, kesin süre, müvekkilden masraf alınamaması

Merhabalar ;

Adli yardımdan gelen boşanma davasında delil bildirmemiz için HMK uyarınca tarafımıza 2 haftalık kesin süre verildi. Ancak müvekkile ulaşmak mümkün olmadığı gibi yakınları da tanık masrafını vermemekte kararlı ! Yarın kesin sürenin son günü olduğundan bir ihtar da çekemiyorum, masrafı getirmediğiniz takdirde tanık bildirilmeyecektir şeklinde. Aslında müvekkilin elinden şöyle bir yazı aldım "tanıklarım şunlardır, masrafını getirdiğimde vekilim kesin süre içerisinde gerekli işlemleri yapacaktır."

Fikrinizi almak istiyorum, sizce bu yazıyı mahkemeye sunup masraf getirilmediğinden delil bildiremiyoruz mu demeliyim yoksa her halükarda masrafı yatırmak benim sorumluluğumda mı ? Adli yardım olmasa vekillikten çekileceğim ancak adli yardım olunca... Teşekkürler...

HMK 334 ve devamı maddeleri gereğince Adli Yardım talebinde bulunulması düşünülebilir.

Tabiki öyle ama ben şahsa ulaşamıyorum ki mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunalım (HMK 336/2)

Avukatlık Kanunu
Adli yardımın yapılışı:

Madde 179 - (1)... Görevlendirilen avukat, görev yazısının kendine ulaşmasıyla, avukatlık hizmetlerini yerine getirmek yükümlülüğü altına girer.
(2)Bu yükümlülük, ilgilinin gerekli belge ve bilgileri isteğe rağmen vermemesi veya vekaletname vermekten kaçınmasıyla sona erer.

Sözkonusu kanun hükmü gereği, şahsın gerekli bilgileri ve masrafları vermemesi sebebiyle görevin sona erip ermeyeceğini düşünmek gerekir mi acaba

Alıntı: Yazan İlhan_ERDEN Avukatlık Kanunu Adli yardımın yapılışı: Madde 179 - (1)... Görevlendirilen avukat, görev yazısının kendine ulaşmasıyla, avukatlık hizmetlerini yerine getirmek yükümlülüğü altına girer. (2)Bu yükümlülük, ilgilinin gerekli belge ve bilgileri isteğe rağmen vermemesi veya vekaletname vermekten kaçınmasıyla sona erer. Sözkonusu kanun hükmü gereği, şahsın gerekli bilgileri ve masrafları vermemesi sebebiyle görevin sona erip ermeyeceğini düşünmek gerekir mi acaba

Ek olarak:
Müvekkilin vekaletnamedeki adresine gerekli masraf ve belgelerin verilmesi isteğini içeren bir iadeli taahhütlü mektup gönderilmesi ve sonucuna göre hareket edilmesini öneririm.

Adresine iadeli taahhütlü olarak bir yazı göndermek en mantıklısı tabii ama benim kesin sürem dolmak üzere olduğundan ve kesin süre içinde eline ulaşmayacağından göndermedim. İlk mesajımda belirttiğim gibi kesin sürenin son günündeydim...

Alıntı: Yazan Av.Fatoş Cihan Özden Adresine iadeli taahhütlü olarak bir yazı göndermek en mantıklısı tabii ama benim kesin sürem dolmak üzere olduğundan ve kesin süre içinde eline ulaşmayacağından göndermedim. İlk mesajımda belirttiğim gibi kesin sürenin son günündeydim...

Kesin süre verildiğinde bu şekilde bildirmeliydiniz. Tanıklar size bildirildiğine göre, masrafı sizin vermeniz ve sonra müvekkilinizden talep etmeniz onu hak kaybına uğratmamak için zorunlu görünüyor.

Verilen yanıtlara iştirak ediyorum.

Konuyla ilgili olarak:

6100 sayılı HMK'nın 120. maddesi gereğince diğer iş ve işlemler için 50 TL, taraf sayısının 5 katı tebligat gideri, tanık davetiye masrafı ve ücreti ile diğer masraflar için (mesela bilirkişi) toplam ..... TL gider avansının yatırılması hususunda 14 gün kesin mehil verildiğinde;

Bu avans 14 gün içerisinde değil de mesela 25. günde 35. günde vs... yatırılırsa; dava sırf bu yüzden, gider avansının zamanında yatırılmadığı gerekçesiyle usulden red mi olunacaktır?

Alıntı: Yazan Av. Caner Arıcı Verilen yanıtlara iştirak ediyorum. Konuyla ilgili olarak: 6100 sayılı HMK'nın 120. maddesi gereğince diğer iş ve işlemler için 50 TL, taraf sayısının 5 katı tebligat gideri, tanık davetiye masrafı ve ücreti ile diğer masraflar için (mesela bilirkişi) toplam ..... TL gider avansının yatırılması hususunda 14 gün kesin mehil verildiğinde; Bu avans 14 gün içerinde değil de mesela 25. günde 35. günde vs... yatırılırsa; dava sırf bu yüzden, gider avansının zamanında yatırılmadığı gerekçesiyle usulden red mi olunacaktır?

Bakınız HMK 114 ve 115.

Alıntı: DAVA ŞARTLARI Madde 114- (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.