Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tedbir nafakasının birden fazla icraya konulması

Yanıt
Old 01-04-2016, 08:16   #1
Av.mehmet.av

 
Önemli Tedbir nafakasının birden fazla icraya konulması

Selamlar;

1- Boşanma davasında müvekkil aleyhine verilen bir tedbir nafakası var.

2- Karşı tarafın avukatı (hangi akla hizmetle böyle yaptığını bilmemekle birlikte) bu tedbir nafakasını 3 defa icraya koymuş.

3- Talepleri şöyle;
1. icra takibinde örneğin 2.3.4. aylara ait nafaka istemiş; 2. icra takibinde 5.6.7. aylara tedbir nafakasını istemiş; 3. icra takibinde de 8.9.10.11. aylara ait tedbir nafakasını istemiş.

4- Boşanma kesinleştikten sonra da iştirak ve yoksulluk nafakası istemiş.

5- 3 defa konulan bu bu tedbir nafakası takibi için hukuken yapılacak birşeylerin mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum.

Sizlerin önerilerinize ihtiyacım var sayın meslektaşlarım.

Bir not, 3 tedbir nafakası icrası da kesinleşmiş durumda.
Old 01-04-2016, 13:19   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

1 koyundan, 3 post çıkarabilmek için müteşebbis ruhu ile yapılan bir faaliyet olmuş...

Tedbir nafakaları ödenmiş miydi?
Old 01-04-2016, 13:44   #3
abdurrahman pehlivan

 
Önemli

Aynı ilam için birden fazla takip yapılamayacağına ilişkin kararını aşağıya ekledim. Yargıtay 12. H.D.'nin bu yönde o kadar çok kararı var ki onları da ekleyebilirim.

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/18690
Karar: 2012/25539
Karar Tarihi: 10.09.2012


ŞİKAYET DAVASI - İLAMDAKİ HAKLAR İÇİN AYRI AYRI TAKİP BAŞLATILMASI - KÖTÜ NİYETLİ OLMASA DA ALACAKLI TARAFINDAN YASADAKİ BOŞLUKTAN YARARLANILMASI - ÜÇ AYRI TAKİP BAŞLATILMASI - YASALARDA BELİRTİLEN DÜRÜSTLÜK KURALINA UYULMADIĞI

ÖZET: Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır. Yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağı için mahkeme tarafından borçlunun şikayetinin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.

(2709 S. K. m. 36) (6100 S. K. m. 29, 297, 323, 326, 327) (4721 S. K. m. 1, 2, 3, 4, 33) (818 S. K. m. 61) (6098 S. K. m. 77)

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vekili; ilama dayanarak alacaklı vekili tarafından yargılama gideri, avukatlık ücreti, tazminat ve ecri misil için üç ayrı takip başlatıldığını ve fazladan 21.181,07 TL vekalet ücreti istendiğini, bu işlemin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını iddia ederek üç takip dosyasının tek bir dosyada birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı, birden fazla icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

6100 Sayılı HMK.'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında yargılama giderleri konusunda, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama Giderlerinin Kapsamı başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde vekille takip edilen davalarda vekalet ücretini yargılama giderleri içinde saymıştır. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ilam taraflara yüklenen borçlar, tanınan haklar, yargılama giderleri olmak üzere bir bütündür. Vekille temsil edilen davalarda hüküm altına alınan avukatlık ücreti de yargılama giderleri kapsamındadır.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Dürüst Davranma Ve Doğru Söyleme Yükümlülüğü başlıklı 29. maddesinde <Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.> Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 327. maddesinin 1. fıkrasında <Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.> denilmiştir.

4721 Sayılı TMK.'nun Hukukun Uygulanması Ve Kaynakları başlıklı 1. maddesinde <Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.>, Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesinde <Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.>, Hakimin Takdir Yetkisi başlıklı 4.maddesinde <Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.>, Hukukun Uygulanması başlıklı 33. maddesinde ise; <Hakim, Türk hukukunu resen uygular,> denilmiştir.

2709 Sayılı 1982 Anayasası'nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde <Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.> denilmiştir.

818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 61. maddesini sadeleştiren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri başlıklı 77. maddesinde <Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.> denilmiştir.

Somut olayda alacaklılar vekili tarafından borçlu İstanbul İl Özel idaresi aleyhine Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/180 E., 2010/492 K. sayılı ilamına dayanılarak Üsküdar 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/23300 takip numaralı dosyasında vekalet ücreti, 2011/22945 takip numaralı dosyasında yargılama gideri, 2011/22944 takip numaralı dosyasında tazminat ve ecrimisil olmak üzere üç ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında yeni takip vekalet ücreti talep edilmiş olduğu görülmüştür.

Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı gerekçesine dayanılmıştır. Ancak yasalarda bir ilamla hüküm altına alınan haklarla ilgili olarak ayrı ayrı takip yapılabileceğine ilişkin hiç bir düzenleme de mevcut değildir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 1., 2., 4. ve 33. maddelerinin, Anayasanın 36.maddesinin, Borçlar Kanunun 61 ve yeni Türk Borçlar Kanunun 77. maddesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 29. maddesinin göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.

