Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

satış memurunun vergi sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-10-2011, 23:47   #1
BALDIRAN

 
Varsayılan satış memurunun vergi sorumluluğu

Değerli meslektaşlarım. Bir konuda değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Müvekkil, adliyede yazı işleri müdürüdür, ve izaleyi şuyu yıluyla satışını yaptığı onlarca gayrımenkulden birinde, KDV olarak %18 alınması gerekirken, hataen (arsa statüsündeki taşınmazı mesken sandığı için) %1 oranında KDV alınmasına dair tahakkuk fişi düzenlemiş, alıcı bu vergiyi yatırmış ve tapu alıcının adına tescil edilmiştir. Yılsonu teftişinde müfettiş bu hatayı saptamış ve durumu maliyeye bildirmiştir. Maliye,müvekkile hem x lira eksik alınan KDV için, hem de bunun 2 katı kadar, vergi ziyası cezası için ödeme emri göndermiştir.(6183 sayılı yasaya uygun şekilde) müvekkil bu ödeme emrine vergi mahkemesi nezdinde itiraz etmiştir. Vergi mahkemesi, tek hakimle verdiği kararla, satış memurunun Adalet Bakanlığı personeli olduğu, memurun hatasından doğan zararların bakanlıktan talep edilebileceği, doğrudan memurdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Maliye bu karara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz etmiş, BİM itirazı kabul etmiş, vergi mahkemesinin kararını kaldırmış, davanın esasına girerek, davanın reddine karar vermiştir. Karar düzeltme yoluna başvurmak için 5 günüm var. Bu durumda gerek usuli gerek esasa yönelik savunmalarrımı neye dayandırmamı önerirsiniz.Şimdiden herkese çok teşekkürler.Saygılarımla
Old 29-10-2011, 02:12   #2
YALÇIN ÖNDER

 
Dikkat Zora GİrmİŞ.

Alıntı:
Yazan BALDIRAN


... Yılsonu teftişinde müfettiş bu hatayı saptamış ve durumu maliyeye bildirmiştir.
...

Karar düzeltme yoluna başvurmak için 5 günüm var. Bu durumda gerek usuli gerek esasa yönelik savunmalarrımı neye dayandırmamı önerirsiniz.

Dava çok zor duruma girmiş. Aslında doğru cevap için dosyayı, en azından BİM kararını görmek gerekir.

Ancak, hatayı saptayan müfettiş, vergi müfettişi mi, ne müfettişi ?
Old 29-10-2011, 11:45   #3
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BALDIRAN
Değerli meslektaşlarım. Bir konuda değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Müvekkil, adliyede yazı işleri müdürüdür, ve izaleyi şuyu yıluyla satışını yaptığı onlarca gayrımenkulden birinde, KDV olarak %18 alınması gerekirken, hataen (arsa statüsündeki taşınmazı mesken sandığı için) %1 oranında KDV alınmasına dair tahakkuk fişi düzenlemiş, alıcı bu vergiyi yatırmış ve tapu alıcının adına tescil edilmiştir. Yılsonu teftişinde müfettiş bu hatayı saptamış ve durumu maliyeye bildirmiştir. Maliye,müvekkile hem x lira eksik alınan KDV için, hem de bunun 2 katı kadar, vergi ziyası cezası için ödeme emri göndermiştir.(6183 sayılı yasaya uygun şekilde) müvekkil bu ödeme emrine vergi mahkemesi nezdinde itiraz etmiştir. Vergi mahkemesi, tek hakimle verdiği kararla, satış memurunun Adalet Bakanlığı personeli olduğu, memurun hatasından doğan zararların bakanlıktan talep edilebileceği, doğrudan memurdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emrini iptal etmiştir. Maliye bu karara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz etmiş, BİM itirazı kabul etmiş, vergi mahkemesinin kararını kaldırmış, davanın esasına girerek, davanın reddine karar vermiştir. Karar düzeltme yoluna başvurmak için 5 günüm var. Bu durumda gerek usuli gerek esasa yönelik savunmalarrımı neye dayandırmamı önerirsiniz.Şimdiden herkese çok teşekkürler.Saygılarımla


Faydalı olabileceğini düşünüyorum...

