Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bonoya İki Tane İmza Atılması -İkinci imzanın şahsın yetkili olduğu şirketi bağlaması

Yanıt
Old 11-04-2007, 11:02   #1
av.knel

 
Mesaj Bonoya İki Tane İmza Atılması -İkinci imzanın şahsın yetkili olduğu şirketi bağlaması

Bir bonoyu düzenleyen(borçlu)kişi, bonoya iki kere imza atmış. Şimdi bu şu anlama gelir mi? Birinci imzada şahış olarak borçlandığı, ikinci imzada -diyelim ki bir şirketi var ve şirketin yetkilisi olarak imzalamış- yani şirkette borçlanmış olur mu? Şirketin kaşesi yok, bonoya adıda yazılmamış; ama tarafımızca biliniyor.
Old 11-04-2007, 11:10   #2
Admin

 
Varsayılan

Gelmez. Şirketin borçlanması için bu hususun yeterince açık olarak bono üzerine yer alması gerekir. Ayrıca şirketin ne şekilde hukuki işlem yapacağı ticaret sicil/gazete ilanı ile bellidir, buradaki şekil şartlarına da uyulması gerekir (kaşe, bazen çift imza yetkisi vs.).

Bir kişinin bir hukuki evraka ikinci bir imza atması onun yetkili olduğu bir şirketi bağlamaz, bağlamamalı. Aksi düşünülürse, bu kişinin 3 şirketi olsaydı ve ayrıca bir kooperatif ve 2 derneğin başkanı olsaydı imzasını hangi tüzel kişilik için geçerli kılacaktınız?
Old 11-04-2007, 11:14   #3
av.knel

 
Mesaj

Alıntı:
Yazan Admin
Gelmez. Şirketin borçlanması için bu hususun yeterince açık olarak bono üzerine yer alması gerekir. Ayrıca şirketin ne şekilde hukuki işlem yapacağı ticaret sicil/gazete ilanı ile bellidir, buradaki şekil şartlarına da uyulması gerekir (kaşe, bazen çift imza yetkisi vs.).

Bir kişinin bir hukuki evraka ikinci bir imza atması onun yetkili olduğu bir şirketi bağlamaz, bağlamamalı. Aksi düşünülürse, bu kişinin 3 şirketi olsaydı ve ayrıca bir kooperatif ve 2 derneğin başkanı olsaydı imzasını hangi tüzel kişilik için geçerli kılacaktınız?
Cevabınaza aynen katılıyorum, banada mantıklı gelmemişti; bir meslektaşımın iddiasıydı, bir tartışalım istedim.
Saygılarımla, İyi Çalışmalar!
Old 11-04-2007, 11:18   #4
Lifos

 
Varsayılan

Açılan konuda şirket kaşesinin bulunmadığı veya şirketin ismi tam olarak yazılmadığı söylendiğinden sadece bono üzerinde isim ve imzası bulunan şahsa gidilebilir . Yine Bono üzerine atılan tek bir imza bonunun geçerlilik şartını oluşturmakta ikinci atılan imza ise eskidan pul iptali için ve medar-ı tatbik imza için kullanılmaktaydı. Burada bonoyu düzenleyen şahsın ikinci imzası ile onun temsilci olduğu şirketi bağlaması hukuken mümkün değildir .
Old 11-04-2007, 11:24   #5
av.knel

 
Mesaj

Sayın , Lifos
Peki taraflar aralarında şirket isminin sonradan elle yazılacağı konusunda anlaşmış iseler, Lehtar tarafından şirket ismi yazılabilnir mi? Aksine kaşe olması şartmıdır ya da sonradan yazılması başımızı ağırtır mı?
Old 11-04-2007, 13:33   #6
serdal güler