Genel olarak icra hukukuna ilişkin itiraz ve şikayetlerde Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Ancak yukarıda belirtilen diğer yasa maddeleri göz önüne alındığında bu tip olaylarla sınırlı kalmak üzere objektif iyi niyet kurallarının gözardı edilmemesi gerekir.

Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın, yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikle, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Türk Medeni Kanunun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.

Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağı için mahkeme tarafından borçlunun şikayetinin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 01-04-2016, 13:45   #4
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
1 koyundan, 3 post çıkarabilmek için müteşebbis ruhu ile yapılan bir faaliyet olmuş...

Tedbir nafakaları ödenmiş miydi?

Henüz dosyalar kapanmamış. Borçlunun emekli maaşından kesinti yapılıyor.Dosyaya yeni dahil oldum. Bunun için araştırma yapıyorum ne yapabilirim diye
Old 04-04-2016, 08:17   #5
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Tedbir nafakasının 3 defa (ayrı tarihler için) icraya konulması hakkında dava açmam durumunda talebimin ne olması gerektiği konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Ayrıca daha önce belirttiğim gibi 3 icra takibi de kesinleşmiş. Bu durum dava açmam için engel midir acaba?
Old 10-12-2018, 17:02   #6
sevda mert

 
Varsayılan

İyi akşamlar meslektaşlarım.
Açtığımız bir boşanma davasında tensiple birlikte hakim müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmetti ve bunu icraya koyduk.Aynı davada bir celse sonra anne lehine de tedbir nafakasına hükmetti.Sorum şu; anne lehine hükmedilen tedbir nafakası ara kararını da çocuklar için hükmedilen tedbir nafakası alacağı dosyasına ibra edip bu takip dosyası üzerinden devam edebilir miyiz?Aksi halde bir koyundan iki defa post almak olarak algılanıp kötüniyet olarak görülebilir mi?
Old 11-12-2018, 09:48   #7
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sevda mert
İyi akşamlar meslektaşlarım.
Açtığımız bir boşanma davasında tensiple birlikte hakim müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmetti ve bunu icraya koyduk.Aynı davada bir celse sonra anne lehine de tedbir nafakasına hükmetti.Sorum şu; anne lehine hükmedilen tedbir nafakası ara kararını da çocuklar için hükmedilen tedbir nafakası alacağı dosyasına ibra edip bu takip dosyası üzerinden devam edebilir miyiz?Aksi halde bir koyundan iki defa post almak olarak algılanıp kötüniyet olarak görülebilir mi?


Yeni ara karar ilişkin takip talebi düzenleyip aynı dosyaya sunun. O dosya üzerinden ödeme emri gönderilmesini talep edin meslektaşım
Old 12-10-2020, 16:31   #8
Rümeysa KARAYILDIRIM

 
Varsayılan

Meslektaşım öncelikle iyi çalışmalar ,
Aynı durumda bir dosyamız var ancak ikinci takip henüz kesinleşmemiş. Karşı yan birkaç ay nafakaların muaccel olmasını bekleyerek yeni takip başlatıyor. Usul ekonomisi ilkesine aykırı olduğunu düşünüyoruz. Her seferinde müvekkil aleyhine ayrı vekalet ücreti ve masraf yüklenecek. Bir çözüm yolu bulabildiniz mi ? Paylaşabileceğiniz ilk derece ya da Bölge Adliye , Yargıtay kararı var mıdır ?
Alıntı:
Yazan Av.mehmet.av
Selamlar;

1- Boşanma davasında müvekkil aleyhine verilen bir tedbir nafakası var.

2- Karşı tarafın avukatı (hangi akla hizmetle böyle yaptığını bilmemekle birlikte) bu tedbir nafakasını 3 defa icraya koymuş.

3- Talepleri şöyle;
1. icra takibinde örneğin 2.3.4. aylara ait nafaka istemiş; 2. icra takibinde 5.6.7. aylara tedbir nafakasını istemiş; 3. icra takibinde de 8.9.10.11. aylara ait tedbir nafakasını istemiş.

4- Boşanma kesinleştikten sonra da iştirak ve yoksulluk nafakası istemiş.

5- 3 defa konulan bu bu tedbir nafakası takibi için hukuken yapılacak birşeylerin mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum.

Sizlerin önerilerinize ihtiyacım var sayın meslektaşlarım.

Bir not, 3 tedbir nafakası icrası da kesinleşmiş durumda.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tedbir nafakasının icraya verilmesi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 01-03-2013 23:41
boşanmada ara kararla verilen tedbir nafakasının tarafımıza tebliği yapılmadan icraya konu edilmesi? avgüneş Meslektaşların Soruları 7 22-03-2011 17:01
Mahkemenin Adli müzaharet kararı, tedbir nafakasının icraya konulması için de geçerli mi? GECE Meslektaşların Soruları 3 29-01-2011 15:00
Birden fazla çekin aynı dosya ile icra takibine konulması-kısmi ödeme-karşılıksız çek av.tgb Meslektaşların Soruları 4 16-09-2009 19:24
Boşanma dava sürecinde,müşterek çocuğun tedbir nafakasının icraya konulması Gözde Cömert Buralı Meslektaşların Soruları 3 14-12-2007 13:21


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04757094 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.