T.C. Danistay

9.Dairesi
Esas: 2007/3816
Karar: 2008/2766
Karar Tarihi: 03.06.2008


TARHİYATA KARŞI AÇILAN DAVA - VERGİ İNCELEMESİ YAPMAYA YETKİLİ OLANLAR TARAFINDAN İNCELEMENİN YAPILMADIĞI - TARHİYATIN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ İŞLEMLERİ ÜZERİNDE YAPILAN İNCELEME SONUCU YAZILAN YAZI ESAS ALINMAK SURETİYLE YAPILDIĞI - KARARIN BOZULMASI

ÖZET: Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından bir inceleme yapılmadan adalet müfettişinin icra müdürlüğü işlemleri üzerinde yaptığı inceleme sonucu yazdığı yazı esas alınarak yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığından vergi mahkemesince davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.

(213 S. K. m. 119, 134, 135)

İstemin Özeti: Kadıköy 3. İcra Müdürlüğünce açık artırma suretiyle satılan dairenin satış bedeli üzerinden %18 katma değer vergisi tahsil edilmesi gerekirken eksik olarak %1 katma değer vergisi tahsil edildiğinin tespit edildiğinden bahisle adına salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Kanunun <vergi hatalarının ortaya çıkarılması> başlıklı 119/3 maddesinde, hatanın teftiş sırasında ortaya çıkması durumunun düzenlendiği, 2002/4480 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenen listede, 150 m2'ye kadar konut teslimlerinde katma değer vergisi oranının % 1 olarak belirlendiği, dosyanın incelenmesinden Kadıköy 3. İcra iflas Müdürlüğünce satışı yapılan taşınmaz üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, taşınmazın alanının 149 m2 olarak bildirilmesi üzerine taşınmazın satış bedeli üzerinden % 1 oranında katma değer vergisi kesintisi yapılarak davalı vergi dairesine yatırıldığı, daha sonra adalet müfettişi tarafından yapılan incelemede Kadıköy Belediyesi İmar İşleri Genel Müdürlüğünden taşınmazın alanının brüt 193 m2, net 174 m2 olarak bildirildiği, bu tespit üzerine % 17 fark matrah oranı üzerinden dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, bu durumda, taşınmazın gerçek alanının tespiti sırasında taşınmazın bulunduğu belediyeden geniş kapsamlı bir inceleme yapılmadan % 1 oranında kesinti yapılması üzerine % 17 fark matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İstanbul 9. Vergi Mahkemesi'nin 16.2.2007 tarih ve E:2004/1686, K:2007/270 sayılı kararının; taşınmazın net alanının bilirkişi incelemesi sonucu belirlendiği, bu konuda icra dairelerinin bir sorumluluğu bulunmadığı, sadece verginin tahsil edilip vergi dairesine yatırılmasından sorumlu oldukları ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun bulunan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Mehmet Sağlam'ın Düşüncesi: Vergi Usul Kanunu'nun 134. maddesinin değerlendirilmesinden, vergi incelemesinin, vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaya yönelik olduğu anlaşılmış, 135'nci maddesinde ise, söz konusu vergi incelemesini yapmaya yetkili olanlar açık bir şekilde gösterilmiş olup adalet müfettişleri, bu maddede vergi incelemesi yapmaya yetkili olan kişiler arasında sayılmadığından olayda, Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü işlemleri üzerinde adalet müfettişinin yaptığı inceleme sonucu vergi dairesine gönderdiği yazı dikkate alınarak yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, vergi mahkemesince davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi Fatih Torun'un Düşüncesi: Vergi Usul Kanunu'nun 135'nci maddesinde vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar açık bir şekilde gösterilmiş, ancak, adalet müfettişleri, bu maddede sayılan vergi incelemesi yapmaya yetkili olan kişiler arasında sayılmamıştır.