 
Varsayılan

merhaba,
imzalardan birisi boşlukta diğeri de kaşe üzerinde (yetkili imza) olması halinde hem şahıs hem de şirket sorumludur. Yazınızdan elle doldurma konusunda yeterince açıklık bulunmamakla birlikte, imzanın üzerine şirket açılımını yazarak tamamlamamanız gerektiğini düşünüyorum. İyi çalışmalar.
Old 11-04-2007, 14:05   #7
djazz

 
Varsayılan

şirketin açıkça kaşesi olması ve üzerinin imzası elbette şirketi borçlu kılar.<ancak şirket ismi hiç yoksa bonodo o zaman borçlu adı kime aittse imza ve borcunda o şahsa ait olduğu kesindir.
Senette yazmayan bir kişiyi borçlu kılamazsınız.
Old 11-04-2007, 19:47   #8
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Şirket ana sözleşmesinde yada daha sonra şirketi temsil için kişinin atanması ile ilgili alınmış olan kararda, şirketin ne şekilde temsil edileceğine dair hüküm bulunmaktadır. Bu hüküm uyarınca t5emsilci şirketi temsil yetkisini kullanacaktır. Ancak herne şekilde olursa olsun; şirket kaşesini havi olmayan bonodaki sadece imza ile şirketin borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı kanaatindeyim.
Old 12-04-2007, 00:47   #9
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

Y.12.HD.26.04.2001-6218/7026....
takip dayanagı senette borclu sırketın unvanı yazılmıs olup her ıkı ımzanında sırket yetkılısı H.I ya aıt oldugu tartısmasızdır.Sırket yetkılısının ımzasının mutlaka sırket unvanı altında bulunması veya unvanı kase olarak belırtılmesı gerekmez.
((kararın sadece bu kadarı elımde devamında ne demektedır bılmemekteyım))

sırket yetkilisinin imzası muhakkak sırket kasesı altında olması gerekmez...
eger ımzayı atan sırket yetkılısı ıse kase olmasada sırket unvanının sonradan doldurulması halınde hem sahıs hem sırket borcludur dıye dusunuyorum..sırket yetkılısının ıkı ımza atmıs olması ıs hayatının geregı sırketıde baglamak amacı oldugunu dusunuyorum..olaganın aksını ıddıa eden kanıtlamalıdır..hem sırket hem sahıs borclu duruma dusecektır...ıyı calısmalar...
Alıntı:
Yazan av.knel
Sayın , Lifos
Peki taraflar aralarında şirket isminin sonradan elle yazılacağı konusunda anlaşmış iseler, Lehtar tarafından şirket ismi yazılabilnir mi? Aksine kaşe olması şartmıdır ya da sonradan yazılması başımızı ağırtır mı?




Old 12-04-2007, 12:12   #10
av.sinem

 
Varsayılan

Ayşe Hanım'ın belirttiği şekilde şirketi bağlayacağı kanaatindeyim.Atılan ikinci imzanın aval hükmünde olduğuna dair emsal kararlar mevcut.
Old 12-04-2007, 12:23   #11
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilere verilen yetkilerin kapsamı, atanmaya ilişkin kararlarda açıkça gösterilmeli; tescil ve ilan edilmelidir. Aynı zamanda; "imzanın, şirket kaşesi ve/veya ünvanı ile birlikte kullanılması gerektiği" şartı varsa bu durumda mesaj konusu olaydaki imzanın şirketi bağlamayacağını düşünüyorum.
Old 12-04-2007, 12:42   #12
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.sinem
Ayşe Hanım'ın belirttiği şekilde şirketi bağlayacağı kanaatindeyim.Atılan ikinci imzanın aval hükmünde olduğuna dair emsal kararlar mevcut.

Selam,

Bono ön yüzünde imzaya yakın bir yerde veya imzanın altında şirket kaşesi veya şirket ünvanın yazılmış olması durumunda, şirket adına imza atıldığı, ikinci imzanın ise aynı şekilde avalist sıfatıyla şirket lehine aval veren olarak yetkiliyi sorumlu kılacağına katılıyorum.

