Adli Tatil ve Tedbir Talepli Dava

Değerli meslektaşlarım öncelikle merhabalar;

Müvekkilimiz hakkında adli tatilden bir gün önce ihtiyati haciz kararı almak suretiyle esas takibe geçiliyor. Müvekkilimize ait tüm araçlar üzerine yakalama şerhi işleniyor.

İhtiyati hacze konu bono üzerindeki imza müvekkilimize ait değil bizde tedbir talepli imza itirazında bulunuyoruz.

Davamızın üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen herhangi bir tensip düzenlenmedi gerekçesi ise öncesinde hakim yoktu nöbetçi hakim bakıyordu sonrasında hakim geldi bir hafta sonra izne ayrıldı. Nöbetçi hakimlerde sadece satış dosyalarına bakıyormuş.

Müvekkilimizin Türkiye genelinde çalışan bir otobüs firmasına otobüs kiralayan biri ve yakalama şerhi sebebiyle bir aydır (işlerinin en yoğun olduğu ramazan bayramında da çalışamadı) iş yapamıyor.

Sizce tedbir talebimiz hakkında bir karar verilmesi için ne yapabilir ve uğramış olduğumuz zarar için ihtiyati haciz dosyasındaki teminat haricinde devletin sorumluluğuna gidebilir miyiz?

Sayın meslektaşım,

Bildiğiniz gibi,
İİK.'nin 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir.

Haksız ihtiyati hacizden doğan maddi tazminat davalarında kusursuz sorumluluk esası geçerli olup, manevi tazminat yönünden ise kusur sorumluluğu söz konusudur.

HMK.'nin m.103-1-a hükmüne göre "İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi", "Adli tatilde görülecek dava ve işler" 'den olduğuna göre,Devletin sorumluluğu da düşünülebilir.

Saygılar

Adli Yargı Adalet Komisyonuna hakimlerin dosyayı sürüncemede bıraktığını belirten bir dilekçe verebilirsiniz.