Bu nedenle vergi dairesince 213 sayılı Kanunun sözü edilen madde hükmüne göre vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından bir inceleme yapılmadan adalet müfettişinin Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü işlemleri üzerinde yaptığı inceleme sonucu yazdığı yazı esas alınarak yapılan dava konusu cezalı tarhiyata karşı açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Kadıköy 3. İcra Müdürlüğünce açık artırma suretiyle satılan dairenin satış bedeli üzerinden %18 katma değer vergisi tahsil edilmesi gerekirken eksik olarak %1 katma değer vergisi tahsil edildiğinin tespit edildiğinden bahisle adına salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 134 maddesinde, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun <incelemeye yetkililer> başlıklı 135. maddesinde vergi incelemesinin; hesap uzmanları, hesap uzman yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılacağı, Maliye Müfettişleri, Maliye Müfettiş Muavinleri, Gelirler Kontrolörleri ve Stajyer Gelirler Kontrolörlerinin her hal ve takdirde vergi incelemesine yetkili olduğu belirtilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Kadıköy İlçesi, Tuğlacıbaşı Mahallesi, ... pafta, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazın imar durumunun ve satışa esas alınacak değerinin tespiti amacı ile görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, taşınmazın net kullanım alanının 149 m2, değerinin 240.000.000.000 TL olarak bildirildiği, bunun üzerine Kadıköy 3. İcra Dairesince ihaleye ilişkin olarak hazırlanan ihale şartnamesinin sözü edilen bilirkişi raporu esas alınarak hazırlandığı, 27.9.2002 tarihli gayrimenkul satış ilanında taşınmazın 149 m2 olarak ve 240.000.000.000 TL değer üzerinden satışa çıkarıldığının ilan edildiği, 29.11.2002 tarihinde yapılan ikinci ihale ile taşınmazın 146.000.000.000 TL bedelle satıldığı, ihalenin kesinleşmesi üzerine ihale bedeli üzerinden % 1 oranında hesaplanan katma değer vergisinin alıcıdan tahsil edilerek 21.1.2004 tarihinde vergi dairesine yatırıldığı, daha sonra icra daireleri nezdinde adalet müfettişlerince yapılan 2004 yılı olağan teftiş sırasında adalet müfettişi tarafından, ihalesi yapılan söz konusu taşınmazın Kadıköy Belediyesi İmar Müdürlüğünden net alanının sorulması üzerine gelen cevabi yazıda taşınmazın net alanının 174 m2 olarak bildirildiği, bu durumun adalet müfettişi tarafından 28.5.2004 tarihli yazı ile vergi dairesine bildirilmesi üzerine 23.6.2004 tarihli ihbarname ile dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatının yapıldığı anlaşılmaktadır.

Vergi Usul Kanununun 134. maddesinin değerlendirilmesinden, vergi incelemesinin, vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaya yönelik olduğu anlaşılmış, 135'nci maddesinde ise, söz konusu vergi incelemesini yapmaya yetkili olanlar açık bir şekilde gösterilmiş, ancak, adalet müfettişleri, bu maddede sayılan vergi incelemesi yapmaya yetkili olan kişiler arasında sayılmamıştır.

Olayda, icra dairelerinin 2004 yılı olağan teftişi sırasında Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü işlemleri üzerinde adalet müfettişinin yaptığı inceleme sonucu vergi dairesine gönderdiği yazı dikkate alınarak tarhiyat yapıldığı anlaşılmakta olup, 213 sayılı Kanunun sözü edilen madde hükmüne göre vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından bir inceleme yapılmadan adalet müfettişinin Kadıköy 3. İcra Müdürlüğü işlemleri üzerinde yaptığı inceleme sonucu yazdığı yazı esas alınarak yapılan dava konusu vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından vergi mahkemesince bu husus dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi yolunda karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 16.2.2007 tarih ve E:2004/1686, K:2007/270 sayılı kararının bozulmasına 03.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 29-10-2011, 20:02   #4
BALDIRAN

 
Varsayılan

Sayın Yalçın ÖNDER,
Teftiş, adalet müfettişi tarafından yapılmış.
Sayın İlhan ERDEN,
Eklediğiniz karar gerçekten somut olaya uyuyor ve faydalı olacağı kesin.
Tek sıkıntı, BİM'in bu konuda kararını düzeltmemekte ısrar etmesi halinde (ki düzeltmeyecek görünüyor) konuyu Danıştaya götürme şansımız varmı, varsa nasıl
Zira 2577 sayılı kanunun 45/4- ve 45/5. maddelerine göre BİM in kararı kesin gözüküyor ve 47. maddeye göre Danıştay'a temyizi mümkün gözükmüyor.
Sadece 51. maddeye göre kanun yararına bozma yolu açık gözüküyor ama bu da karar bozulsa bile kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmıyor.
Atladığım bir şey varmı
Yardımlarınız için bir kez daha teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
T.t.k.md 224 Tasfİye Memurunun SorumluluĞu mayce Meslektaşların Soruları 1 28-01-2013 12:40
Tasfiye Memurunun Sorumluluğu Mehmet Ovayolu Meslektaşların Soruları 8 23-11-2012 18:58
İcra Memurunun Cezaİ SorumluluĞu Av. Esra Elif Şener Meslektaşların Soruları 10 05-03-2010 11:19
Sahte Vekalet ile tapuda devir, tapu memurunun satış talebini reddi M. Emre Bulut Meslektaşların Soruları 3 12-09-2009 10:49
İtİraza RaĞmen Hacİz İcra Memurunun SorumluluĞu denipre Meslektaşların Soruları 3 16-07-2009 11:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05291104 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.