Ancak senet yüzünde imza ile irtibatlı olarak şirketin adı bile geçmemektedir. Bu durumda atılan ilk imzanın kişiyi şahsen bağlayacağını, ikinci imzanın aval niteliğinde olmasına rağmen kişinin kendi kendisine aval vermesinin hukuken mümkün olmaması sebebiyle sadece imza incelemesi ve sahtelik iddiası halinde dikkate alınacağını, bunun dışında hukuki bir anlamı bulunmadığını düşünüyorum.

Saygılar.
Old 12-04-2007, 16:32   #13
av.knel

 
Mesaj

Herkese yanıtları için teşekkür ediyorum!
Fakat cevaplar bende çelişki yarattı; bu konu hakkında çok kararsız kaldım.
Olayımızda müvekkilim ile borçlu -bonoyu düzenleyen- ikinci imzanın şirketi yetkili kılacağı konusunda sözlü bir anlaşma yapmışlar; fakat kaşenin daha sonra basılacağı konusunda anlaşmışlar. Maalesf kaşe basılmamış, şuanda basılmasına imkan yok. Şimdi icra takibini başlatmak ve şirketi de borçlu kılmak istiyorum.
1. Şuan senette şirket ismi yazmıyor, ikinci imza şirket adına atılmıştır diyerekten takip talebi hazırlayabilirmiyim?
2.Müvekkile, senede şirketin ismini yazdırarak takibe koysam olur mu?
"Yargıtay kararları imzanın yeterli olduğunu söylüyor; senedi düzenleyenin-borçlu-ismi yazılmamış olsada senedi geçerli sayıyor." Bundan dolayı bu husus aklımı kurcaladı.
Not:İmzaları atan şahıs ticaret sicilinde şirketin yetkilisi olarak gözüküyor.
Katkı sağlayan tüm meslektaşlarıma, saygılarımla!
Old 12-04-2007, 22:55   #14
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

İmzalayan kişinin temsilcisi olduğu, birden çok şirketi varsa?
Müvekkilinize şirket ismini yazdırıp takibe başlarsanız, itiraz söz konusu olursa; yazı incelemesinde şirket isminin kişinin el mahsulü olmadığı tespit edilirse?
Old 13-04-2007, 20:39   #15
imsel

 
Varsayılan

sadece bir isimle nasıl şirketi bağlayacak.şirketin temsilcisi sıfatını nerden bileceğiz.anlaşıldığına göre iki defa imza var.eğer varsa şirketle ilişkisi alacaklının bu imzanın hangisini hangi sıfatla imzaladığı konusunda borçluyu tesbitinin nerdeyse imkansız olduğu düşünülürse şirketle alakası yok diye düşünüyorum.
Old 14-04-2007, 14:52   #16
av.knel

 
Mesaj

Sayın meslaktaşlarım, uygulamada buna benzer bir durum yaşayanız varsa ve bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim. Halen neticeye varamadım.
Saygılarımla!!!
Old 14-04-2007, 21:04   #17
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.knel
Herkese yanıtları için teşekkür ediyorum!
Fakat cevaplar bende çelişki yarattı; bu konu hakkında çok kararsız kaldım.
Olayımızda müvekkilim ile borçlu -bonoyu düzenleyen- ikinci imzanın şirketi yetkili kılacağı konusunda sözlü bir anlaşma yapmışlar; fakat kaşenin daha sonra basılacağı konusunda anlaşmışlar. Maalesf kaşe basılmamış, şuanda basılmasına imkan yok. Şimdi icra takibini başlatmak ve şirketi de borçlu kılmak istiyorum.
1. Şuan senette şirket ismi yazmıyor, ikinci imza şirket adına atılmıştır diyerekten takip talebi hazırlayabilirmiyim?
2.Müvekkile, senede şirketin ismini yazdırarak takibe koysam olur mu?
"Yargıtay kararları imzanın yeterli olduğunu söylüyor; senedi düzenleyenin-borçlu-ismi yazılmamış olsada senedi geçerli sayıyor." Bundan dolayı bu husus aklımı kurcaladı.
Not:İmzaları atan şahıs ticaret sicilinde şirketin yetkilisi olarak gözüküyor.
Katkı sağlayan tüm meslektaşlarıma, saygılarımla!

