Tıp İlerliyor Ya Hukuk????

Bir soruyu cevaplarken aklıma takılan konuyu tartışmaya açmak istiyorum. Bunun için soruyu kısaca özetlemek istiyorum. "Hamilelik sırasında takip yapan kadın doğum doktoru bebekteki anomalileri fark edemiyor ve aile doğumdan sonra öğreniyor ve konu mahkemeye taşınıyor" Aynı olay utrason icat olmadan önce olsaydı böyle bir dava mevzu bahis olmazdı. Tıptaki teknoloji ilerledikçe doktordan beklenti artıyor, beklentiler bu tür davalara sebep oluyor. Tıptaki gelişmelere hukuk ayak uydurabiliyor mu? Bu tür davalarda kararlar yazılı olan "mesleki acemilik ve yetersizlik" diye tabir edilen şey üzerinden mi karar veriliyor? Yoksa tıbbi davalar için özel kanunlar mı gerekli? Mesela kanun ismi şöyle bir şey olsa "Tıbbi meslekte acemilik, yetersizlik ve malpraktis kanunu ve cezai işlem gerektiren hal ve durumlar" Kanun olmadan malpraktis sigortası çıktı nede olsa.Arkasından insan sağlığına ve hayatına zarar veren diğer meslekler için de yasa çıkarmak icap eder sanırım.

Teknolojinin hızını yakalamamız gerçekten imkansız hale geldi. Ama insanın en önemli hakkı olan yaşam hakkını savunmamız için hızdan daha öte şeylere ihtiyacımız var sanırım.
Çağları kucaklayan bir hukuk felsefesini özümsemiş, vicdan ve adalet duyguları ile muhakeme yeteneğine sahip hukuk adamları hem hasta hem de tıp çalışanları için doğru sonuca varacaktır.
Her bir bilimsel gelişmenin ardından koşarcasına yasa hazırlamak, her meslek erbabına özel düzenlemeler getirmek yerine düşünce sistemimizi geliştirmek; uluslararası normları ve mesleki etik değerleri özümsemek gerektiğini düşünüyorum.