Selam,

Senette böyle bir düzenleme yapma durumunda hemen hemen %100 resmi evrakta tahrifat ve sahtecilik şikayetiyle müvekkiliniz karşılacaktır. Bu husus tanzim tarihinin sonradan atılmasından farklı bir durum olup açıkça senette borçlu olmayan birini senet üzerinde tahrifat yaparak borçlu konumuna sokmak anlamına gelmektedir ki, (miktarını bilmemekle birlikte) alacak için böyle bir suçtan Ağır Ceza'da yargılanma riskini değil kendim üstlenmek, vekili sıfatını taşıdığım müvekkilime de reva görmem. Bence sizde görmeyin.

Fikrimi belirtmiştim yukarıdaki ilk mesajımda, yinelemem gerekirse buna rağmen illede diğer görüşü kabul ederek şirket hakkında yapacağınız bir takiple, takibe itiraz veya açılacak bir menfi tespit davasıyla durup duruken müvekkilinizi %40 tazminat yeme riski altına sokarsınız ki, bunun vatandaşa izahı daha da zor olacaktır.

Saygılar.
Old 14-04-2007, 21:14   #18
icra20

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/18632
K. 2001/19802
T. 23.11.2001
• KAMBİYO SENEDİ VASFI ( Bonoda Borçlunun İmzasının Bulunması Mecburiyeti )
• BONODAN ŞAHSEN SORUMLULUK ( Şirket Kaşesi Yanında İmzası Bulunan Borçlunun )
• İMZA BULUNMASI ŞARTI ( Belgenin Bono Vasfını Kazanması İçin )
6762/m.688/7
ÖZET :Takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için senedi tanzim edenin imzasını ihtiva etmesi zorunludur. Sorumluluk için sadece imzadan sözedilmiş, pul üzerinde ve açıkta birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : TTK.nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için ( ... senedi tanzim edenin imzasını ) ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan sözedilmiş, pul üzerinde ve açıkta birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir. Somut olayda borçlu Metin Yazıcı'nın belge altındaki imzayı inkar etmediği görülmektedir. Adı geçenin borçlu bölümünde ayrıca isim ve soyadı yazılı olduğuna ve şirket kaşesi yanındaki imzadan ayrı ikinci bir imzası da bulunduğuna göre, borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin yeniden oluşan ve süreklilik arzeden içtihadı bu yöndedir. O halde borçluların itirazının reddi yerine Dairemizin eski içtihadından bahisle ve yazılı gerekçeyle kabulü isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23/11/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/22496
K. 2004/26961
T. 27.12.2004
• TAKİP ( Talepnamede Yabancı Para Alacağının TL Olarak Karşılığının Gösterilmesi - Ödeme Emrinde Bu Zorunluluğa Uyulmaması/İcra Mahkemesince İptaline Re'sen Karar Verilmesi Gereği )
• YABANCI PARA ALACAĞINI TAKİP ( Talepnamede TL Olarak Karşılığının Gösterilmesi - Ödeme Emrinde Bu Zorunluluğa Uyulmaması/İcra Mahkemesince İptaline Re'sen Karar Verilmesi Gereği )
• ÖDEME EMRİ ( Yabancı Para Alacağının TL Olarak Karşılığının Gösterilmemesi - İcra Mahkemesince İptaline Re'sen Karar Verilmesi Gereği/Kamu Düzeni )
• BONODA BİRDEN ÇOK İMZANIN OLMASI ( Şirket Temsilcisi Olarak Şirket Adına Senedi İmzalamasının Dışında İkinci İmzanın da Kendi Adına Atıldığının Kabulü Gereği )
• ŞİRKET TEMSİLCİSİNİN BONODA BİRDEN ÇOK İMZASININ OLMASI ( İkinci İmzanın da Kendi Adına Atıldığının Kabulü Gereği )
2004/m.58, 60, 61
6762/m.688
ÖZET : 1- Takip talebinde yabancı para alacağının TL olarak karşılığı gösterilmişse de ödeme emrinde bu zorunluluğa uyulmamıştır. İcra mahkemesince, kamu düzenine ilişkin bu eksiklik nedeniyle ödeme emrinin iptaline re'sen karar verilmesi gerekir.
2- Borçtan sorumlu olması için keşidecinin tek imzası yeterli olup, bonoda birden fazla imza olması halinde şikayetçinin şirket temsilcisi olarak şirket adına senedi imzalamasının dışında ikinci imzanın da kendi adına atıldığının kabulü gerekir.
DAVA : Bonodaki borçtan sorumlu olması için keşidecinin tek imzası yeterli olup, bonoda birden çok imzanın olması halinde itiraz edenin, şirket temsilcisi olarak şirket adına senedi imzalamasının dışında, ikinci imzayı da kendi adına attığının kabulü gerekeceğinden, bu yöne ilişkin şikayetin reddine karar vermek gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Yabancı para alacağının takip talepnamesinde İ.İ.K.'nun 58/3.maddesine uygun olarak TL. karşılığı gösterilmiş ise de İ.İ.K. 'nun 60-61.maddelerine aykırı olarak ödeme emrinde bu zorunluluğa uyulmamıştır. İcra mahkemesince kamu düzenine ilişkin bu eksiklik nedeniyle resen ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekirken işin esasının incelenmesi doğru olmadığı gibi,
Kabule göre de; T.T.K.'nun 688/7.maddesi gereğince bonodaki borçtan sorumlu olması için keşidecinin tek imzası yeterli olup, bonoda birden fazla imza olması halinde muteriz K. A. 'nın şirket temsilcisi olarak şirket adına senedi imzalamasının dışında ikinci imzanın da kendi adına atıldığının kabulü gerekeceğinden bu yöne ilişkin şikayetin reddine karar vermek gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle I.I.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Şirket ismi veya kaşesi olmadığı müddetçe şirket sorumlu tutulamayacağı kanaatındeyim.
Old 14-04-2007, 21:26   #19
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

Her ne kadar yasal mecburiyet olmasa da, tek borçlunun bonoya çift imza atması uygulamada çok sık rastlanan bir durumdur.Şirkete ait bir kaydın olmadığı çift imzayı bu teamülle açıklamak mümkündür.
Old 17-04-2007, 23:48   #20
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Bir de şu yaklaşımda bulunmakta fayda var sanırım.

Amacınız illa da şirket üzerine gidip, şirket malvarlığından tahsilat yapmaksa; şahıs adına takibinizi açıp kesinleştirin ve direk şahsın şirketteki hissesi üzerinden işlem yapın.
Old 18-04-2007, 10:17   #21
av.remzi sulhan

 
Varsayılan

Özet: Şirket temsilcisinin kaşe (şirket ünvanı) altına atacağı tek imza ile şirketi borçlandırabileceği, senet üzerine atacağı ikinci imza ile şahsen borç altına gireceği

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi

I - T: 9.5.2005
E: 2005/6769
K: 2005/10069
TTK.’nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını taşıması için (.... senedi tanzim edenin imzasını) ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede (sorumluluk) için sadece imzadan söz edilmiş, pul üzerinde ve açıkta birden fazla imzanın bulunması koşul olarak kabul edilmemiştir.
Somut olayda borçlu Celal Helvacı'nın belge altındaki imzayı inkar etmediği görülmektedir. Adı geçenin, senedin borçlu bölümünde ayrıca isim ve soyadı yazılı olduğuna ve şirket kaşesi üzerindeki imzadan ayrı; ikinci bir imzası bulunduğuna göre, borçtan şahsen de sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Dairemizin yeniden oluşan ve süreklilik arz eden uygulaması bu yöndedir. Uygulamada senedi imza edenin (pul üstüne ve açığa olmak üzeri iki ayrı imzasının alındığı) şeklinde teamül oluştuğu yönündeki gerekçe icra mahkemesinde tartışılamaz. O halde şikayetin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İÎK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

II- T:27.5.2004
E:2004/9546
K: 2004/13473
TTK.nun 69O.maddesi göndermesiyle bonolarda da uygulanması gereken TTK.nun 592.madde hükmüne göre açık bono düzenlenebilir. Bu nedenle somut olayda müşteki borçlunun bonoya keşideci olarak isminin sonradan yazılmış olması bonoda imzasının bulunması karşısında bono niteliğine etkili değildir. Öte yandan bonodaki borcun doğması içjn senet üzerine atılacak tek imza yeterli olup, iki imza atmaya ilişkin yasal zorunluluk olmadığından şirket temsilcisi olarak müşteki borçlunun senet üzerinde bulunan ikinci imzasının kendi adına keşideci borçlu sıfatıyla atıldığının kabulü gerekir. Borçlu itirazında senedi şirket adına imzaladığını açıkladıktan sonra, aynı dilekçenin altına not düşülerek imza inkarında bulunması da itiraz dilekçesi içeriğine göre yerinde olmadığından mahkemece itirazın reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.05.2004 gününde oybirliğiylekararverildi.




III-T:18.3.2003
E:2003/7357
K: 2003/10181
Dairemiz süregelen içtihatlarında da benimsendiği üzere senet üzerindeki borçtan senedi imzalayan kişi sorumlu olup, bu sorumluluğun oluşması için tek imza yeterli olup, birden fazla imza alınması zorunlu değildir. Hal böyle olunca da; somut olayda gözlendiği gibi, senet üzerinde 4 imza olup, kooperatif yöneticilerinin kooperatifi temsilen attıkları iki imzanın dışındaki diğer imzaların kendi adlarına atılmış olduğunun kabulü gerekir. Bir başka anlatımla, senedi imzalayan muteriz iki borçlu da, kooperatiften ayrı olarak keşideci borçlu konumundadır. Merciice açıklanan nedenlerle, muteriz borçluların şikayetinin reddine karar vermek gerekir iken, kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle merci kararının yukarıda belirtilen nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-04-2007, 11:08   #22
av.murat kalkan

 
Varsayılan

Sn. knel, bundan bir kaç sene evvel bu tip bir olay ile karşılaştım, size fikir vermesi konusunda yardımı olur mu bilemem ama yine de paylaşmak istedim. Şöyle ki;

Müvekkillerim, bir zamanlar yönetim kurulu başkanı yardımcısı oldukları kooperatif adına - ana sözleşmeye göre çift imza şartı var- bir şirkete senet vermişler ve sizin olayınızın benzeri olarak, kooperatif kaşesi üzeri ile açığına imza atmışlar. Ardınan, kooperatif feskedilmiş. Bunun üzerine, alacaklı şirket koopeatiften bi şey alamayacaklarını anlayınca senedin altına kefil 1 ve kefil 2 diye bizim müvekkillerin ismini ekleyip takip başlatmışlar. Biz de tahrifattan dolayı itiraz ettik ve dava açtık tabii. Ben dava için -yukarıda da tartışılan sebeplerden dolayı- pek umutlu deilken, bir yandan da savcılığa şikayette de bulunmuştum. Savcıya ifade veren şirket yetkilileri, senet yapılırken bizim müvekkillerin kefil olarak isminin bulunmadığını kabul edip sonradan bizimkilerin sözlü talimatı üzerine kefil yazısını ilave ettiklerini kabul ve iddia ettiler. Sonuçta, bu ifadeleri nedeniyle icra mahkemesi tahrifat itirazımızı kabul ederek takibi iptal etti. Ardınan, karar kesinleşti.

Saygılarımla,
Old 08-10-2007, 15:47   #23
dilek öz

 
Varsayılan

merhabalar,bonodaki imzalardan birisi boşlukta diğeri de kaşe üzerinde (yetkili imza) olması halinde hem şahıs hem de şirket sorumludur bu konuda sorun yok ama benim araştırdığım konu eğer bu imzalardan birinin üzerine alacaklı tarafından şirketi de yetkili kılmak amacıyla, borçlunun yetkili olduğu şirketin sahte kaşesi basılırsa ne olur.Bu durumda tahrifat nasıl ıspat edilebilecek ve de şirket sorumlu olmaktan nasıl kurtulacaktır.(Borçlu da bu kaşenin sahte olduğunu ve borcunun şahsına ait olduğunu kabul ediyor.)
Old 22-08-2008, 17:13   #24
av.özkan

 
Varsayılan cift imza

Yeni karşılaştığım bir sorunu sizinle paylaşmak istiyorum.takibe koyduğum Bono metni üzerinde borçlu yazan kısımda şirket kaşesi ve yetkilisinin imzası var.Yine ayrıca aynı yetkilinin ismi kefil kısmında yazılı ve sağda boş alanda imzası mevcut.Borçlu şirket yetkilisi İcra Hukuk Mahkemesine itiraz etti.İsmim sonradan doldurulmuştur.Asıl borçlu şirket olup benim ismim sonradan doldurulmuştur mahkeme şahıs yönünden takibi geçici olarak durdurdu.Borçlu vekili dilekçesine bir adet benim müvekkilimin imzasının olduğu borçlu şirketin kaşesinin ve imzasının olduğubir protokolü düzenleyip koymuşlar.Protokol Metni aynen şöyle;
Protokol(15.11.2006)
A isimli şahıstan 50.000 alınmış olup her ay 1000 er lira alacaklıya ödenecek olup paranın tamamı 1 sene sonra ödenecektir.

Bu arada senedin tanzim tarihi 17.11.2006 ve vade tarihi de 19.12.2007.benim müvekkilimin elinde de şirket ortaklarına 16.11.2006 da 45.000 kadarını verdiğine verdiğine ilişkin makbuz var.Cevaplarınızı bekliyorum....
Old 22-08-2008, 18:27   #25
eke

 
Varsayılan

öncelikle hoşgeldiniz
kısaca cevaplamak gerekirse Şirket kaşesinin üzerinde, yani bonoda iki adet imza varsa ikinci imzanın şahsi sorumluluk için kabulü gerekir. Bu yönde yeteri kadar yargıtay kararı mevcuttur. Protokole gelince bono ile ilişkilendirmeye bakılır. Bonoda yazılı kayıtlar ödeme günü vade alacaklı borçlu gibi, protokolde de mevcut ise bono ile ilişkisi söz konusu olabilir.Yine müvekkiliniz elindeki makbuzlarında, bonodaki kayıtları içermesi gerekir. Bu tür belgeler hassas belgelerdir. Ayrıca unutulmamalıdır ki bono kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli içermelidir. Aksi halde bono olmaktan çıkarak kambiyo vasfı özelliğini yitirir.
Old 04-09-2008, 15:28   #26
av.özkan

 
Varsayılan

sn eke bendeki bono da bono vasfı anlamında bir sıkıntı yok.tek sıkıntı protokol.Protokol ile bizdeki senet arasında ortak özellikler alacaklısının aynı olması bir borclusunun aynı olması ve mıktarın aynı olması onun dısında ortak ozellıgı yok.protokolun tanzım tarıhı vade tarıhı ile senedın vade ve tanzım tarıhlerı farklı?
Old 05-09-2008, 21:22   #27
eke

 
Varsayılan

Sayın av.özkan
İcra hukuk mahkemesinde itiraz edildiğini bahsetmişsiniz, icra mahkemesi malumunuz üzere şekli bir mahkemedir ve incelemesi şekli olacaktır. İİK daki sayılan belgeler var ise itiraz kabul edilecektir, yoksa red edilecektir.Kanaatimce sizin olayınızdaki itiraz red edilecektir.
Takip geçici olarak durdu demişsiniz aynı olay benimde başımda üstelik kaşe yanında isim yazmamakla beraber çift imza var ve takip durmadı. Malum Türkiye mahkeme kararları farklılık gösterebiliyor.
Takibinizdeki borçlu çok iddialı ise menfi tespit davası açması gerekir diye düşünüyorum. Ancak çift imza olayında şahsi sorumluluk hakkında bir çok yargıtay kararı var eğer isterseniz ekleyebilirim.
Old 05-09-2008, 21:31   #28
av.özkan

 
Varsayılan

icra hukuk mahkemesine sadece sahıs ıtıraz ederken bugun gelen teblıgat ıle tıcaret mahkemesıne hem sahıs hem de sırket adına menfı tespıt davası acıldıgını ogrendım.pekı yazdıgım protokole gore ne dusunuyorsunuz senetle bırlıkte dusunursenz?
Old 05-09-2008, 21:59   #29
eke

 
Varsayılan

Demek ki borçlunuz iddialı olay asıl mahkemeye yansıdı. Mahkemede artık iş size düşüyor protokol ile bononun ilişkisi olmadığını ispatı size ilişkili olduğunun ispatı borçluya düşecektir. Bu arada bonodaki malen ve nakten kaydı devreye girebilir. Ayrıca yargıtay içtihad ve kararlarını inceleyip bono ve protokolün hangi hallerde ilişkilendirildiğine bakmak lazım. Bono kuvvetli bir araçtır. Borçlunun iddia ettiği savlarını ispatlaması gerekir. Bir de bonoya karşı yapılmış ödemelerin ve protokollerin hassas belgeler olduğunu unutmamak lazım. Yani bono üzerinde ne yazıyor ise karşılık belgenin de aynı kayıtları içermesi gerekir. Karşılıklı iddialar ve ispatlar çerçevesinde takdir mahkemenin. Sonucu öngörmek zor ama şu an itibari ile sizin eliniz kuvvetli. Karşı tarafın delilleri ve ispat araçlarına göre davanız şekillenecektir.
Ayrıca şirket yönünden takip durmamıştır. Şirket üzerine gidip sıkıştırmayı da ihmal etmemek gerekir. Kolay gelsin...
Old 05-09-2008, 22:10   #30
av.özkan

 
Varsayılan

sırket uzerıne gıdıyorum zaten...fakat senetten dolayı uzerınde oynandı dıye savcılıga sıkayet ettıler. kefılın adı sonradan yazıldı dıye. dıkkat ettıysenız protokolun tum bılgılerını yazdım.. bızım tek dayanagımız su olacak sadece mıktarları ortak bu belge ıle.. bır de alacaklısı ıle borclularından bı tanesı. bır de benım muvekkılın elınde 12.09 tarıhlı ıkı belge var. yanı senedın tanzım tarıhınden bı gun once protokolden de bır gun sonrakı tarıhhlı. bırı 33500 bırıde 1500 lıralık ıkı belge..tabı ne kadar etkılı olur bılmıorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bonoya takipten sonra borçlunun soyadı yazılır mı? hukukcu34 Meslektaşların Soruları 17 20-03-2007 11:53
İşçinin Hırsızlıktan Işten Atılması Için 6 Işgünü Içinde Cumhuriyet Savcılığına Seher Meslektaşların Soruları 13 05-03-2007 17:49
Çalişan Kişinin Hile İle Isten Atılması umutlaw Meslektaşların Soruları 9 30-08-2006 01:05
Devremülk Sözleşmesine Eski Tarih Atılması Ve İptal Yolları Sentinel Hukuk Soruları Arşivi 0 26-04-2005 13:58
İmza Günü Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 0 27-05-2002 18:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09951711 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.